Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/399 E. 2022/340 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/399
KARAR NO : 2022/340

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/04/2018
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili için hazırlamış olduğu 01/06/2014 tarihli; …, …, …, …, …, …, …, … nolu sertifikaları düzenleyip müvekkiline verdiğini, müvekkilinin sertifikaların düzenlenmesinden dolayı müvekkiline fatura düzenlendiğini, müvekkilinin 11.800,00 TL faturayı banka havalesi ile ödediğini, müvekkilinin davalıdan ayrıca danışmanlık hizmeti aldığını bu hizmete karşılık da davalıya ödeme yaptığını, müvekkilinin, davalının hazırlamış olduğu sertifikaların hukuka uygun ve geçerli olduğuna güvenerek, sertifikalar doğrultusunda ürünlerine CE işaretini koyduğunu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce tutulan Piyasa Gözetimi ve Denetimi tutanağı başlıklı tutanakta, davalının müvekkili için hazırlamış olduğu sertifikaların sahte-usulsüz olduklarının belirtildiğini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce 8 adet sertifikaya istinaden müvekkili tarafından CE işaretinin ürüne iliştirilmesi nedeniyle her biri 8.381,00 TL miktarında olan 8 adet idari yaptırım kararının düzenlendiğini ve müvekkiline tebliğ edildiğini, … sayılı 8.381,00 TL miktarlı idari yaptırım kararının müvekkiline tebliği üzerine, müvekkilinin süresi içinde açtığı davanın yapılan yargılaması sonucunda, … 6. Sulh Ceza Hakimliği’nce …tarih, … D.İş sayılı karar ile itirazın reddine karar verilmesi üzerine, karara itiraz edildiğini ve itirazın kabulüne karar verildiğini, ilgili idari yaptırım kararının iptaline kesin olarak karar verildiğini, diğer 7 adet idari yaptırım kararının iptalleri için çeşitli Sulh Ceza Hakimliklerinde davalar açıldığını, açılan davaların reddedildiğini, kararlara itiraz edildiğini, itirazlarının da reddedildiğini, müvekkilince bu süreç sonrasında 8.381,00 TL + 8.381,00 TL + 8.381,00 TL + 8.381,00 TL + 8.381,00 TL + 8.381,00 TL + 8.381,00 TL olmak üzere toplam 58.667,00 TL idari para cezası ile 400,00 TL + 400,00 TL + 300,00 TL + 300,00 TL + 400,00 TL olmak üzere toplam 1.800,00 TL vekalet ücretinin müvekkilince ödendiğini, hukuken geçerli kabul edilmeyen belgelerin düzenlenmesindeki hukuki sorumluluğun tamamının davalıya ait olduğunu, müvekkilinin, davalı tarafından sunulan resmi belgeler doğrultusunda davalının sertifika düzenleme yetkisinin olduğuna kanaat getirdiğini, müvekkilinin yeterli araştırmayı yaptığını, müvekkilinin hem bedel ödeyip hem de usulsüz belge almak istemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, müvekkilinin bu süreçte zararının oluştuğunu, ticari itibarının da zedelendiğini, davalının bu süreçte soyut bir biçimde ve sözlü olarak beyanda bulunarak, düzenlemiş olduğu sertifikaların hukuken geçerli olduğunu sözlü olarak beyan ettiğini ancak resmi evraklarda belirtilen mevzuata göre gerekli olan belge ve bilgileri müvekkiline vermediğini, davalının hem kusurlu hem de kötü niyetli olduğunu iddia ve beyan ederek müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı toplam 58.667,00 TL idari para cezasının ve 1.800,00 TL vekalet ücretinin her ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının düzenlemiş olduğu 05/06/2014 tarih, 11.800,00 TL miktarlı faturadan dolayı, davalıya 17/06/2014 tarihinde ödenen 11.800,00 TL’nin ödeme yapıldığı tarihten başlamak üzere işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin davacının ödemek zorunda olduğu cezalar ile ilgili hiçbir sorumluluğunun olmadığını, müvekkili şirketin dava konusu CE belgelerini kendisinin düzenlemediğini, müvekkili şirketin bu belgelerin alınmasına ilişkin davacının şartları taşıyıp taşımadığına ve bu belgeleri almak için ne şekilde bir prosedür izlemesi gerektiğine ilişkin danışmanlık yaptığını, ilgili belgelerin alınması için gerekli danışmanlık hizmetini veren müvekkili şirketin buna ilişkin davacıya fatura kestiğini fakat davacının daha sonra şartlarını taşımamasına rağmen bu belgeleri düzenleyip ürünlerine CE işaretini koyduğunu, bu usulsüzlükte sorumlu olan tarafın müvekkili şirket değil davacı olduğunu, müvekkili şirketin bu belgeleri düzenlemediğini fakat buna rağmen uzun yıllardır beraber çalışmalarına istinaden davacının uğradığı zararı bir nebze hafifletmek için danışmanlık için aldığı ücreti iade ettiğini, müvekkili ile davacı arasında CE belgesi düzenlenmesine ilişkin bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafından da sunulmadığını, davacının kendi hatası sebebi ile ödemiş olduğu cezaları haksız olarak müvekkilinin üzerine yıkmak istediğini, müvekkilinin 05/05/2014 tarihli sözleşme ile davacı şirket ile çalışmaya başladığını, bu sözleşme ile davacının … ve … sertifikaları alması için danışmanlık yaptığını, davacının müvekkili ile çalışmadan önce de kataloglarında CE işaretini kullandığını, davacının usulsüz olarak yıllarca CE sertifikası olmamasına rağmen bu işareti kullandığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, … 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.İş sayılı dosyası, … 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin; …, …, … D.İş sayılı dosyaları, … 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin; …, …, … D.İş sayılı dosyaları, … 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.İş sayılı dosyası, ödeme dekontları, İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün … ve …tarihli yazı cevapları, bilirkişi heyeti kök ve ek raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizin 19/06/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı gereğince, HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, Kimya Mühendisi … ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bilirkişi …’ten oluşuşan bilirkişi heyetince düzenlenen bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle; yapı malzemeleri kapsamında musluk/batarya ürün imalatı yapan davacı şirketin, yapı malzemeleri grubunda yer alan ürünleri için CE belgesi alımı için hizmet aldığı davalı şirketin CE belgesi vermeye yetkili olan kurum olmadığı, davalı şirketin yetkisi olmamasına rağmen …, …, …, …, …, …, … geçerlilik süresi …, …, …, … şeklinde 8 adet belgeyi davacı şirket adına düzenlediği, davalı şirketin yetkisi dahilinde olmayan söz konusu belgelerin düzenlenmesi karşılığında Seri …numaralı KDV dahil 11.800,00 TL faturanın davacı şirkete kesildiği, yapı malzemeleri kapsamında musluk/batarya ürün imalatı yapan davacı şirketin yapı malzemeleri grubunda yer alan ürünleri için CE belgesi alımı için hizmeti kapsamında yetkisi dahilinde olmayan belgeyi davacıya düzenlemesi nedeniyle davacıya idari para cezası kesildiği, teknik olarak yapılan incelemede, davalının CE belgesi vermeye yetkili kurum olmadığı belirlendiğinden, davacının avans faizi isteyebileceği görüşünün benimsenmesi durumunda, davacının, davadan önce 58.667,00 TL asıl alacak ve (369,11 + 1.085,34 + 880,01 + 3.472,88 + 3.509,91) 9.398,25 TL avans faizi alacağının bulunduğu, davacının yasal faiz isteyebileceği görüşünün benimsenmesi durumunda, davacının davadan önce 58.667,00 TL asıl alacak ve (316,38 + 930,29 + 754,29 + 3.205,73 + 3.314,69) 8.521,38 TL tutarınca yasal faizi alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 15/10/2020 tarihli duruşmasında ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, önceki rapor düzenleyen bilirkişi heyetince düzenlenen bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında özetle; davacı vekili tarafından Mahkeme kasasına sunulan kasa evraklarına göre, kök raporda davacının 58.667,00 TL tutarı avans faizi ile birlikte isteyebileceği görüşünün benimsenmesi durumunda; davacının, davalıdan 26/04/2018 dava tarihi itibariyle 58.667,00 TL asıl alacak ve 9.398,25 TL tutarınca avans faizi alacağının bulunduğunun söylenebileceği, davacının, davalıya ödenen 05/06/2014 tarihli fatura nedeniyle davalıdan 11.800,00 TL asıl alacak ve 26/04/2018 dava tarihi itibariyle (693,25 + 2.574,37 + 1.537,20 ) 4.804,82 TL avans faizi alacağının bulunduğu, davacının ödenen vekalet ücretleri açısından 26/04/2018 dava tarihi itibariyle 1.500,00 TL asıl alacak ve (5,43 + 33,42 + 179,01) 217,86 TL tutarınca yasal faiz alacağının bulunduğu, … 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin …D.İş sayılı dosyası kararı gereğince 300,00 TL vekalet ücreti ödenmesine ilişkin dekont aslının bulunmaması nedeniyle bu konuda değerlendirme yapılamadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak edimini ifa etmemesi nedeniyle ödenen sözleşme bedelinin iadesi ve uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Davacı ile davalı taraf arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu ve .. tarihli … numaralı 11.800,00 TL bedelli davalı tarafından davacıya hitaben düzenlenen faturanın ödendiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmene yazılı halde mahkememizce verilen sürelere rağmen dosyaya taraflarca sunulamamıştır. Bu nedenle de taraflar arasında yazılı sözleşme bulanmadığı kabul edilmiştir. Davacı tarafa davalı ile yaptıkları sözleşme uyarınca davalının danışmanlık hizmeti yanında CE belgesine ilişkin sertifikaları düzenleyip kendilerine verdiğini ileri sürmekte, davalı taraf ise aralarındaki sözleşmeni sadece danışmanlık işleri ilişkin olduğunu savunmaktadır. Tarafların kabulünde olan 05/06/2014 tarihli … numaralı 11.800,00 TL bedelli davalı tarafından davacıya hitaben düzenlenen faturanın açıklama kısmında ise 8 ayrı numaraları açıkça yazılan … belgesi ibareleri bulunmaktadır. Yani davalının düzenlediği bu fatura sadece danışmanlık hizmeti nedeniyle düzenlenmiş bir fatura değildir. Davalı tarafından düzenlenen bu fatura dikkate alındığında taraflar arasında CE belgesine ilişkin danışmanlık hizmeti yanında sertifika düzenlenmesi hizmetini de içeren bir sözleşme bulunduğu kanaatine varılmıştır. Bu 8 adet CE sertifikasının sahte olması nedeniyle İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından davacı şirkete idari para cezaları uygulanmış ve davacı tarafça da bu idari para cezalarına kaşı Sulh Ceza Hakimlik’leri nezdinde itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı tarafın idari para cezalarına yapmış olduğu itirazların ret edilenleri yönünden davacı taraf uygulanan idari para cezalarına ilişkin toplam bedelleri, idari para cezalarının reddine ilişkin verilen kararlardaki aleyhine hükmedilen vekalet ücretlerini ve 05/06/2014 tarihli … numaralı 11.800,00 TL bedelli fatura ücretinin tazminini talep etmektedir.
Mahkememizce aldırılarak itibar edilen kök ve ek raporlarında da tespit edildiği üzere davalı şirket CE belgesi vermeye yetkili kurumlardan olmayıp, davacıya verdiği CE belgelerinin anlaşmaya aykırı olması nedeniyle davacı tarafından davalıya sözleşme bedeli olarak verilen 11.800,00 TL’yi davacının davalıdan talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Bu CE belgeleri nedeniyle davacı şirkete İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından toplam da 58.667,00 TL idari para cezası uygulanmıştır. Sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan bu zararı da davacı davalıdan tazmin edebileceğinden bu bedele yönelik isteminde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca bu idari para cezaları nedeniyle bilirkişi heyeti raporları ile tespit edilen Sulh Ceza Hakimlik’leri nezdinde itiraz kanun yolundaki itirazların ret edilenleri yönünden hükmedilen vekalet ücretleri toplamı olan ve ödendiği dosya kapsamı ile sabit olan 1.500,00 TL’nin davalıdan aynı şekilde talep edilebileceği kanaatine varılmıştır. Yalnızca … 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.İş sayılı dosyasına ait 300,00 TL tutarlı vekalet ücretinin ödendiğine dair dekontun davacı tarafça dosyaya sunulmamış olması ve İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından da bu miktarın ödendiğinin bildirilmemiş olması nedeniyle bu miktar yönünden davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Bu nedenlerle 11.800,00 TL + 58.667,00 TL + 1.500,00 TL = 71.967,00 TL’nin TBK’nun 117. Maddesi uyarınca dava öncesi davalının tarafın temerrüte düşürülmemesi nedeniyle dava tarihi olan 26/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabul – kısmen reddi ile 71.967,00 TL’nin dava tarihi olan 26/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 4.916,06 TL karar ve ilam harcının, davacı taraftan peşin olarak alınan 1.234,14 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 3.681,92 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 1.234,14 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.270,04 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.400,00 TL bilirkişi raporu ücreti, 140,45 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 1.540,45 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen; 1.534,05 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK’nın 333/1. maddesi gereğince varsa gider/delil avansından artan kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 10.155,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2022

Katip …

Hakim …