Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/344 E. 2018/1304 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/344 Esas
KARAR NO : 2018/1304
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/04/2018
KARAR TARİHİ: 21/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili 09/04/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 11/11/2015 tarihli, 2 yıl geçerli “Otobil Müşteri Sözleşmesi” ve 17/11/2015 tarihli, 3 yıl geçerli “Otofilo Müşteri Hizmet Sözleşmesi” başlıklı iki adet sözleşme imzalandığını, Otobil Müşteri Sözleşmesi’nin müvekkili şirketin araçlarına belli şartlarda davalı şirket benzin istasyonlarından yakıt almaya yönelik olduğunu, Otofilo Müşteri Hizmet Sözleşmesi’nin müvekkili şirkete ait araçlara davalı şirket tarafından takılacak cihazlar sayesinde araç takip hizmeti sağlamaya yönelik olduğunu, müvekkili şirketin sözleşme süresi sona eren Otobil Müşteri Sözleşmesi’ni yenilemediğini ve sürenin bitiminden sonra davalı şirketten akaryakıt alınmadığını, bunun üzerine davalı şirketin haksız bir şekilde sözleşme süresi devam eden Otofilo Müşteri Hizmet Sözleşmesi’nin de sona ereceğini belirterek 13/12/2017 tarihli 1.190,00-TL’lik fatura kestiğini ve bu tutarın müvekkili şirketin teminatından tahsil edildiğini, farklı sözleşme süreleri nedeniyle müvekkilinin mağdur olabileceğini sözleşme süresi içinde davalı şirkete ilettiğini, davalı şirketçe hiçbir mağduriyete sebep verilmeyeceğinin söylendiğini ancak yine de haksız yere 1.190,00-TL’nin müvekkilinden tahsil edildiğini, bunun üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, takibin davalı şirketin itirazı üzerine durduğunu belirterek, davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 18/05/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılmış olan icra takibi ve itirazın iptali talebiyle açılan davanın haksız, dayanıksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı taraf ile davalı müvekkili şirket arasında 11/11/2015 tarihli Otobil Müşteri Sözleşmesi, 17/11/2015 tarihli Otofilo Müşteri Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, Otofilo Müşteri Hizmet Sözleşmesi’nde müvekkili şirketin “Otobil müşterilerine, iştigal alanı içerisinde kalmak şartıyla araç takip sistemine yarayan cihazı tedarik etmek ve söz konusu cihazın bir GSM operatörünün sağladığı … iletişimi sayesinde … tarafından sağlanan internet sitesindeki dijital haritalardan takip edilmesini ve raporlanmasını sağlayan bir hizmetin sunumu”, davacının da bu hizmet karşısında ödeyeceği ücretin usul ve esaslarının belirlendiğini; Otofilo Müşteri Hizmet Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde, “Müşteri takip sistemi ile ilgili ödemelerin tahsil edilebileceği bir DBS (Doğrudan Borçlandırma Sistemi) hesabını açtırmakla ve limit bilgilerini güncellemekle yükümlüdür.” denildiğini, 15.7. maddesinde “Müşterinin DBS veya BTS’sinin süresinin dolmasının ya da iptalinin veya her ne sebeple olursa olsun Otobil Sözleşmesi’nin feshinin gündeme gelmesi halinde …, vadesi gelmemiş faturalar dahil taahüt edilen paket ücretleri ile iade edilmemiş cihaz bedellerini hiçbir merasime gerek kalmaksızın derhal tahsil edebilecektir.” hükmünün kararlaştırıldığını; davacının sözleşme gereğince açmakla ve sözleşme süresince aktif ve limitini güncel tutulmakla yükümlü olduğu Doğrudan Borçlandırma Sistemi hesabının kapandığını, işbu hususun DBS hesabının bulunduğu banka tarafından müvekkiline gönderilen elektronik posta ile bildirildiğini; bunun üzerine müvekkilinin yukarıda belirtilen sözleşmenin 15.7. maddesindeki kararlaştırmaya dayanarak davacı tarafından sözleşme gereğince taahhüt edilmiş olan hizmet bedelinin ödenmemiş kalan KDV dahil toplam 1.190,00-TL’si için fatura tanzim edildiğini, 12 aylık hizmet bedeli olan 1.190,00-TL’yi bankadan DBS hesabı kapatılmadan ödenmesini talep ederek tahsil ettiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin 15.7. maddesindeki hizmet bedelinin kalan kısmının peşin ödenmesi hakkına dayanarak kalan 12 aylık hizmet bedelinin peşin olarak tahsil edildiğini, haksız yere hiçbir tahsilatın yapılmadığını belirterek davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafından davalı hakkında toplam 1.190,00-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ancak davalı tarafın yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.’nın 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği tarihi ve dava tarihine istinaden, itirazın iptali davasının İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süre içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Taraflar arasında akdedilen 17/11/2015 tarihli “Otofilo Müşteri Hizmet Sözleşmesi”nin 11. maddesi ile, “…. … nezdindeki kayıtların geçerli, bağlayıcı ve kesin delil teşkil edeceği ….” taraflarca kararlaştırılmış olup davalı şirket kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir.
07/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; HMK’nın 222 ve 6102 sayılı TTK’nın 64/3 maddeleri gereğince mevcut haliyle davalı şirketin 2015, 2016, 2017, 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 28/02/2018 takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacıya borcu olmadığının tespit edildiği, davalı şirketçe düzenlenmiş ve tahsilatı yapılmış olan faturanın taraflar arasındaki 17/11/2015 tarihli Otofilo Müşteri Hizmet Sözleşmesi’nin 15.7. maddesi gereği düzenlenmiş olduğu, sözleşme gereği düzenlenen en son aylık 99,20-TL hizmet bedeli faturasının yıllık bedeli karşılığı olduğu ve 1.190,40-TL’nin fatura bedelini oluşturduğu, sözleşmeye istinaden davalı yanca düzenlenen fatura ve yine sözleşmeye göre delil olarak kabul edileceği kararlaştırılan davalı ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Tacir olmanın hükümleri” başlıklı 18/2 maddesinin “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” düzenlemesi gereğince, tacir sıfatını haiz taraflar bakımından, emredici hükümlerden sonra uygulanacak olan sözleşme hükümlerine bakıldığında;
Taraflar arasında akdedilen 17/11/2015 tarihli “Otofilo Müşteri Hizmet Sözleşmesi” nin “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde Otobil Sistemi, kullanım hakkı tamamen …’e ait olan ve otobil sistemine dahil olup içine elektronik kimlik ünitesi takılan taşıta, yine otobil sistemine dahil olan bir istasyondan alışveriş anında ödeme yapmaksızın akaryakıt verilmesini sağlayan ve ikmal sırasında, akaryakıt dolumuna ait bilgileri elektronik ortamda … genel merkezine gönderecek ve daha sonrasında müşteriye raporlayacak olan bir sistem ağıdır; Otofilo Sistemi, Otobil Sistemi kullanıcılarına talepleri çerçevesinde … tarafından verilecek bir hizmet paketi olup, … tarafından sağlanan internet ortamında müşterinin araçlarını dijital haritalardan takip etmesini ve araçlarıyla ilgili çeşitli raporlar almasını sağlayan sistemi ifade etmektedir, şeklinde tanımlanmış; “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 3. maddesinde, işbu sözleşme, … tarafından Otobil Sistemi müşterilerine sağlanan ve müşteri tarafından talep edilmesi halinde ilave olarak sunulan araç takip hizmeti kapsamında, tedarik edilen cihaz ve sözkonusu cihazla birlikte sunulacak olan hizmet ve karşılığında müşteri tarafından …’e ödenecek ücrete ilişkin usul ve esaslar ile tarafların diğer hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi amacı ile akdedilmiştir, düzenlemesi getirilmiştir. Buna göre …, Otobil müşterilerine, iştigal alanı içinde kalmak üzere araç takip sistemine yarayan cihazı tedarik etmek ve söz konusu cihazın bir GSM operatörünün sağladığı … iletişimi sayesinde … tarafından sağlanan internet sitesindeki dijital haritalardan takip edilmesi ve raporlanmasını sağlayan bir hizmeti sunmaktadır, denilmek suretiyle “Otofilo Müşteri Hizmet Sözleşmesi” ile “Otobil Müşteri Sözleşmesi” arasında bağlantı kurularak “Otofilo Müşteri Hizmet Sözleşmesi” kapsamında sunulacak araç takip hizmetinin Otobil Sistemi kullanıcılarına sağlanacağı hüküm altına alınmış olmakla, davacı şirket tarafından, 11/11/2015 tarihli, 2 yıl geçerli “Otobil Müşteri Sözleşmesi” yenilenmemek suretiyle sona erdirilirken, 17/11/2015 tarihli, 3 yıl geçerli “Otofilo Müşteri Hizmet Sözleşmesi”nin de sona ereceği, basiretli tacirden beklenen özen ve öngörü yükümlülüğü gereğince, bilinerek kabul edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 19,04,2018 tarih ve … E.-… K. sayılı kararında da belirtildiği üzere “Davacı limited şirket olup ek sözleşmenin imzalandığı tarihte …. tacirdir. … Her tacirin ticaretine ait faaliyetlerinde basiretli bir işadamı gibi hareket etmesi gerekir. Basiretli bir işadamı gibi davranma yükümü aslında objektif bir özen ölçüsü getirmekte ve tacirin ticari işletmesiyle ilgili faaliyetlerinde, kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil aynı ticaret dalında faaliyet gösteren tedbirli ve öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesinin gerekli olduğunu vurgulamaktadır. …. Tacir özellikle ticari işletmesiyle ilgili sözleşmeleri yaparken ve bu sözleşmelerden doğan borçlarını yerine getirirken basiretli bir işadamı gibi davranmak zorundadır. Tacir, ister icapta bulunan isterse kabul eden durumunda olsun akdin kurulmasından önce ve kurulması sırasında ticaretinin özelliğini gözönünde tutan tedbirli ve ileriyi makul ve mutad oranda gören bir tacir gibi davranmak zorundadır. Araştırma yapmaksızın ve tedbirsiz bir şekilde hareket ederek icapta ve kabul beyanında bulunan tacir basiretli bir işadamı gibi davranma mükellefiyetini yerine getirmemiş sayılır.”
Dolayısıyla, tacir sıfatını haiz olmakla evleviyetle ahde vefa yükümlülüğüne tabi olan davacı şirket yönünden, sözleşme hükümleri gereğince haksız ve mesnetsiz bulunan davanın reddine, İ.İ.K.’nın 67/2 maddesi uyarınca takibinde kötüniyetli görülmeyen davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, dair aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davacının davasının REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.190,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
H.M.K.’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 725,00-TL gider avansından geriye kalan 60,00-TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
H.M.K.’nın 333. maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan 50,00-TL gider avansının talep halinde davalıya iadesine,
Taraf vekillerinin huzurunda HMK’nın 341/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
HARÇ BEYANI /
35,90- TL KARAR HARCI
35,90- TL PEŞİN HARÇ
0,00-TL KALAN