Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/180 E. 2022/578 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/180 Esas
KARAR NO : 2022/578

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 18/02/2016 tarihinde, … önü adresindeki müvekkili şirkete ait alt yapı tesislerinin, davalı firma ekiplerince yapılan inşaat kazı çalışmaları esnasında kırılmak ve koparılmak suretiyle hasara uğratıldığını, söz konusu hasar nedeniyle müvekkili şirketin 1.488,37-TL maddi zararının meydana geldiğini, hasarın … firmasınca giderildiğini beyanla davalarının kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.488,37-TL müvekkili şirket zararının hasar tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslara uygulanan değişen oranlarda avans faizi, vekalet ücreti ve mahkeme masrafları ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davalı şirketin sicil kaydı celbedilmiş, hasar dosyası dosyamız arasına celbedilmiş ve dosya üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 03/10/2019 tarihli duruşmasında ”1-Dava dilekçesi ve eki belgeler incelendiğinde, davalı ünvanının maddi hata sonucu yanlış bildirildiğinin ve taraf değişikliği talebinin dürüstülük kuralına aykırı olmadığının anlaşılması nedeniyle davacı talebinin HMK’nun 124/3 maddesi uyarınca kabulüne,
2- Davalı … şirketinin UYAP kaydının silinmesine,
3- Davalı taraf olarak …-…’un kaydına” karar verilmiştir.
Mahkememizin 30/01/2020 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen, ”Davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 18/02/2016 tarihli hasar nedeniyle davacının davalıdan tazminat alacağının varlığı ve miktarı, gerçek hasar tutarının ne olduğu, hasar ile davalının eylemleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının hasarın meydana gelişinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı yönündeki uyuşmazlıkların halli için” dair karar verildiği ve bu doğrultuda Elektrik Mühendisi … tarafından tanzim edilen 06/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1-Dava konusu hasar ve içeriğinin; davalı … – …’un, … önü adresinde 18.02.2016 tarihinde yapmış olduğu inşaat kazı çalışmaları esnasında, … A.Ş.’nin alt yapı tesislerine, dava dosyasına sunulmuş olan fotoğraflardan da görüldüğü üzere, kırılmak ve koparılmak suretiyle zarar vermesi sonucu meydana gelen hasar olup, davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 18/02/2016 tarihli hasar nedeniyle davacının davalıdan Malzeme Bedeli, Hasar Onarım İşçilik Bedeli ve İşletme Zararı olarak, Gerçek Hasar Tutarı olan 1.488,37 TL hasar tazminat alacağının olduğu,
2- Davacının zarar gören dava konusu alt yapı tesisinin hasarının giderilmesine ilişkin kullanılan malzeme ve işçilik giderlerine ilişkin toplam gerçek hasar bedeli olan 1.488,37 TL’yi oluşturan malzeme ve işçilik bedeli birim fiyatlarının, davacı tarafından dava dosyasına sunulmuş olan, Hasar Keşif Tutarı Formu ve Fatura suretleri incelendiğinde; hasar onarım tarihinde kullanılmış olan malzemelerin ve işçiliklerin yerinde olduğu ve birim fiyatlarının piyasa fiyatlarından yüksek olmadığı, hatta yapılmış olan bu hasar onarımı, davacı tarafından ihale ile alt yüklenicilere yaptırıldığından dava konusu hesaba esas olan fiyatların piyasa fiyatlarından daha da düşük olduğu,
3- Dava konusu hasarın meydana gelişinde, davacının müterafik kusurunun bulunmadığı,
4- Davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen dava konusu 18,02.2016 tarihli hasar nedeniyle, davacının davalıdan dava konusu gerçek hasar bedeli olan 1,488,37-TL’yi talep edebileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu, teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 17/12/2020 tarihli ara kararının (3) numaralı ara kararı ile; ”… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak; tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davacının 2016 yılı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 18/02/2016 tarihli hasar nedeniyle yapıldığı iddia olunan hasar ödemesine ilişkin kayıtların davacının ticari defter ve belgelerinde mevcut olup olmadığı hususlarında talimat mahkemesince resen seçilecek bir SMMM bilirkişi vasıtasıyla incelemesi yaptırılmasına” dair karar verildiği ve işbu doğrultuda … Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, … 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat ve 15/06/2021 tarihli üst yazısı ile ”…Taraflara gerekli tebligatların yapıldığı, defterler sunulmadığından bilirkişi incelemesi yaptırılamadığının” bildirildiği tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiile dayalı tazminat davasıdır.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 18/02/2016 tarihli hasar nedeniyle davacının davalıdan tazminat alacağının varlığı ve miktarı, gerçek hasar tutarının ne olduğu, hasar ile davalı eylemi arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, hasar giderim belgesine konu gider kalemlerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davalı … – …tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında, 18.02.2016 tarihinde davacı şirkete ait alt yapı tesislerinde bulunan kablolara zarar verildiği, işbu hususun dosyaya sunulan hasar dosyasından da tespit edildiği, bu nedenle davalı şirketin meydana gelen hasardan haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğu ve zarar görenin ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, 2010/2636 Esas, 2010/4793 Karar sayılı kararında; Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceğinin belirtildiği, davacı tarafından hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması gerektiği, ancak bu hususta herhangi bir delil ve belge ibraz edilmediğinden araç ve işçilik bedeli talebinin yerinde olmadığı anlamıştır. Mahkememizce alınan teknik açıdan yeterli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile hasarın giderimi için 2016 yılı birim fiyatlarına göre malzeme bedeli olarak toplam 562,79-TL tespit edildiği anlaşılmış, davacının takip tarihi itibariyle 573,92-TL gerçek zararın bulunduğu anlaşılmış, Mahkememizce bilirkişi raporunda tespit edilen 562,79-TL malzeme bedeli ve 11,13-TL işletme zararı olmak üzere toplam 573,92-TL olduğu hesap edilmiş, bu hali ile davacının davalıdan toplam 573,92-TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya herhangi bir ödemede bulunulmadığı, dosya kapsamına göre davacının davasını ispatladığı, aksi duruma ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığı anlaşılmakla Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile, 573,92-TL’nin 18/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 573,92-TL’nin 18/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile, bakiye 44,80-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 573,92-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red edilen maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi md.13/f.3 gereğince hesap olunan 573,92-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90 peşin harç, 800,00-TL bilirkişi ücretleri ve 176,85-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.048,65-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre (%39) 408,97-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan delili avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/07/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸