Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/539 E. 2022/581 K. 08.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/539 Esas
KARAR NO : 2022/581

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2018
KARAR TARİHİ : 08/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; takibe konu bedelin, herhangi bir haciz işlemi ile karşılaşmamak adına cebri icra tehdidi altında müvekkili şirket tarafından 11/05/2018 tarihinde “tüm dava ve talep haklarımız saklıdır – … 27. İcra Müdürlüğünün…” ihtirazi kaydıyla ödendiğini, söz konusu ödeme emrinde alacaklı tarafından son ödeme tarihi 05/03/2018 olduğu iddia edilen 1.208,10 TL kaçak elektrik bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, işbu ödeme emrinin tebliğ alınması ile müvekkili şirket tarafından … A.Ş’den bilgi talep edildiğini, davalı… A.Ş tarafından düzenlenen ve işbu dilekçe ekinde Mahkemeye sunulan -Borç Listesinden de görüleceği üzere- anılan icra takibi ile 2018 Şubat dönemine ilişkin 1.208,10-TL kaçak elektrik bedelinin talep edildiğinin anlaşıldığını, ancak kaçak elektrik kullanıldığı iddia edilen … adresindeki mecurun müvekkili şirket tarafından mağaza olarak kullanılmakta idiyse de müvekkili şirketin anılan mecurda ticari faaliyetlerini sonlandırma kararı aldığını ve kira sözleşmesini feshettiğini, müvekkili şirketin anılan mecurda faaliyetlerini sonlandırma amacıyla 29/04/2015 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile 30/04/2015 tarihinde ilgili mecurda faaliyet gösteren mağazanın kapatılmasına karar verildiğini, müvekkili şirketin anılan mecuru tahliye etmesi nedeniyle 01/07/2015 tarihli dilekçesi ile ruhsat iptali, çevre temizlik vergisi ve ilan reklam vergi kapanışlarını talep ettiğini, müvekkili şirketin anılan mecurdaki faaliyetlerini sonlandırdığını ve ilgili makamlara bildirimde bulunduğunu, belediyeye yapılan başvuru sonucunda … Belediyesi tarafından Çevre ve Temizlik Vergisi’ne ilişkin 01/07/2015 tarihinde 30/04/2015 tarihli Yönetim Kurulu Kararı nedeniyle düzenlenmiş olan Kapama Raporunun mecurun müvekkili şirket tarafından tahliye edildiğini delillendirmek amacıyla işbu dilekçeleri ekinde Mahkemeye sunulduğunu, müvekkili şirketin mecurdaki telefon abonelik sözleşmelerini de sonlandırdığını, müvekkili şirketçe söz konusu mecurun tahliye edilirken … A.Ş’ye gerekli bildirimlerde bulunularak elektrik saatinin kapatılmasının sağlandığını ve tahliye tarihi itibariyle kuruma herhangi bir borcu olmadığının belgelendirildiğini, işbu dilekçe ekinde sunmakta oldukları ”Borcu Yoktur Kağıdı – İlişiği Kesilmişti” belgesinde de görüleceği üzere anılan mecurun müvekkili şirket tarafından alacaklı yana herhangi bir borcu kalmaksızın tahliye edildiğini, kaçak elektrik bedelinin talep edildiği 2018 Şubat döneminden yaklaşık iki buçuk yıl önce 29/05/2015 tarihi itibariyle müvekkili şirket ile alacaklı yan arasındaki abonelik sözleşmesi ilişkisi ve müvekkili şirketin ilgili mecurdaki faaliyeti tahliye nedeniyle sonlandırıldığını beyanla haklı davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalının, müvekkilinden usul ve yasaya aykırı olarak fazla tahsil ettiği 1.625,68-TL’nin icra dosyasına ödenme tarihi olan 11/05/2018 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdatına ve müvekkiline ödenmesine, avukatlık ücreti dahil yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; aleyhlerine başlatılan icra takibine karşı yasal süresi içerisinde itiraz etmek ve böylece olası bir haciz işlemi ile karşılaşılması durumunun önüne geçilebilecekken takibe konu bedelin borçlu kurum tarafından “herhangi bir haciz işlemi ile karşılaşmamak adına cebri icra tehdidi altında” şeklinde ifade edilerek ödenmiş olması davacı kurumun aleyhine başlatılan icra takibine konu borcu ikrar ettiği açıkça gösterdiğini, davacı yanın tesisat adresinde bulunan mağazalarının 2015 yılında kapatılarak ticari faaliyetlerini sonlandırdığını belirtse de bu durumu temellendirici birtakım evrakları sunsa ve aleyhine açılan icra takibinde yer alan borca esas tüketimin 2018 Şubat dönemine ilişkin kullanımdan dolayı kaynaklandığını belirterek bu dönemde tesisat adresinde aktif mağazalarının mevcut olmadığını iddia ederek ikame etmiş oldukları haksız davayı haklı olarak lanse etse de davacı tarafın bu tutumunun mahkemeyi yanıltıcı bir saik ile hareket etmesinden kaynaklandığını, davacı kurumun sunmuş olduğu müvekkili kurum tarafından kendilerine tanzim edilen “borcu yoktur belgesi”nin ise abonelik sözleşmesi esas alınarak düzenlediğini, mevcut uyuşmazlıkta abonesiz kullanım söz konusu olduğu için ve müvekkili kurumun alacağının haksız eylem esaslı olduğu için hukuken muteber olmadığını, müvekkili kurumun saha yetkilileri mahalde yapmış olduklarını incelemede davacı kurumun abonesiz / sözleşmesiz enerji tüketimini tespit ettiklerini ve ona göre tutanak düzenlendiğini, bu doğrultuda tutanağı düzenleyen şahısların da ayrıca tanık olarak dinlenmesini açıklanan nedenlerle iş bu davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 27.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiş, davalı şirketin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış, abonelik dosyası celbedilmiş ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 27.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davalı/alacaklı tarafın davacı/borçlu hakkında toplam 1.232,71-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu saptanmıştır.
HMK’nun 320/2 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının dava konusu takip dosyasına yaptığı ödemenin istirdatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 21/01/2021 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli ile davalının davacıdan abonesiz/sözleşmesiz dönemde elektrik kullanımından kaynaklandığını iddia ettiği davaya ve takibe konu fatura nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise varlığı ve miktarı, davacının davaya konu taşınmazdaki aboneliğinin hangi tarihte (29/05/2015 ve 11/06/2015) sonlandırıldığı, davacının aboneliği sonlandırıldıktan sonra davaya konu taşınmazda elektrik tüketimi olup olmadığı, var ise miktarının tespiti (her iki tarihe göre de hesaplama yapılarak) açısından dosya üzerinde re’sen seçilecek bir elektrik bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verildiği ve bu doğrultuda Elektrik Mühendisi bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 18/05/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosya kapsamı üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda,
1-Davacı …Tic. A.Ş. ile davalı … A.Ş. arasında 2269610 nolu abonelik üzerinden elektrik enerjisi satın alınarak davacının bu abonelik sözleşmesine bağlı olarak 07/10/2011 ile 11/06/2015 tarihleri arasındaki zaman diliminde davalı şirketten elektrik enerjisi satın aldığı ve taraflar arasında ticari bir ilişkinin kurulmuş olduğunun görüldüğü,
2-… A.Ş.’nin kaçak takip elemanlarınca 16.02.2018 tarihinde tesisat mahallinde yapılan kontrolde, sözieşmesiz sayaçtan kaçak elektrik kullanımı tespit edilerek düzenlenen tutanakla ilgili olarak şüpheli adına (vergiler ve ceza) da dahil edilmek suretiyle toplam: 1.208,10 TL kaçak elektrik tüketim bedelinin tahakkuk ettirildiğini,
3-Davacının sözü edilen işyerinde; kiracı olarak … abonelik numarasıyla 07.10.2011 ile 11.06.2015 tarihleri arasındaki 1344 günlük = 3,73 yıl süresince … seri nolu … marka sayaçtan düzenli ve muntazam elektrik enerjisi kullandığının tespit edildiğini,
4-Davacı tarafın 29/05/2015 tarihinde davalı kuruma giderek tesisata bağlı olan sayacın son okuma tarihi ve son endeks itibariyle kayıt altına alınmış tahakkuk borcunun bulunmadığını, Borcu yoktur kağıdı İlişiği kesilmiştir belgesi alınmış olduğundan, bu tutanağa istinaden davalı kurumun elektrik enerjisini fiili olarak kesip Enerji Kesik Mührü ile tesisatı mühürlemesi ve bu mührün numarasının kaçak elektrik tespit tutanağında belirtilmesi gerektiği, ancak yapılması gereken bu işlemlerin yapılmadığının tespit edildiğini,
5-Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; kaçak tespit tutanağında doldurulması gereken yerlerin boş bırakılması, tüm bu eksikliklerden dolayı yönetmeliğe göre “Kaçak/usulsüz elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırılması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır.” hükmünün gözardı edilmesinden dolayı… A.Ş.’nin yetkili elemanlarınca düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirketin davalı şirketten talep ettiği 1.625,68 TL’nin davacıya iade edilip edilmeyeceğinin takdirinin Mahkemeye ait olduğunu,
6-Davacının işyerini tahliyesinden sonraki zaman diliminde (01/06/2015 ile 16/02/2018) tarihleri arasındaki 992 günlük = 2,72 yıl içerisinde tesisatın kimler tarafından kullanıldığının tespit edilemediği, kaçak enerji kullanıldığı ile ilgili sorumluluğun bu işyerinin mal sahibine ait olduğunu, bu zaman diliminde bu işyerini kimin kiraladığı ve kimin kaçak elektrik kullandığının tespiti için dava dışı mal sahibinin sorgulanması gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 24/02/2022 tarihli duruşmasında davalı tanığı Uğur İntepe: ”ben 8 yıldır …’de çalışmaktayım, ilk 2 yıl …’ de Fen muayane kısmında çalıştım, geri kalan sürede kaçak takipte çalıştım, halen kaçak takip bölümünde çalışmaktayım, bana göstermiş olduğunuz …seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı altındaki imza bana aittir, tutanakta tarafımca tanzim edilmiştir, tutanağı imzalayan … ise benim çalışma arkadaşımdır, .. halen …’da çalışmaktadır ancak şu anda farklı bir çalışma arkadaşımızla görev almaktadır, olayın üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle tutanak içeriğini tam olarak hatırlamıyorum ancak genellikle olay şu şekilde gerçekleşmektedir, muhtemelen tutanak tuttuğumuz mahal daha önceden terk edilmiştir ancak bizim tespit edemediğimiz eksik tüketim mevcuttur, burdan kastettiğim tüketiciler kendileri aboneliklerini sonlandırmak istediklerinde kuruma bunu bildirirler, bunun üzerine kurumda çalışan sayaç okuma ile görevli arkadaşlarımız gidip sayaçlarını okurlar, daha sonra sayaç okunup fatura çıkarıldıktan sonra eğer bir tüketim olmuşsa bu eksik tüketim olarak başka bir deyişle kaçak tüketim olarak adlandırılır ve sisteme düşer, sisteme düştükten sonra da biz gidip tutanağımızı tutarız, eğer gittiğimiz mahal boş ise çevre araştırmasından ve kendi kayıtlarımızdan burayı en son kimin kullandığını veya işlettiğini sorarız ve çıkan eksik tüketim veya kaçak faturayı onun adına keseriz, tutanağı burada da tahmini koton aboneliği sonlandırdıktan sonra kullandığım elektrik sisteme kaçak tüketim olarak yansıdığı için biz tutanağı tutmuşuzdur, olayı hatırlayamamakla birlikte tuttuğumuz tutanak içeriğini kabul ediyorum, tuttuğum tutanak doğrudur, başkaca olaya ilişkin bilgi ve görgüm bulunmamaktadır , tanıklık ücreti talebim vardır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 24/02/2022 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Davalı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi ve itirazlarını karşılayacak mahiyette ek rapor tanzimi için dosyanın önceki bilirkişiye tevdine” dair karar verildiği ve bu doğrultuda Elektrik Mühendisi Bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 15/03/2022 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
-Davacının, 06/06/2018 tarihli dava dilekçesinde; … elektrik abonelik numarasıyla kiracı olarak kullandıkları işyerinde 07/10/2011 ile 11/06/2015 tarihleri arasındaki 1344 günlük = 3,73 yıl süresince … seri nolu … marka sayaçtan muntazam ve düzenli olarak elektrik enerjisi kullandıkları,
-Davacı tarafın 29/05/2015 tarihinde davalı kuruma giderek tesisata bağlı olan sayacın son okuma tarihi ve son endeks itibariyle kayıt altına alınmış tahakkuk borcunun bulunmadığını, Borcu Yoktur Kağıdı – İlişiği Kesilmiştir belgesi alınmış olduğundan, bu tutanağa istinaden davalı kurumun elektrik enerjisini fiili olarak kesip Enerji Kesik Mührü ile tesisatın mühürlenmesi ve bu mühür numarasının kaçak elektrik tespit tutanağında belirtilmesi gerektiği, görevli tedarik şirketinin dağıtım şirketine elektriğin kesilmesi bildiriminde bulunmasından sonra, tüketicinin yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen bu durumun söz konusu görevli tedarik şirketi tarafından ilgili dağıtım şirketine bildirilmemesi ve dağıtım şirketinin yükümlülüklerini yerine getirmediği, yapılması gereken bu işlemlerin yapılmadığının tespit edildiğini, (30.05.2018 tarihli, 30436 sayılı Resmi Gazete’den alınmıştır). Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere tüm bu eksikliklerden dolayı yönetmeliğe göre “Kaçak/usulsüz elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırılması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır.” hükmünün gözardı edildiğinin tespit edildiğini,
-Tüketici/davacının dava dilekçesinde belirtilen ve dosyaya ibraz edilen (Ek-1 ile Ek-9) (9 adet) ek belgelerden, işyeriyle ilgili olarak kira ilişkisinin sonlandırıldığını gösterir fesih ihtarnamesi, işyerindeki faaliyetlerini sonlandırdığını gösteren 29.04.2015 tarihli yönetim kurulu kararı, tahliye sebebiyle elektrik aboneliğini sonlandırdığını, kuruma borcu olmadığını gösteren 29.05.2015 tarihli borcu yoktur, ilişiği kesilmiştir belgesi, ruhsat iptali, çevre ve temizlik vergisi, reklam ve ilan vergisi kapanış talebi dilekçesi, kapama raporu, telefon hatlarının iptal formu vb. ek belgelerden tespit edildiğini,
-Davacının işyerini 29.05.2015 tarihinde ilişiğini kestiğini, yukarıda yazılı belgelerden de görüleceği üzere tahliyesinden 992 gün = 2,8 yıl sonra tüketiciye 16/02/2018 tarihinde kaçak elektrik enerjisi kullanıldığına dair kaçak kullanım tutanağı tutulmasının inandırıcılığının bulunmadığı, Elektrik Tarifeleri Satışına ilişkin perakende Satış Sözleşmesinin Madde : 10’da belirtilen hükümlere uygun olarak tüm işlemleri yaptırıp, ilişik kesme belgesini alarak aboneliğini sonlandırmış ve işyerinden ayrıldığını,
-Davalı … A.Ş.’nin kaçak elektrik tüketimi iddialarının inandırıcılığının bulunmadığı, kabul edilebilecek bir yanının olmadığını, tahliyeden sonraki işyerinin elektrik tesisatından tüketici davacının sorumlu tutulamayacağı, bunun asıl sorumluluğunun mal sahibine ait olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı taraf, takibe konu bedeli, herhangi bir haciz işlemi ile karşılaşmamak adına cebri icra tehdidi altında 11/05/2018 tarihinde “tüm dava ve talep haklarımız saklıdır – … 27. İcra Müdürlüğünün …” ihtirazi kaydıyla ödediğini, söz konusu ödeme emrinde alacaklı tarafından son ödeme tarihi 05/03/2018 olduğu iddia edilen 1.208,10 TL kaçak elektrik bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, işbu ödeme emrinin tebliğ alınması ile …A.Ş’den bilgi talep edildiğini, davalı … A.Ş tarafından düzenlenen Borç Listesinden de görüleceği üzere anılan icra takibi ile 2018 Şubat dönemine ilişkin 1.208,10-TL kaçak elektrik bedelinin talep edildiğinin anlaşıldığını, ancak kaçak elektrik kullanıldığı iddia edilen…adresindeki mecurun kendileri tarafından mağaza olarak kullanılmakta idiyse de kendilerinin anılan mecurda ticari faaliyetlerini sonlandırma kararı aldığını ve kira sözleşmesini feshettiğini, ayrıca anılan mecurda faaliyetlerini sonlandırma amacıyla 29/04/2015 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile 30/04/2015 tarihinde ilgili mecurda faaliyet gösteren mağazanın kapatılmasına karar verildiğini ve ilgili makamlara bildirimde bulunduğunu, kendilerince söz konusu mecur tahliye edilirken … A.Ş’ye gerekli bildirimlerde bulunularak elektrik saatinin kapatılmasının sağlandığı ve tahliye tarihi itibariyle kuruma herhangi bir borcu olmadığının belgelendirildiği, işbu dilekçe ekinde sunmakta oldukları ”Borcu Yoktur Kağıdı – İlişiği Kesilmişti” belgesinde de görüleceği üzere anılan mecurun kendileri tarafından alacaklı yana herhangi bir borcu kalmaksızın tahliye edildiği, kaçak elektrik bedelinin talep edildiği 2018 Şubat döneminden yaklaşık iki buçuk yıl önce 29/05/2015 tarihi itibariyle kendileri ile alacaklı yan arasındaki abonelik sözleşmesi ilişkisi ve ilgili mecurdaki faaliyeti tahliye nedeniyle sonlandırıldığını beyanla davalının, kendisinden usul ve yasaya aykırı olarak fazla tahsil ettiği 1.625,68-TL’nin istirdadını talep ettiği, davalının ise, borca esas tüketimin 2018 Şubat dönemine ilişkin kullanımdan dolayı kaynaklandığını belirterek bu dönemde tesisat adresinde aktif mağazalarının mevcut olmadığını iddia ederek ikame etmiş oldukları haksız davayı haklı olarak lanse etse de davacı tarafın bu tutumunun mahkemeyi yanıltıcı bir saik ile hareket etmesinden kaynaklandığını, davacı kurumun sunmuş olduğu kendi kurumları tarafından kendilerine tanzim edilen “borcu yoktur belgesi”nin ise abonelik sözleşmesi esas alınarak düzenlediğini, mevcut uyuşmazlıkta abonesiz kullanım söz konusu olduğu için ve davalı kurumun alacağının haksız eylem esaslı olduğu için hukuken muteber olmadığını, davalı kurumun saha yetkilileri mahalde yapmış olduklarını incelemede davacı kurumun abonesiz/sözleşmesiz enerji tüketimini tespit ettiklerini ve ona göre tutanak düzenlendiğini, bu nedenle davanın reddini savunmuştur. Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere; davacı tarafın 29/05/2015 tarihinde davalı kuruma giderek tesisata bağlı olan sayacın son okuma tarihi ve son endeks itibariyle kayıt altına alınmış tahakkuk borcunun bulunmadığı, Borcu Yoktur Kağıdı – İlişiği Kesilmiştir belgesi alınmış olduğundan, bu tutanağa istinaden davalı kurumun elektrik enerjisini fiili olarak kesip Enerji Kesik Mührü ile tesisatın mühürlenmesi ve bu mühür numarasının kaçak elektrik tespit tutanağında belirtilmesi gerektiği, görevli tedarik şirketinin dağıtım şirketine elektriğin kesilmesi bildiriminde bulunmasından sonra, tüketicinin yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen bu durumun söz konusu görevli tedarik şirketi tarafından ilgili dağıtım şirketine bildirilmemesi ve dağıtım şirketinin yükümlülüklerini yerine getirmediği, yapılması gereken bu işlemlerin yapılmadığının tespit edildiğini, (30.05.2018 tarihli, 30436 sayılı Resmi Gazete’den alınmıştır). Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere tüm bu eksikliklerden dolayı yönetmeliğe göre “Kaçak/usulsüz elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırılması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır.” hükmünün gözardı edildiği, Tüketici/davacının dava dilekçesinde belirtilen ve dosyaya ibraz edilen (Ek-1 ile Ek-9) (9 adet) ek belgelerden, işyeriyle ilgili olarak kira ilişkisinin sonlandırıldığını gösterir fesih ihtarnamesi, işyerindeki faaliyetlerini sonlandırdığını gösteren 29.04.2015 tarihli yönetim kurulu kararı, tahliye sebebiyle elektrik aboneliğini sonlandırdığını, kuruma borcu olmadığını gösteren 29.05.2015 tarihli borcu yoktur, ilişiği kesilmiştir belgesi, ruhsat iptali, çevre ve temizlik vergisi, reklam ve ilan vergisi kapanış talebi dilekçesi, kapama raporu, telefon hatlarının iptal formu vb. ek belgelerden tespit edildiği, davacının işyerini 29.05.2015 tarihinde ilişiğini kestiğini, yukarıda yazılı belgelerden de görüleceği üzere tahliyesinden 992 gün = 2,8 yıl sonra tüketiciye 16/02/2018 tarihinde kaçak elektrik enerjisi kullanıldığına dair kaçak kullanım tutanağı tutulmasının inandırıcılığının bulunmadığı, Elektrik Tarifeleri Satışına ilişkin perakende Satış Sözleşmesinin Madde : 10’da belirtilen hükümlere uygun olarak tüm işlemleri yaptırıp, ilişik kesme belgesini alarak aboneliğini sonlandırmış ve işyerinden ayrıldığını, davalı … A.Ş.’nin kaçak elektrik tüketimi iddialarının inandırıcılığının bulunmadığı, kabul edilebilecek bir yanının olmadığı, tahliyeden sonraki işyerinin elektrik tesisatından tüketici davacının sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmakla, ayrıca davacının ilgili adreste yer alan mecurdaki faaliyetlerini sonlandırdığına ilişkin YK kararı, Belediyeden gelen cevabi yazı ve aboneliklerin sonlandırılmasına ilişkin evraklar da nazara alınarak Mahkememizce davanın kabulü ile, davacı tarafça icra dosyasına ödenen 1.625,68-TL’nin 11/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine,
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE, davacı tarafça icra dosyasına ödenen 1.625,68-TL’nin 11/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 111,05-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 75,15-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.625,68-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 50,00-TL tanık masrafı ve 304,60-TL posta gideri olmak üzere toplam 1,126,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/07/2022

Katip
¸

Hakim
¸