Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/288 E. 2022/364 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/933
KARAR NO : 2022/528

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/10/2017
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İİK 67. maddesine göre takibe itiraz edilen tarafın itirazın tebliği itibariyle bir sene içerisinde itirazın iptali davası açabileceği, HMK 2. Mad. Ye göre aksine bir düzenleme yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli mahkeme olduğu, TTK. 4. Madde’ye göre takibe konu edilen alacağın taraflar arasındaki ticari işletmesinden kaynaklı olduğu, bu sebeple işbu davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, Asliye Hukuk Mahkemeleri Ticaret sıfatıyla yargılama yapmadığından görev ve yetkinin İstanbul Ticaret Mahkemelerinde olduğu, davalıların ödeme emrine itiraz dilekçesinde temel hukuki ilişkiye dair itirazda bulunmadıkları, ödeme emrindeki faturaya karşı davalıların açıkça itiraz etmesi gerektiği, etmemiş ise kabul anlamı taşıdığı, bu nedenle ispat yükümlülüğünün borçlu tarafta olduğu, borcun ödendiğine dair beyanların yeterli olmayacağı, ilgili delillerin sunulması gerektiği, faturanın karşı tarafa tebliğ edildiği, icraya konu faturadaki malların davalı şirkete teslim edildiği, şirket adına İbrahim Bilir’in teslim aldığı, davacı alacaklının fatura alacağına halen kavuşmadığı, şartların uygunluğu nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, icra takibinde talep edilen alacağın belirgin olduğu borçlu tarafın itirazında bu hususa ilişkin itirazının da yerine olmadığı anlatılan nedenlerle meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği, fazlaşa ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü, borca itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; …’in teyzesinin imam nikahlı eşi olduğu, davacının takibe konu ettiği 50.000 TL tutarındaki miktarın…Ltd. Şti ne ait olan mobilya makinelerinin tutarı olduğu, firmanın kurucusunun annesi … olduğu, …’in vekaleten bu firmayı yönettiği, annesinden habersiz vekaleti kötüye kullanarak makinelerini ve araçlarını kendi oğlu … üzerine kayıtlı … Mobilyanın üzerine devrettiği, yirmi yaprak çeklerini, makinelerini, araçlarını vekaletten azlettikten sonra devrettiği, … adresindeki iş yerlerini 200.000 TL karşılığında tanımadıkları şahıslara devrettiği, gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Davalı …Tic. Ltd. Şti vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın davacı tarafa dava konusu takip uyarınca borcunun bulunmadığı, müvekkili firmanın davacı firmadan 28/12/2016 tarihli faturaya konu … Ebatlama makinesi ve … Kenar Bantlama makinesi satın aldığı, müvekkili firmanın makinelerin bedelini ödemek istediğinde davacı firmanın “hesaplamalarımızda bloke var, yatırılan paraları alamıyoruz, … hesabına yatırın” şeklinde dönüş yaptığı, bunun üzerine davacı firma yetkilisi …’in babası olan …’in …. 2. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile … 6. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı imza sirkülerini müvekkil firma yetkilisi …’a ibraz ederek … tarihli … nolu irsaliyeli fatura tahsili için 02/01/2017 tarihli yetki belgesini tanzim ederek …’yı yetkilendirdiği, müvekkili firma tarafından 02/01/2017 tarihinde davalı …’yı yetkilendirdiği, müvekkili firma tarafından 02/01/2017 tarihinde davalı …’nın … Bankası A.Ş … Şubesindeki … IBAN numaralı hesabına ” …” açıklaması ile 48.500,00 TL ve 03/01/2017 tarihinde davalı …’nın … Bankası A.Ş …Şubesindeki … IBAN numaralı hesabına “… Yetki ile 28/12/2016 tarihli Faturaya” açıklaması ile 1.500,00 TL yatırdığı ve 28/12/2016 tarihli fatura gereği tüm ödemeleri gerçekleştirdiklerini, daha sonra davacı firma tarafından kötü niyetle icra takibi başlatıldığı haksız icra takibi sonrasında taraflar arasında yapılan görüşme neticesinde davacı firma yetkilisi …’in babası … ile aralarının bozulduğunu ileri sürerek müvekkili firmadan haksız olarak geçmiş tarihli olan ve ödemesi de yapılmış olan faturaya ilişkin talepte bulunduğu, bu nedenlerle davanın reddine yargılama giderleri ile vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ticari sicil kayıtları, fatura, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Mahkememize gönderilen … 11. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu evrak aslı, … 6. Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu evrak aslı, … Bankası’nın 24/02/2021 havale tarihli yazı cevabı, bilirkişi kök ve ek raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememiz 07/03/2019 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereğince, dosyanını talimat mahkemesine gönderilerek davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyası ile bilirkişi … tarafından hazırlanan 11/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı taraf 2016-2017 yılı Yevmiye, Kebir, Envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, kapanış tasdiki zorunlu Yevmiye defterleri kapanış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı, 2016-2017 yılları yevmiye ve kebir defterlerin birbirini teyit eder nitelikte olduğu, ilgili yıllar envanter defterlerinin inceleme günü itibari ile boş olduğu, sadece açılış tasdikinin mevcut olduğu, davacı tarafça …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile davalılar aleyhine başlatılan ilamsız takiplerde ödeme emri’ne konu edilen, 50.032,00 TL tutarlı faturanın davalı …Tic. Ltd. Şti ticari defterlerinde … tarih …. fatura numarası kayıtlı bulunduğu, davalı tarafın davacı taraftan mal/hizmet alışına ilişkin faturanın defterlerinde tek düzen hesap planı ve muhasebe uygulamalarına uygun şekilde kayıtlı olduğu, 2016 yılı içinde davacı tarafa ödeme kaydı bulunmadığı, ticari defterlerinde 31/12/2016 tarihli itibari ile davacı tarafa 50.032,00 TL borçlu olduğunun kayıtlı bulunduğu, 2017 yılı açılış bakiyesinde davacı tarafa 50.032,00 TL borcunun kayıtlı bulunduğu, davalı tarafından sunulan davacı taraf ile alım satım ilişkisini gösterir 2017 yılı muavin döküm de yer alan, bağlı belge olarak sunduğu banka dekontunda (orjinal değildir) da görülen, davacı taraf adına yetkilendirildiğini beyan ettiği işbu dava dosyasının diğer davalısı konumundaki …’ya 48.500,00 TL tutarında ödeme yapıldığına ilişkin kaydın davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, davalı taraf ticari defterlerinde 05/01/2017 tarihinde banka hesaplarından 1.500,00 TL ödeme yapıldığına ilişkin kayıt bulunmakla birlikte, yevmiye açıklamalarından 1.500,00 TL ödemenin yapıldığı cari hesabın kime ait olduğunun görülemediği, davalı taraf banka ekstrelerinin dava dosyasına sunulması durumunda 1.500,00 TL tutarlı ödemenin davacı adına yapılıp yapılmadığının tespit edilebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 23/10/2019 tarihli ara kararı gereğince, davacı şirket ile davalı …’nın ticari defter ve kayıtlaır üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişi … tarafından hazırlanan 10/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait 2016-2017 yıllarına ait ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı …Tic. Ltd. Şti tarafından incelemeye sunulan 2018 yılına ait ticari defterlerini TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yan ticari defterlerinin Bursa Asliye Ticaret Mahkemesinde incelendiğini, davacı tarafın ticair defterlerinde ve cari hesap ekstresine göre 31/12/2017 sonu itibariyle 50.032,00-TL’lik alacağın bulunduğu, davalı tarafça yapılan ödemelere ait dekontlar davacı ticari defterlerine görülemediğini, dekontları dosyada bulunan ve diğer davalı …’ya yapılan ödemelerin 48.500,00 TL ve 1.500,00 TL’nin toplam 50.000,00 TL’Lik ödemenin yetki belgesine istinaden yapıldığı ve bu ödemelerin davaya konu fatura karşılığı yapıldığı varsayıldığında davacının 32.00- TL alacağının bulunduğu ve takdirin Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 20/01/2022 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereğince, ek rapor düzenlenmek üzere dosyanını bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş ve bilirkişi …tarafından hazırlanan 06/04/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafa ait 2016-2017 yılları ticari defterlerinde davalı … ile ilgili herhangi bir muhasebe kaydının bulunmadığı, kök rapor sonuçlarının değişmediği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesi nedeniyle düzenlenen fatura alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının iş bu dava davacısı …Ltd. Şti., borçlularının ise iş bu dava davalıları … ve …Ticaret Ltd. Şti. olduğu, alacaklı tarafından borçlular aleyhine topla 53.313,55 TL üzerinden 21/09/2017 tarihinde ilamsız icra takibine geçildiği, ödeme emrinin takip borçlusu …’ya 25/09/2017, diğer takip borçlusu…Ticaret Ltd. Şti.’ye ise 26/09/2017 tarihlerinde ayrı ayrı usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, takip borçlularının 26/09/2017 ve 28/09/2017 tarihlerinde ayrı ayrı borca ve takibe itiraz ettikleri, 29/09/2017 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durudurulmasına dair karar verildiği, itiraz dilekçelerinin takip alacaklısına tebliğ edilmediği ve iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra dairesinin yetkili olup olmadığı, davalı … Ltd. Şti.’nin yetki ilk itirazının haklı olup olmadığı, davacının davalılardan icra takibine dayanak satım sözleşmesi nedeniyle düzenlenen fatura nedeniyle alacağı olup olmadığı, davalı … Ltd. Şti.’nin fatura bedelini ödeyip ödemediği, davalıların icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, davacının İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
HMK’nun 7. Maddesi gereğince davalı … Şti.’nin yetki itirazının reddine dair 12/09/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında karar verilmiştir.
Davanın bir miktar para alacağının tahsili talebine ilişkin başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olması davalı … Ltd. Şti.’nin davacı ile aralarında olan akdi ilişkiyi kabul etmiş olması HMK’nun 10. ve TBK’nun 89. maddeleri gereğince davacı alacaklının bulunduğu yer icra müdürlüklerinin ve mahkemelerinin de yetkili olması nedeniyle davacının yerleşim yerinin de … İli … İlçesi olması gözetilerek … İcra Dairelerinin icra takibinde yetkili olması ve aynı nedenlerle Mahkememizin iş bu davaya bakmakla yetkili olması nedeniyle davalı tarafın icra takibindeki yetki itirazının ve mahkememizin yetkisine yapılan ilk itirazın ayrı ayrı reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, davalı … yönünden açılan davaya ilişkin çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu, diğer davalı …Ltd. Şti. yönünden ise cevap dilekçesi ile satım sözleşmesine konu makinenin alındığının kabul edilmiş olması ve ödeme savunmasında bulunulması nedeniyle bu davalı üzerinde bulunduğu kabul edilmiştir.
Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve dava takip yetkisi davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Davacı tarafta yer alan taraf için aktif taraf sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet sıfatının) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet sıfatı yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davalı veya davacı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı veya davacı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur. Dava dilekçesinde davalı … hakkında açılan dava ile ilgili olarak açıklama bulunmadığından 21/10/2021 tarihli celsede davacı vekiline HMK’nun 31. Maddesi uyarınca davacının davalı … hakkındaki davasınındaki talebinin neye ilişkin olduğunu iddianın genişletilmesi yasağı da dikkate alınarak açıklaması için kesin süre verilmiş, davacı vekili de 28/10/2021 tarihli dilekçesi ile diğer davalının ödeme savunmasında ismi geçen …’ya ödeme yapıldığı savunması yönünden davanın açıldığını beyan etmiştir. Davaya konu icra takibindeki borcun sebebi 28/12/2016 tarihli 50.032,00 TL bedelli faturanın diğer davalı şirkete hitaben düzenlenmiş olması ve aynı şekilde fatura konusu bantlama makinesine ilişkin satım sözleşmesinin de diğer davalı şirket ile yapılmış olması nedeniyle davacının davalı …’ya karşı icra takibindeki borcun sebebi fatura nedeniyle husumet yöneltemeyeceği kanaatine varılmakla davacının davalı … hakkındaki davasının sıfat (pasif husumet) yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacının diğer davalı …Ltd. Şti. hakkındaki itirazın iptali davası yönünden ise, her iki tarafın faturayı ve aralarındaki sözleşme ilişkisini kabul etmiş olması nedeniyle davacının akdi ilişkiyi ispatladığı, davalı şirketin ise cevap dilekçesindeki ödeme savunması ispatlaması gerektiği bu kapsamda da bilirkişi marifetiyle incelettirilen davacı defterlerinde herhangibir ödeme kaydının bulunmadığı, davalı defterlerinde de aynı şekilde ödeme kaydının bulunmadığının talimat mahkemesi yoluyla aldırılan bilirkişi rapor ile tespit edildiği, davalı şirketçe sunulan 02/01/2017 tarihinde 48.500,00 Tl ve 03/01/2017 tarihinde 1.500,00 TL’lik miktarındaki ödeme dekontlarında faturaya istinaden ödeme yapıldığı dair açıklama düşülerek diğer davalı …’ya para gönderildiği, bu davalının davacı şirket yetkilisi olmadığı, ilgili tarihte … davacı şirket yetkilisi olduğu, şirket yetkilisi olmayan … tarafından 02/01/2017 tarihinde …’ya fatura tahsilatı için yetki verildiğine dair yazı verilmiş ise de, bu yazının şirket yetkilisince verilmemiş olması nedeniyle geçerli olmayacağı, …’nın davacı şirkette çalışan olmaması da dikkate alındığında yetkisiz temsilin bulunduğu ve 6098 sayılı TBK’nun 47. Maddesi uygulanması gerektiği davalı şirketin diğer davalı gerçek kişiye gönderdiği bedeli davacı ile aralarındaki fatura bedeli olarak gönderdiği ve ödeme savunmasını ispat ettiğini kanıtlayamadığı ve HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca her iki şirket defterinin birbiri ile örtüştüğü ve davacının davalı şirketten alacaklı olduğu, davacı şirket kayıtlarında da diğer davalıdan ödeme aldığına yönelik herhangi bir kayıt bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı …Ticaret Ltd. Şti. yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış davalı vekili bu hakklarını kullanmayacağını bildirmiştir.
Tüm bu nedenler ile savacının davalı … Limited Şirketi hakkındaki davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, … 5. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 50.032,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, davacının davalı … Şirketi hakkındaki fazlaya ilişkin faiz kalemi yönünden takip öncesi temerrütü gerçekleştirdiğini kanıtlayamadığından talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının taraf defterlerine dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 50.032,00 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı … Limited Şirketi’den alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davalı … hakkındaki davasının sıfat (pasif husumet) yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davacının davalı … Limited Şirketi hakkındaki davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, … 5. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 50.032,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, davacının davalı … Limited Şirketi hakkındaki fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-İİK’nın 67/2. maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 50.032,00 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı … Limited Şirketi’den alınarak davacıya verilmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 3.417,69 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 643,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 2.773,79-TL harcın davalı … Şirketi’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 643,90 TL peşin harç ve 31,40 TL başvuruma harcı olmak üzere toplam 675,30 TL’nin davalı … Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 418,50 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 1.418,50 TL yargılama giderinin davadaki kabul/ret oranına göre hesap edilen 1.331,18-TL’sinin davalı … Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 7.304,16 TL vekalet ücretinin davalı … Şirketi’den alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı … Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 3.281,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şirketi’ne verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … Ltd. Şti. vekilinin yüzlerine karşı, davalı …’nın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2022

Katip …

Hakim …