Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/583 E. 2019/178 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/233 Esas
KARAR NO : 2019/175
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 08/03/2017
KARAR :KABUL
KARAR TARİHİ: 20/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; İnşaat malzemeleri alım-satımı alanında faaliyet göstermekte olan firmalarının davalıya bir miktar mal (kompakt laminat kaplama) satımında bulunduğu, açık hesap şeklinde işleyen ilişki çerçevesinde 35.379,77 TL bakiye alacaklı olduğu, söz konusu alacak için icra takibine başlatıldığı, davalının 07/11/2016 tarihinde “satılan ürünlerin ayıplı olduğu ve iade ettiğini” beyan etmesine rağmen, bu itiraz ve beyanlar tamamıyla gerçek dışı olduğu ve bugüne kadar herhangi bir ayıp bildirimde bulunmadığı, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, davalı tarafa takip konusu alacağın %20’si miktarında icra inkar tazminatı yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı yanın … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının icra takibine süresi içerisinde itiraz dilekçesinde belirtilen nedenlerle itiraz ettiği ve sonrası davacı tarafın davayı devam ettirdiğini, davalının ticari faaliyet amacı ile davacı tarafın çeşitli hizmetlerde kullanılmak üzere birtakım mal ve ürünler aldığını, davacı şirketten alınan ürünlerde açık bir kusur bulunmaması ve görünürde herhangi bir problem olmaması nedeniyle davalı tarafın söz konusu malları anlaşmalar kapsamında …Olimpik Yüzme Havuzu, … merkez binası ve … Meslek Lisesi’ne yapılan işlerde kullandığı fakat bir süre sonra mahkemeye sunulan “İş Teslim Form’larında görüleceği üzere müşterilerden çeşitli şikayetlerin geldiği, yapılan şikayet incelemelerinde problemin yapımdan değil, ürünlerden kaynaklandığı, bunun neticesinde, davalı tarafın başka firmalarda anlaşarak şikayet konusu ürünleri değiştirdiği, bu değişim ve ikinci kez hizmet verilmesi nedeniyle davalı tarafın mağduriyet yaşadığı, davalı tarafın kusuru nedeniyle hem ekonomik hem de ticari itibar kaybına uğradığı, davalının bu süreçte konu olan malları kusurlu olması nedeniyle davacı tarafa iade etmek istediği, bu isteği hem telefon hem de mail yazışmaları ile defaatle davacı tarafa bildirdiği, davalı tarafın bildirimleri neticesinde davacı şirket yetkililerinin geldiği ve inceleme ile fotoğraf çekimleri yaptığı ve irtibata geçileceği belirtildiği, fakat davacı tarafın geri dönüş yapmadığı, davalının bu hususu borca itiraz dilekçesinde beyan ettiği, davacı yanın işbu uyuşmazlıkta haksız ve kötü niyetli olduğu, davalıdan kötü niyet tazminatı istenmesinin mümkün olamayacağı, işbu dava konusunda mağdur ve kayba uğrayan tarafın davalı taraf olduğunu, bu nedenle davanın reddine, davalı yan için başlatılan icra takibinin iptali ile davacı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama ve vekalet giderlerinin davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı; İstanbul… İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine aralarındaki mevcut cari hesaptan kaynaklanan alacağının faizleri ile birlikte tahsili için ilamsız takip yapmıştır.
Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur.
Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 . Maddesi uyarınca açılan takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyası incelenmiştir.
İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Buna ilişkin tarafların iddia- savunma ve toplanan delilleri, bilirkişi raporu ile ticari kayıtlar incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu alınmış ve deliller değerlendirilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/10/2018 tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir( davacı …Şti tarafından incelemeye sunulan 2014-2015 yılları ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu tespit edildiği, davalı … tarafından incelemeye sunulan 2014-2015 yılları ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu tespit edildiği, davacı tarafa kesilen faturaların tümünün davalının yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, söz konusu faturalara itiraz edildiğine yada iade edildiğine yönelik bir belgenin dosyada yer almadığı, davalı tarafça davacıya TTK ve TBK çerçevesinde yapılmış herhangi bir ayıp bildirimine dosyada rastlanılmadığı, davacının yasal defter kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 35.379.77 TL alacaklı olarak görünmekle iken davalının yasal defterlerinde davalının davacıya 0,46,-TL borcunun göründüğü, taraflar arasında örtüşmeme farkının bulunduğu örtüşmeme farkının davalı tarafça davacıya verilen çeklerden karşılıksız çıkan tutarların davalını yasal defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacı taraf, davalının verdiği çeklerin karşılıksız çıktığını beyan etttiğini, davalı taraf ise, çeklerin bedelinin ödendiğine dair dosyaya herhangi bir belge sunmadığını, netice itibariyle davalının faturaları ve muhteviyatı malları teslim aldığı söz konusu faturalara ve muhteviyatı mallara TTK da belirtilen sürelerde itiraz edildiğine yönelik olarak dosyada herhangi bir belgenin bulunmaması ve davalının davacıya vermiş olduğu bir kısım çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle asıl alacak yönünden 35.379.77 TL alacaklı olduğunun kabul edileceği, davacının takip tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz talebinin olmadığı, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerin mahkemenin taktirinde olduğu yönünde teknik değerlendirme yapılmıştır. ).
Davacı ve davalı tarafça incelemeye sunulan ticari defterlerinin ve kayıtlarının 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, çekişmeye vücut veren alacağın ticari kayıtlarında yer aldığı anlaşılmıştır.
Alacak mal alım satım sözleşme fatura alacağından kaynaklanmakta olup alacağı oluşturan faturanın sözleşme ile ve alım satım ilişkisi ile uyumlu olduğu, sözleşmede tarafların akid taraflar olduğu, ticari defterlerin usulüne uygun tutulanların sahibi lehine delil olduğu hususu gereği ile bilirkişilerce usule uygun tutulan defterlere ve kayıtlarına göre hesaplanan miktara değer verilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme gereğince, davacının, borçlu davalıdan takipte belirlenen miktar kadar mal alım satımından kaynaklanan sözleşme fatura alacağı açısından usule uygun düzenlenen ve itiraza uğramayan ve iade edilmeyen ve davacı tarafın ve davalı tarafın kayıtlarında mevcut faturalardan dolayı alacaklı olduğu görülmüştür. Aksine dair, faturanın iade edildiğine dair veya borcun ödendiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Alacağın varlığı, miktarı ve faiz taraflar arasındaki sözleşme gereğince ve kayıtlar gereğince değerlendirilmiştir. ”… Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır. ” hükmü karşısında ve taraflar arasındaki sözleşmeye dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin değerlendirilmesi sonucu; davacının mal satışından kaynaklanan sözleşme fatura alacağının varlığı karşısında davalının davacı tarafa borçlu olduğu, aksine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığına kanunen kanaat getirilmiştir. Sonuç olarak davacı alacağının takipte yazılan miktar kadar olduğu hesaplanmıştır. Davacı tarafın ve davalı tarafın özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalı tarafın yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, davacının davasını ispatladığı değerlendirilerek davalı tarafın itirazında haksız olduğu ve sorumlu olduğu, alacağın mal satışından kaynaklanan sözleşme fatura alacağına dayandığı ve likit olduğu ve tazminata hükmolunması gerektiği, davacının talebi ve takibi dikkate alındığında davanın kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulüne, İstanbul … İcra Dairesinin… E. Sayılı takibe yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davacı lehine 7.075,95 TL icra inkar tazminatına hükmolunmasına davalıdan tahsiline davacı tarafa verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 2.416,79TL ‘nin, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 604,20 TL ile icraya yatan 176,90 TL olmak üzere toplam 781,10 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 1,635,69 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 688,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 4.241,77 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır