Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/370 E. 2018/1148 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/370 Esas
KARAR NO : 2018/1148
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18.05.2017 ( Görevsizlik kararı sonrası Mahkememize kayıt tarihi: 16/04/2018 )
KARAR :RED
KARAR TARİHİ: 21/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili …’ın 27.03.2017 tarihind… Asayiş Büro Amirliğinde ifadesi alınmak için … avukatı çağrılması gerekirken emniyet mensuplarının kendi tanıdıkları … Barosu avukatlarından Av….’i ( …) çağırarak ifadede hazır bulunmasını sağladıklarını, avukatın ifade alınmadan önce müvekkiline müdafılik yapacağından söz ederek müvekkilinin o anki zor durumundan yararlanarak 20.000 TL’lik 4 adet senedi imzalattırdığını, avukatın ifade alınırken polislerin tutanakta yaptığı hatalara bile müdahale etmediğini, el konulan tüfeklerin çoğunluğu otomatik olduğu halde tutanağı tutan polislerin pompalı tüfek olarak tutanağa geçtiklerini, faturalı kuru sıkı tabanca ve tüfeklerin faturasız olarak tutanağa geçtiği halde hiç müdahale etmediğini, polis tutanak ve savcılık evrakları incelendiğinde müvekkiline karşı komplo kurulduğunu, avukat ve polislerin psikolojik baskı altında müvekkiline zorla senetlere imza attırdıklarını, müvekkilinden senetleri imzalatıp alan Av …’in müvekkilin itirazlarını engellemek için senetleri ciro ederek takip alacaklısı …a devrettiğini, takip alacaklısı …’ın kendinden önce imzası olan herkesi takip borçlusu gösterebileceği halde ödeme emrinde Av….i takip borçlusu olarak göstermediğini, bu durumunda açıkça senetlerin herhangi bir karşılık alınmadan …’a devredildiğini ve müvekkilinin itirazlarını ortadan kaldırmaya çalıştıklarını belirterek, hukuksuz ve haksız şekilde başlatılmış icra takibinin iptal edilmesini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve müvekkilinin elinden haksız şekilde imzalatılıp alınan senetlerin de müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davaya konu senetlerde müvekkilinin ciranta olup davacı ile arasında herhangi bir ticaret veya hizmet ilişkisi bulunmadığını, ilgili senetlerde lehtar olan …’in müvekkile olan borcundan dolayı keşidecisinin davacı … olduğu senetleri müvekkile ciro ettiğini, bunun üzerine müvekkil anılan senetleri takibe koymuş icra takibi itiraza uğramadan kesinleşmesinin akabinde davacı borçlu …’ın adresine hacze gidildiğini, Haciz mahallinde davacı borçlu … icra memuru önünde borcu için taahhüt verdiğini ve borcu taahhüt ettiği gibi ödemiş, borcun ödenmesine müteakiben icra dosyası kapandığını, davacı borçlunun taahhüt verip ödeme yapmış olması borcu kabul ettiği anlamına geldiğini, dosya borcu kapandıktan çok sonra huzurdaki davanın açılmış olması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca bu durum davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, müvekkilin senetteki yetkili hamil olarak, tercihen istediği ciranta ya da lehtara gidebildiğini, davacının müvekkilini davalı olarak göstermesinin hiç bir hukuki dayanağı bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu senedi alacağına karşılık aldığını, tamamen iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, bu sebeple huzurdaki davanın müvekkile yöneltilmesine, husumet yönünden itiraz ettiklerini, müvekkilinin söz konusu takipte ve huzurdaki davada asil olarak yer almakta ve alacağını takip etmekte olduğunu, davanın İİK 72 gereğince menfi tespit davası olarak açıldığını, ancak dosya borcunun tamamı ödendikten sonra açılan davaların İİK 72/6 fıkrası gereğince ”Borçlu menfi tespit davası zamanında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devamı edilir” huzurdaki davanın istirdat davasına döndüğünü, davanın kötü niyetli olarak açılması sebebiyle uğrayacakları herhangi bir zararda dava açma hakkının sakla kalmak kaydıyla davanın reddine, dava masraflarını ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı vekili, dava dışı avukat ve polislerin müvekkiline soruşturma aşamasında zorla ve gabin ile senet imzalattırdığını bu nedenle senetler nedeni ile borçlu olmadığını, İstanbul … İcra Dairesi’ nin … E sayılı takibin iptalini, senetlerin iptalini, senetlerin iadesini talep etmiştir.
Davalı taraf, genel olarak davanın reddini savunmuştur.
Dava, menfi tespit davasıdır.
TMK 6 ve 7, İİK m.72 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. Davacının kambiyo senetlerinin zorla imzalattırılmasına veya diğer iddiası gereği gabinin varlığına dair dosyaya somut bilgi ve belge sunmamış soyut iddiada bulunmuştur. Gabinin varlığına yönelik edimlerin varlığı- türü- neye/ kime göre orasızlık bulunduğu- neden oransızlık bulunduğunun davacı tarafından izah edilemediği, davacı zaten gabin ileri sürüyor ise davacı anlatımları gereği bunu sadece kanunen senet imzalama safhasındaki dava dışı lehtar …’ a ileri sürebileceği, dava dilekçesinde sözleşmenin varlığından bahsedilmiş ise de sözleşmenin varlığına dair neye ilişkin ve ne sözleşmesi olduğuna dair kesin beyanda bulunulmadığı, bu iddiasının da soyut olduğu anlaşılmıştır. Kıymetli evrakın illetten mücerret olup davalının son ciranta hamil olduğunun görüldüğü, geçersizlik anlatımlarının ancak davacı ile ilk senet imza edilen ( keşideci- lehtar ) arasında ileri sürülebileceği değerlendirilmiştir. Senedin iptalinin istenildiği de görülmekle senet iptalinin ancak hamil tarafından istenebileceği keşideci tarafından istenemeyeceği değerlendirilmiştir. İcra dosyası ve savcılık dosyasının davayı ispatta tek başına yeterli olmadığı, savcılık dosyasında zaten dava dilekçesinde bahsedilen senet verildiği iddia olunan soruşturma dosyasının bulunduğu yani dava konusuna ilişkin senede dair soruşturmanın bulunmadığı, davacının dört adet senet varlığından bahsettiği ancak takip dosyasında üç adet senedin bulunduğu, icra dosyasının takibe ilişkin olduğu görülmekle sonuç olarak davacının borçlu olmadığını ispatlayamadığı anlaşılmıştır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; davacının dava konusu senetler nedeni ile keşideci olarak imza attığı aksi iddialarının soyut kaldığı konusunda tereddüt bulunmamakla borçlu bulunduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 257,31 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, 221,41 TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa talebi ile iadesine,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İşbu dava nedeni ile davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır