Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/24 E. 2018/1223 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/24 Esas
KARAR NO : 2018/1223
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/12/2013
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı şirketin … nolu ZMM trafik poliçesi ile sigortalı, sürücü …yönetimindeki … plakalı aracın 16.07.2008 tarihinde tek yanlı kaza yapması sonucunda araç sürücüsü davacının murisi …’ın vefat ettiğini, desteğin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasında destek tamamen kusurlu olup, ağır kusurun söz konusu olduğunu, davacının ölenin salt mirasçısı sıfatı ile değil, destekten yoksun kalan 3.kişi sıfatı ile dava açtığını, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağını, davalı … şirketinin zararın tamamından sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik eş… için 5.000,00 -TL destekten yoksunluk tazminatının olay tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; kazaya karışan ve davacı murisinin sürücüsü olduğu … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 18.04.2008-2009 vadeli zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, olay tarihi itibari ile sorumluluğun poliçe limitleri ile sınırlı olup, ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 100.000,00 -TL olduğunu, 2918 sayılı K.T.K.nun 109/2. Maddesi hükmü gereğince 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, düzenlenen poliçe ile işletene düşen hukuki sorumluluğun teminat altına alındığını, işletenin vefatı sebebi ile bir sorumluluğu olduğunun kabul edilemeyeceğini, davacı murisinin kazada asli ve tam kusurlu olması sebebiyle 2918 sayılı K.T.K’nun 86/2 maddesi gereğince de tazminat hakkının bulunmadığını, destekten yoksun kalma tazminatının yansıma bir zarar niteliğinde olduğunu, davacı murisinin davaya konu kazada sigortalı araç sürücüsü ve işleteni olması, olayda asli ve tam kusurlu bulunması sebebi ile poliçeden kaynaklanan bir sorumluluğun bulunmadığını, davacının poliçe kapsamında 3.kişi konumunda kabul edilemeyeceğini, vefat eden sürücünün külli halefi olduğunu, bu durumda işletenin ödemeyi yaptıktan sonra sürücünün külli halefi olan mirasçılara rücu edeceğinden davacının 3.kişi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, sorumluluğun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve davacının yoksun kaldığı gerçek destek miktarı ile sınırlı olduğunu, … tarafından yapılan ödemelerin de dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; destekten yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, olay tarihinde geçerli bulunan ZMMS (Trafik Sigortası) poliçe örneği, trafik kaza tutanağı, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …sayılı soruşturma dosyası örneği, davalı … şirketi nezdinde düzenlenen hasar dosyası örneği getirtilerek dosya içine alınmış, davacının sosyal ve ekonomik durumu ile ilgili araştırma yapılmış, davacının murisine ait nüfus aile kayıt tablosu getirtilerek incelenmiş, davacının tazminat istemi ile ilgili olarak aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınmış ve toplanan delillere göre; davacının müteveffa eşi …ın ölümü nedeniyle 65.128,05 TL tutarında desteğinden yoksun kalma zarrının bulunduğu kabul edilerek dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte ZMM sigorta poliçesi kapsmında kalan zararın davalı ZMM sigortacından tahsiline karar verilmiştir. x
Mahkememizin kararı davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 26/09/2017 tarihli… Esas… karar sayılı kararıyla bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında”Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Destekten yoksun kalma zararının hesabında desteğin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve pasif devrede zararın asgari geçim indirimsiz asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Somut olayda, desteğin pasif dönemine ilişkin tazminata esas geliri belirlenirken … dahil edilmiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır. Bu nedenlerle, pasif döneme ilişkin hesaplamanın, AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılması konusunda, ek rapor alındıktan sonra, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.”denilmektedir.
Yargıtay bozma ilamı yerinde görülmekle uyularak bu doğrultuda ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
30/08/2018 tarihli Ek bilirkişi Raporunda: Yargıtay bozma ilamı yalnış yorumlalanarak ve davacı tarafından ilk kararın temyiz edilmediği halde hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarı 103.513,47 TL olarak tespit edilmiştir. Mahkemenin bozulan ilk kararı ile hükmedilen 65.128,05 TL tazminat tutarı davalı açısından usulü kazanılmış hak oluşturacaktır. Ancak bu aşamada yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/1315-1239 sayılı kararının somut olaya uygulanması gerektiği sonucuna varılmış ve Yargıtay Bozma ilamına uygun ek rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
2918 sayılı kanun gereğince destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminat talepleri ile sorumluluk riski olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri kapsam dışıdır. Zararın tazminini talep hakkı doğrudan zarar görene tanınmıştır. 3. bir kişinin tazminat talebinde bulunma hakkı doğal olarak yoktur. Sözleşme dışı sorumluluk hukukunda 3. Kişinin yansıma zararı prensip olarak tazmin olunamaz. Sorumluluk hukukunun temel kuralı tazminat talebinde bulunan kişinin sadece doğrudan zarara uğrayan olmasına ilişkindir. 818 sayılı BK. 48/2 ve 6098 TBK 49-64 maddeleri benzer düzenlemeyi içermektedir. Görülmekte olan davada davacı ölenin eşidir. Davacının destekten kalma tazminatı talebine dayanak gösterdiği zarar murisin ölümü sonucunda meydana gelmekle birlikte muris üzerinde doğan bir zarardan ayrı ve salt onun desteğinden yoksun kalınması olgusuna dayalı, mirasçılık sıfatına bağlı olmaksızın uğranılabilen bir zarardır. Murisin ölümü zararı doğurmakla birlikte, zarar doğrudan 3.kişi durumundaki destekten yoksun kalan üzerinde oluşmuştur. Başka bir anlatımla; destek zararı ölenin değil 3.kişilerin üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yoluyla meydana gelen zarardır. Desteğin yasal sorumluluğu gereği, kazanın meydana gelmesinde tam veya kısmi kusurlu olmasının 3. kişi durumunda bulunan desteğinden yoksun kalanlara karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği uyuşmazlık konusudur. 2918 KTK nın 85.maddesi işletenin hukuki sorumluluğunu düzenlemektedir. Bu durum kusur sorumluluğu olmayıp tehlike sorumluluğudur. Buna göre; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölüm veya yaralanmasına ya da bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde araç işleteninin bu zarardan sorumlu olacağı kabul edilmektedir. İlke olarak desteğin ölümünden veya desteğin sürücü olmaması halinde işletenin kendi yasal sorumluluğu gereği bizzat işleten sıfatı ile sorumlu olduğu, dolayısıyla davacının yasal mirasçısı olarak ölen destekten talepte bulunma hakkının olmadığı kabul edilmelidir. Bunun sonucu olarak davacı kendi desteğinin sorumluluğunun bulunduğu kaza nedeniyle davalı ZMM sigortacısından talepte bulunamayacaktır. Desteğin ölümü sonucu meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek göreni etkilediği gibi desteğin kusurlu davranışının da aynı şekilde destek görene yansıyacağı kabul edilmelidir. Somut olayda; davacının murisinin tamamen kusurlu sayıldığı, trafik kazası sonucu ölümüyle davacının talep ettiği destekten yoksunluk tazminatından davalının sorumlu tutulamayacağı, tazminat için aranan şartların oluşmadığı sonucuna varılmış ve davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davanının REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.514,09 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 630,00 TL gider avansından geriye kalan 16,00 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 33,75 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan 100,00 TL gider avansından geriye kalan 66,25 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Davacı vekilinin huzurunda, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ileYargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Katip …
Hakim …
HARÇ BEYANI /
231,20 TL PEŞİN HARÇ
35,90 TL KARAR HARCI
195,30 TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ
DAVALI GİDERİ
33,75 TL POSTA MASRAFI