Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/420 E. 2020/295 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/420 Esas
KARAR NO : 2020/295

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket nezdinde… numaralı “… Poliçesi” ile sigortalı bulunan sigortalısı … A.Ş. Tarafından seri üretim parçası/ külbütör mekanizması emtiası, Çin’ de yerleşik … Adlı firmadan 17/04/2017 tarihli fatura ile 18.945,60 Euro karşılığında satın alındığını, satın alınan ürünlerin Çin’ den Türkiye’ ye nakliyesi işinin davalı tarafça taşıyıcı sıfatıyla üstlendiğini ve gerçekleştirdiğin, 2 kap emtianın ambalajlarının ezik ve hasarlı olduğunun görülmesi üzerine antrepo ve gümrük yetkilileri tarafından hasar tutanağının düzenlendiğini, hasar miktarının 3.293,55-TL olduğunu, 17/08/2017 tarihinde hasar ödemesinin müvekkili şirket tarafından ilgilisine ödendiğini, taşıma işini üstlenen davalı şirketin nakliye esnasında oluşan zarardan sorumlu olduğunu, ödemenin rücuen tazmini amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açtıklarını beyanla davanın kabulü ile icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava konusu iddia edilen hasarın müvekkili şirkete yasal süresi içinde ihbar edilmediğini, herhangi bir hasar sözkonusu olsa da bunun müvekkili şirketin sorumluluğunda gerçekleşmiş olduğunun ispat edilemediğini, iddia edilen hasardan olsa olsa varış limanındaki organizasyonu yapan konsolidatör firma … A.Ş.’ nin sorumlu tutulabileceğini, davanın aleyhe sonuçlanması halinde rücu mekanizması gereği müvekkili şirketin ödemek zorunda kalacağı tutarın …’ dan talep etmesi sözkonusu olacağından usul ekonomisi gözetilerek davanın bu adı geçen şirkete ihbar edilmesi gerektiğini, anılan hasarın taşıyanın yani müvekkili şirketin sorumluğu olmadığı bir sebepten ileri geldiğinin kabulü beyanla davanın öncelikle husumetten reddine, aksi takdirde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, Nakliyat Abonman sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya yapılan hasar ödemesinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine davalılarca yapılan itirazın İİK’nun 67 maddesi kapsamında iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda uyuşmazlığın; davacının sigortalısına ait emtianın hasarlandığı iddia edilen olayda, davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı, davacının sigortalısına yaptığı hasar ödemesi nedeniyle taşıyıcıya rücu edip edemeyeceği, hasarın taşıyıcıya yüklenebilir bir sebeple meydana gelip gelmediği, gerçek hasar tutarının ne olduğu, taşımanın tam ve gereği gibi yerin getirilip getirilmediği, taşımanın niteliğine göre TTK’nun taşımaya ilişkin hükümleri dışında CMR Konvansiyonu hükümlerinin somut olayda uygulama alanı bulup bulamayacağı, bu çerçevede davacının iddia olunan rücuen tazminat alacağının tahsili için başlattığı takibe davalı tarafından yapılan itirazın yerinde olup olmadığı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazmiatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davalı şirket taşıyan konumunda olup, dava konusu taşıma başından sonuna dek deniz taşıması niteliğindedir. Davacı rücuen tazminat talebine dayanak ve sigortalısına ait emtianın deniz taşıması sırasında hasarlandığını iddia etmektedir. Bu durumda davalıların sorumlulukları 6102 sayılı TTK’nun 1178 devamı maddeleri kapsamında değerlendirilmek gerekir.
28.04.2004 tarih, 25446 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5136 Sayılı Yasanın 1. maddesiyle 6762 Sayılı TTK.nun 4. maddesine eklenen son fıkra ile; iş durumunun gerekli kıldığı yerlere, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca, bu kanunun dördüncü kitabında yer alan Deniz Ticaretine ilişkin uyuşmazlıklara bakmaya ve Asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemelerinin kurulacağı, yargı çevresinin de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirleneceği hükme bağlanmıştır.
HMK nun 1. Maddesi hükmüne göre; göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca, dava şartı olan bu husus, HMK nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Dosya içeriği delillerin incelenmesinden taraflar arasındaki uyuşmazlığın deniz yoluyla taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından, mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığını sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeni ile HMK nun 115/2 maddesi hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır