Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/557 E. 2019/213 K. 04.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/557 Esas
KARAR NO : 2019/213
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/06/2018
KARAR TARİHİ: 04/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; davalı şirket tarafından şirketlerinin değerinin tespit edilmesi için talepte bulunulmuş ve bu kapsamda taraflar arasında “Değerlendirme Sözleşmesi ” imzalandığını sözleşmenin 1. Ve 2. Maddesi kapsamında değerleme raporu hazırlandığını ve akabinde sözleşmenin 7. Maddesinde kararlaştırılan bedel gereğince 10.000,00+KDV olarak fatura kesildiğini, davalı şirkete tebliğ edildiğini, müvekkili firma ile davalı şirket arasında imzalanmış olan sözleşme ve bu kapsamda verilen hizmet gereği söz konusu alacağın ödenmemesi ile davalı firma aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığı, davalı tarafça takibe ilişkin gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durudurulduğunu, borca ilişkin itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağın % 20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; öncelikle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini, yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davaya dayanak 19/01/2018 tarihli sözleşmede müvekkili şirketin sözleşmenin tarafı olarak kaşe ve imzasının bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, hasız, yersiz ve dayanaksız davanın öncelikle yetki ve husumet yönünden ve esastan reddini, davacının davaya konu icra takibi ve davasının kötüniyetli açılması nedeniyle asıl alacağın % 20′ sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Davanın, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasııdr.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak sözleşme nedeniyle ve fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının yetki itirazının yerinde olup olmadığı, davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı davalının itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
İstanbul… İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası celbedilerek incelenmiştir. Takibe itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında yapıldığı iddia olunan değerleme sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin davacı ile dava dışı … A.Ş. Arasında akdedildiği, sözleşmenin konusunun ise davalı …A.Ş.şirketinin değerinin tespit edilmesi olduğu, başka ifade ile davalının sözleşmenin tarafı değil konusu olduğu, davacının sözleşmeden doğan ücret alacağıın tahsili amacı ile davalı adına takip başlattığı, davacı vekilinin daval şirketin sözleşmeyi imzalayan …A.Ş.nin sahibi olduğu şirketlerden olduğunu, hizmetin de davalı şirkete verildiğini, bu nedenle sözleşmedeki yetki şartının davalıyı da bağlayacağını iddia ettiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı getirdilerek incelenmiş ve adresinin…olduğu tespit edilmiştir. Davacının adresi ise …olup, davacının yerleşim yeri de mahkememiz yargı sınırları içerisinde değildir.
Somut olayda davacının ücret alacağını 19/01/2018 tarihli değerleme sözleşmesine dayandırdığında ve davalı şirketin sözleşmeyi imzalamadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Davalının taraf olmadığı sözleşmedeki yetki şartı ile bağlı olmadığı açıktır. Sözleşmeden doğduğu iddia olunan ücret alacağının, davacının ileri sürdüğü hukuki gerekçelerle davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği hususunun HMK’nun 6.maddesi kapsamında yetkili mahkemece değerlendirilerek sonuca ulaştırılmalıdır. Davalı tarafça süresinde İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunulduğu, davalı şirketin yerleşim yerinin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı sınırları içerisinde olduğu, davacı şirketin yerleşim yerinin ise İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi yargı sınırları içerisinde olduğu, davalının yetkili mahkemeyi doğru gösterdiği anlaşılmakla, davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesinde açıklanacağı üzere;
1-Davalının yetki ilk itirazının kabulü ile; mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE, yetkili mahkemenin İzmir Nçbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin; yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır