Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/527 E. 2022/873 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/527 Esas
KARAR NO : 2022/873

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket tarafından, davalı/borçlu şirket aleyhine … 7.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı cari hesap alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalı/borçlunun 09.05.2018 tarihli itiraz dilekçesi ile taraflar arasında akdedilen 12.05.2016 tarihli ”Linde – müşteri tüp sözleşmesi” uyarınca davacı/alacaklı müvekkili şirkete karşı herhangi bir borcu olmadığı gerekçesiyle alacağın tamamına, bu alacağa ilişkin olarak işlemiş ve işleyecek temerrüt faizlerine ve faiz oranlarına, yetkiye, icra takip masrafları ile avukatlık ücretine ve sair eklentilerin tamamına itiraz ettiğini, taraflar arasında mutabık kalınan 12.05.2016 tarihli endüstriyel gaz tedarikini konu alan ticari ilişki kapsamında, müvekkili şirketin düzenli olarak davalı/borçluya sınai gaz tedariki yapmış olmanın yanı sıra muhtelif türdeki tüpleri davalı/borçluya kiraladığını, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında mutabık kalınan edimsel yükümlülüklerin müvekkili şirket tarafından zamanında, tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini, müvekkili şirketin taraflar arasında mutabık kalınan ticari ilişkiye binaen verilen hizmetlere ilişkin faturalar düzenlediğini ve düzenlenen işbu faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğini, davalı/borçlunun mezkur faturalara 6102 sayılı TTK’nın 21/2 maddesinde belirtilen yasal süre içerisinde itiraz etmediğini, diğer bir ifade ile fatura içeriğinde yer alan edimsel yükümlülüklerin müvekkili şirket tarafından tam, eksiksiz ve zamanında yerine getirildiğini kabul ettiğini, salt anılan hususun dahi davaya konu borcun varlığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığını, davalının, müvekkili şirkete borçlu olduğunu bilmesine rağmen kasten ve kötü niyetle hareket ederek ödeme yükümlülüğünü ihlal ettiğini açıkça ortaya koyduğunu, taraflar arasında tutulan cari hesap özetinden de açıkça anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin davalı/borçludan toplamda 40.725,03- TL tutarında alacaklı olduğunun izahtan vareste olduğunu, dolayısıyla davalı/borçlu tarafından ileri sürülen iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olup, davalı tarafından takibe kötü niyetle tahsil sürecinin uzatılması amacıyla itiraz edilmiş olduğunun açık olduğunu, borcun likit bir niteliğe sahip olduğunu, bu bağlamda gerek mezkur yasa gerekse yargıtay içtihatlarından malum olduğu üzere likit alacaklara yapılmış itirazların icra inkar tazminatını gerektirdiğini, somut olaya da dava konusu alacak bilinebilir olduğundan müvekkili şirket lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla davalı tarafın … 7.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına, fazlaya dair hakları saklı tutarak haksız itirazdan mütevellit davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, vekalet ücreti ile yargılama masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usule ilişkin; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin idare merkezinin … ili, … ilçesinin yetki çevresi içerisinde bulunduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin …Adliye Mahkemeleri olduğunu, Esasa ilişkin; müvekkili şirketin davacı şirkete muaccel olan ve/veya muaccel olmayan herhangi bir borcunun olmadığını, müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketin söz konusu ticari ilişki kapsamında faturalar tanzim ettiğini ve işbu faturaları müvekkili şirkete tebliğ ettiği hususundaki beyanlarının gerçek dışı olduğunu, söz konusu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, dosya kapsamında faturaların müvekkili şirkete tebliğ edildiğine dair herhangi bir somut delilin olmadığını beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı şirketin kötü niyetli olması nedeniyle %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 7.İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacı şirketin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış, davalı şirketin ticaret sicil kaydı celbedilmiş ve tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporları alınmıştır.
Mahkememizin 08/07/2019 tarihli duruşmasında ”Taraflar arasındaki sözleşmenin G bendi uyarınca davalının yetki itirazının reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 08/07/2019 tarihli duruşmasının (7) numaralı ara kararı ile; “… Nöb. ATM’ye talimat yazılarak; davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davalının 2017 yılı ve devamı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde re’sen seçilecek yeminli mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasının istenilmesine…” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM … tarafından tanzim edilen 16/12/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; 1-Davalı tarafından … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin Çağrı Kağıdında yer alan ”6100 sayılı HMK’nın yasanın 219, 220 ve 222.maddeleri gereğince bilirkişi incelemesine esas olacak 2017 yıllarına ait ticari defter, kayıt ve belgelerinizi tespit edilen inceleme olan 02/12/2020 gün ve 14:30 saatinde mahkememiz duruşma salonunda ibraz etmeniz gerektiği, aynı yasanın 222/3.maddesi gereğince inceleme günü defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmemeniz veya delilleri ile birlikte ibraz etmeme hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermemeniz ya da belgenin elinizde bulunduğunu inkar etmenize rağmen teklif edilen yemini kabul veya icra etmemeniz halinde mahkemenin belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanının kabul edilebileceği hususu” ihtar olunduğu, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin talimatı üzerine 02/12/2020 günü Saat 14:30 da duruşma salonuna gidilmiş olup davalı tarafından 2017 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğinde … 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.09.2020 tarihli talimatında belirtilen hususlar hakkında tespit yapılmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 22/04/2021 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “… Nöb. ATM’ye talimat yazılarak; Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen ”davacının takibe dayanak sözleşme ve açık hesaba konu faturalar nedeniyle davalıdan alacağının varlığı ve miktarı, davalının borca itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında” uyuşmazlıkların halli için davacının 2017 yılı ve devamı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde re’sen seçilecek olan bir SMMM bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasının istenilmesine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 13/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı firma ticari defter, belge incelemesinde Davalı taraf ile 27/07/2016-18/04/2018 tarihleri arasında ticari ilişkilerinin bulunduğu, davacının yasal süresi içinde ticari defter noter açılış tasdikleri ile GİB’e E defter bildirimlerini zamanında yaptığı, Ticari defter ve belge kayıt incelemesine göre … 7.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası takip asıl alacak tutarı olan 40.725,03 TL’nin Davacı firma cari borç bakiyesi olarak ticari defter kayıtlarında mevcut olduğu, Davacı tarafından davalı tarafa tüp bedeli olarak 29 adet, toplam 41.667,51 TL tutarında fatura düzenlenmiş ve toplam fatura tutarının 40.725,03-TL’sinin dava konusunun olduğunu, … 13.Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan … Talimat Dosya Nolu Bilirkişi Raporunda Davalı tarafın Ticari defter, belgeleri ibraz etmediği ve tutanak altına alındığı, davacı ile davalı taraf arasında düzenlenen 12/05/2016 tarihli … nolu Linde Müşteri Tüp sözleşmesi, G bendinde alan İhtilafların Halli maddesinde taraflar aralarında doğacak ihtilaflarda Linde defter kayıtlarını, belgelerini münhasıran delil olarak kabul ettiğini, Taraflar iş bu sözleşmenin uygulamadan doğacak her türlü ihtilafta İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu kabul ettiğini, İtirazın İptali ve takibin devamına, borca itiraz ile %20’den az olmamak üzere İcra İnkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekili 30/11/2021 tarihli Bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyan dilekçesinde ve özetle; ödeme def’inde bulunduklarını, 13/10/2021 tarihli bilirkişi raporunun taraflarınca incelenmiş olup 5.000,00-TL’lik ödemenin davacı şirketin kayıtlarına işlenmemiş olduğunu tespit ettiklerini, müvekkili şirketin 20/06/2018 tarihinde banka kanalı ile 5.000,00-TL’lik ödeme yaptığını, ödeme dekontunu dilekçe ekinde sunduklarını, ödeme def’i niteliğindeki belgenin yargılamanın her aşamasında sunulabileceğinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarınca kabul edildiğini, söz konusu bu ödemenin bilirkişi raporunda hesaplanan 40.725,03-TL’den mahsup edilmesi için dosyanın aynı bilirkişiye ek rapor alınmak üzere tevdi edilmesini, dava konusu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, dava konusu alacağın likit ve muayyen olmadığını, bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkememizin 07/04/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “… Nöb. ATM’ye talimat yazılarak; -Davacının iddiası, davalının savunması, davalı vekilinin 30/11/2021 tarihli dilekçesi ve 18/04/2018 tarih, … fatura numaralı ve 8.221,17-TL bedelli faturanın ”VADE FARKI” faturası olduğu gözetilerek ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen ”taraflar arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında vade farkı alınacağına dair anlaşma bulunup bulunmadığı veya vade farkına yönelik bir ticari teamül olup olmadığı, davacının takibe dayanak sözleşme ve açık hesaba konu faturalar nedeniyle davalıdan alacağının varlığı ve miktarı, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı” uyuşmazlıkların halli için davacının 2016, 2017 ve 2018 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde talimat mahkemesince dosyanın bir önceki bilirkişi … marifetiyle inceleme yapılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM … tarafından tanzim edilen 31/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı tarafından davalıya düzenlenen e arşiv faturaların davalıya tebliğ edildiği, 18/04/2018 tarih, … fatura numaralı ve 8.221,17-TL bedelli faturanın vade farkı tutarının doğru hesaplandığı, sözleşmenin 4.Maddesinde yer aldığı ve vade farkı oranının aylık %4 olarak uygulanacağı, Davacının takibe dayanak sözleşme ve açık hesaba konu faturalar nedeniyle davalıdan alacağının bulunduğunun tespit edildiği, … 7.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı, 20/04/2018 takip tarihi itibari ile Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 40.725,03 TL alacaklı olduğu, Davalının 20/06/2018 tarihinde davacıya ödediği 5.000 TL’nin düşülmesi ile Davacının 20/06/2018 tarihi itibari ile davalıdan 35.725,03 TL asıl alacaklı olduğu, Davalının takibe itirazının haksız olduğu ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluştuğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Davanın, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının takibe dayanak sözleşme ve açık hesaba konu faturalar nedeniyle davalıdan alacağının varlığı ve miktarı, davalının borca itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edildi.
… 7.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 40.725,03-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporlarına göre usulüne uygun tutulmuş davacı tarafın ticari defterleri itibariyle davacının davalıdan icra takibi konusu açık hesaba konu faturalar nedeniyle alacaklı olduğu anlaşılmıştır. 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını mahkemeye sunması aksi taktirde usulüne uygun tutulmuş davacı taraf defterlerine itibar edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. Bununla birlikte her ne kadar davalı taraf, davaya konu ve takibe dayanak açık hesaba konu faturaların tarafına tebliğ edilmediğini ileri sürmüşse de, davacı tarafın incelenen ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğini taşıdığı, davaya konu ve takibe dayanak olan faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği, yine davacı tarafça takibe konu edilen faturaların kendi yasal defterlerine aynen kaydedildiği ve davalı tarafça kısmi ödeme yapıldığı takip öncesi ve dava sonrası -20/06/2018 tarihinde yapılan 5.000,00-TL’lik ödeme- tespit edildiğinden davalının söz konusu faturaların tebliğ edilmediğine yönelik savunmasının Mahkememizce kabul edilmediği, davalının davacı tarafça tanzim edilen faturalar ile ilgili herhangi bir iade ve/veya kalan kısmını ödediğine dair -20/06/2018 tarihinde yapılan 5.000,00-TL’lik ödeme hariç- ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı ve davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 40.725,03-TL alacaklı olduğu sabittir. Bu hususlar ile HMK’nun 222. Maddesi dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu bedele ilişkin -20/06/2018 tarihinde yapılan 5.000,00-TL’lik ödeme hariç- varsa ödeme hususunu bu durumda ispat etmesi gerekir. Davalının bu alacak yönünden ödeme savunması da bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenler ile davanın kabulü ile, davalı tarafından … 7.İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takibin takipteki diğer koşulları ile devamına, davadan sonra yapılan toplam 5.000,00-TL tahsilatın infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 40.725,03-TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE; davalı tarafından … 7.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin, takipteki diğer koşullarla birlikte devamına,
Davalının hükmolunan 40.725,03-TL’nin %20’si oranında (8.145,00-TL) icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davadan sonra yapılan toplam 5.000,00-TL tahsilatın infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.781,92-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 491,86-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 2.290,06‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan, 35,90-TL başvuru harcı, 491,86-TL peşin harç, 2.650,00-TL bilirkişi ücreti ve 426,43-TL posta masrafları olmak üzere toplam 3.604,19‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1.maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/12/2022

Katip
¸

Hakim
¸