Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/216 E. 2019/550 K. 10.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/216 Esas
KARAR NO : 2019/550
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/03/2018
KARAR TARİHİ: 10/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin zihinsel engelinden faydalanan arkadaşları olan dava dışı … ve …’ın müvekkili adına … Oto isimli oto galeri açarak işlettiklerini, müvekkilinin başka iş yerlerinde çalışmaya başladıktan sonra maaşında kesintiler meydana gelmesi üzerine bu durumdan haberdar olduklarını, işbu davada davalı kurumun alacağının davacının zihinsel engelinden faydalanılarak adına açılan … Oto isimli iş yerine ait taksitli kredi ve kredi kartından kaynaklandığını, müvekkilinin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından kaynaklı borcunun olmadının tespit edilerek dava süresince takibin tedbiren durdurulmasına yönelik tedbir kararının verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacı ile müvekkili banka arasındaki hukuki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğunu, davanın usul ekonomisi bakımından Mahkememizin …Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, menfi tespit davası açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ile müvekkili banka arasında Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi akdolunduğunu, davacının kredi kartı başvurusu ile davacı adına 03/07/2013 tarihinde kredi kartı basıldığını, davacının kısıtlılık kararının ise kredi kartı tahsisinden 4,5 yıl sonra 16/11/2017 tarihli olduğunu, davacının kredi kartı ödemelerini aksatması üzerine aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün 2015/2416 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve mesnetsiz davanın reddine, ücreti vekalet, yargılama harç ve giderlerin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.nun 72 maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı bankaya yazılan yazı cevabı ekinde sunulan bankacılık hizmetleri sözleşmesi ve kredi kartı hesap özetlerinden, dava konusu sözleşmenin ticari bankacılık sözleşmesi mahiyetinde olmadığı anlaşılmıştır.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 02/03/2018 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair tarafların yokluğunda mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı