Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/374 E. 2020/43 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/374 Esas
KARAR NO : 2020/43

DAVA : İstirdat Davası
DAVA TARİHİ : 17/04/2018
KARAR : RED
KARAR TARİHİ : 23/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili ila davalı …Şti arasında; Davalı şirketin yapacağı inşaat projesinde kullanılmak üzere 16/11/2017 tarihli teklifname/sözleşmede belirtili niteliklere sahip yangın kapısı imal ve satışı konusunda karşılıklı mutabakata varıldığını buna ilişkin müvekkili şirketçe satışa konu kapılara ait teknik detaylar ve fiyat teklifi sunulduğunu, mutabakat doğrultusunda müvekkili şirketçe tüm detayları belirtilen işe ilişkin sözleşme davalı …İnşaat tarafından imzalandığını ve taraflar fiyat da dahil olmak üzere her konuda anlaştığını, sözleşmenin teminatı olarak müvekkili şirket yetkilisi… tarafından davalı şirkete 16/11/2017 keşide ve 22/01/2018 ödeme tarihli 50.000 TL bedelli Teminat senedi verildiğini, taraflar arasındaki tek ilişki sözleşme konusu kapı üretim işi olduğunu, müvekkili şirket sözleşme gereği yüklendiği edimi tam ve eksiksiz şekilde yerine getirdiği ve kapı bedelleri tümü ile ödendiğini, halen müvekkili tarafından teslimi ve montajı yapılan kapıları kullandığını, davalı taraf ile müvekkili şirket arasındaki mevcut ticari ilişki faturalar ve sözleşme metni ödeme makbuzları da sabit olup dilekçe ikinde sunulduğunu, taraflar arasındaki ihtilaf, müvekkil şirketin edimi olmamasına rağmen, davalı tarafın anlaşma hilafına kapıların montajından sonra inşaata ilişkin yapılan masraf ve ödemelerin müvekkili şirket tarafından karşılanması talebi olduğunu, davalı şirket yetkilisi tarafından üçüncü şahsa ödendiği belirtilen İnşaat masraflarının ödenmesi müvekkil tarafından kabul edilmediği için bu sefer kötü niyetli olarak üçüncü kişiye ciro edilen teminat senedinin 8.000,00 TL’lik kısmı üzerinden İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası üzerinden İhtiyati haciz kararı alınmış ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibi ile müvekkilinin tüm banka hesaplarının bloke edildiği eli kolu bağlanan ve ödemelerini yapamayan müvekkilinin haciz baskısı altında dosya borcunu ödemek zorunda kaldığını, davalı tarafın kötü niyetle müvekkilinin işi ve sorumluluğu olmayan inşaat işlerinin ödemesini müvekkiline yaptırdığını, müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşmede açıkça yazılı olduğu gibi kapı üretim ve montajını üstlendiğini, bunun haricinde inşaat işi yapmalarının mümkün olmadığını, çalışan kişilerin inşaat işi yetkinlikleri ve tecrübeleri de olmadığını, taraflar arasında geçerli ve hüküm ve sonuçlarını doğurmuş sözleşmede kapı montajından kaynaklı inşaat işlerinin müvekkili şirketçe yapılacağına dair herhangi bir düzenleme de olmadığını, ancak buna rağmen cebri icra baskısı ile zorlandığını ve inşaat masraflarını ödemek zorunda bırakıldığını, icra baskısı altında ödenen bedelin rücuen davalı şirketten tahsili talepli olarak iş bu davanın açılması gerektiğini bu sebeplerle İİK Md.72 uyarınca müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile cebri icra ve haciz baskısı altında üçüncü kişiye ödenmiş olan 10.180,27 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve mahkeme masrafı ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesine itiraz ettiklerini davacı vekilinin dava dilekçesinin gerçek dışı beyan ve iddialar bulunduğunu, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında yangın kapısı yapılmasına ilişkin teklifname adı altında bir belge imzalandığını, davalı şirkete iş bu teklifnameye ilişkin 16.500,00 TL nakit;39.000,00 TL bedelli de bir çek olmak üzere toplamda 55.500,00 TL ödeme yapıldığını, davacı şirketten iş bu teklifnameye istinaden 50.000,00 TL bedelli Teminat Senedi alınmadığını, üçüncü şahıs tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icraya konulan senet örneğinin incelenmesi üzerine görüleceği üzere senet metninde teminat senedine ilişkin bir ibare olmadığı gibi senet bedeli de davacı vekilinin dava dilekçesinde beyan ettiği gibi 50.000,00 TL olmadığını, taraflar arasında imzalanan teklifname başlıklı belge içeriğinde de müvekkili şirkete teminat senedi adı altında bir senet verildiğine ilişkinde bir ibare bulunmadığını, iş bu hususlarda davacı şirket vekilinin dava dilekçesindeki beyanlarının gerçek dışı olduğunu ispatladığını, senet metninde teminat olduğuna ilişkin bir ibare yoksa ve sözleşmede de senetin teminat senedi olduğu yazılmamışsa senet teminat senedi olmadığını, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, davaya konu olay da ne sözleşme de ne de senet metninde bu şekilde bir ibare bulunmadığını, davaya konu senet ile teklifname ilişkin ilişkiler birbirinden bağımsız olduğunu, bu nedenlerle de haksız açılan iş bu davanın reddini talep ettiklerini, davacı şirket yetkilisi ile müvekkilinin birbirlerini tanıdıklarını bu nedenle davacı şirket yetkilisi acil ödemesi olduğunu müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin de davacı şirket yetkilisinin talebi doğrultusunda kendine 55.000,00 TL nakit para elden verdiğini, iş bu elden yapılan ödemenin belgesi olarak da davacı şirket yetkilisi elden aldığı borç nakit para karşılığında 55.500,00 TL ‘lik senet düzenleyerek müvekkiline teslim ettiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına konu senet incelendiğinde senedin nakden düzenlendiği, davacı şirket yetkilisi Hakan Yalım’ın asıl borçlu olduğu, kefil olarak da davacı şirketin kaşesinin bulunduğunun görüleceğini, davacı şirketin bu senetten dolayı ödemek olduğu tutarı kefil olduğu hakan yalım gerçek şahısa rücu etmesi gerektiğini, davaya konu senet elden alınan para borcuna ilişkin olduğundan taraflar arasındaki yangın kapısına ilişkin ticari ilişki ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, davacı şirket yetkilisi elden parça parça senet bedelini ödemiş, bakiye 8.000,00 TL borcunun kaldığını, davacı şirket yetkilisi iş bu bakiye bedeli ödenmediğinden müvekkil davacı şirket yetkilisinin senedini kullanmış ve üçüncü şahsa verdiğini, davacı şirket iş bu senede ilişkin 8.000,00 TL borçlu olduklarından senet bedelini ödediğini, davacı şirket tarafından senet bedeli ihrazi kayıtla ödenmemiş, doğrudan ödendiğini, bu nedenlerle de davacı vekilinin gerçek dışı samimi olmayan beyanlarını kesinlikle kabul etmediklerini, haksız açılan iş bu davanın reddini talep ettiklerini, haksız dava nedeniyle davacının alacağının %20’si oranında tazminata mahkum edilmesine, dava masrafları ile ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, davalının inşaat projelerinde kullanılmak üzere yangın kapısı üretimi/ imali ve satışı konusunda davalı ile sözleşme imzaladıklarını, karşılığında teminat senedi olarak davacı şirket yetkilisi tarafından davalı şirkete İstanbul… İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı takibine konu olan senedin verildiğini, davacının sözleşme edimini yerine getirdiğini yani teslim ve montajın yapıldığını, montaj sonrası masrafların kendilerinden talep edilemeyeceğini ve de senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla İstanbul … İcra Dairesi’ nin …Esas sayılı takibi kapsamında İİK m. 72 gereğince dava dışı …’ ya ödenen 10.180,27 TL nin ödeme tarihinden (23/03/2018) itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan istirdadını talep etmiştir.
Davalı genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş, davanın reddini savunmuştur.
Dava, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip nedeniyle ödenen bedelin İİK 72. maddesi uyarınca iadesinin/ istirdadı şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
İİK m. 72 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Değişik İş sayılı dosyası incelenmiştir. İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı takip dosyası incelenmiştir. Çekişmeye temel olan 16.11.2017 keşide tarihli, 20.01.2019 ödeme tarihli, keşidecisi davacı şirket olan, lehtarı davalı şirket olan, nakden ahz olunmuştur kaydı bulunan, 55.500,00 TL ( elli beş bin beş yüz Türk Lirası )bedelli, cirantaları sırası ile 1. Ciranta davalı şirket- 2. ciranta …- son ciranta ve hamili …olan senet incelenmiştir. Hamil …tarafından davacı şirket aleyhine senedin 8.000,00 TL lik kısmı yönünden ihtiyati haciz kararı alındığı ve takibe konulduğu görülmüştür. Davacı tarafından 10.180,27 TL nin dava dışı …’ ye 23/03/2018′ de ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye dayanarak senedin teminat senedi olduğunu bu nedenle davalının dava dışı kişiye yapılan davacı ödemesi nedeni ile sebepsiz zenginleştiğini ve icra zoru altında ödemede bulunduğunu iddiada bulunmakla neden paranın verilmesinin lazım gelmediğini ispat yükü altında olan taraftır. Bilirkişi Mevlüt Şengür tarafından hazırlanan 08/11/2019 tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir. Saptanan ve hukuksal durum karşısında; hukuki değerlendirme yapılarak hükme varılmıştır, şöyle ki; davacı taraf, davalı ile ticari ilişkilerinden kaynaklanan borcunun bulunmadığını aralarındaki anlaşma gereği teminat senedi olarak 55.500,00 TL lik senedin verildiğini ileri sürmüş, davalı taraf davacı ile ticari ilişkilerinden kaynaklanan borcunun bulunmadığını ve senedin haricen nakden verildiğini, teminat niteliğinde olmadığını savunmuş olup davacı ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişkiden doğan herhangi bir borç alacak ihtilaflarının bulunmadığı teknik incelemeden anlaşılmıştır. Sadece davacı kayıtlarında 16/11/2017 tarih KDV dahil toplam tutarı 54.811,00 TL ‘lik teklif ve sözleşme içeriği ile 19/12/2017 tarih ve … no.lu fatura içeriği “Yangın kapısı + Teknik Oda malzeme Fiyat Farkı” açıklamalı 54.811,00 TL’lik fatura içeriğinin kaydının bulunduğu görülmektedir. Dava konusu senedin üzerinde nakden kaydının bulunduğu, teminat niteliğinde olduğuna dair dosya kapsamında ve tarafların ticari kayıtlarında bilgi- belge ve kayıt bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının yasal süresinde usulüne uygun dayandığı deliller toplanmış ve davacının iddiasını ispatlayamadığına kanaat getirilmiştir. Tarafların usule uygun tutulan ticari kayıtları delil kapsamında değerlendirilmiştir. Taraflar arasında sözleşmenin varlığı konusunda çekişme yoktur. Taraf kayıtlarından borç alacak ihtilafının da bulunmadığı anlaşılmıştır. Çekişme senedin teminat senedi olup olmadığına ilişkindir. Davanın tarafları tacir olup basiretli tacir olarak davranmak zorundadırlar. Senet metninden anlaşıldığı üzere senet nakden kaydını içermektedir. Dava konusu değer gözetildiğinde senede karşı senetle ispat kuralı mevcuttur. Davacı ticari kayıtlarında sadece sözleşme ve faturaya rastlanılmış olup senede dair teminat niteliğinde olduğuna dair kayda da rastlanılmamış davalı ticari kayıtlarında bu durumu ispata yarar kayıt bulunamamıştır. Davacı senedin teminat için olduğunu ileri sürse de dosya kapsamında bunu ispat edememiştir. Senet bu sebeple kıymetli evrak olan bono olarak nitelendirilmiştir, senet bedelinin ödenmesinden senet borçlusunun sorumlu olduğu ve son ve yetkili hamilin asıl borçlu keşideciye başvurduğu görülmüştür. Açıklanan bu sebeplerle davacının davasını ispatlayamaması nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine, Davalı lehine İİK 72 şartları oluşmamakla tazminat verilmesine yer olmadığına,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 54,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 173,86 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, fazla yatırılan 119,46 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı taraf iadesine, artan davalı delil avansının talebi ile karar kesinleşince iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır