Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/290 E. 2018/1030 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/290 Esas
KARAR NO : 2018/1030
DAVA : Kira Sözleşmesi ve Buna Bağlı Yatırım Sözleşmesi Kapsamında Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR :USULEN RED- GÖREVSİZLİK- SULH HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 18/10/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:19/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan kira sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Müvekkili ile davalı 19/09/2017 tarihinde bir Yatırım İşletmesi Sözleşmesi (Yatırım Sözleşmesi) vea yanı tarihli Kira Sözleşmesi imzalandığını, yatırım sözleşmesine göre davalının maliki olduğu … Ada, 2 Parselde tapuya kayıtlı, 9.400 m2 lik alan üzerinde teknik şartnameye uygun ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden işletme ruhsatı müracaatına elverişli bir okul inşa edileceğini, Kira Sözleşmesinde ise inşa edilecek okulun müvekkiline kiralanması ve 30/06/2018 tarihinde teslim edilmesi öngürüldüğünü, müvekkilinin iş bu sözleşmelere dayanarak 2018-2019 Öğretim yılında … tesislerinde eğitime başlayacağını kamuya duyurduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan hür türlü yükümlülüğü gecikmeksizin yerine getirdiğini, sözleşmenin ifa edileceğine ilişkin duyduğu inançla sair masraflar yaptığını, ancak davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle taraflar arasında 12/02/2018 tarihinde toplantı yapıldığını, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyeceğini, ve sözleşmelere konu taşınmazın uyuşmazlık dışı üçüncü kişiye satılacağını bildirdiğini, bu nedenlerle … Belediyesi ve Sarıyer İlçe Tapu Müdürlüğü nezdinde araştırma yapıldığını, araştırmalar sonucunda sözleşmelere konu… Mah. 10632 Ada, 2 parselde tapuya kayıtlı, 9.400 m2 lik alanın belediyeye ait bir spor alanı olduğunun görüldüğünü, dava konusu taşınmaz mülkiyetinin sözleşmelerin imzalandığı 19/09/2017 tarihinde ve öncesinde davalıya ait olmadığının anlaşıldığını, HMK’nun 107. Maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceğini, veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açılabileceğni, bu nedenle seçilecek üç kişilik teknik bir bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yapılmasını, müvekkilinin uğradığı zararı tespit edilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 100.000 TL maddi 10.000 TL tazminatın 19/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasnıa karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;Davacı tarafça 19/07/2017 tarihinde imzalanan Kira Sözleşmesi ile kira sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası olan aynı tarihli Yatırım İşletme Sözleşmesine dayanarak belirsiz alacak davası olarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini ve İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, davacının doğduğunu iddia ettiği maddi zararının hangi kalemlerden oluştuğunu açıklaması gerektiğini, ve satın alınan hizmet bedeli üzerinden davacı tarafa harcın tamamlattırılması gerektiğini, davacı tarafın bir makbuz veya ödeme belgesi sunmadığı gibi celbi de talep edilmediğini, davaya konu iddialara ilişkin herhangi bir belge, makbuz veya delil sunulmasına muvafakatlarının bulunmadığını, Müvekkili şirketin, …A.Ş’nin kurucusu ve sahibi …’ün adına kayıtlı olduğunu, …Mah. 10633 ada, 10 parsel ve…Mahallesi 10632 ada, 2 parsel 14/05/2015 tarihinde … şahıs şirketi tarafından satın alınmak sureti ile iktisap edildiğini, Bu taşınmazlardan… Mahallesi, 10632 ada, 2 parsel; 17.09.2015 tarihinde Sarıyer Belediyesine diğer parselin (10633 ada, 10 persel) Yapı Ruhsatı alınabilmesi için “bağış yoluyla bedelsiz olarak” terkin edildiğini, Söz konusu terkin işlemi dava konusu sözleşmelerin imzalanmasından 2(iki) yıl önce gerçekleştiğini, sözleşmelerin imza tarihi itibari ile söz konusu parsel Belediye adına kayıtlı olduğunu, Bu durum tapu kaydının aleniyet ilkesi kapsamında davacı tarafça sözleşmelerin imzalanmasından önce de basit bir araştırma ile tespit edilebilecek durumda olduğunu, Sözleşmelere konu olan … Mahallesi, 10633 ada, 10 parsel için 09.06.2016 tarihinde yapı sahibi ve yapı müteahhidi tarafından “ofis ve işyeri” ruhsatı alınarak yapı ruhsatına uygun inşaata başlandığını, sözleşmelere konu olanİ… Mahallesi, 10633 ada, 10 parsel 08.09.2017 tarihinde… Yevmiye ile “tüzel kişiliklerin unvan değişikliği işleminden” …ün şahıs şirketinin tür değişikliği işlemi neticesinde …A.Ş. adına tescil edildiğini, Müvekkili Şirketin 09.06.2016 tarihli yapı ruhsatına istinaden ofis ve işyeri için inşaata başladığını dava konusu sözleşmelerin imzalandığı tarih itibari ile sözleşmeye konu parsel üzerinde hali hazırda başlanmış ve devam etmekte olan bir inşaat faaliyeti bulunduğunu davacı tarafça saha gezisinde görülmüş ve bu hali ile davaya konu sözleşmeleri imzalamaya karar verildiğini, müvekkili şirket söz konusu inşaat devam ederken ilgili parselleri kiraya vermeye karar verdiğini buna istinaden dava dışı Denar şirketi ile danışmanlık sözleşmesi yaptığını, Dava dışı Denarın kiracı olarak söz konusu parselde okul olarak faaliyet göstermek isteyen davacı tarafı tavsiye etmesi üzerine taraflar bir araya geldiğini ve dava dışı Denarın yüklenici sıfatı ile inşaatı yapması şartı ile; davaya konu 19.09.2017 tarihli Kira Sözleşmesi ve bunun eki ve ayrılmaz parçası olan Yatırım İşletmesi Sözleşmesi (“Sözleşmeler”) 3lü olarak akdedildiğini, dava dışı Denarın söz konusu sözleşmelerde yüklenici vasfı ile imzası bulunduğunu, müvekkili Şirket, sözleşmelerin akdedilmesi sırasında var olan 09.06.2016 tarihli Yapı Ruhsatında da yer aldığı üzere parselin kullanım amacı olarak “eğitim bilişim teknoloji” gösterildiği dikkate alınarak ve Sarıyer Belediyesinin vermiş olduğu bu ruhsata güvenerek Sözleşmeleri imzalayarak Sözleşmelerdeki yükümlülüklerini ifa edeceğine dair taahhütte bulunduğunu, Sözleşmelerin karşılıklı olarak imzalanmasının akabinde, derhal ve vakit kaybetmeksizin okul inşaatına başlanmak üzere 04.10.2017 tarihli Yer Teslim Tutanağı ile Denara kiraya konu parsel … ada, 10 parsel) teslim edilip ve okul inşaatı için temel değişikliğine gidildiğini inşaat faaliyetlerine devam edildiğini, ruhsat tadili için … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne başvurulduğunda ise; sözleşmelere ve inşaata konu parselin yer aldığı alana ilişkin imar uygulamasına konu işlemin; İstanbul … İdare Mahkemesinin… E.- … K. Sayılı kararı ile iptal edilip, Danıştay … Dairesinin … E. … K. Sayılı ilamı ile onandığı, dolayısı ile mahkeme kararının artık kesinleşmesi üzerine kamu düzeninden olan imar uygulaması ve ruhsat işlemlerinin de Mahkeme Kararı uyarınca Sarıyer Belediyece durdurulduğu artık herhangi bir ruhsat tadilatına izin verilmediğinin Müvekkili Şirket tarafından öğrenilmesi üzerine davacı kiracıya bilgi verilmek üzere 12.02.2018 tarihli toplantı organize edildiğini, 12.02.2018 tarihli toplantıda; Belediyenin ofis ve işyeri olan yapı ruhsatının tadil edilerek okul inşaatı ruhsatı olarak dönüştürülmesine izin vermediği, Sözleşmelerdeki mücbir sebebin gerçekleşmiş olduğu, dolayısı ile Kira ve ayrılmaz parçası olan Yatrım İşletmesi Sözleşmesindeki yükümlülüklerin Müvekkil Şirket açısından, Müvekkili Şirketten kaynaklanmayan sebeplerle ifa imkanının bulunmadığı izah edildiğini, davacı tarafça bu kez kira sözleşmesinin esasını etkilemeyecek salt maddi hataya dayanarak, maddi gerçeklerle bağdaşmayacak şekilde davasına gerekçe bulmaya çalışması kötü niyet göstergesi olduğunu, hukuken korunması mümkün olmadığını, davacı tarafın salt maddi hataya dayanarak, maddi gerçeklerle bağdaşmayacak şekilde, dava konusu taleplerde bulunması kendisinin eğitim kurumu olarak faaliyet gösteren tacir olduğu dikkate alındığında davanın esastan da reddi gerektiğini, sözleşmelerin kurulduğu sırada var olan ve kurulduktan sonra kesinleşen dava sebebiyle Sarıyer Belediyesince sözleşmelere konu parsel ile ilgisi olmadığı halde sözleşmelere konu parseli de dahil ederek tüm ruhsat tadilatlarını durdurması/değişikliklere izin vermemesi üzerine Müvekkili Şirket açısından sözleşmelere konu edimlerinin ifası mücbir sebep dolayısı yani kendisinden kaynaklanmayan sebeplerle imkansız hale geldiğini söz konusu sözleşmeler mücibir sebebin ortaya çıkmasına binaen objektif ifa imkansızlığı sebebi ile kendilinden sona erdiğini ve Müvekkili Şirketin sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine getiremeyeceği hem 12.02.2018 tarihli toplantıda, hem 13.02.2018 tarihli davacı tarafından gönderilen e-postada, hem dava dilekçesinde davacı tarafça, ayrıca okul inşaatının yüklenicisi konumundaki dava dışı Denar tarafından imzalanan Protokolde kabul ve ikrar edildiğini, bu nedenlerle müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının ispatlanamayan davasının esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile kanuni vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı taraf, yatırım ve kira sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi zararının tazminini talep etmiştir.
Davalı taraf, davanın görevli mahkemede açılmadığını ve esasa ilişkin genel mahiyette davanın reddini savunduğunu belirtmiştir.
Davada hukuki nitelendirme Mahkeme Hakiminin yetkisinde olmakla taraflar arsındaki kira ve yatırım sözleşmeleri incelendiğinde; yatırım sözleşmesinde kira sözleşmesinin baz alınarak hareket edildiği ve kira amacına bağlı olarak yatırım sözleşmesinin imzalandığı anlaşılmakla; davanın, kira sözleşmesi ve buna bağlı olan yatırım sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu değerlendirilmiştir.
6100 S HMK m. 4/ 1- a gereğince kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. 6100 S HMK 114/ 1. ve 115/ 2. maddelerinde düzenlendiği gibi görev bir dava şartı olup yargılamanın her aşamasında mahkeme hakimince re’ sen dikkate alınması gereken bir husustur ve mahkeme olarak yargılamaya devam edilmeyerek davanın usulden reddi ile görevsizlik kararı verilmelidir. Ayrıca yine aynı kanunun 20, 21, 22 ve 23. maddeler görevsizlik kararı üzerine yapılacak işlemler ve yargı yeri belirlenmesine dair hükümleri ihtiva etmektedir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; yukarıdaki açıklamalar gereğince kanunen mahkememizin görevsizliğine sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır