Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/383 E. 2019/673 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/383 Esas
KARAR NO : 2019/673

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 19/04/2018

KARAR : KABUL
KARAR TARİHİ: 11/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı firma tarafından davalı taraf aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi neticesinde davalı tarafa ödeme emri tebliğ edildiğini, İşbu icra takibine konu borca davalı tarafın (borçlu) itirazda bulunduğu davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak ödeme emrine itiraz ederek icra takibini durdurduğu ve davacı tarafın mağduriyetine neden olduğu, icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde borçlunun “Borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği” beyan ettiği, ancak takibe konu cari hesap ekstresinde mevcut bakiyenin ödendiğine dair ne bir belge sunmaktan ne de bir beyanda bulunmaktan kaçındığını, işbu tavrı ile yalnızca süre kazanmak maksadıyla takibin durdurulmasına sebebiyet verecek kötü niyetli bir yaklaşımda bulunduğunun aleni olduğu, bunlarla birlikte davacı taraf ve davalı taraf arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı tarafa davacı tarafın cari hesap ekstresi düzenlediği, ancak takip gününe kadar borcunu ödemeyen davalıya bakiye borcu nedeniyle cari hesap ekstresi düzenlediği, ancak takip gününe kadar borcunu ödemeyen davalıya bakiye borcu nedeniyle carih hesap ekstesine dayanarak işbu takibin başlatılma zaruriyetinin hasıl olduğu, davalının itirazının mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğu, davacı ve davalı taraf ticari defter kayıtları incelendiği takdirde aralarındaki mevcut olan ticari ilişkinin tespit edileceği , ticari defter ve kayıtların incelenmesi ile de davacı tarafın alacaklı olduğunun görüleceği ve davalının itirazının haksız ve mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunun tespit edileceği, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun, icra dosyasına yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, ayrıca davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA / Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davanın itirazın iptali davası olduğu, davacının ispat külfetinde olan bir dava olduğu, ancak davacı tarafın dava dilekçesi incelendiğinde davasını ispata yarar tek bir delil sunmadığı ve tek bir sav ileri sürmediğinin açık olduğu, davacı tarafın taraflar arasında ticari ilişki olduğu, alacağın cari ekstreye dayandığı bu cari ekstreye göre davalının kendisine borçlu olduğu iddiasında olduğu, ancak cari ekstreye dayanan temel ilişkini ne olduğunun dosya kapsamından anlaşılamamakta olduğu, icra takibi ile talep edilen tutara dayanak teşkil eden varsa faturaların sunulmadığı, bu hususta davacının dayanmış olduğu faturanın ve bakiye olduğu iddia ettiği tutarın davalıca kabulünün mümkün olmadığı, huzurdaki dava ile bir cari ekstre alacağının varlığı iddia edilmekteyse de takipten önce tarafların söz konusu cariye ilişkin bir hesap mutabakatı yapmamış olduğu, davacı tarafın hesap mutabakatı yapmadan ya da böyle bir teklifte bulunmadan dava açtığını, TTK hükümlerince böyle bir alacak iddiasına ilişkin olarak doğrudan takibe geçmenin mümkün olamayacağını, işbu alacağın tahsili için temerrüt ön koşul olduğu, davacı tarafın alacak iddiasını alacaklı olduğu kişiye bildirmesi gerektiği, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için asıl alacağın borçluyu temerrüde düşürmeden istenebileceği düşünülse de davalı şirketten faiz talep edilebilmesi için BK. Gereğince de davalı şirketin temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle davalı şirket aleyhine faiz işletilmesinin hukuken mümkün olmadığı, davacı tarafın davalı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile ilgili talepte bulunduğu, ancak hesap mutabakatı yapmadan yada borçlu temerrüde düşürülmeden yapılan icra takibinde alacak likit olmadığından söz konusu itiraza ilişkin olarak kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmayacağı, iddia edilen alacak miktarının yargılamayı gerektirir bir alacak miktarı olduğu, sonuç itibariyle davacının dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere davalı tarafın davacı tarafa herhangi bir borcu olduğunu gösterir bilgi/belge olmadığı, işbu sebeple davacı tarafın takip açmakta haksız ve kötü niyetli olduğu, tüm bu nedenlerle huzurdaki davanın koşulları oluşmadığından;usule yasaya hukuka ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına aykırı bir şekilde açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istifa etmekle davalı asile usule uygun tebliğler yapılmıştır.

KANITLAR VE GEREKÇE / Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı İstanbul … İcra Dairesi’ nin…E. Sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağı nedeniyle açık hesaba dayalı ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı, İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır.
Davalı, genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava; itirazın iptaline, alacağın varlığına ve miktarına ilişkindir.
Buna ilişkin tarafların ibraz edilen davacı ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan bilirkişi raporu alınmıştır. İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. Bilirkişi Sevda Rızcanoğlu tarafından 20/03/2019 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporu (Davacı … A.Ş tarafından incelemeye sunulan 2015 yılı ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı …A.Ş incelemeye gelmediği, defter ve belge sunmadığı, davacı tarafın sunmuş olduğu açık hesap ekstresine ve ticari defterlerine göre 31/12/2015 tarihi itibariyle davalıdan 3.410,73 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, davacı tarafça sunulan hizmetlere ait faturaların düzenlendiği ve davalı firmaya gidildiğine dair yetkili servis formlarının bulunduğunun görüldüğü teknik olarak bildirmiştir ) incelenmiştir. İstanbul … İcra Dairesi’ nin … E. sayılı dosyası incelenmiştir. Davacı tarafa ait usule uygun ticari defter ve kayıtlar incelenmiştir. Davalı tarafa 12/12/2018 tarihli celsenin 9 nolu ara kararı gereğince, davalı vekiline 12/12/2018 tarihli ön inceleme zaptının 17/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ön inceleme zaptında tarafların 22/02/2019 14:00’da inceleme gününde mahkememiz duruşma salonunda ticari defter ve kayıtlarını hazır bulundurması aksi halde ibradan kaçınmış sayılacağının ihtar edildiği, buna rağmen davalı taraf ibrazda bulunmamış, ihtarata rağmen ibraz edilmemekle incelenememiştir. Taraflar arasındaki servis hizmet sözleşmesine, ticari ilişkinin varlığına dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin değerlendirilmesi sonucu ve teknik değerlendirmeler gereği; davalının davacı tarafından verilen servis hizmetinden faydalandığı, aşağıda hükümde belirlendiği üzere davalının bu sebeple davacı tarafa borçlu olduğu, aksine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı görülmekle kanunen alacağın varlığına kanaat getirilmiştir. Aksine dair bilgi ve belge bulunmamaktadır. Usule uygun olarak süresinde davacı tarafından ibraz edilen ticari kayıt ve defterler gereğince özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalı tarafın yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, aşağıdaki miktar kadar davacının davasını ispatladığı değerlendirilerek davalı tarafın itirazında aşağıdaki hükümde belirlenen miktar kadar haksız olduğu ve sorumlu olduğu, ayrıca delil olan kendi ticari defter ve kayıtlarını yasal süre ve usulde ibraz etmediği görülmüş, alacağın likit olduğu ve tazminata hükmolunması gerektiği, davacının talebi dikkate alındığında davanın kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar verilmiştir.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile;İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı takibe yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına davacı lehine 682,15 TL icra inkar tazminatına hükmolunmasına davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 232,99 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 39,79 TL ile icraya yatan 18,46 TL olmak üzere toplam 58,25 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 193,20 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 598,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda dava konusu miktar dikkate alındığında kesin olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır