Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/350 E. 2020/252 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/350 Esas
KARAR NO : 2020/252

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/10/2016
KARAR TARİHİ : 05/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete yemek hizmeti verildiğini, bu kapsamda müvekkili ile davalı arasında, davalı şirkete yemek hizmeti sağlanması konusunda ticari bir ilişki kurulduğu, verilen bu hizmet karşısında davalı şirketin kendisine faturalandırılarak tebliğ edilen hizmet bedellerini ödemekle yükümlü olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirkete tüm sözlü ve yazılı bildirimlere rağmen ifa edilen hizmetler karşılığında ödemeyi taahhüt ettiği hizmet bedellerini ödemediğini, işbu cari hesap alacağına dayanılarak davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalı şirket tarafından haksız olarak herhangi bir borcun bulunmadığı gerekçesiyle alacağın tamamına ve ferilerine itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu, takibin haksız bir şekilde durduğunu, davalı şirketin söz konusu cari hesap alacağının, iş ilişkisinin ve borcun neye dayandığını ve ne şekilde faturalandırıldığını gayet iyi bildiğini, bu hususun müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesiyle açıklık kazanacağını iddia ve beyan ederek müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı şimdilik 1.000,00.-TL tutarındaki alacağın, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi , yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K.’nın 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Gaziosmanpaşa …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28/10/2016 tarih, … Esas ve … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın Mahkememiz esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasına, sözleşmelere, faturalara, cari hesaba, taraf ticari defterlerine, tanık, bilirkişi incelemesine ve her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
Davacı şirketin ticaret sicil kayıtları İTO sisteminden çıkartılarak dosya kapsamına kazandırılmıştır.
İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası aslı celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davalı şirketin ticari 2011 ve devamı yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, davacının alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden Mali Müşavir bilirkişiden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Devrekani Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla talimat yoluyla alınan 15/01/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; dosyadaki davalının mevcut adresinde böyle bir firmanın olmadığının tespit edildiğinin, komşu esnafa, muhtara,… Belediyesi yetkililerine şirketin sorulduğunun, bu ilçede böyle bir şirketin hiçbir zaman olmadığının ifade edildiğinin bu nedenle dava konusu alacağın varlığı ve miktarı ile ilgili hesap yapma imkanının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtların üzerinde inceleme yapılarak, davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden Mali Müşavir bilirkişiden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
20/05/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacının 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2015 yılı Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; davalının davacıya vermiş olduğu 24/10/2011 tarihli 19.612,18.-TL tutarlı çekin karşılıksız çıktığı ve 30/12/2011 tarihinde karşılıksız çek açıklaması ile davalıya iade edildiği, ancak davalının davacıya vermiş olduğu 24/10/2011 tarihli 19.612,18.-TL tutarlı çekin karşılıksız çıktığını gösteren bir yazının da bulunmadığından davacının davalıdan olan alacağının ispata muhtaç olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 11/06/2016 havale tarihli dilekçesine çekin karşılıksız olarak işlem gördüğünü gösterir çek fotokopisini de eklemek suretiyle bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarını bildirmiştir.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişiye tevdi ile ek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
18/11/2019 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında özetle; davalının davacıya düzenlemiş olduğu mezkur çekin tahsilde tekerrür olmamak üzere takip tarihi itibariyle davacının davalıdan mezkur çekin karşılıksız kalan kısmı da dahil olmak üzere 19.615,83-TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 09/12/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde 1.000,00.-TL olarak talep edilen alacaklarını 18.615,83.-TL artırarak toplam 19.615,83.-TL’ye ıslah ettiklerini beyan etmiş ve ıslah harcını ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunduğuna dair bir uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının icra takibi tarihi itibariyle taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı şirket defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.615,83TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu, ( HMK.’nun 222/2 ) davacı şirketin defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, dolayısıyla davacının 2011-2018 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre sahibi lehine delil teşkil edeceği, bilirkişi incelemesi sonucunda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.615,83TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunun tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun ve hüküm vermeye elverişli olduğu, davalı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmediği gibi, bu borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir delil de ibraz edilmediği anlaşılmış, davanın ıslah doğrultusunda asıl alacak yönünden kabulü ile 19.615,83-TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bu miktarın 1.000-TL sine temerrüt tarihi olan 18.05.2012 tarihinden, 18.615,83-TL sine ıslah tarihi olan 09/12/2019 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın ıslah doğrultusunda asıl alacak yönünden kabulü ile 19.615,83-TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bu miktarın 1.000-TL sine temerrüt tarihi olan 18.05.2012 tarihinden, 18.615,83-TL sine ıslah tarihi olan 09/12/2019 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 1.339,96.-TL nispi karar harcından peşin alınan 29,20.-TL ve 320,00.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 349,20.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 990,76.-TL nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, başvurma ve vekalet harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL peşin ve 320,00.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 349,20.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.184,75.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.266,80.-TL gider avansından artan avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair Davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır