Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/342 E. 2020/186 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/342 Esas
KARAR NO : 2020/186

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :10/06/2013
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin… E … K sayılı ilamı ile verdiği görevsizlik kararı üzerine davacı vekilinin süresi içerisinde yapmış olduğu isteme istinaden dosya mahkememize gönderilmiştir. Mahkememizin 2013/178 esas, 2014/98 karar sayılı ilamı ile verilen kararın Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 30/01/2017 tarih, 2014/17350 Esas, 2017/757 Karar sayılı ilamıyla bozulması üzerine dosyanın yeniden ele alınması sonucu Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … nin 06/02/2010 başlangıç tarihli ZMMS sigorta poliçesi ile sigortaladığı … plakalı aracın 21/11/2010 tarihinde…’de yapmış olduğu kaza neticesinde aracın sürücüsü ve davacının oğlu …’ın vefat ettiğini, davacının murisin desteğinden yoksun kaldığını beyan ederek 10.000TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihindne itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sürücünün ölümünün sigorta teminatı kapsamına girmediğini, hiç kimsenin kendi kusurundan faydalanarak tazminat talep edemeyeceğini, bu suretle davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın öncelikle sigortalı araç sürücünün kusurunu ve zararın miktarını ispat etmesi gerektiğini, yine davacının kaza sebebi ile elde ettiği gelirin tazminatan mahsubunun gerekli olduğunu, davalı şirketin yasal faiz ile sorumlu olduğunu ve sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı kaldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne oluğu, davacılar yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talep etme koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi zarar tutarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Taraflarca gösterilen deliler toplanmış, trafik kayıtları, nüfus kaydı dosya arasına alınmış, kusur ve tazminat oranının tespiti için bilirkişi raporu alınmıştır. Davacının murisi …’ın 21/11/2010 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile tem oto yolu yan yolu üzerinde …istikametine seyir ederken tek taraflı olarak yapmış olduğu kaza nedeni ile vefat ettiği, Kadıköy …Sulh Huk Mah …E. K. Sayılı veraset ilamına göre davacının murisin annesi olduğu anlaşılmıştır. … plakalı aracın kaza tarihini kapsayacak şekilde 06/02/2010-2011 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile davalı … şirketine sigortalı olduğu belirlenmiş, hasar dosyası celbedilmiştir.
05/12/2013 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; kazanın meydana gelişinde davacının murisinin %40 oranında kusurlu olduğu, yoldaki harici durumun ise kazanın meydana gelişinde % 60 oranında etkili bulunduğu, davacının destekten yoksun kalma zararının 23.227,49 TL olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 06.02.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini artırmak suretiyle 23.227,49 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından ıslah harcı yatırılmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır.
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler. ”
Mahkememizin 2013/178 esas, 2014/98 karar sayılı ilamı ile davacının davaya konu kaza nedeni ile 23.227,49-TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, davalı … şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ve işletenin sorumlu olduğu miktar ile sınırlı olduğu kabul edildiğinde sürücünün % 40 kusuruna isabet eden ve poliçe limiti dahilinde kalan 9.290,99-TL destekten yoksun kalma tazminatının 08/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tashili ile davacılara verilmesine dair verilen karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin’ nin 30/01/2017 tarih, 2014/17350 esas, 2017/757 karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu tek taraflı trafik kazasının meydana gelişinde davacının oğlu ve desteği olan…’ın %40 oranında kusurlu olduğu, yol durumunun kazanın meydana gelişinde %60 oranında etkili olduğu, davacının talep edebileceği toplam destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 23.227,49-TL olduğu, kazanın meydana gelişinde davacının desteği dışında yoldaki aksaklığın sorumlularının da %60 oranında kusurlu bulunduğu, destekten yoksun kalma tazminatı talebi açısından üçüncü kişi sıfatını haiz davacıya karşı tüm kusurluların müteselsil sorumluluklarının bulunduğu, davacının bu sorumlulardan dilediğine, yahut tamamına aynı anda başvurabileceği, müteselsil sorumluların kusur oranlarının kendi aralarındaki rücu ilişkisinde ileri sürülebileceği, ancak destekten yoksun kalan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, davalının bu zararın tamamından 2918 Sayılı Kanunun 91 ve devamı maddeleri kapsamında sorumlu olduğu, davacının davalıya 27/07/2011 tarihinde başvuruda bulunduğu, 2918 Sayılı Kanunun 91/1 maddesi uyarınca temerrüdün 05/08/2011 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmakla, davanın 06/02/2014 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden kabülü ile 23.227,49-TL ‘nin 05/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
Davanın 06/02/2014 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden KABÜLÜ ile 23.227,49-TL ‘nin 05/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.586,66-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 29,70-TL nispi harç ile 80,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.476,96-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 29,70-TL peşin harç ile 80,00-TL tamamlama harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.484,12-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 21,15-TL başvuru harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 285-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.206,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır