Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/18 E. 2019/31 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/18 Esas
KARAR NO : 2019/31

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 08/01/2018
KARAR TARİHİ: 10/01/2019

İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/01/2016 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş, Davalıcı … A.Ş. vekilinin 10/03/2016 havale tarihli dilekçesi ile İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/01/2016 tarih, … Esas, …Karar sayılı ilamı temyiz etmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/10/2017 tarih, 2016/17949 Esas, 2017/9590 Karar sayılı ilamı ile anılan mahkeme kararı onanmış, Mahkememize gönderilen dosyanın Mahkememizin … Esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır. Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
…plakalı aracın müvekkili tarafından 30.12.2013- 30.12.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Kasko Sigorta Poliçesi ile sigorta himayesine alındığını, 02.02.2014 tarihinde müvekkili şirket tarafından sigorta himayesine alınan … plakalı araca davalı sigorta şirketince zorunlu trafik sigortası ile sigortalı … plakalı aracın çarptığını, araçta maddi hasar meydana geldiğini, yapılan ekspertiz incelemesinde … plakalı araçta meydana gelen hasarın 2.836,66 TL olduğunu, sigorta tazminatının sigortalıya ödendiğini ve sigorta ettiren haklarına TTK.nun 1472.maddesi gereğince yasal halef olunduğunu, sigorta tazminatının davalı şirketten rücuen talep edildiğini ancak davalı şirket tarafından sigorta poliçesinin eklenerek müracaatta bulunulması gerekti ve temerrüde düşürülmedikleri, ayrıca alacağın likit bir alacak olmadığı gerekçesiyle talebin reddedildiğini, bunun üzerine davalı sigorta şirketi aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız itirazı üzerine icra takibinin durduğunu belirterek İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına davalı borçlu … A.Ş. tarafından yapılan haksız itirazın iptaline, kötü niyetli olarak icra takibine itiraz eden davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesiyle ve özetle; 02.02.2014 tarihinde kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirkette 16.03.2013-2014 vadeli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre maddi araç başı teminat limitinin 25.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigorta araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, bu nedenle poliçe sorumluluklarının bulunmadığını, araçta meydana gelen hasar bedelinin poliçe genel şartlarına göre tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen tutarın fahiş olduğunu, müvekkili şirkete tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığından temerrüde düşürülmediğini, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada kazaya karışan sürücülerin kusur durumunun ne oluğu, davacının sigprtalısına ait araçta meydana geldiği iddia olunan hasarın gerçek tutarının ne olduğu, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası takip dosyası kapsamında davacı tarafın davalı hakkında 2.386,00-TL asıl alacak, 813,89-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 3.199,89-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu, davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazda bulunulduğu, icra takibinin İİK.nun 62 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
06/11/2018 havale tarihli bilirkişi raporu özetle; dava konusu 02/02/2014 tarihli trafik kazasında, … plakalı aracın sürücüsü …’ nın asli ve tam kusurlu % 100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın maliki/sürücüsüne atfedilecek kusur bulunmadığı, … plakalı araçta meydana gelen onarım zararının 2.250,00-TL olduğu kanaat ve görüşünü bildirmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; hükme esas almaya elverişli, denetime açık bilirkişi raporuna göre; dava konusu kazanın meydana gelişinde, davalı sigortalısına ait araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, dava konusu araçta meydana gelen gerçek hasar tutarının 2.250,00-TL olduğu, davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediği, bu nedenle işlemiş faiz talep edilemeyeceği, davacının takipte talep ettiği hasar(asıl alacak) tutarının 2.836,00-TL olduğu, buna mukabil davacı tarafça kendi sigortalısına ödenen hasar tutarının dosyada mevcut hasar dosyası içerisinde bulunan ödeme dekontuna göre 1.025,00-TL olduğu, davacının sigortalısına bunun dışında ödeme yaptığını ispat edemediği, davacı tarafın ancak kendi sigortalısına ödediği tutar kadar alacağa halef olabileceği hususları göz önünde bulundurularak, Ddavanın kısmen kabulü ile, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine davalı tarafça yapılan itirazın 1.025,00-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu tutara değişen oranlarda işletilecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Dava konusu alacak haksız fiile dayalı olduğundan likit kabul edilemez. Likit olmayan alacak için icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğinden bu talebin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul …İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine davalı tarafça yapılan itirazın 1.025,00-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu tutara değişen oranlarda işletilecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 70,00-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70-TL peşin harç ile 16,47-TL icra dosyasına yatırılan harcın mahsubuna, bakiye 25,83-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça 27,70-TL yatırılan peşin harç ile 16,47.-TL icra dosyasına yatırılan toplam 44,17-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.025,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan maktu 1.361,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 933,00-TL posta, tebligat, bilirkişi gideri olmak üzere toplam 960,70-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 403,49-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır