Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/299 E. 2019/438 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/299 Esas
KARAR NO: 2019/438

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 27/03/2018
KARAR TARİHİ: 29/04/2019

Mahkememizden verilen 27/04/2015 Tarih ve… Esas,… sayılı kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 08/06/2017 Tarih ve 2015/10615 Esas, 2017/6556 sayılı ilamı bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla dosya Mahkememizin 2018/299 Esasına kaydı yapılmış olup, Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/11/2011 tarihinde davacıların desteği …’ya … ın sevk ve idaresinde bulunan ve zorunlu trafik sigortası bulunmayan … plakalı aracın çarpması nedeniyle davacılar desteğinin vefat ettiğini beyan ederek, öncelikle davacıların adli yardım talebinin kabulüne ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, müteakiben davacı vekili mahkememizin 06/02/2014 tarihli celsesinde dava dilekçesini açıklayarak her bir davacı için ayrı ayrı 250 TL olmak üzere toplamda 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini talep ettiğini ifade etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kaza sonrasında açılan ceza davasında Tarsus … Asliye Ceza Mahkemesinin … karar sayılı ilamıyla davacıların murisinin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile … plakalı araç sürücüsünün beraatine karar verildiğini, murisin tam kusurlu olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, ceza dosyasından önce davalı kurumun 09/03/2012 tariinde davacılara 18.922 TL tazminat ödediğini ve ödeme nedeniyle davacıların davalı kurumu ibra ettiğini, davalı kurumun temerrüdünün söz konusu olmadığını kısmi dava açılamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava trafik kazası nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik Borçlar Kanunun 53/3 fıkrası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu kazada tarafların kusur durumlarının ne olduğu, maddi tazminat talep edebilme şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminat tutarının ne olduğu, davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen 27/04/2015 Tarih ve … Esas, … sayılı karar, davalı vekilince temyiz edilmiş ve Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 08/06/2017 Tarih ve … Esas, …sayılı ilamı bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasata uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma kapsamında …Şirketine müzekkere yazılarak… plaka sayılı aracın …acente ve poliçe numaralı poliçenin bir örneğinin mahkememize gönderilmesi ve dava konusu aracın 11/10/2011 tarihinde satıldığı anlaşılmakla satışın ihbar edilip edilmediği ve poliçenin feshedilip edilmediğinin bildirilmesi istenilmiş, … Şirketi’ nin 01/04/2019 tarihli cevap yazısı ile poliçe örneği celp edilmiş, … plakalı aracın 11/10/2011 tarihli satışında herhangi bir ihbarın yapılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Yine bozma kapsamında Tramer’e yazı yazılarak… plakalı aracın kaza tarihi itibariyle kasko ve zorunlu mali sorumluluk sigortası bilgileri celbedilmiştir.
6098 Sayılı Kanunun 53/3 maddesi uyarınca haksız fiil sonucu ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini talep hakları vardır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde; ” Bu Kanunun 13’üncü maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde …oluşturulur. Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, …” başvurulabileceği öngörülmüştür.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94 maddesine göre; sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerlidir.
Somut olayda davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığının tespiti için, dava konusu kazaya karışan aracın kaza tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekir. … A.Ş. Tarafından gönderilen poliçe örneğinden, … plakalı aracın 08/01/20111-08/01/2012 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunduğu, aracın 11/10/2011 tarihinde satıldığı, satışın sigorta şirketine ihbar edilmediği, dava konusu kazanın ise 12/11/2011 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle …A.Ş.ye satışın ihbar edilmemiş olduğu, sigorta sözleşmesinin feshedilmemiş olduğu, kaza tarihi itibariyle… plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunduğu, davalının 5684 Sayılı 14 maddesinde aranan şartların oluşmaması nedeniyle pasif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
Davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalanın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yatıralan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 15 günlük süre içerisinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır