Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/30 E. 2019/505 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/30 Esas
KARAR NO : 2019/505
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29.05.2015 ( Mahkememiz yukarıdaki esas sırasına kayıt tarihi:10/01/2018)
KARAR :RED
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkilinin davalı … Bankası …Şubesinden 11 adet toplamda 395.500,00 TL ticari kredi kullandığı ve 4.758,00 TL kredi tahsis ücreti ödendiğini, davalı banka tarafından alınan bu bedelin müzakeresi müvekkille yapılmadığını, davalı banka tarafından tek taraflı olarak ve banka menfaatlerini koruduğunu, önceden hazırlandığını, müvekkilinin içeriğine etki edemediğini, açıkça müvekkilinin aleyhine olan ve kredi faizleri haricinde ayrıca külfete soktuğunu, standart, matbu bir sözleşmeyi müvekkilinin imzalamak zorunda bırakıldığını, sözleşme koşullarının genel işlem koşulları niteliğinde olduğunu, alınan ücretlerin hukuku aykırı olduğunu belirterek kredi tahsis ücreti altında yapılan her bir kesintinin kesinti tarihinden itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte tahsilini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı …ile müvekkili banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi imza altına alındığını, talebine istinaden 11 adet ticari nitelikli Plaka İşletme Kredisi kullandırıldığını, plaka işletme kredisinin bireysel kredi olmadığını, davacıya 400.000,00 TL umumi limit dahilinde taksitli ticari kredi tahsis edildiğini, müvekkil bankanın görmüş olduğu hizmet ile ilgili tahsil ettiği kredi tahsis ücretinin yasalara uygun olduğunu, 6102 sayılı TTK.20, 5411 sayılı Bankacılık Yasasının 144. Maddesinin kullandırılan krediye ait sözleşmenin 6/1 ve 6/3 maddesi gereğince yapılan kesintilerin mevzuata uygun olduğunu, genel işlem koşullarına ilişkin kredi kullanımı öncesi bilgilendirme yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. sayılı- … K. sayılı- 22/03/2017 tarihli kabul kararı üzerine dava dosyasının ,istinaf edildiği görülmektedir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi…Bölge Adliye Mahkemesi … E. sayılı- … K. Sayılı- 13.12.2017 tarihli ortadan kaldırılma kararı sonrasında dava dosyası Mahkememiz yukarıdaki esas sırasına kaydolmuştur.
Dava, genel ticari kredi sözleşmesi uyarınca davacıya kullandırılan ticari kredilerden dolayı davacı tarafından davalı bankaya kredi tahsis ücreti olarak ödenen kredi tahsis komisyon bedellerinin avans faizi ile geri alımının/ istirdadının mümkün olup olmadığına, genel işlem koşulu teşkil edip etmediğine, haksız alınıp alınmadığına ilişkindir.
Taraflar arasında 2011 ila 2013 yılları arasında akdedilen ticari kredi sözleşmeleri mevcuttur. Dava konusu sözleşmenin 2011-2013 yıllarında kredili mevduat sözleşmesinden kaynaklandığı görülmekle eski 818 Sayılı Borçlar Kanunu ve yeni 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu ile 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun birlikte değerlendirilmiştir. Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredilerden bir kısmı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihinden önce imzalanmış olup, anılan Kanun’un genel işlem şartlarına ilişkin hükümleri somut uyuşmazlıkta nazara alınmayacaktır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 22. (6102 sayılı TTK’nın 20.) maddesi uyarınca tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin münasip bir ücret isteyebileceği düzenlenmiş olup, davalı banka tacirdir, dava konusu kredi davacı esnaf sayılan kişinin ( davacının ticaret odasında kaydı bulunmayıp, vergi dairesinin müzekkeremize cevabi yazısı gereğince davacının basit usulde defter tuttuğu yani sonuç olarak esnaf olduğu anlaşılmaktadır) ticari taksisi nedeni ile ticari işletmesiyle ilgili akdettiği işlemlerdendir. Taraflar arasındaki sözleşme niteliği itibarı ile ticaridir.
Genel işlem koşullarına ilişkin bilgilendirme notu ve teslim tutanağının faiz, komisyon, vergi, fon ve masraflar ile diğer yükümlülükler başlıklı bölümünde, davalı tarafından kullandırılan krediler nedeniyle faiz, komisyon, masraf adı altında ücret tahsil edileceği belirtilmiş olup oranı kredi sözleşmesinin 6/1 ile 10/4 maddesi hükümleri gereği değerlendirilmiştir. Buna göre davalı bankanın, davacıdan dava konusu edilen her bir kredi tutarı için tutara göre farklılık arz edecek şekilde % 1-2 oranında komisyon+ masraf aldığı görülmüştür. Banka kayıtları ve konuya ilişkin sözleşme hükümleri – 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlük tarihi sonrasında akdedilen sözleşmeler için genel işlem koşulları da nazara alınmak suretiyle- değerlendirilmiş ayrıca diğer bankaların benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları da araştırılmıştır ( Ziraat Bankası: %0,5-%2; İş Bankası: %1- 4 …) genel olarak benzer oranlarda komisyon ve masraf alındığı anlaşılmış, davalının tahsil ettiği tutarın uygun olduğu konusunda 15.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda da benzer şekilde özel ve teknik değerlendirme yapılmıştır (Bilirkişi …’un 15/08/2018 tarihli raporu (Davacı- kredi kullanan …’nun kendi rızası ile “MÜŞTERİ KABUL BEYANI” nı imzalamış olmasıyla, karşılıklı olarak imzaladıkları GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ’nin içerisinde belirtilen maddeleri kabul etmiş olduğu, davacının, kullanmış olduğu kredilerde gerek faiz oranında gerekse komisyon + masraf oranında karşılıklı mutabakat yaptığı, banka tarafından, davacı (kredi kullanan)’la mutabakat sağlayarak Kredi Tahsis Ücreti adı altında aldığı komisyon+masraf ve vergi tutarlarının benzer mahiyette kredi kullandıran diğer bankaların tahsil ettiği oranlarla uygun olduğu ve normal olduğu ve iade edilmemesi gerektiği, Ticari Plaka Kredisinin, ticari bir kredi olduğu yönünde özel ve teknik değerlendirme yapmıştır.) incelenmiştir.) Bunun doğrultusunda hasıl olan sonuca göre bir karar verilmiştir. Dava konusu tarafların serbest iradeleri ile imzalanan sözleşmede hukuki nitelikte genel işlem koşulu veya haksız şart bulunmamaktadır. Yargıtay 11.HD 2016/5834 E. 2017/5320 K. 12.10.2017 Tarihli kararı da emsal niteliğinde dikkate alınmıştır. Davanın esasına etkili olacak delil niteliğindeki kredi sözleşmesinin tamamı celp edilip ve diğer bankaların benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları araştırılmış ve bu konuda deliller toplanıp değerlendirilmiş davanın reddi gerektiğine kanaat getirilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca aşağıdaki şekilde kanunen, takdiren ve vicdanen hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 81,26 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 36,86 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa talebi ile iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına, davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmemekle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır