Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/345 E. 2021/341 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/345 Esas
KARAR NO : 2021/341

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 08/04/2016 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … adresinde müvekkili şirketin altyapı tesislerinin davalı tarafından yapılan kazı çalışmaları esnasında 3.320,65-TL tutarında hasara uğradığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.320,65-TL zararın hasar tarihinden itibaren Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uygulanan değişen oranlarda avans faizi, vekalet ücreti ve mahkeme masrafları ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; … Belediye Başkanlığı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünün 10/02/2016 tarihli yazısı ile bu yerdeki yapının yıktırılacağı ve telefon bağlantılarının kesilmesi hususundaki yazısının cevap dilekçesi ekinde sunduklarını, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği hususları kabul etmediklerini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; haksız fiile dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen hasar nedeniyle davacının davalıdan rücuen tazminat alacağının varlığı ve miktarı, gerçek hasar tutarının ne olduğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 24/06/2019 tarihli celsesinin (5) numaralı ara kararında “Davacı vekiline davasını sadece … ta karşımı yoksa …- … a karşı açtığını açıklaması için 1 haftalık kesin süre verilmesine aksi halde HMK ‘nın 119/1-b maddesi ile 119/2 fıkraları uyarınca açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına(ihtar yapıldı)” dair hüküm kurulduğu, davacı vekilinin de 25/06/2019 tarihli dilekçesi ile sehven … adına açılan davanın …-… olarak değiştirilmesini talep ettiği, Mahkememizin 05/12/2019 tarihli celsesinin (1) numaralı ara kararı ile de ”…davalı adının sehven eksik yazıldığı anlaşılmakla, davalının …-… olarak UYAP’a kaydına” dair hüküm kurulduğu görülmüştür.
Mahkememizin 19/11/2020 tarihli celsesinde Tanık …:”Ben halen …’da tekniker olarak görev yapmaktayım, hasar bildirim formundaki imza bana aittir, ben olayı da hatırlıyorum, … da tekniker olarak görev yapmaktadır, ben tam olarak hatırlayamamakla birlikte 2015-2017 yılları arasında …’de … ile birlikte tekniker olarak çalışmaktaydık, Telekom’un sistemine telefon ve internetlerin ulaşımı ile ilgili arıza kaydı düştüğünde biz de arıza kaydının yapıldığı mahale gidip tespit yapıyoruz, eğer bir hasar var ise de hasar bildirim formu tanzim ediyoruz, ayrıca hasarla ilgili fotoğrafları da çekiyoruz, daha sonra dosya halinde kurumumuza teslim ediyoruz, ayrıca bu hasarın neden kaynaklandığını da tespit etmeye çalışıyoruz, hasar bildirim formunu Süleyman Bey ile birlikte tuttuk, tuttuğumuz tutanak içeriği doğrudur aynen tekrar ediyorum, gittiğimizde tutanakta da belirttiğimiz üzere hat kablosu kopmuş durumdaydı, bilgi ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim vardır.” ve Tanık … “Ben halen … bünyesinde tekniker olarak görev yapmaktayım, 2010 yılından beri …’da … Müdürlüğü bünyesinde …, …, … gibi yerlerde görev yapmaktayım, bana göstermiş olduğunuz tutanaktaki yazı benim yazımdır, biz bu tutanağı … ile birlikte tanzim ettik, tutanağın altındaki imza bana aittir, ayrıca fotoğrafları da biz çektik, olayın üzerinden 4 yıl geçmiş olması nedeniyle tam olarak tüm detayıyla olayı hatırlayamıyorum, ancak hatırladığım kadarıyla sistemimize düşen arıza kaydı üzerine biz arıza kaydının gönderildiği mahale gittik ve orada kablonun kopmuş olduğunu gördük, bunun üzerine tutanak tutup fotoğraf çektik, tuttuğumuz tutanak doğrudur, biz binaya gittiğimizde …’a ait herhangi bir makine yoktu sadece kablolar vardı, kablolar da kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binadan geçen kabloydu koptuğu için diğer binaların telefon erişimi kesildiğinden biz olay mahaline gittik, bilgi ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim vardır.” beyanında bulundukları görülmüştür.
SMMM …ve Bilgisayar Yüksek Mühendisi … tarafından tanzim edilen 11/03/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda; Davacı …nin inceleme esnasında ticari defterlerini ibraz etmediği, somut olayda davalı yanın yapmış olduğu bina yıkım çalışmaları esnasında yıkımı gerçekleştirilen binanın önünden geçen ve yan binalara ait olan şebekeye hasar verildiği, söz konusu hasardan çevredeki abonelerin etkilendiği, hasar bedelinin 3.320,65 TL tutarından oluştuğu, işbu tutarın hasar verilen malzeme cinsine ve hasarın giderilmesi için harcanan işçilik giderlerine göre makul olduğu, davalı yanın kusuru neticesinde ortaya çıkan söz konusu hasardan sorumlu olduğu görüşü bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davalı tarafından gerçekleştirilen kazı çalışmaları sırasında 08/04/2016 tarihinde davacı şirkete ait alt yaptı tesislerinde bulunan kablolara zarar verildiği, malzeme ve işçilik dahil gerçek hasar tutarının, alınan teknik açıdan yeterli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile 3.320,65-TL olarak tespit edildiği, ilgili hasarın dava dilekçesi ve dava dilekçesinin ekinde sunulan faturadan da anlaşılacağı üzere … firmasınca giderildiği, hasarın giderilmesindeki işçiliğin de dava dışı …tarafınca sağlandığının dava dilekçesinin ekinde sunulan 27/02/2017 düzenlenme tarihli hasar keşif tutarı formundan anlaşıldığı, bu nedenlerle dava konusu zarardan davalının haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu anlaşılmakla, Mahkememizce davanın kabulü ile; 3.320,65-TL maddi tazminatın hasar tarihi olan 08/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; 3.320,65-TL’nin 08/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 226,83-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 56,71-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 170,12-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.320,65-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 56,71-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı, 394,20-TL posta masrafları, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, toplam 2.086,81-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2021

Katip …
¸

Hakim … ¸