Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/42 E. 2019/868 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/42 Esas
KARAR NO: 2019/868

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 12/01/2018
KARAR :BİRLEŞTİRME
KARAR TARİHİ: 07/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili … A.Ş İnşaat sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, …Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında tescilli … A.Ş hissedarlarının sahip oldukları hisselerinin tümü (%100’ü), … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında tescilli müvekkili … A.Ş’ye devredilmiş olduğunu, müvekkili şirket ile … isimli şirket arasında akdedilen hisse alım satım sözleşmesi ede ekte olduğunu, davalılar ise hisseleri müvekkili şirkete devredilen … isimli şirketin hissedarları olduğunu, taraflar arası imzalanan hisse alım satım sözleşmesine istinaden … isimli şirketin hissedarlarına müvekkili şirket tarafından ödemeler yapılmış olduğunu, … isimli şirketi hissedarlarına müvekkili şirket tarafından ödemeler yapılmış olup, …Şirketi’nin aktif ve pasif varlıkları ile sahip oldukları taşınır/taşınmaz mallar aracı müvekkil şirkete intikal ettiğini, akabinde 26/12/2016 tarihi itibariyle … A.Ş isimli şirket …Ticaret sicil memurluğunda tescil edilmek suretiyle … A.Ş ünvanını aldığını …Şirketinin ticaret sicilden terkin edildiğini, müvekkili şirket ile davalıların hissedarı oldukları şirket … arasında akdedilen hisse alım satım satış sözleşmesinin 4.1 ve 4.2 maddelerinde devirden önceki dönemden kaynaklanacak yükümlülükleri davalıların garanti ettiklerini, Yargı kararlarından ve devirden önce dahi olsa oluşacak zararlardan münhasıran devir yapan davalıların sorumlu olacağı da açıkca belirtildiğini, imza altına alındığını, ilgili sözleşmede devir yapan şahısların sorumluluğu hisse oranları ile sınırlandırılırken davalı şirketin hisse oranlarına bakılmaksızın müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları da imza altına alındığını, Müvekkili şirkete 22/08/2016 tarihinde ekte sunulan Bakırköy … İcra Dairesinin … E. … E. , … E ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyalarından borç muhtıraları tebliğ edildiğini, söz konusu borç muhtıralarında da davalıların hissedarı oldukları … isimli şirketin … A.Ş isimli şirkete kesinleşmiş bir borcu bulunduğunu, söz konusu borcun kaynağının Bakırköy… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Ve … K. Sayılı ilamı olduğunu, söz konusu dosyanın celbini talep ettiklerini, …A.Ş tarafından müvekkil şirket merkezinde haciz işlemi yapıldığını, davalıların sorumluluğunda bulunan 4 adet icra dosyasının ödemeleri müvekkili şirketçe yapıldığını 4 adet icra dosyasının toplam ödemesinin ise 188.430.69 TL olduğunu, davalılara İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalılar ise hisse alım satım sözleşmesinin beyanlar ve belgeler ekinin 3. Bendinde dava ve icra takibi kısmında söz konusu icra dosyalarının da bulunduğundan bahisle ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ilgili itirazlar taraflarına tebliğ edilmediğini, durumu icra dosyasından öğrenildiğini, hisse alım sözleşmesinde ve görüşmelerde söz konusu 4 adet icra dosyası ve dayanak dava dosyası bulunmadığını, ve müvekkili şirket söz konusu 4 adet icra dosyası ile ilgili herhangi bir taahhütte bulunmadığını sorumluluğunun davalı tarafta olacağı açıkça belirtildiğini, davalılar ise bu karara çıkan dosyayı bildikleri halde devir işlemleri sırasında müvekkili şirket yetkililerine bildirmeyerek, kötüniyetli davrandıklarını, bu bakımdan davalılar tarafından kötü niyetli olarak ödeme emrine itiraz edilmiş olduğundan davalıların itiraz ettiği kısma ilişkin olarak %20 oranından az olmamak kaydıyla davalılar aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesini ve icra dosyasındaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; İİK’nın 67. maddesi gereğince itirazın iptali davası ‘nın icra dosyasına yapılan itiraz tarihi itibari ile bir yıl içinde açılması gerekirken , süre aşımı ile bir yıldan sonra iş bu dava açıldığnıı, bu sebeple usulen davanın reddi gerektiğini, Taraflar arasındaki “hisse alım-satım sözleşmesinin” 4.2. maddesinde ;
“alıcı devirden sonra , devir tarihinden önceki dönemden kaynaklanan herhangibir talep borç tahakkuk ve ihtilafa muhatap olması halinde , durumu münhasıran …A.Ş’ne bildirecek , talep veya iddianın çözümü konusunda taraflar birlikte yargı yoluna gitmek de dahil olmak üzere beraber hareket edeceklerdir .” denildiğini, bu hükme göre davacı taraf bir bildirimde bulunmadığını, davacı yanın iddialarında samimi olmadığı ve kötüniyetli olduğu açıkça ortaya çıktığını, taraflar arasında “ hisse alım satım sözleşmesi görüşmeleri yapılırken – bu görüşmeler ve yazışmalar 4 aya yakın sürdüğünü bu süreçte , şirket bilançoları , şirket yasal defterleri , kurumlar vergisi beyannameleri , dava ve icra takibi beyanları , banka kredi ilişkisi beyanı , tapu bilgileri ve tapu takyidatları , imza sirküleri , kuruluş ticaret gazetesi , 31/05/2013 tarihli olağan genel kurul tutanağı , kira sözleşmeleri , vergi ve SGK bildirimleri , vekaletnameler , sermaye yapısı , çalışanlar listesi , hissedarlara yapılacak ödemeler tablosu ayrı ayrı davacıların mali müşavirleri , hukukçular ve teknik elemanları vasıtasıyla incelendiğini ve araştırıldığını, bu doğrultuda da , davacı taraf ilgili birimlerine hisse alım – satım sözleşmesini ve eklerini imzaladığını, Hisse alım – satım sözleşmesi taraflarca imzalanırken sözleşmenin ayrılmaz parçası olan ekleri de imzaladığını,
davacı taraf kötüniyetli olarak aslında beyan edilmiş bir dosyayı beyan edilmemiş iddiası ile , taraflar arasında imzalanmış sözleşme hükümlerine aykırı olarak , taraflarına vecibe yükleme gayreti içerisinde olduğunu, Nitekim sözleşmenin beyan ve sorumluluk başlıklı 4.1 maddesinde ; “ ….. satıcılar bu bağlamda vergi ve kamusal alacak konuları ile ilgili olarak 5 yıl , diğer konular ile ilgili 2 yıl süre ile devirden sonraki dönemde devir tarihinden önceki dönemden kaynaklanabilecek yükümlülükleri garanti ve tekeffül eder. “ denilerek sorumluluk hususu çok sarih olarak belirlendiğini, bir an davalı iddiası doğru kabul görse dahi , mart 2014 yılında hisse alım satım işlemi tamamlanmış olması nedeni ile 2 yıllık sorumluluk süresi sona erdiğini, Dolayısı ile kötüniyetle açılan iş bu davanın reddedilmesi gerektiği talep etmişlerdir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
H.M.K.nun 166. maddesi hükmü gereğince; aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. 14.02.1992 gün ,… Esas ve… Karar sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı gereğince; bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde, birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından “aynı Mahkeme” sayılır.
Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında “bağlantı” olduğu varsayılır. (H.M.K. Md:166/4) İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayısında kayıtlı dava dosyası kapsamı incelendiğinde; mahkememize açılan bu dava ile sözü edilen dava hakkında verilecek hükümlerin diğerini etkileyecek nitelikte olduğu sonucuna varılmaktadır. Dava konusu ve taraflar dikkate alındığında, talep sonucu gözetildiğinde, tarafların aynı olan davaların biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceğine kanaat getirilmekle aşağıdaki şekilde H.M.K.nun 166. maddesi gereğince davaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dava dosyası konusu ve tarafları itibari ile davamız ile bağlantılı bulunduğundan, mahkememiz dosyasının İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılamanın birleşen dosya üzerinden yürütülmesine,
4-Birleştirme kararı verildiğinin DERHAL MAHKEMESİNE BİLDİRİLMESİNE,
5-Yargılama giderlerinin birleşen dava dosyasında değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı H.M.K.nun 166/1. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hüküm ile birlikte istinafı kabil olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır