Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/414 E. 2020/592 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/414 Esas
KARAR NO:2020/592

DAVA:İtirazın İptali ( Medya Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/05/2018
KARAR:KABUL
KARAR TARİHİ:15/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi sebebiyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ve davalının haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ettiği, takibin durması nedeniyle de huzurdaki itirazın iptali davasını ikame etme zorunluluğu hasıl olduğu, müvekkili tarafın taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden yükümlülüklerini yerine getirdiği, ancak davalı/borçlu tarafından hizmet bedelinin ödenmemesi sebebiyle temerrüde düşüldüğü, davacı ile davalı şirketler arasında “31/03/2013 tarihinde Medya Hizmet Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşme ile müvekkilin kararlaştırılan servislere ilişkin hizmet sağladığı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından;
-… seri nolu 01/06/2017 tarihli 11.776,11 tutarlı fatura,
-… seri nolu 11/07/2017 tarihli 34.254,56 TL tutarlı fatura,
-… seri nolu 02/10/2017 tarihli 33.570,17 TL tutarlı fatura ve bu e-faturaların davalı tarafa gönderildiğini gösterir ekran görüntülerinin ekte olduğu, faturalar ile birlikte … no.lu 07/12/2017 tarihli 11.190,06 TL alacak dekontu ve davalı tarafa teslim edildiğini gösterir zimmet listesi ve gönderi raporu düzenlendiği, işbu faturalar ile alacak dekontunun davalı tarafından tebliğ alınmasına rağmen yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazın ileri sürülmediği, TTK’nun 21 md. 2. Fıkrası uyarınca ” bir fatura alan kişinin aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamış ise bu faturayı kabul etmiş sayılır” denildiği, davalı tarafından fatura ve alacak dekontu içerikleri kabul edilmiş olmasına rağmen söz konusu faturalarla ilgili olarak davacı tarafa hiçbir ödeme yapılmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde ekte mübrez şirket kayıtları itibariyle borçlu davalının müvekkil şirkete 68.410,78 TL tutarında borcu bulunduğu, davacı ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davalıdan alacaklı olduklarının ayrıca tespit edilebileceğini ve yukarıdaki bilgileri mevcut dosya ile girişilen icra takibine sırf alacağın ödenmesini geciktirmek amacıyla kötü niyetli olarak itiraz edildiğinin görüleceği, hal böyle iken haklı davalarının kabulü ile davalının icra takibine ilişkin haksız itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği ve talep olunduğu, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına, davalının haksız ve mesnetsiz itirazı sebebiyle alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkili aleyhine davacı tarafından icra takibi başlatıldığı, icra takibinin tebliğ edilmesi ile beraber yasal süresi içerisinde itirazda bulundukları ve itirazın kabul olduğu, bunun üzerine davacı tarafın Mahkeme nezdinde itirazın iptali talebiyle kötü niyetli olarak huzurdaki davayı açtığı, ancak davanın reddinin gerektiği, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığı, bu nedenle icra takibinin hukuka aykırı olduğu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde müvekkilinin borcunun olmadığının anlaşılacağının ayrıca …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibinin iş bu dava ile bir ilgisi bulunmadığını, anılan icra dosyasındaki protokolün huzurdaki davaya konu icra takibi ile hiçbir ilişkisi bulunmadığını, anılan icra dosyasındaki protokolün huzurdaki davaya konu icra takibi ile hiçbir ilişkisi olmadığı, uyuşmazlığa konu alacak likit bir alacak olmadığından ve yargılamayı gerektirmediğinden somut olayda %20 oranında icra inkar tazminatı talep edilemeyeceği, İcra İflas Kanununun 67/2 maddesinde bu konunun izah edildiği ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bir kararında bu konuda açıklama getirildiği, davacı tarafın somut olayda kötü niyetli olduğundan müvekkil şirket lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği, yine İİK’nun 67/2 maddesinde bu konunun izah edildiği, tüm bu anlatılanlardan anlaşılacağı ve mahkemece takdir olunacağı üzere kişiler aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine başlatılmasının önüne geçebilmek için hukukta kötü niyet tazminatı müeyyidesi yer aldığı, somut olayda da davacı şirketin herhangi bir alacağı bulunmadığı halde bir şirket aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı, …. İcra Dairesi’ nin … E. Sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine faturadan kaynaklanan alacağına ilişkin takip yapmış olup davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı, İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır. Davalı genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar ile davanın reddini savunmuştur.
Dava; itirazın iptaline, alacağın varlığına ve varsa miktarına ilişkindir.
İbraz edilen tarafların ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan bilirkişi raporları alınmıştır. İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. BA- BS formlarına dikkat edilmiştir. …. İcra Dairesinin … sayılı esas sayılı dosyası incelenmiştir. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır hükmü dikkate alınmıştır. İş bu davada davacı taraf iddialarını somutlaştırmak ve alacağının varlığını ispatlamak durumundadır. Davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturalara hükümde belirlenen toplam miktar açısından itiraz edildiğine veya davalının davacıya faturaların bedellerini ödediğine dair dosyada bir bilgi veya belgeye bulunmamaktadır. Tarafların ticaret şirketi olup tacir olduğu basiretli davranmaları gereği değerlendirilmiştir. …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat dosyasında davalı tarafa ait ticari kayıtların teknik olarak incelendiği Bilirkişi- Bağımsız Denetçi- SMMM … 27/09/2019 tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir. Davalı …. A.Ş’nin dava dosyası kapsamındaki bilgi ve belgeler ile yerinde yapılan ticari defterlerinin incelemesi neticesinde, dava konusu hizmet bedeli karşılığı davacı tarafından kesilen faturaları davalının kendi ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlediği, işlenen bu kayıtlara dair davalının davacıya ödemesinin bulunmadığı, davalı kayıtlarına göre bakiye borcun 68.410,78 TL olduğu, davalı kayıtlarının davacının iddiasını doğrular nitelikte olduğu teknik rapordan anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi SMMM … tarafından hazırlanan 11/03/2020 tarihli davacı ticari kayıtlarına ilişkin teknik bilirkişi raporu incelenmiştir. Davacı tarafından incelemeye sunulan 2017 yılına ait ticari defterlerin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı tarafın 07/12/2017 tarihi itibariyle ticari defterlerine göre davalıdan 68.410,78 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın …’da yapılan bilirkişi incelemesine göre de 07/12/2017 tarihi itibariyle ticari defterlerine göre davacı tarafa 68.410,78 TL borçlu olduğu, davacı taraf 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği teknik rapordan anlaşılmıştır.
Davacının alacağının varlığını yasal delillerle ispatladığı, alacağın varlığını tarafların ticari kayıtlarında yer aldığı, davalının takibe itirazında haksız olduğu, davalının takibe konu edilen alacağın davacıya ödendiğine dair bilgi ve belge sunmadığı, faturaların yasal olarak iade edildiğine dair de dosya kapsamında bilgi ve belgeye rastlanmadığı görülmüştür. Dava konusu alacağın varlığı, miktarı ve faiz taraflar arasındaki medya hizmet sözleşmesi gereğince ve kayıtlar gereğince değerlendirilmiştir. Davacı talebinin 6100 Sayılı HMK m. 26 kapsamında itirazın iptaline ilişkin olduğu ve itiraz edilen miktar kadar alacağının bulunduğuna kanaat getirilmiştir. Tarafların teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davacının davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalı tarafın yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, davacının davasını ispatladığı değerlendirilerek davalı tarafın itirazında haksız olduğu ve sorumlu olduğu, alacağın medya hizmet sözleşmesine dayandığı ve likit olduğu, tazminata hükmolunması gerektiği, ödemeye dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı, davacının talebi dikkate alındığında davanın kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile;…. İcra Dairesinin … E. Sayılı takibe yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davacı lehine 13.682,16 TL tazminata hükmolunmasına davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 4.673,14 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 826,24 TL ile icraya yatan 342,05 TL olmak üzere toplam 1.168,29 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 3.504,85 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 826,24 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan ve davacı tarafından sarf edilen 1.561,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 9.693,40 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır