Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/228 E. 2022/537 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/228 Esas
KARAR NO : 2022/537

DAVA : Menfi Tespit(Banka Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit(Banka Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …E., … K. sayılı ilamı ile borçlu kısıtlı …’in (bundan böyle Kısıtlı olarak anılacaktır) vasisi olduğunu ve kararın kesinleştiğini, kısıtlının 10 yıldan beridir Alzheimer hastası olduğunu ve …. 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …E.,…K. sayılı dosyasına sunulmuş olan Heyet Sağlık Raporunda kısıtlının hastalığı ve süresinin açıkça belirtildiğini, kısıtlı aleyhine … 31. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından 15.11.2012 tarihinde icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin Kısıtlının kızı olan …tarafından 20.11.2012 tarihinde tebliğ alındığını, ancak kısıtlının işbu ödeme emrinin adresine veya kızına tebliğ edildiğinden haberi olmadığını ve tebligatı tebliğ alan …’in de Kısıtlı babasının hasta olması sebebiyle tebligatı teslim etmediğini, dolayısıyla kısıtlının kendi kusuruna dayanmayan bir engel sebebiyle, ödeme emrine itiraz edememiş olduğunu ve ödeme emrinin kesinleşerek 26.05.2017 tarihinde, borçlu görünen üzerine kayıtlı bulunan mallar üzerinde haciz işlemleri yapıldığını, müvekkil tarafından, 2017 yılında vasi işlemleri yapılmaya başlandığı sırada … üzerine kayıtlı bulunan taşınmazlara haciz konulmuş olduğunu öğrendiğini ve bunun üzerine … 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından gecikmiş itirazda bulunulduğunu ve işbu davanın derdest olduğunu, kısıtlı …’in 1998 yılında şirket ortaklığından ayrıldığını ve şirket ortaklığından ayrıldığının Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlandığını, İcra dosyasına konu edilen borcun konusunu, teminat mektuplarına ait komisyon ve faizlerin tahsiline yönelik olduğunu, bankanın dayanağı olan Genel Kredi Sözleşmelerinin 1995, 1997, 1998, 2000, 2001 yıllarını kapsadığını, teminat mektuplarının ise 1999, 2000, 2001 tarihli olduklarını, davalının işbu sözleşmelere dayanarak 16 adet teminat mektubu komisyonunun ödenmesi amacıyla aynı icra takibi ile asıl borçlu …A.Ş. ve şirketin eski, yeni ortakları aleyhine icra takibi başlattığını, kısıtlının şirket ortağı olmadığı dönemde imzalanmış kredi sözleşmelerine dayanılarak alınmış olan teminat mektubu komisyon ödemelerinden sorumlu tutulamayacağını ve aynı zamanda şirket ortaklığından ayrıldığı tarihten sonraki borçlarından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, İlgili kredi sözleşmelerinin imza tarihi ile icra takibi tarihi dikkate alındığında, işbu sözleşmelerin zamanaşımına uğramış olduğunun görüleceğini belirterek, müvekkilin vasisi olduğu Kısıtlı …’in davalıya borçlu olmadığının tespitine, alacaklı tarafından … 31. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile takibe konulan borçtan haberdar olmayan ve sorumluluğu bulunmayan Kısıtlı … aleyhine başlatılmış ve kesinleşmiş olan takibin durdurulmasına, Kısıtlının malları üzerine konulmuş olan hacizlerin kaldırılmasına, davalı tarafından … 31. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı takibinin durdurulması için İhtiyati Tedbir Kararı verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı banka tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; 5230 sayılı “…Şirketinin … Bankası Anonim Şirketine Devrine” ilişkin kanun çerçevesinde, tüm aktif ve pasifleri müvekkil bankaya devrolunan mülga … T.A.Ş. ile …A.Ş. arasında akdedilen kredi sözleşmesini, davacının müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, … A.Ş.’nin kredi borcu taksitlerini ödemede temerrüde düştüğünü, kısıtlı …’e işpu davaya konu borç nedeniyle müvekkil banka tarafından, 04.10.2012 tarihinde … 17. Noterliğinin … yevmiye no.lu ihtarnamesinin tebliğ edildiğini, tebligatın, … ile aynı konutta oturan …’e yapılmış olduğunu, borcun ödenmemesi sebebiyle … 31. İcra Müdürlüğü’nde … E. sayılı icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin … ile aynı konutta oturan kızı …’e yapıldığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi …’in işbu tebligatlara karşı itiraz edemeyecek durumda ise aynı konutta oturan …’in yakınları olan …ve …’e usulüne uygun yapılan işbu tebligatlara karşı …’in yararına hukuki yollara başvurulmadığını ve aradan 5 yıl gibi uzun bir sürenin ardından vasi atanmak suretiyle icra takibine itirazın kötü niyetli olduğunu, kısıtlı …’in hastalığının kendisine tebliğ edilen ihtarname ve ödeme emrine karşı itiraz etmesini engelleyecek seviyede olup olmadığının tartışmalı olduğunu, icra takibi başlatıldıktan sonra takibe itiraz eden borçluların olduğunu, borçluların birbirini tanıyan ve yakınlık derecesi olan kişiler olması nedeniyle işbu icra dosyasından ve itirazlardan davacı yanın haberdar olmamasının mümkün bulunmadığını, davacının, Kısıtlı …’in 1998 yılında şirket ortaklığından ayrıldığından bahisle işbu davaya konu borçtan sorumlu olmadığına dair iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve davacının, kredi sözleşmesindeki kefalet imzası nedeniyle borçtan kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu ve ortaklıktan ayrılsa dahi kefil sıfatıyla borca ilişkin sorumluluğunun devam edeceğini, davacının işbu davaya konu kredi borcunun zamanaşımına uğradığına ilişkin iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek; haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile davacı yanın tedbir talebinin reddine, icra takibine konu borçtan davacının sorumlu olduğunun tespitine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; genel kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmesine dayalı başlatılan takipten ötürü borçlu olunmadığının tespiti talebini içerir İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, kısıtlı …’in, dava konusu … 31.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine dayanak genel kredi sözleşmeleri kefalet sözleşmeleri nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı, kısıtlının sözleşmelerin yapıldığı tarih itibariyle temyiz kudretinin bulunup bulunmadığı, kefaletlerin geçerli olup olmadığı, takip dayanağı nakdi ve gayrınakdi kredi alacaklarının, dava dışı kredi lehdarına hangi genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan kredilerden kaynaklandığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 31 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, 11 adet genel kredi ve kefalet sözleşmesi asılları, kat ihtarı ve tebliğ şerhi asılları, … 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, dava dışı kredi lehdarı … A.Ş’nin sicil kaydı, davacının nüfus kayıt örneği ve Sulh Hukuk Mahkemesi dosyası kapsamına alınan tedavi evrakları dosya arasına alınmıştır.
Takip dosyası incelendiğinde; davalı banka tarafından genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak; davacının da içlerinde bulunduğu kefiller aleyhine fer’ileri ile birlikte toplam 27.725,35-TL nakdi alacağın tahsili, 686.460,50-TL gayrınakdi alacağın depo edilmesi talebiyle takip başlatığı anlaşılmıştır.
Dosya toplam takip tutarı üzerinden hesaplanan eksik harç ikmal ettirilerek heyete tevdii edilmiştir. Her ne kadar 04/02/2021 tarihli celsenin 3 nolu ara kararı ile dava değerinin 714.185,85-TL olduğundan bahisle 12.160,61-TL eksik peşin nispi harcın tamamlatılmasına karar verilmiş ise de; eldeki menfi tespit davasında nakdi borca yönelik menfi tespit talebinin nispi harca tabi olduğu, gayrınakdi borca yönelik menfi tespit talebinin ise maktu harca tabi olması karşısında; dava tarihi nakdi borca yönelik talep yönünden eksik peşin harcın 473,48-TL olduğu, gayrınakdi borca yönelik talep yönünden maktu peşin harç tutarının 35,90-TL olduğu, her iki talep yönünden alınması gereken toplam peşin harç tutarının 509,38-TL olduğu anlaşılmakla; 04/02/2021 tarihli ara karardan rücu edilmesine, fazla tahsil edilen 11.687,13-TL peşin harcın talep halinde davacı kısıtlı hesabında tutulmak üzere, davacı kısıtlı adına vasisine iadesine karar verilmiştir. Ancak yargılama sırasında davacı tarafça harç iadesi talep edilmediği anlaşılmıştır.
Dosya Adli Tıp Kurumu’na tevdii edilmiş ve kısıtlı davacı …’in 1995-2001 yılları arasında yapılan sözleşmelerin tarihleri itibariyle temyiz kudretinin bulunup bulunmadığı hususunda rapor tanzim edilmesi istenilmiştir. … 4. Adli Tıp İhtisas Kurulunun …sayılı raporunda özetle; … oğlu, 1942 doğumlu …’in 21/09/2020 tarihinde yapılan muayenesi sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından; fiil ehliyetini müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede olan “Demans” denilen bunama halinin saptandığı, dava dosyasında mevcut tıbbi belgelerin incelenmesinde, 1995-2001 yılları arasında fiili ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı, zeka geriliği, kognitif yetmezlik veya demans içinde bulunduğuna dair tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadığı, kurulca saptanan Demansın ilk olarak Balıklı Rum Hastanesi’nin 18/09/2012 tarihli muayene formunda “Geç başlayan Alzheimer hastalığında bunama” şeklinde saptandığı ve “unutkanlıklarının son 3-4 yıldır olduğu”nun belirtildiği, ancak tespit edilen bu demansın klinik fizyopatolojik ve ilerleyici vasfı dikkate alındığında işlem tarihlerine teşmil ettirilemeyeceği, işlem tarihlerinde menfaatlerini müdrik ve telkinlere mukavim olabileceği, kendi hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişebileceği tıbbi kanaatine varıldığı, bu duruma göre; …’in 1995-2001 yılları arasında fiili ehliyetine haiz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Takip dayanağı genel kredi sözleşmelerinin asılları incelendiğinde; toplam 11 adet genel kredi sözleşmesinden; 11/08/2000 tarihli genel kredi sözleşmesi ile 28/12/1999 tarihli genel kredi sözleşmelerine davacı kısıtlının kefil olmadığı, 10/09/1998 tarihli genel kredi sözleşmesinde davacı kısıtlının adı bulunmasına rağmen imzasının mevcut olmadığı, kalan 8 genel kredi sözleşmesinde davacı kısıtlının kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, toplam 11 adet genel kredi sözleşmesinden; 11/08/2000 tarihli genel kredi sözleşmesi ile 28/12/1999 tarihli genel kredi sözleşmelerine davacı kısıtlının kefil olmadığı, 10/09/1998 tarihli genel kredi sözleşmesinde davacı kısıtlının adı bulunmasına rağmen imzasının mevcut olmadığı, kalan 8 genel kredi sözleşmesinde davacı kısıtlının kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu hususları ile davacı kefilin imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmelerinde kefilin sorumluluğuna ilişkin 14.madde de göz önünde bulundurularak; davalı yanın kat ihtarına konu ettiği nakdi kredilerin hangi genel kredi sözleşmesi/sözleşmeleri kapsamında kullandırıldığının tespiti, anılan nakdi krediler davacının kefaletinin bulunduğu genel kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırılmış iseler; takip tarihi itibariyle davalı bankanın davacıdan müteselsil kefil sıfatıyla asıl alacak ve fer’ileri toplamı alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt faiz oranının sözleşmeye uygun olarak tespiti, yine gayrınakdi alacağa konu edilen teminat mektubu bedellerinin depo talepleri yönünden; anılan teminat mektuplarının davacının kefil olduğu genel kredi sözleşmeleri kapsamında verilip verilmediği, sözleşmenin 14 maddesi uyarınca kefilin gayrınakdi depo bedelinden sorumlu olup olmadığı hususlarında; delil sözleşmesi gereği davacı bankanın Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
15/03/2022 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu ihtilafın, davalı …Bankası A.Ş. ile dava dışı … A.Ş. arasında imzalanan 11 adet genel kredi sözleşmesine istinaden, dava dışı şirkete kullandırılan Teminat Mektubu borçlarından ve teminat mektubu komisyon tutarlarından kaynaklandığı, davalı banka tarafından, davaya konu teminat mektuplarının dayanağı olarak sunulan ve 01.01.1995 ile 08.11.2000 tarihleri arasında düzenlenen 11 adet Genel Kredi Sözleşmesinin toplam tutarının 280.500,00 TL olduğu, davacı kısıtlı …’in, söz konusu sözleşmelerden; 01.01.1995 ile 02.02.1998 tarihleri arasında düzenlenen 8 adette toplam 56.500,00 TL’lık Genel Kredi sözleşmesinde kefalet imzasının bulunduğu, 10/09/1998 tarihi ve sonrasında düzenlenen 3 adet toplam 224.000,00 TL’lık genel kredi sözleşmelerinde ise kefalet imzasının bulunmadığı, davaya konu 15 adet teminat mektubunun kullandırım tarih ve tutarları incelendiğinde; söz konusu mektupların tamamının 22.10.1999 tarihi ve sonrasında düzenlendikleri ve düzenleme tarihleri itibariyle toplam tutarlarının 638.156,00 TL ve zaman içerisinde yapılan kısmi çıkışlar nedeniyle, takip tarihi itbariyle de 583.460,50 TL bakiye arz ettiği, bu durumda söz konusu teminat mektuplarının, davacı kısıtlının kefaletinin bulunduğu toplam 56.500,00 TL’lık Genel Kredi Sözleşmelerinden doğmadığı, diğer bir deyişle 10/09/1998 tarihi ve sonrasında düzenlenen sözleşmelerden doğdukları, ancak söz konusu sözleşmelerde davacı kısıtlının kefaletinin bulunmadığı, bu sebeple davaya konu teminat mektubu komisyon tutarlarından kaynaklanan nakit borçtan ve gayrinakit borçların deposundan davacı kısıtlının sorumlu tutulamayacağı, ancak sayın mahkeme tarafından, davacı kısıtlının davaya konu nakit ve gayrinakit borçlardan kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduğu görüşünün benimsenmesi halinde ise, adı geçen davacıdan sadece teminat mektubu komisyonlarından kaynaklanan nakit alacakların talep edilebileceği, çünkü Yargıtay’ın kefillerin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için, imzalanan sözleşmede bu konuda açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren hüküm bulunması gerektiği görüşünde olduğu, fakat huzurdaki davaya konu teminat mektuplarının dayanağını oluşturan genel kredi sözleşmelerinin, “Kefillerin Sorumluluğu”nu düzenleyen 14. Maddesi incelendiğinde, kefilin, gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu olduğuna ilişkin açık bir hükme rastlanmadığı, bu durumda, takip tarihi itibariyle yapılan hesaplamalar sonucunda, davacı kısıtlının toplam 21.825,81 TL nakit borçtan sorumlu tutulabileceği, davalı banka tarafından yayımlanan 16.02.2012 tarih ve 1325 sayılı genel mektupta; TL kredilere uygulanabilecek en yüksek faiz oranının yıllık % 36,00 olarak belirlendiği, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 36. maddesi uyarınca, dava konusu 19.798,66 TL’lik asıl alacak tutarına, takip tarihinden itibaren yıllık %54,00 (%36,00 x 1,50) oranından temerrüt faizi talep edilebileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı banka ile dava dışı kredi lehdarı … A.Ş. arasında toplam 11 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmelerden 11/08/2000 tarihli genel kredi sözleşmesi ile 28/12/1999 tarihli genel kredi sözleşmelerinde davacı kısıtlı …’in müteselsil kefil sıfatıyla adı ve imzasının bulunmadığı, 10/09/1998 tarihli genel kredi sözleşmesinde davacı kısıtlının adı bulunmasına rağmen imzasının mevcut olmadığı, dlayısıyla bu üç genel kredi sözleşmesinden doğan borçlar yönünden davacı kısıtlı ile davalı banka arasında yapılmış bir kefalet sözleşmesi mevcut olmadığı, tamamı daha eski tarihli olan kalan 8 genel kredi sözleşmesinde ise davacı kısıtlı kefilin 818 Sayılı BK’nun 484 maddesi koşullarını taşıyan geçerli kefaletinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Takip dosyası ve hesap özeti incelendiğinde; davalı banka tarafından genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak; davacının da içlerinde bulunduğu kefiller aleyhine fer’ileri ile birlikte toplam 27.725,35-TL nakdi alacağın tahsili, 686.460,50-TL gayrınakdi alacağın depo edilmesi talebiyle takip başlatığı, gayrınakdi alacağın dayanağını teminat mektubu depo bedellerinin, nakdi alacağın dayanağını ise teminat mektubu komisyon bedellerinin oluşturduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; takip ve dava konusu teminat mektuplarının tamamaının 22/10/1999 tarihi ve sonrasında düzenlendikleri, bu teminat mektupları için tahsili talep edilen nakdi komisyon alacağı ile gayrınakdi depo alacaklarının da bu tarihten sonra doğduğu tespit anlaşılmıştır. Davacı kısıtlının geçerli kefaletinin bulunduğu en son genel kredi sözleşmesinin tarihi 02/02/1998’dir. Bu tarihten sonra davalı banka ile dava dışı kredi lehdarı şirket arasında davacı kısıtlının kefil olmadığı 10/09/1998 tarihli 104.000,00-TL limitli, 28/12/1999 tarihli 100.000,00-TL limitli ve 08/11/2000 tarihli 08/11/2000 tarihli 20.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmeleri imzalanmıştır. Bu tarihten sonra davalı banka ile dava dışı kredi lehdarı arasında imzalanmış başkaca genel kredi sözleşmeleri mevcut( tüm genel kredi sözleşmelerinin toplam 63 adet olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.) ise de, davacı banka tarafından dosyaya asılları sunulmuş olan genel kredi sözleşmelerinin tamamı 08/11/2000 tarihinden önce yapılmış 11 adet genel kredi sözleşmesinden ibarettir. Banka tarafından, bu 11 adet sözleşme dışında, davacı kısıtlının kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu başka genel kredi sözleşmelerinin mevcut olduğu iddia edilmemiştir. Davalı banka tarafından dava dışı kredi lehdarı şirket için üçüncü kişilere ilki 22/10/1999 ve sonuncusu 07/05/2002 tarihli toplam 638.156,00-TL tutarlı 15 adet teminat mektubu verilmiş, dava konusu takibe de bu teminat mektubu bedellerinin bankaya depo edilmesi ve bu teminat mektuplarının komisyon tutarlarının tahsili talepleri konu edilmiştir. Tüm teminat mektuplarının davacının geçerli kefaletinin bulunduğu son genel genel kredi sözleşmesinin yapıldığı tarihten sonra tanzim edilmiş oldukları, teminat mektuplarının tanzim tarihleri itibariyle davacının kefil olmadığı üç ayrı genel kredi sözleşmesi daha bulunduğu anlaşıldığından, teminat mektuplarının tanzim tarihleri itibariyle cari durumda bulunan ve davacının kefil olmadığı 10/09/1998, 28/12/1999 ve 08/11/2000 tarihli genel kredi sözleşmelerine ve davacının kefil olmadığı başkaca genel kredi sözleşmelerine dayalı kullandırıldıkları sonucuna ulaşılmıştır. Aksini ispat yükü davalı üzerindedir. Davalı tarafça bu konuda dosyaya ispata elverişli delil sunulamamıştır.
Yukarıda yapılan tüm saptamalar karşısında davacı kısıtlı …’in kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu toplam sekiz adet genel kredi sözleşmesinin ve kefalet sözleşmelerini yapıldığı tarihte fiil ehliyetinin bulunduğu, öte yanda dava ve takip konusu nakdi ve gayrınakdi alacakların dayanağını teşkil eden teminat mektuplarının, davacının geçeli kefaletinin bulunduğu genel kredi sözleşmelerine dayalı tanzim edilmedikleri anlaşılmış, davanın kabulüne, davacının … 31. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takibine dayanak alacaklardan ve takipten ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davanın kabulüne karar verildiğinden ve dosya kapsamında ihtiyati tedbir uygulanmadığından, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜNE, davacının … 31. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takibine dayanak alacaklardan ve takipten ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2- Davalının yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca nakdi alacak yönünden hesaplanan 1.898,92-TL nispi karar ve ilam harcı ile gayrınakdi alacak yönünden hesaplanan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcı toplamı 1.979,62-TL karar ve ilam harcının, peşin harç ile 12.196,51-TL’den mahsubuna, fazla alınan 10.216,89-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4- Nakdi alacak yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Gayrınakdi alacak yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru harcı, 1.979,62-TL peşin harç, 690,00-TL adli tıp faturası, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 445,85-TL posta masrafları olmak üzere toplam 4.651,37-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır