Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/358 E. 2023/95 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/358
KARAR NO : 2023/95

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/02/2017 tarihinde, … idaresindeki … plakalı özel amaçlı kamyonunun, … Caddesini takiben … istikametine seyir halinde iken aracının sol ön kısımlarıyla karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrasında tutulan 23/02/2017 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında müvekkilinin de kural ihlali yaptığı görüşüne yer verilmişse de buna katılmanın mümkün olmadığını, müvekkilinin, kazanın meydana geldiği yerde yıllardır özel arabasında simit satıcılığı yaptığını, olayın meydana gelmesinde beton mikseri olan ağır vasıta sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, kusur durumunun tespit edilmesi bakımından uzman bilirkişilerden rapor alınmasının gerektiğini, olay ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığınca … Soruşturma sayılı dosyası üzerinden soruşturma başlatıldığını, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde … poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin kaza sonrasında … Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne götürüldüğünü, … tarihli ve …. numaralı Geçici Adli Raporunun düzenlendiğini, kazada yaralanan müvekkilinin damarlarında, akciğerlerinde ve vücudunun çeşitli yerlerinde ciddi yaralanmalar oluştuğunu, bu yaralanmalar neticesinde müvekkilinde ciddi efor kaybı oluştuğunu, müvekkilinin uzun bir tedavi süreci geçirdiğini, gündelik işlerini dahi göremez hale geldiğini, kaza öncesi olduğu gibi işini yapamadığını, hayatını idame ettirebilmek için ailesinden destek aldığını, yaralanmasının kendisinde kalıcı iş gücü kaybına neden olduğunu, sağlık durumu elvermediğinden artık müvekkilinin simit satamadığını, ve kazanç elde edemediğini, müvekkilinin günlük yaklaşık 100 simit satarak geçimini sağladığını, müvekkilinin gördüğü zarar nedeniyle halen tedavisinin devam ettiğini, tam iyileşmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin zararının karşılanması adına davalı tarafa başvuruda bulunulduğunu ancak taleplerinin sonuçsuz kaldığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını iddia ve beyan ederek 50,00 TL geçici, 50,00 TL sürekli efor kaybı ile 50,00 TL yardımcı bakımı tazminatının, davalının temerrüdü tarihinden işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 15/01/2023 tarihli değer artırım dilekçesinde özetle; 50,00 TL olan sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini 329.950,00 TL artırarak toplamda 330.000,00 TL’ye, 50,00 TL olan geçici iş göremezlik tazminatı taleplerini, 13.479,88 TL artırarak toplamda 13.529,88 TL’ye, 50,00 TL olan bakıcı tazminatı taleplerini, 1.727,50 TL artırarak toplamda 1.777,50 TL’ye yükselttiklerini beyan ederek teminat limiti olan 330.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının sakatlık klozundan; 13.529,88 TL geçici iş göremezlik ile 1.777,50 TL yardımcı bakıcı tazminatının tedavi gideri klozundan olmak üzere davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen dava konusu kaza nedeniyle düzenlenen Kaza Tespit Tutanağında aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 01/10/2016 – 01/10/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı ZMMS Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davanın araç sigorta ettirenine, araç sürücüsüne ve SGK’ya ihbarının gerektiğini, davacı tarafın herhangi bir ödeme almışsa, aynı ödemeyi mükerrer şekilde taraflarından tazmin ettiği takdirde sebepsiz zenginleşmiş olacağını, davacı tarafça, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun yerine getirilmediğini, 2 yıllık dava açma süresinin geçtiğini bu nedenle davanın zamanaşımı sebebiyle reddinin gerektiğini, Savcılık soruşturması aşamasında ya da ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddinin gerektiğini, davada alacaklı ve borçlu sıfatı birleştirilmediğinden davanın reddinin gerektiğini, davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, kaza ile sakatlık ve kaza ile meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesinin gerektiğini, kusur ve maluliyet oranlarının tespitinin gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerin teminat dışında kaldığını, kusur ve maluliyet raporlarının alınmasının akabinde aktüer bilirkişiden rapor alınmasının gerektiğini, davayı kabul etmemek kaydı ile söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, davacının gelirinin asgari ücret üzerinden hesap edilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, dava tarihine kadar herhangi bir ihtarın bulunmadığını bu sebeple dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin ZMMS teminatı dışında kaldığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, … plakalı aracın trafik kayıtları, sosyal ekonomik durum araştırma raporu, tedavi evrakları, hasar dosyası, sigorta poliçesi, Engelli Sağlık Kurulu Raporu, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası, … 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, ATK raporları ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Kusur oranının tespiti bakımından dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdine karar verilmiş, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 11/07/2019 tarihli raporunun sonuç kısmında; sürücü …’nin %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’nin %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacının, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği gereğince maluliyetinin değerlendirilmesi bakımından dosyanın ATK’ya tevdine karar verilmiş, ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 16/03/2020 tarihli raporunun sonuç kısmında; kişinin tüm vücut engellilik oranının %26 (yüzdeyirmialtı) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın; 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı ile 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı kanunun 3. Maddesi ile değiştirilen 2918 Sayılı KTK’nın 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “..ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği, eldeki davada Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyetin değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla HMK.nın 30. Maddesi ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/19841 E., 2020/6786 K. Sayılı 01/07/2020 tarihli emsal nitelikli içtihadı uyarınca iptal kararının kesinleşmemiş tüm davaları da etkileyeceği nazara alınarak; somut olaya uygulanması gereken Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre geçici iş göremezlik ve sürekli iş gücü kaybı oluşup oluşmadığının varsa oranlarının tespiti ile bakıcı giderlerine ilişkin teknik değerlendirme yapılması bakımından dosyanın ATK’ya tevdine karar verilmiş, ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 10/02/2021 tarihli raporunun sonuç kısmında; davacının 23/02/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII(11B……….35)A %39 E cetveline göre %42 (yüzdekırkiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının vücut bütünlüğünde oluşan hasarın maluliyet oranının, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine göre (vücut fonksiyon kaybı, sürekli ve geçici iş göremezlik süresinin tespiti, bakıcı gideri) belirlenmesi yönünden dosyada bulunan tedavi belgelerinin incelenerek, davacının da muayene ve tetkikleri yapılarak rapor düzenlenmesi bakımından dosyanın ATK’ya tevdine karar verilmiş, ATK İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 15/04/2022 tarihli raporunun sonuç kısmında; davacının tüm vücut engellilik oranının % 36 (yüzdeotuzaltı) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği, tedavi giderleri hususunun Kurullarının görev tanımı içinde bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik ile bakıcı giderine ilişkin aktüer zarar hesabının yapılması hususunda HMK’nın 266/1. maddesi gereği dosyanın aktüerya/nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, 04/01/2023 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; davacının 23/02/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası; 18 ay geçici iş göremezlik dönem gelirine sürücünün %50 kusur oranın yansıtılmasıyla zararının 13.529,88 TL, %36 maluliyet oranına göre sürekli iş göremezlik / Efor kaybı dönemine sürücünün %50 kusur oranın yansıtılmasıyla zararının 456.701,65 TL olmak üzere toplam zararının 470.231,53 TL, 2 aylık bakıcı giderine sürücünün %50 kusur oranının yansıtılmasıyla bakıcı giderinin 1.777,50 TL olabileceği, SGK tarafından davacının geçirdiği trafik kazası nedeni ile kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığı, … plakalı Transmikserin, davalı … Sigorta Şirketi tarafından, Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin tanzim edildiği ve sigorta poliçesinde davalı sigorta şirketi tarafından verilen üst limitin kişi başı ölüm ve sürekli sakatlık / sağlık giderleri teminatının 330.000,00 TL olduğu, davacı vekilinin ilk başvuru dilekçesinin tebliğ edildiği tarihten 8 iş günü sonrasının 07/06/2017 tarihi, eksik evrak dilekçesinin tebliğ edildiği tarihten 8 iş günü sonrasının 24/01/2018 tarihinin olduğu, sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdirin Mahkememize ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesindeki yetki ilk itirazının 6100 sayılı HMK’nın 16. Maddesi uyarınca reddine dair 21/11/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında karar verilmiştir.
Davaya konu trafik kazasının 23/02/2017 tarihinde gerçekleşmiş olması ile davanın 11/04/2018 tarihinde açılmış olması dikkate alındığında KTK’nun 109/1. maddesindeki 2 yıllık sürenin dolmamış olması nedeniyle davalı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı definin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça dava öncesi davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı ve bu yönde belgelerin de dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davalı vekilinin cevap dilekçesindeki KTK’nın 97. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair itirazına itibar edilmemiştir.
… 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nın … esas … karar sayılı dosyası üzerinde yapılan incelemede; iş bu dava davacısı …’nin katılan, dava dışı …’nin ise sanık olarak yer aldığı kamu davasının yapılan yargılaması sonunda istinaf kararı sonrası 22/12/2020 tarihli karar ile taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı sanığın neticeten 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek ve 10/02/2021 tarihinde dosyanın kesinleştiği anlaşılmıştır.
23/02/2017 tarihinde dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyon ile … Caddesini takiben … yönünden … istikametine seyir halindeyken olay mahalline geldiği kavşak içerisinde sol taraftan sağ tarafa karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacı yaya …’ye çarpması sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
Dava konusu 23/02/2017 trafik kazasında dava dışı …’nin KTK’nın 52/1-b. Maddesini ihlal ettiği ve hızın yol koşullarına göre ayarlamayarak fren tedbirini kullanmadığı ve bu şekilde kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğu, davacı …’nin ise KTK’nın 68. Maddesinde düzenlenen yayaların uymakla yükümlü olduğu kurallara uymadığı, dikkatsizliği ve tedbirsizliği de gözetilerek davaya konu trafik kazasının oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Dava konusu kaza ile alınan atk raporunun trafik kazası tespit tutanağı, ceza dosyasındaki kanaat ile uyumlu olması ile objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedenleriyle atk raporuna itibar edilmiştir.
Davaya konu trafik kazasındaki … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle zmss poliçesi düzenleyen davalıa … Sigorta Şirketi’nin sigortalısının kusuru oranında maddi tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E.2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 23/02/2017 itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen 15/04/2022 tarihli atk raporuna itibar edilmiş, dosyadaki diğer atk raporunun ise farklı yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olması nedeniyle itibar edilmemiştir. 15/04/2022 tarihli itibar edilen raporuna göre davacının %36,00 oranında engelliliğinin, 18 ay süreyle geçici iş göremezliğinin bulunduğu, 2 ay süreyle başka birisinin bakımına ihtiyaç duyduğu tespit edilmiştir. Bu atk raporun denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan davalı vekilinin teknik nitelikte olmayan itirazlarına itibar edilmemiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararının da bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik ve bakıcı gideri zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı zararlarına ilişkin maddi tazminatını davalıdan talep edebilmesine bir engel bulunmamaktadır.
Davacı vekili 15/01/2023 tarihinde talep arttırım dilekçesi sunmuş, talebini artırdığı miktara ilişkin harcı ikmal etmiş ve talep arttırım dilekçesinden bir suret davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacının tespit edilen maluliyet oranına ilişkin olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/14963 E. 2021/2953 K. sayılı içtihatında belirtilen TRH 2010 yaşam tablosuna progresif rant yönetim uygulanarak sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması gerekmektedir. 03/01/2023 tarihli nitelikli hesaplama/aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda da bu şekilde hesaplama yapılmış olması nedeniyle rapora itibar edilmiştir. Bu nedenlerle davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle 13.529,88 TL geçici iş göremezlik, 470.231,53 TL sürekli iş göremezlik ve 1.777,50 TL bakıcı gideri zararının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının kazada kask ve dizliğinin olmadığını belirterek TBK’nun 52. Maddesi uyarınca zararda indirim yapılmasını talep etmiştir. 31/08/2015 tarihli Ölümlü/Yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağının 2. sayfasında davacı Ömer Sayın’ın kask takmadığı şeklinde tespit yapılmış, ayrıca ceza dosyasındaki 08/02/2015 tarihli bilirkişi raporunda da davacının kask takmadığı ayrıca belirtilmiş ve davacının yaralanmasının itibar edilen maluliyet raporu ile tespit edildiği üzere burun ve maksille kemiği ile dişlerde kırık ve yüz bölgesinde oluşmuş olması dikkate alındığında davacının kaza esnasında kask takmadığı kanaatine varıldığından Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/18073 Esas 2018/9483 Karar sayılı içtihatında da açıkça belirtiliği üzere yukarıda tespit edilen zarar tutarları üzerinden %20 oranında indirim yapılmıştır. Bu indirim neticesinde davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 2.401,30 TL geçici işe göremezlik ve 21.888,65 TL kalıcı iş göremezlik zararından oluşan toplam 24.989,95 TL maddi tazminatın zmss poliçesi teminat limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 21/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/2404 E. 2017/9996 K. Sayılı içtihatı ve aynı mahiyetteki yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince avans faize hükmedilmek için aracın ticari nitelikte olması gerekmekte olup dava konusu trafik kazasında yer alan … plaklı araç ticari nitelikte olduğundan davacı vekilinin ticari temerrüt faiz talebi yönünden avans faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. 2918 Sayılı Kanunun 99. maddesindeki başvurunun iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü dikkate alındığında temerrüt tarihinin 08/06/2017 olduğu tespit edilmiştir.
Bu nedenlerle davanın kabulü ile, 13.529,88 TL geçici iş göremezlik, 330.000,00 TL sürekli iş göremezlik ve 1.777,50 TL bakıcı gideri zararından oluşan toplam 345.307,38 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 08/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte zmss poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, 13.529,88 TL geçici iş göremezlik, 330.000,00 TL sürekli iş göremezlik ve 1.777,50 TL bakıcı gideri zararından oluşan toplam 345.307,38 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 08/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte zmss poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 23.587,95 TL nispi karar ve ilam harcınından, davacı taraftan peşin olarak alınan (35,90 + 1.180,50) 1.216,40 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 22.371,55 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 1.216,40 TL peşin ve tamamlama harcı toplamı, 35,90 TL başvurma harcı, 1.750,00 TL bilirkişi raporu masrafı, (314,50 + 1.070,00) 1.384,50 TL ATK faturaları masrafı, 781,80 TL tebligat gideri ile posta masrafı olmak üzere toplam 5.168,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 51.343,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, davacı yönünden HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca kesin, davalı yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2023

Katip

Hakim