Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/300 E. 2018/916 K. 13.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/300 Esas
KARAR NO : 2018/916
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/01/2015
KARAR TARİHİ: 13/09/2018
Mahkememizin… Esas, … Karar sayılı ve 25/01/2016 tarihli kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dava Mahkememizin …Esas sayılı sırasına kaydedilmekle; yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin… ve …abone numaraları ile davalı şirketten elektrik aldığını,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 29/12/2012 ile 31/12/2014 tüketim dönemlerine ait faturalarında tahakkuk ve tahsil edilmiş olan Kayıp Kaçak bedellerinin ve bu bedel dahil edilerek hesaplanmış, %1 Enerji Fonu, %2 TRT payı, %5 Belediye Vergisi ve %18 KDV içindeki Kayıp Kaçak toplam bedeline isabet eden 77.121,14 TL’nin haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini belirterek bu bedelin her bir faturadaki tutarın ödeme tarihinden itibaren yürütülecek avans faiz oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı şirket faturalarında dava tarihinden itibaren anılan hukuka aykırı ve fazla tahakkuk ve tahsilatların tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yargı yolu itirazında bulunmuş, davada müvekkilinin taraf sıfatı bulunmadığını belirterek husumet yönünden davanın reddini istemiş,esas yönünden ise, haksız olan davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu ile bu dönem için davacının toplam 78.325,23 TL Kayıp Kaçak bedeli, bu bedel dahil edilerek hesaplanmış, %1 Enerji Fonu, %2 TRT payı, %5 Belediye Vergisi ve %18 KDV bedeli ödediği tespit edilmiştir.
Davacı vekili 13/08/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesinde talep ettikleri 77.121,14 TL’yi, bilirkişi raporu doğrultusunda 78.325,23 TL olarak ıslah ettiklerini, rapor doğrultusunda ıslah taleplerinin kabulünü ve 78.325,23 TL kayıp kaçak bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte taraflarına verilmesini istemiştir.
Mahkememizin … Esas, … Karar sayılı ve 25/01/2016 tarihli kararı ile “Davanın kabulü ile 78.325,23 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,” karar verilmiş olup, davalı vekilinin 11/03/2016 teslim tarihli dilekçesi ile Mahkememizden verilen karar temyiz edilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığının … Esas,… Karar sayılı Mahkememiz kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiş, dava Mahkememizin … Esas sayılı sırasına kaydedilmiştir.
DELİLLER:
Abonelik sözleşmesi ve ilgili faturalar dava dosyası arasına alınmıştır.
Dosya rapor tanzimi için Elektrik mühendisi bilirkişi …’a tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 10/08/2015 havale tarihli raporda özetle; davacının bu davadaki talebinin yerleşik Yargıtay kararlarına göre yerinde olduğu, davacının davalıdan 78.325,23 TL kayıp kaçak bedelinin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte alacağının bulunduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi …’un 09/12/2015 teslim tarihli ek raprounda özetle;davalı tarafça EPDK’nun düzenleyici işlemlerine uygun olarak faturalara yansıtılan toplam kayıp kaçak bedelinin 78.325,23 TL olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları uyarınca taleple bağlı kalınarak davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin iadesinin mümkün olduğu hususları tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava elektrik abonesi olan davacıdan tahsil edilen kayıp-kaçak vs. bedellerin davalıdan tahsili talepli eda davasıdır.
Taraflar arasında Elektrik Abone Sözleşmeleri’nin düzenlendiği ve sözleşmelerin halen geçerli olduğu uyuşmazlık konusu değildir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sırasında yürürlüğe giren yasal değişiklik karşısında dava sonuçlandırılmıştır.
6719 sayılı Kanunun ilgili maddelerinin Anayasaya aykırı olduğunun ilişkin itirazlar üzerine Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruların mahkememizce bekletici mesele yapılmasına yönelik ara karardan Anayasanın 152/1 madde ve fıkrası kapsamında rücu edilmiştir.
Bilirkişi raporunda; davacıdan tahsil edilen bedelin toplam 78.325,23 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Kayıp-kaçak, dağıtım ve iletim bedeli, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve … E.- …K. sayılı kararı ile Anayasa’nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73.maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığından bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğundan EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, 17.06.2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 21.maddesi ile 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca, 6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19.madde de; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve Geçici 20.madde de ise, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyetleri’nin ve mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır.
Dava tarihi olan 16/01/2015 tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Kanunun 17.06.2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş dava konusu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Davanın devamı sırasında, dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayri menkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle veya davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun yada Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle davanın konusuz kalması mümkündür. Davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece; esas (asıl talep) hakkında “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. Bu tür kararlar, hükümler gibi (eda, tespit, inşai) nihai kararlardandır. Mahkeme kararı, aynı zamanda dava konusu hakkın mevcut olmadığını da tespit ettiği için tespit hükmü niteliğindedir.
Davanın konusuz kalması halinde, mahkemece; yargılamaya devam edilerek davanın açıldığı tarih itibariyle hangi tarafın haklı olduğunun tespit edilmesi, o taraf lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Başka bir deyişle, yürürlüğe giren yeni yasa nedeniyle konusuz kalan davada, yeni yasanın yürürlüğe girmemiş olması halinde, davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve davasını avukat ile takip eden taraf lehine “maktu vekalet” ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin ise karşı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarih, 2009/18-421 E.-2009/526 K. sayılı ilamında “Dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Somut olayda, dava tarihi itibariyle HGK kararı uyarınca davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama harç ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK md.326/1). Aynı şekilde, vekalet ücreti yönünden de haksız çıkan taraf aleyhine hüküm kurulur (HMK md.330/1). Dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın, yargılama sırasında oluşan yasa değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden, dolayısıyla karşı tarafın vekalet ücretinden sorumlu tutulması olanaklı değildir.
İzah edilen gerekçelerle 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17.maddesine 6719 sayılı Kanunun 21.maddesiyle eklenen 10.fıkra hükmü ile aynı yasa ile eklenen geçici 20.madde hükmü dikkate alınarak konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, konusuz kalan dava hakkında, toplanan deliller çerçevesinde davacının dava tarihi itibariyle haklılığını ispatlamış olduğu anlaşılmakla yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline ve davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17.maddesine 6719 sayılı Kanunun 21.maddesiyle eklenen 10.fıkra hükmü ile aynı yasa ile eklenen geçici 20.madde hükmü dikkate alınarak konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubuna, artan 1.281,14.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
27,70.-TL başvuru harcı, 1.317,04.-TL peşin harç, 824,10.-TL masraf toplamı 1.568,84.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiği anlaşılmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde veya temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 15 gün içerisinde YARGITAY yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı
HARÇ BEYANI /
35,90.-TL KARAR HARCI
1.317,04.-TL PEŞİN HARÇ /
1.281,14 -TL TALEP HALİNDE DAVACIYA İADESİNE.
DAVACI GİDERİ /
1.348,84.-TL İLK GİDER
224,10.-TL POSTA MASRAFLARI
600,00.-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ /
2.172,94-TL TOPLAM