Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/585 E. 2020/78 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/585 KARAR NO : 2020/78

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 29/05/2012
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2012/326 ESAS SAYILI DOSYASI
ESAS NO : 2012/326
KARAR NO : 2012/512
BİRLEŞEN DAVA : Genel Kurul Karar İptali
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 30.05.2012
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9.maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ve tarafsız İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin kararıdır.
Davacı vekili asıl dava da dava açan dilekçesinde özetle;
Davacıların, davalı şirkette toplam %20 oranında pay sahibi olduklarını, 30 yıldır yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan … ve 10 yıldır yönetim kurulu üyesi olan …’nın hiçbir neden gösterilmeksizin 05.03.2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeliklerine son verildiğini, …, …ve …’in yönetim kurulu üyeliklerine seçildiğini, 5 kişiden oluşan yönetim kurulunun bu şekilde 3’e düşürüldüğünü, henüz ibraz edilmemiş eski yönetim kurulu üyelerinin tekrar seçildiğini, davacılar ve ailesinin %40 oranında pay sahibi oldukları şirketten bu şekilde uzaklaştırıldıklarını, %60 oranında payı elinde bulunduran …ailesinin şirketi tek başına yönetmeyi amaçladıklarını, 05.03.2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 4,5 ve 6 nolu kararlar ile 06.04.2012 tarihli ertelenen olağan genel kurul toplantısında alınan 3 ve 4 nolu kararların bir bölümünün yasa ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, bilanço görüşülmesinin ertelenmesi sebebiyle ibra edilmeyen eski yönetim kurulu üyelerinin yeniden yönetime seçilmelerinin ve yönetim kurulunun 3 üyeye düşürülmesinin iyiniyetli bir karar olmadığı gibi Türk Ticaret Kanununun 377.maddesine aykırı olduğunu, yeni seçilen yönetim kurulu üyelerine Türk Ticaret Kanununun 334 ve 335.maddeleri gereğince izin verilmesinin yasa ve iyi niyet kurallarına uygun olmadığı gibi … ailesi mensupları ile bağlantılı olan …’ın denetçi olarak seçilmesinin de uygun olmadığını, 16.04.2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan, bilanço ve kar zarar hesaplarının onaylanmasına ilişkin karar ile, özel denetçi tayini istemlerinin reddine ilişkin kararların iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, … ve …’in ibralarına karar verilmesinin… ailesinin menfaatleri doğrultusunda alınmış bir karar olduğunu beyanla anılan kararların Türk Ticaret Kanununun 381.maddesi hükümü uyarınca iptaline, Türk Ticaret Kanununun 382.maddesi uyarınca icrasının durdurulmasına ve davalı şirketin kötü niyetli olması nedeniyle Türk Ticaret Kanununun 329/2.maddesi uyarınca para cezası uygulanmasına ayrıca Hukuk Muhakemeleri Yasasının 329/1.maddesi hükmü dikkate alınarak asgari ücret tarifesinin 3 katı oranında vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/326 esas sayılı dava dosyasında davacı … vekili aynı yönde talepde bulunmuştur.
Davalılar vekili asıl ve birleşen davalara ilişkin cevap dilekçesinde özetle;
Davalara konu genel kurul kararları ile %40 oranında hissedar olan davacı yanın yönetimden dışlanarak şirketin %60 pay oranına sahip hissedarların hakimiyetinin temin yoluyla objektif iyi niyet kurallarına aykırı davranıldığı iddiasının hiçbir yasal ve hukuki dayanağının bulunmadığını, yıllardan beri süregelen birlikte çalışma, sorumlulukları ve riskleri paylaşma prensiplerinin davacılar tarafından son 2 yıldır yerine getirilmediğini ve şirketin zarara uğratıldığını, yönetim kurulunun 3 kişiden oluşmasının şirket ana sözleşmesine uygun olduğunu, Türk Ticaret Kanununun 377.maddesi uyarınca bilanço görüşmelerinin ertelenmesi halinde bilanço ile ilgisi olmayan hususların görüşülebileceğini, yeni yönetici ve denetçi seçiminin yasaya aykırı olmadığını, bu durumun bilanço görüşmeleri ile ilgili olmadığını, yönetim kurulu üyelerine Türk Ticaret Kanununun 334 ve 335.maddeleri uyarınca izin verilmesinin iyi niyet kurallarına uygun olduğunu, 16.04.2012 tarihli kararda bilanço ve kar zarar hesaplarının onaylanması ile yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerinin iyi niyet kurallarına uygun olduğunu, asıl kötü niyetli davrananın davacı taraf olduğunu, Türk Ticaret Kanununun 348.maddesi gereğince özel denetçi tayini isteminin reddi halinde bu kararın iptali yoluna gidilemeyeceğini, denetçi seçimine ilişkin alınan kararın hukuka uygun olduğunu beyanla, davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Elde ki asıl ve birleşen dava;
Davalı şirketin 15.03.2012 tarihli genel kurul ile 16.04.2012 tarihli genel kurul toplantılarında alınan bir kısım kararların iptali istemine ilişkin, Türk Ticaret Kanununun 381. maddesi hükmüne dayalı olarak açılan davadır.
Asıl dava 29.05.2012, birleşen dava 30.05.2012 tarihinde açılmış olup, Türk Ticaret Kanununun 381.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 3 aylık süresi içinde açılmıştır. Davacıların davalı şirketin hissedarı olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Davacıların dava açma hak ve yetkileri bulunmaktadır.
Davalı şirketin dava tarihi itibariyle ticaret sicilinde kayıtlı yasal ikametgahının mahkememizin yargı yetkisinin bulunduğu idare sınırlar içinde kaldığı saptandığından, uyuşmazlığın çözümünde Hukuk Muhakemeleri Yasasının 14/2 ve Türk Ticaret Kanununun 381.maddesi hükmü gereğince mahkememiz kesin yetkilidir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davalı şirket sicil dosyası ana sözleşmesi, iptali istenen genel kurul toplantısında da alınan kararlar ve hazirun cetveli örnekleri dosyaya alınmıştır.
Delillerin dosyaya ikamesini müteakip asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin … esas,… karar sayılı ve 25/11/2014 tarihli karar ittihaz olunmuş, anılan kararın temyiz edilmesi üzerene mahkememizin bahse konu kararı Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 25/02/2016 günlü ilamıyla bozularak dosya mahkememize iade edilmiş, bozma ilamını müteakip yapılan yargılamada Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 25/02/2016 günlü ilamına uyularak yargılama sürdürülüp sonuçlandırılmıştır.
Öncelikle belirtilmelidir ki, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/4695 esas, 2016/2079 karar sayılı 25/02/2016 günlü bozma ilamında bozma sebebi olarak sayılan hususlar hariç olmak üzere diğer yönlerden mahkememizin asıl ve birleşen davaya ilişkin … esas, … karar sayılı ve 25/11/2014 tarihli karar kesinleşmiştir. Dolayısıyla bozma ilamını müteakip iş bu yargılamanın konusu; davalı şirketin 16/04/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısının 4.maddesinde alınan “şirket yönetim kurulu üyelerinin ibrasına” ilişkin genel kurul kararının, 05/03/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında 4 no lu gündem maddesi ile “yönetim kurulu seçimine dair” kararın, 05/03/2012 tarihli genel kurul toplantısında 5 no lu karar ile “yönetim kurulu üyelerine 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 334 ve 335.maddelerine göre izin verilmesi” yönünde ki kararın, iptalini gerektirir koşulların somut olayda mevcut olup olmadığıdır.

SONUÇ :
İptali istenen genel kurul kararlarının 05/03/2012 ve 16/04/2012 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınması sebebiyle genel kurul tarihlerine göre 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanması gereken uyuşmazlığa ilişkin yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına, özellikle hükmüne uyulan Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/4695 esas, 2016/2079 karar sayılı 25/02/2016 günlü bozma ilamına göre,
05.03.2012 tarihli genel kurul toplantısında davacıların talebi üzerine bilanço görüşmelerinin ertelendiği, 05.03.2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4 nolu gündem maddesi ile yönetim kurulu seçiminin yapıldığı, …,… ve …in yönetim kuruluna seçildiği, her ne kadar azlığın toplantının ertelenmesini talep ettiği durumlarda eski yönetim kurulu üyelerinin seçimi de bilançonun görüşülmesi ile bağlantılı olduğundan bu konunun da erteleme kapsamına girmesi gerektiği, ibra edilmeyen eski yöneticilerin yeniden seçilmesine olanak bulunmadığı, bu hususun iyi niyet kurallarıyla ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 377.maddesiyle bağdaşmadığı iddia edilmiş ise de, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 377.maddesi hükmü uyarınca sadece bilançonun ve bunun ayrılmaz cüzü niteliğinde bulunan gündem maddelerinin ertelemeye tabi olduğu, yönetim kurulu üyelerinin seçimi ile ilgili kararların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 377.maddesinde öngörülen bilanço görüşmeleri ile ilgili olmadığı, hal söyle olunca da 05.03.2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında 4 nolu gündem maddesi ile yönetim kurulu seçimine dair kararın iptali isteminin yerinde olmadığı, reddinin gerektiği,
Davalı şirketin 05/03/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 4 no lu gündem maddesi ile yönetim kurulunun 5 kişiden 3 kişiye indirildiği, her ne kadar davacı tarafça başlangıçtan itibaren şirket yönetim kurulu…ailesinden 3 kişi, … ailesinden 2 kişi olmak üzere 5 kişi olarak devam ettiği halde 05.03.2012 tarihinde hiçbir gereksinim olmaksızın yönetim kurulu üye sayısının 5’ten 3’e indirilmesinin mevcut üye dağılımına aykırılık oluşturduğundan yasaya, esas sözleşmeye, dürüstlük kuralına ve şirketin bu hususta ki teamülüne aykırı olduğu iddia edilmiş ise de, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 312/1.maddesinde anonim şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin sayısı hakkında en az 3 olmak üzere bir alt sınır öngörülmesine rağmen yönetim kurulu üye sayısının üst sınırına ilişkin her hangi bir düzenleme olmadığı, yönetim kurulu üyesinin sayısını belirleme yetkisinin genel kurula ait olup, davalı şirket anasözleşmesinde yönetim kurulunun en az 5 kişiden oluşacağı ya da şirketi oluşturan ortakların aile olarak yönetim kurulunda temsiline dair bir hüküm bulunmadığı, kaldı ki davacının iddia ettiği gibi baştan itibaren yönetim kurulunun … ailesinden 3 kişi, … ailesinden 2 kişi olacak şekilde olmadığı, şirketin geçmiş uygulamalarında yönetim kurulunun zaman zaman 5 kişiden, zaman zaman 3 kişiden oluştuğu hal böyle olunca da davacı tarafın 05/03/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında 4 no lu gündem maddesi ile “yönetim kurulu seçimine dair” kararın iptali isteminin yerinde olmadığı, reddinin gerektiği,
05/03/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 5 no lu karar ile yönetim kurulu üyelerine 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 334 ve 335.maddelerine göre izin verildiği, olağan genel kurul toplantı tutanağından ve dosyaya ikame olunan nüfus kayıtlarından açıkça anlaşılacağı üzere bu yönde ki oylamaya 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 374/1.maddesinde sayılan ve oy kullanması mümkün olmayan yakınların (-aralarında baba, anne, oğul ilişkisi bulunan-) oy kullandığı, esasen … ailesi ve … ailesi fertleri olarak bulunanlar arasında az yukarıda ki akrabalık ilişkisinin olduğu, gerek yöneticilerin kendilerine izin verilmesine ilişkin kararda oy kullanmaları, gerekse Türk Ticaret Kanununun 374/1.maddesinde sayılan ve oy kullanması mümkün olmayan yakınlarının oy kullanması göz önüne alındığında karar nisabının sağlanmasının olanaklı olmadığı, bu suretle yöneticilerin kendilerine izin verilmesine ilişkin kararda oy kullanmaları ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 374/1.maddesinde sayılan ve oy kullanması mümkün olmayan yakınlarının oy kullanması, karar nisabının sağlanmaması nedeniyle alınan kararın geçerli olmadığı, iptalinin gerektiği,
16.04.2012 tarihli genel kurul toplantısının 4.maddesinde alınan karar ile şirket yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verildiği, dosya içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yönetim kurulunun ibrasına ilişkin olarak yapılan oylamada yönetim kurulu üyelerinin hiçbirisinin oylamaya katılmaması, ibralarına ilişkin olarak yapılan oylamada oy kullanmamaları gerekirken yönetim kurulu üyelerinin ibrasının tek tek oylanarak, ibrası oylanan yönetim kurulu üyesi dışında kalan diğer yönetim kurulu üyelerinin oylarını kullanmaları sonucu her bir yönetim kurulu üyesinin ibrasına karar verildiği, yapılan bu oylama yöntemi ile aslında şirket yönetiminden birlikte sorumlu olan yöneticilerin her birinin diğerinin ibrasına ilişkin karara katılmaları sonucu verdikleri oylar ile birbirlerinin ibrasına karar verdikleri, bu şekilde ibralarını sağladıkları, oylamada izlenen bu yöntem ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 374. maddede düzenlenen oy kullanma yasağına aykırı davranıldığı, emredici yasa hükmüne aykırı davranılarak yöneticilerin ibrasına ilişkin olarak alınan kararların kararların nisabı bulunmaması nedeniyle yoklukla malul olduğu, sonucuna ve vicdani kanaatine varılarak aşağıda ki karar verilmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-Mahkememizden verilen asıl ve birleşen davaya ilişkin daha önce ki … esas, … karar sayılı ve 25/11/2014 tarihli karar, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/4695 esas, 2016/2079 karar sayılı 25/02/2016 günlü ilamında bozma sebebi sayılan hususlar hariç olmak üzere diğer yönlerden kesinleştiğinden, bozma ilamı dışında kalan hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Asıl dava yönünden;
1-)Asıl davanın kısmen kabulüne kısman reddine, davaya konu 16/04/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısının 4.maddesinde alınan “şirket yönetim kurulu üyelerinin ibrasına” ilişkin kararın 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 374.maddesi kapsamında oy kullanma yasağına aykırılık nedeniyle yok hükmünde olduğunun tespitine,
2-)05/03/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında 4 no lu gündem maddesi ile “yönetim kurulu seçimine dair” kararın, “yönetim kurulu üye sayısının 5 ten 3 e düşürülmesine” ilişkin kararın iptali isteminin yerinde olmaması nedeniyle reddine,
3-)Dava konusu 05/03/2012 tarihli genel kurul toplantısında 5 no lu karar ile “yönetim kurulu üyelerine 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 334 ve 335.maddelerine göre izin verilmesi” yönünde ki kararın (-6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 374/1.maddesi kapsamında oydan yoksunluk ve bu suretle karar nisabı itibariyle kararın geçerli olmaması sebebiyle-) iptaline,
4-)Asıl dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
5-)Asıl dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Asıl dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Asıl dava nedeniyle davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 2.388,95-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren % 50’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Asıl dava nedeniyle davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 18,00.-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren % 50’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-)Asıl dava nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Birleşen dava yönünden;
1-)Birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davaya konu 16/04/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısının 4.maddesinde alınan “şirket yönetim kurulu üyelerinin ibrasına” ilişkin kararın 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 374.maddesi kapsamında oy kullanma yasağına aykırılık nedeniyle yok hükmünde olduğunun tespitine,
2-)05/03/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında 4 no lu gündem maddesi ile “yönetim kurulu seçimine dair” kararın, “yönetim kurulu üye sayısının 5 ten 3 e düşürülmesine” ilişkin kararın iptali isteminin yerinde olmaması nedeniyle reddine,
3-)Dava konusu 05/03/2012 tarihli genel kurul toplantısında 5 no lu karar ile “yönetim kurulu üyelerine 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 334 ve 335.maddelerine göre izin verilmesi” yönünde ki kararın (-6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 374/1.maddesi kapsamında oydan yoksunluk ve bu suretle karar nisabı itibariyle kararın geçerli olmaması sebebiyle-) iptaline,
4-)Birleşen dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
5-)Birleşen dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Birleşen dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Birleşen dava nedeniyle davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 60,45.-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren % 50’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Birleşen dava nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ileYargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

ASIL DAVADA
HARÇ BEYANI /
54,40-TL KARAR HARCI
21,15-TL PEŞİN HARÇ /
33,25-TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
2.200,45 TL BOZMA ÖNCESİ
188,50 TL POSTA MAS. /
2.388,95 TL TOPLAM

DAVALI GİDERİ /
18,00-TL POSTA MA.

BİRLEŞEN DAVADA HARÇ
BEYANI /
54,40-TL KARAR HARCI
21,15-TL PEŞİN HARÇ /
33,25-TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
24,45.-TLBVH VE VSH
36,00.-TL TEBLİĞLER /
60,45.-TL TOPLAM