Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/160 E. 2019/8 K. 03.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/160
KARAR NO : 2019/8
DAVA TARİHİ: 13/02/2018 14:17
KARAR :BİRLEŞTİRME
KARAR TARİHİ: 03/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacı şirketin imza yetkililerinden …’un şahsi çekini keşide edip davcı şirkete verdiği…bank …Şubesi’ne ait seri nosu:… olan 28.02.2017 keşide tarihli 60.000,00 TL’lik tacir çekini, şirket yetkilisi olarak elinde bulundurmakta iken kaybedip çalındığını, bunun üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi …E. Sayılı dosyadan zayi nedeniyle diğer imza yetkilileri …’un işbu çekin iptali için dava açtığını, dava sırasında haklı hamil olduğunu iddia eden davalılardan …’ın diğer davalı …’ın bankaya ibraz ettiği çeki mahkemeye sunduğunu, mahkeme tarafından işbu çekle ilgili menfi tespit davası ve iptal davası açmaları için süre verdiklerini, davalılar elindeki çeklerin sahte kaşe ve sahte imza ile davalıların elinde olduğunu beyan ederek öncelikle çek hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama yapılarak davaya konu çek karşılığında gerek geçerli bir cirolarının olmadığından gerekse davalılara karşı şirketlerinin hiçbir borcu olmadığının tespiti ile çekin iptalini, dava sırasında ödemek zorunda kalmaları halinde davalarının ticari faizi ile birlikte istirdat davası olarak devam ve kabulünü, dava harç ve masraflarıyla vekalet ücretinin dahi davalılara müşterek ve müteselsilen yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı şirket tarafından açılan çekin iptali davasının tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, çek davacı şirket tarafından zayi olmadığını, kaybedilmediğini ve çalınmadığını, dava konusu çekin müvekkillerine önce çekin sahibi olan diğer davalı tarafından sahte olarak yapılmadığını, çekin sahibi olan … tarafından…’nde Tramvay durağına yakın olan bir iş hanındaki ofiste doldurulup davacı şirket adına yazılarak verildiğini, davalı …’un davacı şirketten almış olduğu bu çekin ilk defa aldığı bir çek olmadığını, dava konusu çekten sonra da müvekkillerine yine 60.000,00 TL bedelli bir çek daha benzer şekilde verildiğini, davacı tarafın bilerek ve isteyerek haksız ve kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını, Kadir Şengül’ün davacı şirket adına yetkilendirildiğine dair noter evrakını dilekçe eklerinde sunduklarını, davacı şirketin eski ortağının müvekkillerinin abisi olan Sinan Şişman olduğunu beyan ederek davacının davasının tüm talepleri ile reddini, dava konusu çekin üzerindeki ödeme yasağı kararının kaldırılmasını, davacı tarafından yatırılan teminatın davacı tarafa iade edilmemesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, davacının davayı açmakta kötü niyetli olduğundan müvekkilleri ile aralarında kararlaştırılan vekalet ücretinin de karşı vekalet ücretinden ayrı olarak davacı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; davacının davalılara dava konusu çekten dolayı borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. Davaya ilişkin ön inceleme duruşması yapılmıştır.
Davacı vekilinin 28.12.2018 tarihli dilekçesi ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayısında kayıtlı dava dosyası ile Mahkememiz dosyası arasında bağlantı bulunduğundan bahisle birleştirme kararı verilmesi talep olunmuştur. Bunun üzerine UYAP Hakim ekranından dosya inceleme talebi gönderilmiş olup inceleme yetkisi tanınmıştır.
Mahkememiz esasına kayıtlı davanın 13/02/2018 tarihinde açıldığı, İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayısında kayıtlı dava dosyasının 14.05.2019 tarihinde açıldığı, davacı tarafın aynı olduğu, dava konularının bağlantılı bulunduğuna kanaat getirilmiştir.
6100 Sayılı HMK.’ nın 166. maddesi hükmü gereğince; aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. 14.02.1992 gün ,… Esas ve… Karar sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı gereğince; bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde, birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından “aynı Mahkeme” sayılır.
Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında “bağlantı” olduğu varsayılır. (HMK m.166/4) İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayısında kayıtlı dava dosyası kapsamı incelendiğinde; mahkememize açılan bu dava ile sözü edilen dava hakkında verilecek hükümlerin diğerini etkileyecek nitelikte olduğu sonucuna varılmaktadır. Mahkememizde davanın 13/02/2018 tarihinde açıldığı, birleşen davada dava tarihinin önceki bir tarih olan 14.05.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın tarafları ile dava konusu dikkate alındığında ve talep gözetildiğinde aşağıdaki şekilde H.M.K.nun 166. maddesi gereğince davaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dava dosyasında tarafları aynı olan dava konusu aynı olaydan kaynaklanan dava bulunduğu anlaşılmakla davamız ile bağlantılı bulunduğundan mahkememiz dosyasının İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin… E.sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılamanın birleşen dosya üzerinden yürütülmesine,
4-Birleştirme kararı verildiğinin DERHAL MAHKEMESİNE BİLDİRİLMESİNE,
Tarafların yokluğunda H.M.K.nun 166/1. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hüküm ile birlikte istinafı kabil olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır