Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/31 E. 2021/878 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/31 Esas
KARAR NO : 2021/878

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkil borçlu davalı şirketten alacağının tahsili amacıyla borçlu şirket aleyhine … 22. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından 24.08.2017 tarihinde 31.08.2014 vade tarihli 850.00,00 USD bedelli bono işlemiş faiz ile birlikte toplam 929.290,76 USD üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, müvekkil ile davalı şirket arasında 09.06.2014 tarihli Hisse Satın Alma Sözleşmesi akdedildiğini, … A.Ş. deki müvekkil şahsa ait %42,5 hissesine karşılık 17.000 adet hisse ile oğlu … ’ye ait %1 hissesine karşılık 400 adet hisse ile birlikte toplam %43,5 hisse karşılığı 17.400 adet hisse davalı şirkete devredildiğini, … AŞ’ndeki %7,6 hissesine karşılık 3.040 adet …’a ait hisse de sahibi tarafından 21.08.2014 tarihli Sözleşme ile davalı şirkete satıldığını şirket toplam sermayesinin %51,1 ini oluşturan 20.440 adet hisseni devri karşılığında 6 adet toplam tutarı 3.066,000 USD bedelli bono verildiğini, bonolardan 228.000 USD bedelli iki adet bono şirket yetkililerinden sadece birini imzası ile düzenlenmiş olduğunu karşın davalı şirket tarafından müvekkile ödendiğini, müvekkilin %42,5 hissesinin devir bedeli olarak ödenmesi gereken her biri 850.000 USD bedelli 3 adet bono müvekkile ödenmediğini, davalı şirket yapılan şifahi görüşmelerde Bono bedellerinin ödeneceği sürekli olarak müvekkile beyan ettiğini ve … 9.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, sözleşmede davalı şirketin itirazına dayanak alabileceği herhangi bir hüküm bulunmadığını, …5. Asliye Ticaret mahkeme dava dosyasın varlığının itiraza dayanak olmayacağını aşikâr olduğunu, yasal düzenlemeler gereği hisse devirlerine ilişkin Yönetim Kurulu kararlarını iptali talebiyle dava açılamayacağını sadece kararların butlanını tespitinin istenebileceğini, davalı şirketin kayıtlarında icra takip dosyasının içerisinde yer alan … 2014 yılı Faaliyet Raporu Kesin Hesaplar ve 2015 yılı Bütçe tasarısında; … A.Ş. hisseleri için 5.000,000 ABD dolarının hissi devri esnasında bloke çekle ödendiğini, 3.066,000 ABD doları ileri tarihli senetler verildiğinin yazılı olduğunu beyan ederek Haciz talebinin kabulüne, davalı şirketin taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarını haczi için İhtiyati Haciz Kararı verilmesine, … 22. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından 929.290,76 USD üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına davalı şirkete %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini,” talep ve beyan ettikleri görülmüştür.
Birleşen İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1029 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacının davalılardan alacağının tahsili amacıyla … 22. İcra Müd nün … E sayılı dosyası ile 850.000USD bedelli bono nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, bonoda tek imzanın bulunduğunu, ancak davalı şirketin yönetim kurulunun iki üyesinin imzasının gerektiğini, ancak sadece davalı … ın imzasının bulunması nedeniyle takibin şirkete ve … aleyhine başlatıldığını, davalılar tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi nin … E ve … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi nin … E sayılı dosyaları ile açılan davaların … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi nin…E sayılı dosyasına birleştirildiğini, işbu davanın da … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi nin … E sayılı dosyasına HMK 166 gereği hukuki anlamda bağlantığı bulunduğunu belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/105 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Müvekkilleri ile davalı şirket arasında 09/06/2014 tarihli Hisse Satın Alma Sözleşmesi akdedildiğini, …A.Ş.’ndeki müvekkili …’ye ait % 42,5 hissesine karşılık 17.000 adet hisse ile müvekkili …’ye ait %1 hissesine karşılık 400 adet hissenin davalı şirkete devredildiğini, diğer taraftan … A.ş.’de …’a ait %7,6 hisseye karşılık 3.040 adet hissenin de sahibi tarafından 21/08/2014 tarihli sözleşme ile davalı şirkete satıldığını, şirketin toplam sermayesinin %51,1’ni oluşturan 20.440 adet hissesinin devri karşılığında 31/08/2014 vadeli 850.000 USD, 30/09/2014 vadeli 850.000 USD ,30/09/2014 vadeli 60.000 USD ,30/09/2014 vadeli 228.000 USD ,31/10/2014 vadeli 850.000 USD ,31/10/2014 vadeli 228.000 USD ,Bedelli olmak üzere toplam 3.066.000 USD bedelli bono verildiğini, bu bonolardan ödenmeyen 31/08/2014 vade tarihli 850.000 USD bedelli bononun tahsili için yapılan icra takibine karşı … 6. ATM’nin …Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davasının ikame edildiğini, müvekkilinin …’da ki 400 adet hissesini davalı şirkete devrettiği ve müvekkilinin yükümlülüğünü yerine getirdiğini, devir işleminin usulüne uygun şekilde yapıldığını, davalı şirket hisse devri ile tüm haklara sahip şekilde devir tarihinden sonra şirket yönetimini oluşturduğunu, davalı şirketin müvekkillerinin hisselerini devraldığı tarihinde itibaren yaklaşık 3 yılı aşkın süredir …A.Ş.’nin tesislerini … ismi altında kullanmakta olduğunu, hisse devri yapılmış olmasına karşın 60.000 USD bedelli bononun da ödenmediğini, davalı şirket ile yapılan şifahi görüşmelerde bono bedellerinin ödeneceğinin sürekli olarak müvekkilillerine beyan edilmesine karşın herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla, müvekkillerinin 60.000 USD alacağının bononun vade tarihi olan 30/09/2014 tarihinden itibaren USD mevduatına bankalarca uygulanan azami yıllık faizi ile birlikte davalılar tarafından müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/34 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı …Ş ‘ye hisselerini devretmiş olmasına karşın hisse bedellerinin ödenmediğini ve başlatılan icra takibine müvekkilinin alacağının ödememek ve geciktirmek için borçlular tarafından itiraz edildiği, İİK 257. Maddesi “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklar ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” şeklinde düzenlendiğini, müvekkilinin alacağının rehinle temin edilmemiş olması sebebiyle İİK 257. Maddede belirtilen şartların gerçekleşmiş olduğunu belirterek davalı şirketin taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları için ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalılar tarafından icra takibine yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin icra dosyası ile talep ettiği alacağının haklı ve hukuka uygun olduğunu, borçlu davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalıların itirazının haksız, hukuka aykırı ve kötüniyetli olduğu açık olmakla %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazinatına mahkum edilmesini, davanın kabulü ile mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkil şirketin … 22. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazda haklı olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, ödeme emrinde 31.08.2014 tarihinden itibaren yıllık %4,5 oran üzerinden faiz işletildiğini ve toplama 79.290,76 USD faiz talep ettiğini, faiz talep edilecek ise faiz başlangıç tarihi 21.08.2017 olması gerektiğini, alacaklı tarafından hisse devir işleminin gereği gibi ifası sağlanana kadar devir işlemine konu borcun ödenmesinin talep edilmesinin haksız olduğunu beyan ederek davanın reddi ile davacının %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini,” talep ve beyan ettikleri görülmüştür.
Birleşen İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1029 esas sayılı dosyada Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmediğinden beyanı alınmamıştır.
Birleşen İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/105 esas sayılı dosyasında Davalı …Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … 22. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasınına yaptığı itirazın haklı olduğunu, taraflar arasında gerçekleşen hisse devir işleminin usule uygun yapılmadığı gerekçesi ile … A.Ş. Tarafından hisse devir işleminin iptali istemiyle …5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava ikame edildiğini ve bu dava sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, anılan mahkeme dosyasında davacıların taraflar arasında akdedilen 09/06/2014 tarihli sözleşmeye aykırı davrandıklarını göstermekte olduğunu beyanla, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/34 esas sayılı dosyasında davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK’ nın 114. Maddesine göre dava şartlarından birinin de ikame edilecek davaya ilişkin olarak şahısların taraf ehliyetlerinin varlığı olduğunu, mevcut davanın talep konusuna dayanak olan unsurlar, 09.06.2014 tarihli Hisse Satın Alma Sözleşmesi ile 30.09.2014 vade tarihli ve 850.000,00 USD bedelli bono olduğunu, müvekkilinin davaya konu icra takibinin dayanağını oluşturan 09.06.2014 tarihli sözleşmeye taraf dahi olmadığını, müvekkilinin icra inkar tazminatı ödemesinin hukukun temel ilkelerine aykırı olacağını, farklı mahkemelerde açılan mahkeme dosyaları nedeniyle, dava konusu alacağın likit olmadığını, anılan davanın Müvekkili yönünden öncelikle usulden neticeten esastan reddi gerektiğini, müvekkiline karşı haksız ve mesnetsiz ikame edilmiş bulunan işbu davanın reddi ile, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı aleyhine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/34 esas sayılı dosyasında davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından hisse devir işleminin gereği gibi ifası sağlanana kadar işleme konu borcun ödenmesinin talep edilmesinin haksız olduğunu, bu sebeple davacının ihtiyati haciz talebinin de yerinde olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile davacının %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, ayrıca dosyanın … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan dava ile birliştirilmesi talebinde bulunmuştur.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Birleşen İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1029 esas ve … 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyalarında dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Birleşen İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/105 esas sayılı dosyasında dava ; alacak istemine ilişkindir.
Asıl davada … 22. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 929.290,76 -USD alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Birleşen 18.ATM 2018/1029 esas sayılı davada … 22. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 929.893,91 -USD alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Birleşen 8 TM 2018/34 esas sayılı davada … 22. İcra Müdürlüğü’nün .. sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 929.459,59 -USD alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Asıl ve birleşen davalarda taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan hususların; asıl ve birleşen davalarda dava ve takip konusu yapılan senetlerden dolayı asıl ve birleşen davacıların alacaklarının varlığı, davalı yanın ödemezlik definin yerinde olup olmadığı, taraf arasındaki hisse devir işleminin geçersizliğine ilişkin … 5 ATM nin … Esas sayılı dosyasının bekletici sorun yapılıp yapılmayacağına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, icra dosyaları celp edilmiş, sicil kayıtları, hisse devir sözleşmesi, bono teslim tutanakları ve bono örnekleri dosya arasına alınmış, asıl ve birleşen davalara konu takip dosyalarının incelenmesi neticesinde itirazın iptali davalarında; takiplere yapılan itirazların ve davaların süresinde oldukları tespit edilmiştir.
… 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilerek incelenmiş, …A.Ş.’de pay sahibi olan bir kısım davacının, mahkememiz davasına konu hisse devir sözleşmelerinin, şirket ana sözleşmesine aykırı olduğu(özünde … A.Ş.’ye devredilen hisseler bakımından kendilerinin önalım hakkının bulunduğu) iddiasına dayalı hisse devrine ilişkin yönetim kurulu kararının ve hisse devir sözleşmesinin iptali amacıyla dava açtıkları, … 5 ATM’nin … Esas sayılı dosyasında verilen kararın istinaf edildiği, istinaf başvurusu üzerine dosyanın İstanbul BAM 13 Hukuk Dairesi’nin 2019/1735 esasına kaydedildiği, istinaf aşamasında davacıların davadan feragat ettikleri, İstanbul BAM 13 Hukuk Dairesi’nin 2019/1735 esas, 2021/43 karar sayılı kararı ile, … 5 ATM’nin … esas, … karar sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın sadece nispi vekalet ücreti yönünden temyiz ediliği anlaşılmış, anılan dosyanın bekletici mesele yapılmasından bu nedenle vazgeçilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın faiz hesabında uzman bir mali bilirkişiye tevdii ile;
“A) Asıl davada; … 22 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine konu 31/08/2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli bono için;
– 31/08/2014 vade tarihinden ile 24/08/2017 takip tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 4/a bendi uyarınca devlet bankaların USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek USD faizinin tespitinin,
-yine aynı bono için 21/08/2017(davalı savunmasına göre temerrüt tarihi) tarihinden 24/08/2017 takip tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 4/a bendi uyarınca devlet bankaların USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek USD faizinin tespitinin,
B) Birleşen İstanbul 18 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1029 esas sayılı davasında; … 22 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine konu 30/10/2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli bono için,
-30/10/2014 vade tarihinden ile 27/10/2017 takip tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 4/a bendi uyarınca devlet bankaların USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek USD faizinin tespitinin,
-yine aynı bono için 21/08/2017(davalı savunmasına göre temerrüt tarihi) tarihinden 27/10/2017 takip tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 4/a bendi uyarınca devlet bankaların USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek USD faizinin tespitinin,
C)Birleşen İstanbul 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/34 esas sayılı davasında; … 22 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine konu 30/09/2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli bono için,
-30/09/2014 vade tarihinden ile 29/09/2017 takip tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 4/a bendi uyarınca devlet bankaların USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek USD faizinin tespitinin,
-yine aynı bono için 21/08/2017(davalı savunmasına göre temerrüt tarihi) tarihinden 29/09/2017 takip tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 4/a bendi uyarınca devlet bankaların USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek USD faizinin tespitinin, istenilmesine, ” karar verilmiştir.
Mali bilirkişi tarafından tanzim edilen 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava ve birleşen davalarda senedin vadesine göre 3095 Sayılı Kanunu 4/a bendi uyarınca devlet bankalarının USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faz oranı üzerinden işleyecek USD faizinin, temerrüdün vade tarihinde gerçekleştiğinin kabulü halinde; 31.08.2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli senet için işlemiş faizin 88.677,43-USD olacağı, takip tarihi itibariyle toplam 938.677,43-USD talep edilebileceği, 30.10.2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli senet için işlemiş faizin 85.897,22-USD olacağı, takip tarihi itibariyle toplam 935.897,22-USD talep edilebileceği, 30.09.2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli senet için 89.055,21-USD olacağı, takip tarihi itibariyle toplam 939.055,21-USD talep edilebileceği; temerrüdün davalı savunmasına göre 21/08/2017 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü halinde; 3095 Sayılı Kanunu 4/a bendi uyarınca devlet bankalarının USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faz oranı üzerinden işleyecek USD faizinin,31.08.2014 vadeli senet 850.000,00-USD bedelli senet için işlemiş faizin 301,04-USD olacağı, takip tarihi itibariyle toplam 850.301,04-USD talep edilebileceği, 30.10.2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli senet için işlemiş faizin 6.723,26-USD olacağı, takip tarihi itibariyle toplam 856.723,26-USD talep edilebileceği, 30.09.2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli senet için işlemiş faizin 3.913,54-USD olacağı, takip tarihi itibariyle toplam 853.913,54-USD talep edilebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda; davacıların hissedarı oldukları … A.Ş.’deki nama yazılı ilmuhaberlere bağlı hisselerinin asıl ve birleşen davalarda davalı …Ş.’ye devri amacıyla 09/06/2014 tarihli hisse satın alma sözleşmesinin bağıtlandığı, sözleşmeye göre asıl ve birleşen davalarda davacı …’nin … Şirketi’ndeki %42,5 oranına denk düşen17.000 adet hissesini; birleşen İstanbul 15 Asliye Ticaret MahkemesiNin 2018/105 esas sayılı dosyasında davacı …’nin ise anılan şirketteki %1 paya denk düşen hissesini davalı şirkete devretmeyi taahhüt ettikleri, hisse devir bedellerinin sözleşmeye bağlı olarak tanzim edilen protokol ile vadelere bağlandığı, hisse devir bedeli olarak davalı şirket tarafından davacılardan …’ye 31/08/2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli, 30/09/2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli, 30/10/2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli, 30/09/2014 vadeli 228.000,00-USD bedelli, 31/10/2014 vadeli 228.000,00-USD bedelli toplam beş adet bono verildiği, birleşen davacı …’ye ise 30/09/2014 vadeli 60.000,00-USD bedelli bono verildiği, davacıların nama yazılı ilmuhaberleri davalı şirkete teslim ettikleri tespit olunmuştur. Bu hususlar taraflar arasında ihtilaf konusu değildir.
6102 Sayılı TTK’nun anonim şirketlerde; “pay senedi bastırılması” başlıklı 486 maddesinin 2 fıkrasına göre; pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. ilmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır. Aynı kanunun, “nama yazılı payların ve pay senetlerinin devrinde ilke” başlıklı 490. maddesinin 1. fıkrası; kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı payların herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebileceklerini, 2. fıkrası; hukuki işlemle devrin, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılacağını düzenlemiştir. Bu düzenlemelere göre; yönetim kurulu kararıyla çıkarılmasına karar verilen pay senetleri çıkartılıncaya dek geçici ilmuhaber basılabilir. Bu geçici ilmuhaberlere nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır. Nama yazılı pay senetlerinin hukuki işlemle devri, ciro ve zilyetliğin devri ile mümkündür. Bu hükme tabi geçici ilmuhaberlerin devrinin geçerliliği de, ciro ve zilyetliğin devri unsurlarının birlikte gerçekleşmesine bağlıdır. Somut olayda asıl ve birleşen davacıların nama yazılı ilmuhaberleri ciro ve teslim yolu ile davalılara devrettikleri, böylece sözleşmeden doğan ve asli edim yükümü olan hisse devir borcunu ifa ettikleri açıktır. Nitekim incelenen sicil kayıtlarından hisse devirinin tescil ilan edildiği de anlaşılmıştır.
Davalı şirket tarafından, dava konusu bonoların tanzim tarihleri itibariyle, bonoları davalı şirket adına imzalayan …’ın şirketi tek başına temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığı, şirketin müşterek imza ile temsil edildiği, bu nedenle senetlerin kambiyo vasfını haiz olmadıkları, bu nedenle temerrüt tarihinin davacı … tarafından kendilerine gönderilen ihtarnamenin tebliğine göre 21/08/2017 tarihi olabileceği savunulmuştur.
Celbedilerek incelenen davalı şirket sicil kayıtlarından, hem asıl ve hem de birleşen davalara konu edilen bonoların tanzim tarihi itibariyle …’ın şirket yetkilisi olduğu, ancak şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olmadığı, anlaşılmıştır. Mahkememizce taraflar arasındakisözleşme ve protokole bağlı olarak asıl ve birleşen davacılara verilen bonolardan dava ve takip konusu edilmeyen 30/09/2014 ve 31/10/2014 vadeli 228.000,00-USD’ bedelli bonoların bir örneğini dosyaya sunmak için taraf vekillerine süre verilmiştir. Dava ve takip konusu edilmeyen bu iki bononun vadelerinde ödendikleri taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. Celbedilerek incelenen bu iki adet bononun tanzim tarihi itibariyle de …’ın şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili olmadığı, şirketin çift imza ile temsil edildiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK ‘nun 46/1 fıkrasına göre ” Bir kimse yetkisi olmadığı halde temsilci olarak bir hukuki işlem yaparsa, bu işlem ancak onadığı takdirde temsil olunanı bağlar”. Temsil olunanın işleme icazet vermesi halinde işlem geçerli ve temsil olunanı bağlayıcı hale gelir, icazet verilmemesi halinde ise temsil olunan bu işlemle bağlı olmaktan kurtulur. İcazet bir şekle bağlı olmayıp zımni olarak da verilebilir. Somut olayda dava ve takip konusu yapılmayan ve tek imza ile düzenlenen 21/08/2014 tanzim tarihli bu iki bono bedeli davalı şirket tarafından vadelerinde ödenmiş ve bonolar …’den geri alınmıştır. Burada gözden kaçırılmaması gereken husus tüm dava ve takip konusu edilen ve edilmeyen, biri …’ye diğer beşi …’ye verilen bonoların tamamının aynı sözleşme ve bu sözleşmeye dayalı protokol kapsamında tanzim edildikleridir. Bu husus protokolde açıkça kararlaştırılmıştır. Şu halde çift imza ile keşide edilmesi gerekirken tek imza ile keşide edilen toplam altı bonodan ikisini vadelerinde ödeyen davalı şirketin, bu iki bono yönünden yetkisiz temsilci tarafından keşide edilen kambiyo senetlerini onadığı ve TBK 46/1 maddesi uyarınca bu bonolar ile keşideci sıfatıyla bağlı olduğu sabittir. İşte aynı protokol kapsamında tanzim edilen diğer dört bono yönünden de artık davalı şirketin, kendisi adına kambiyo senedi keşide edilmesine onay verdiği kabul edilmelidir. Aksi durum çelişkili davranma yasağına da aykırılık teşkil edecektir. Bu gerekçelerle, davalı şirket tarafından sözleşme ve protokol kapsamında tanzim edilen tüm bonoların TBK’nun 46/1 fıkrası uyarınca davalı … bağladığı mahkememizce sabit kabul edilmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davacı … tarafından davalı şirkete gönderilen… tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile; davalı şirket tarafından hisse devir bedeli borcu karşılığında kendisine verilen beş adet bonodan 30/09/2014 ve 31/10/2014 vadeli 228.000,00’er-USD’ bedelli iki bono bedelinin ödendiği; ancak 31/08/2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli, 30/09/2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli, 30/10/2014 vadeli 850.000,00-USD bedelli üç adet bono bedelinin ödenmediği, bono bedellerinin üç gün içerisinde ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağı ve bu durumda oluşan temerrüt faizi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalı şirkete yükletileceği hususlarının ihtar edildiği ihtarnamenin tebliğ şerhinin dosyada mevcut olmadığı; ancak davalı şirketin ihtarnamenin 17/08/2017 tarihinde tebellüğ edildiğini beyan ettiği, şu halde ihtarnamenin en geç bu tarihte tebliğ edildiğinin kabul edilmiş sayılması gerektiği hususları tespit edilmiştir. Somut olayda taraflar arasında ihtilaflı konulardan biri de temerrüt tarihinin ne olduğudur. Mahkememizce asıl ve birleşen davalara konu bonoların geçerli olduğunun ve davalı … bağladığının kabul ediliği yukarıda izah edilmiştir. Bonolar üzerindeki vade belirli vade olduğundan, 6098 Sayılı TBK’nun 117/2 fıkrası uyarınca vadenin dolması ile borçlu temerrüde düşer. Temerrüt borcun belirli vadede ödenmemesinin yasal ve kendiliğinden doğan sonucudur, meğerki taraflar vadenin uzatılmasına yönelik bir tecil anlaşması yapmış olsunlar. Belirli vadenin söz konusu olduğu durumlarda alacaklının ihtarına gerek yoktur. Buna göre belirli vadeye bağlanmış bir borcun ifası için ayrıca ihtar çekilmiş veya mehil verilmiş olması, aksi irade ihtarnameden açıkça anlaşılmıyorsa, temerrüdün gerçekleştiği tarihi kendiliğinden ileri götürmez. Yine 6098 Sayılı TBK’nun 120. Maddesi uyarınca para borçlarında temerrüt faizi temerrüdün yasal sonucu olup kendiliğinden doğar ve işlemeye başlar. Temerrüt faizi alacaklının zararından ve borçlunun kusurundan soyut götürü bir tazminattır(bkz. Kocayusufpaşaoğlu/Hatemi/Serozan/Arpacı, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Üçüncü Cilt, Prof. Dr. Rona Serozan, İfa, İfa Engelleri, Haksız Zenginleşme, Gözden Geçirilmiş 7. Bası, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2016/s. 226; Eren, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8. Bası, Beta Yayınevi, İstanbul 2003, s.1056). Şu halde para borcunun alacaklısı temerrüde düşmüş borçluya temerrüt sonrası gönderdiği ihtarnamede; temerrüdün yasal sonucu olarak kendiliğinden ve temerrüt tarihinden itibaren işlemeye başlayan temerrüt faizi alacağından(ihtarname tarihine dek işlemiş) açıkça feragat etmediği sürece, ihtarnameden önceki dönemde işlemiş temerrüt faizi alacağından vazgeçtiği kabul edilemez. Nitekim … tarafından bu üç bonoya dayalı başlatılan takiplerde de her bir bononun vade tarihinden takip tarihine dek işlemiş faiz talep edildiği anlaşılmıştır. İzah edilen gerekçelerle davalı şirketin temerrüdün ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren verilen üç günlük mehlin sonunda oluşacağına yönelik savunması yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki diğer bir uyuşmazlık; asıl ve birleşen davalarda davacı şirketin … 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı davasına dayalı olarak ödemezlik defini ileri sürüp süremeyeceğidir. Davalı taraf asıl ve birleşen davalarda itirazın iptali davalarında ödeme emrine itiraz ederken anılan dava dosyasına dayalı olarak ödemezlik defi ileri sürmüştür. 6098 Sayılı TBK’nun 97/1 fıkrasına göre; karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir. Anılan düzenlemede ifadesini bulan ödemezlik defi; karşılıklı borç yükleyen, signallamatik sözleşmelerde, kendi edimini yerine getirmemiş veya yerine getirmeyi önermemiş tarafın, bu edim ile karşılıklılık içerisinde olan edimin ifasını ilke olarak talep edemeyeceği kuralına dayanır. Kendi borcunu ifa etmemiş alacaklının ifa talebiyle karşılaşması halinde ifayı erteleme imkanı sağlar. Ödemezlik definin ileri sürülebilmesi için öncelikle signallamatik bir sözleşmenin varlığı gerekli ancak yeterli değildir. Bu defiye dayanarak kendi borcunu ifadan kaçınan borçlunun edimi ile karşı tarafın edimi karşılıklı değişim ilişkisi içerisinde olmalıdır. Aynı sözleşme içerisinde yer almakla birlikte karşılıklılık içerisinde bulunmayan edimler ve yan edimler için ödemezlik defi ileri sürülemez. Ödemezlik definin ileri sürülebilmesi için bu defiyi ileri sürecek tarafın, karşılılık ilişkisi içerisindeki karşı edimi talep edebilir olması, başka ifade ile karşı edimin muaccel olması gerekir(bkz. Kocayusufpaşaoğlu/Hatemi/Serozan/Arpacı, a.g.e, 2016/s. 68 v.d; M.Kemal Oğuzman/ M.Turgut Öz; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Üçüncü bası, Filiz Ktabevi, İstanbul 2002, s. 262 vd,) Somut olayda taraflar arasındaki hisse satış sözleşmesinde karşılıklılık içerisinde bulunan(aynı zamanda sözleşmenin asli edimleri olan) edimler, alıcı yönünden hisse devir bedelini ödeme, satıcı yönünden ise hisselerin mülkiyetini alıcıya geçirme edimleridir. Yukarıda izah edildiği üzere asıl ve birleşen davacılar… Şirketi’nde bulunan ve satış sözleşmesine konu edimlerini yerine getirmiş, hisse devir borcunu ifa etmişlerdir. Davalı şirket, taraflar arasındaki hisse satış sözleşmesinde, asıl ve birleşen davacıların hisse devrinin … ana sözleşmesine uygun olduğunu taahhüt ettiklerini, ancak diğer pay sahiplerinin … 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtıkları dava nazara alındığında, asıl ve birleşen davacılar tarafından bu taahhüde aykırı davranıldığı, hisse devir borcunu gereği gibi ifa etmeyen davacıların ücret borcunun ifasını talep edemeyeceklerini, asıl ve birleşen itirazın iptali davalarına konu takiplerin tarihleri itibariyle ve birleşen İstanbul 15 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/105 esas sayılı alacak davasında dava tarihi itibariyle,…5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davasının halen derdest olduğunu, bu tarihler itibariyle ödemezlik defini ileri sürebileceklerini savunmuştur. Öte yandan az yukarıda izah edildiği üzere ödemezlik defi ancak ,iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler, karşılıklık ilişkisi içerisinde bulunan edimler bakımından ileri sürülebilir. Somut olayda asıl ve birleşen davacıların hisse devir borcunu, TTK’nun 490/1 fıkrasına göre ciro ve teslim yolu ile ifa ettikleri, hisselerin mülkiyetini davalı şirkete geçirdikleri sabittir. Şu halde mülkiyetin naklinden sonra, … Şirketi’nin diğer pay sahipleri tarafından açılan dava, davacıların hisse devir borcunu ayıplı ifası mahiyetindedir. Satış sözleşmesinde ayıba karşı tekeffül borcu asli edim yükümü olmayıp yan edim yükümüdür. Başka ifade ile hisse devir bedelini ödeme borcu ile ayıba karşı tekeffül borcu karşılıklılık ilişkisi içerisinde değildir. Böylesi bir ayıplı ifa halinde davalı şirket, satış sözleşmesinde ayıba dayalı seçimlik haklarından birini kullanabilir. Ancak ödemezlik defi ileri süremez. Zira asıl ve birleşen davacılar tarafından bedel ödeme borcu ile karşılıklı değişim ilişkisi içerisinde olan hisse devir borcu asıl ve birleşen davacılar tarafından ifa edilmiştir. Davalı şirket tarafından, …5 ATM’de açılan(davalı şirketin de tarafı olduğu) dava sonrasında ayıptan doğan herhangi bir hak kullanılmamış, örneğin, hisse devir bedelinde indirim talep edilmemiş veya sözleşmeden dönülmemiştir. Öte yandan … 5 ATM’de açılan dava, davacıların feragati nedeniyle reddedilmiş, ayıp geçmişe dönük olarak ortadan kalkmıştır. İzah edilen gerekçelerle asıl ve birleşen davalarda davalı şirket tarafından ileri sürülen ödemezlik defi savunması yerinde görülmemiştir.
Birleşen davalarda davalı …’a karşı ileri sürülen talep ise TTK’nun 778/2-e bendi atfı ile TTK’nun “Yetkisiz İmza” başlıklı 678 maddesine dayandırılmaktadır. Hükme göre; temsile yetkili olmadığı hâlde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur; bu poliçeyi ödediği takdirde, temsil olunduğu kabul edilen kişinin haiz olabileceği haklara sahip olur. Yetkisini aşan temsilci için de hüküm böyledir. Ancak temsile ilişkin genel hükümler uyarınca, temsil olunanın işleme icazet vermesi halinde işlem temsil olunanı bağlar. Somut olayda asıl ve birleşen davalara konu bonolarda keşideci şirket adına …’ın imzasının bulunduğu ihtilaf konusu değildir. Bonoların tanzim tarihi itibariyle şirket yetkilisi olmakla birlikte münferit imza yetkisi bulunmayan davalı …’ın TTK’nun 678/1 fıkrası uyarınca bonolardan bizzat sorumlu olabilmesi için, eksik yetki ile yapılan işleme temsil olunan davalı şirketin icazet vermemiş olması gerekir. Yukarıda izah edildiği üzere mahkememizce; davalı şirketin, kendi adına; ancak tek imza ile tanzim edilen bonolar yönünden yetkisiz temsil ile yapılan hukuki işleme, aynı sözleşme ve protokol kapsamında ve yine tek imza ile tanzim edilen dava dışı iki adet bonoyu ödeyerek icazet verdiği mahkememizce kabul edilmiştir. İcazet ile yetki eksikliği ortadan kalktığından ve bonolarda düzenleyen sıfatı davalı şirkete ait olduğundan, birleşen davalarda davalı …’ın TTK’nun 678 maddesi uyarınca bonolardan bizzat sorumlu olduğu kabul edilemez. İzah edilen gerekçelerle birleşen davalarda davalı …’a karşı açılan davaların pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Birleşen İstanbul 15 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/105 esas sayılı davası ise itirazın iptali davası olmayıp alacak davasıdır. Bu davada alacak; davalı şirket ile davacı … arasındaki, yukarıda detayları anlatılan hisse devir sözleşmesinden doğan hisse devir bedeli borcunun ifası uğruna, davalı şirket tarafından davalıya verilen 30/09/2014 vadeli 60.000,00-USD bedelli bonoya dayalı olduğundan, bu davadaki diğer davacı …’nin aktif husumetinin mevcut değildir. Bu nedenle … tarafından açılan dava aktif husumet yokluğundan reddedilmiştir.
Yapılan tüm açıklamalar çerçevesinde; asıl dava, birleşen İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1029 esas sayılı davası ve … 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davasının itirazın iptali davacı olduğu, birleşen İstanbul 15 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/105 esas sayılı davasının ise alacak davası olduğu, tüm davaların dayanağının asıl ve birleşen davacılar … ve … ile asıl ve birleşen davalı …Ş. arasındaki 09/06/2014 tarihli hisse satın alma sözleşmesi ile bu sözleşmeden doğan bedel borcu karşılığında asıl ve birleşen davacılara verilen bonolara dayandığı, asıl ve birleşen davacıların nama yazılı ilmuhaberlere bağlanmış hisselerini ciro ve teslim yolu ile davalıya devrettikleri, TTK’nun 490/1 maddesi uyarınca hisse devir borcunun ifa edilmiş olduğu, davalı şirketin ise asıl ve birleşen davacılara, hisse devir bedelinin ifası uğruna verdiği bonoları vadelerinde ödemediği, davalı şirketin bonoların vadelerinin dolmasıyla temerrüde düştüğü, her ne kadar bonolar çift imza yerine tek imza ile tanzim edilmiş iseler de; davalı şirketin aynı sözleşme protokole dayalı olarak yine tek imza ile tanzim edilmiş dava dışı iki bono bedelini vadesinde ödediği, bonoları geri aldığı, böylece yetkisiz temsilci tarafından yapılan işleme sonradan icazet verdiği, bonoların düzenleyeni sıfatı ile sorumlu olduğu, davalı şirketin asıl ve birleşen itirazın iptali davalarında hem takibe itiraz dilekçeleri ve hem de cevap dilekçeleri ile, birleşen alacak davasında ise cevap dilekçesi ile ödemezlik defi’ni ileri sürdüğü, ancak asıl ve birleşen davacıların ödemezlik define dayanak gösterilen ve yerine getirilmediği iddia olunan edimlerinin, ayıba karşı tekeffül borcu mahiyetinde bulunduğu, bu edimin hisse devir bedelini ödeme borcu ile karşılıklı değişim ilişkisi içerisinde olmadığı, ödemezlik definin koşullarının oluşmadığı, ayıp teşkil eden durumun ise sonradan ortadan kalktığı, kaldı ki davalı şirketin ayıptan doğan herhangi bir hakkını da kullanmadığı, bu nedenle davalı şirketin ücret borcunun ifasından kaçınmasını sağlayacak yasaya veya sözleşmeye dayalı herhangi bir hakkının bulunmadığı, tüm birleşen davalarda diğer davalı … bakımından TTK’nun 678 maddesi koşullarının oluşmadığı, birleşen alacak davasında ise davacı …’nin aktif husumetinin mevcut olmadığı, asıl ve birleşen itirazın iptali davalarında; bonoların vade tarihlerinden itibaren takip tarihine dek işlemiş işlemiş temerrüt faizinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, mahkemece tespit edilen faiz tutarının takip talebinde talep edilen faiz tutarından fazla olduğu, bu nedenle taleple bağlı kalınması gerektiği, asıl ve birleşen itirazın iptali davalarında hüküm altına alınan alacağın likit nitelikte olduğu, davalı şirketin takiplere itirazında haksız olduğu anlaşıldığından, İİK 67 maddesi uyarınca inkar tazminatı talep edebileceği, birleşen alacak davasında ise dava konusu 30/09/2014 vadeli ve 60.000,00-USD bedelli bono yönünden vade tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği hususları mahkememizce sabit görülerek, asıl ve birleşen davalar yönünden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Asıl davada;
1-Davanın KABULÜNE, davalının … 22 İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin 850.000-USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a bendi uyarınca devlet bankaların USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden değişen oranlarda işletilecek temerrüt faizi ile birlikte devamına,
2-Davalının alacağın %20 (645.473,00-TL) oranında inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 220.461,31-TL nispi karar ve ilam harcından 43.499,27-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 176.962,04-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 120.898,65-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 45.879,57-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7- Davalı …Ş. tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde adı geçen davalıya iadesine,
II-Birleşen İstanbul 18 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1029 esas sayılı davasında;
1-Davalı …’a karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Davalı …Ş.’ye karşı açılan davanın KABULÜNE; davalının … 22 İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin 850.000-USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a bendi uyarınca devlet bankaların USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden değişen oranlarda işletilecek temerrüt faizi ile birlikte devamına,
3-Davalı …Ş.’nin alacağın %20 (913.784,00-TL) oranında inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 312.102,93-TL nispi karar ve ilam harcından 67.541,79-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 244.561,14-TL nispi karar ve ilam harcının davalı …Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 134.314,20-TL nispi vekalet ücretinin davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 67.577,69-TL yargılama giderinin davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
III-Birleşen İstanbul 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/34 esas sayılı davasında;
1-Davalı …’a karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Davalı …Ş.’ye karşı açılan davanın KABULÜNE; davalının … 22 İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin 850.000-USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a bendi uyarınca devlet bankaların USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden değişen oranlarda işletilecek temerrüt faizi ile birlikte devamına,
3-Davalı …Ş.’nin alacağın %20 (645.473,00-TL) oranında inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 220.461,31-TL nispi karar ve ilam harcından 43.150,72-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 177.310,59-TL nispi karar ve ilam harcının davalı …Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 120.898,65-TL nispi vekalet ücretinin davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 43.335,12-TL yargılama giderinin davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
IV-Birleşen İstanbul 15 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/105 esas sayılı davasında;
1-Davalı …’a karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Davacı … tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı … tarafından davalı …Ş.’ye karşı açılan davanın KABULÜNE; 60.000,00-USD’nin 30/09/2014 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a bendi uyarınca devlet bankaların USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden değişen oranlarda işletilecek temerrüt faizi ile bu davalıdan tahsili ile davacı …’ye verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 15.436,97-TL nispi karar ve ilam harcından 3.885,39-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 11.551,58-TL nispi karar ve ilam harcının davalı …Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 24.268,88-TL nispi vekalet ücretinin davalı …Ş.’den alınarak davacı …’ye verilmesine,
6-Pasif husumet nedeniyle reddedilen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine,
7-Aktif husumet nedeniyle reddedilen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı … alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 4.213,29-TL yargılama giderinin davalı …Ş.’den alınarak davacı …’ye verilmesine,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli karatın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

ASIL DAVADA HARÇ BEYANI /
220.461,31- TL. KARAR HARCI
43.499,27-TL. PEŞİN HARÇ
176.962,04 -TL. KALAN HARÇ

ASIL DAVADA DAVACI GİDERİ /
43.535,17 TL İLK GİDER
1.500,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
844,40 TL POSTA MAS.
45.879,57 TL TOPLAM

BİRLEŞEN İST.18.ATM.2018/1029 ESAS SAYILI
DAVADA HARÇ BEYANI /
312.102,93- TL. KARAR HARCI
67.541,79-TL. PEŞİN HARÇ
244.561,14 -TL. KALAN HARÇ

BİRLEŞEN İST.18.ATM.2018/1029 ESAS SAYILI
DAVADA DAVACI GİDERİ /
67.577,69 TL İLK GİDER

BİRLEŞEN İST.8.ATM.2018/34 ESAS SAYILI
DAVADA HARÇ BEYANI /
220.461,31- TL. KARAR HARCI
43.150,72-TL. PEŞİN HARÇ
177.310,59 -TL. KALAN HARÇ

BİRLEŞEN İST.8.ATM.2018/34 ESAS SAYILI
DAVADA DAVACI GİDERİ /
43.186,62 TL İLK GİDER
148,50 TL POSTA MAS.
43.335,12 TL TOPLAM

BİRLEŞEN İST.15.ATM.2018/105 ESAS SAYILI
DAVADA HARÇ BEYANI /
15.436,97- TL. KARAR HARCI
3.885,39 TL. PEŞİN HARÇ
11.551,58 -TL. KALAN HARÇ

BİRLEŞEN İST.15.ATM.2018/105 ESAS SAYILI
DAVADA DAVACI GİDERİ /
3.921,29 TL İLK GİDER
292,00 TL POSTA MAS.
4.213,29 TL TOPLAM