Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/149 E. 2020/239 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/149
KARAR NO : 2020/239

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2020

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9.maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ve tarafsız İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin kararıdır.
Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle;
Davalı-borçlunun, müvekkiline ticari ilişki nedeniyle borçlu olan diğer takip borçlusu …’nin miktarı belirlenmiş muaccel borcunu sözleşmede belirlenen tarihlerde ödemeyi garantör sıfatıyla garanti/taahhüt ettiğini, tüm taleplere ve geçen süreye rağmen borcunu ödemeyen borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun bu defa da takibe açıkça haksız olarak ve kötü niyetle itiraz ettiğini, icra takiplerine konu borcun varlığının ve vadesinin sözleşmeyle sabit olduğunu, davalı borçlunun alacağın fer’ilerine itirazının da yersiz olduğunu, işlemiş ve işleyecek faiz ve faiz oranın da hukuka uygun olduğunu, belirlenen vade tarihleri itibariyle borçlunun temerrüde düştüğünü, vade tarihinden itibaren borç TL’ye çevrilmek suretiyle avans faizinin istendiğini, davalının yetki yönünden itirazının da yersiz olduğunu, sözleşme ile İstanbul mahkeme icra müdürlüklerinin yetkili kılındığını, alacağın likit olduğunu, davalının tüm itirazlarının açıkça icra takibini uzatmak amacına matuf olduğunu beyanla, davalının itirazlarının iptali ile takiplerin devamına, davalının % 20’den az olmamak uzere icra inkar tazminatina mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili ile davalı arasında bir garantör sözleşmesi imzalandığını, ancak sözleşme incelendiğinde müvekkiline başvurabilmesi için lehine garanti verilen borçlunun borcunu ödememesinin şartı konulduğunu, asıl borçlu dosya borcunu ödemişse, ya da asıl borçlu ödemeyeceğini belirtmiş ise ya da asıl borçluya karşı takip yapılmış ancak ödeme alınmamışsa müvekkiline başvurulabileceğini, bunun dışında doğrudan müvekkiline başvuru yapabilmesinin mümkün olmadığını, davacının asıl borçluya başvurmadan, asıl borçludan ödeme alamayacağı anlaşılmadan müvekkiline karşı icra takibi yapmasının ve dava açmasının hukuka aykırı olduğunu, borcun ödenmesi konusunda herhangi bir talepte bulunulmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.maddesine göre müvekkile başvuru yapılabilmesi için davacının müvekkiline yazılı talepte bulunması gerektiğini, davacının müvekkiline karşı gerek icra takip tarihine kadar gerekse dava tarihine kadar yazılı herhangi bir talepte bulunmadığını, dolayısıyla borcun müvekkili açısından muaccel hale gelmediğini, muaccel hale gelmeyen bir borç içinde icra takibi yapılamayacağı gibi dava da açılamayacağını, taraflar arasında yapılan sözleşmenin tarihinin 05.10.2016 olduğunu, bu tarihten sonra asıl borçlu olan … şirketinin davacıya ödemeler yaptığını, davacının yapılan ödemelerin hiçbirisini alacaktan düşmediğini, sadece garanti sözleşmesindeki tutarların ödenmediği iddiasıyla işbu davayı açtığını, dolayısıyla ödemeler yapılmış iken davacının işbu tutardan dava açmasında hukuki yararının olmadığını, davacı tarafından talep edilecek bir faiz alacağı da mevcut olmadığını, olsa bile müvekkilinin temerrüde düşmediğini, ortada talep ediebilecek bir alacak olmaması sebebiyle, davacı tarafından talep edilecek bir faiz alacağının da mevcut olmadığını beyanla, davanın reddine, % 20 oranında davacının tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Elde ki dava; İcra İflas Yasasının 67.maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takiplerine karşı davalının vaki itirazlarının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 722.992,19-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İcra İflas Yasasının 62.maddesi uyarınca durduğu, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 593.971,76-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takiplerinin İcra İflas Yasasının 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takiplerine vaki itirazların davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İcra İflas Yasasının 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Tarafların dayanağı deliller tam olarak toplandıktan sonra dava dışı … şirketinin ticari defter ve kayıtları üzerinde ve yanlar arasında ki uyuşmazlık noktalarına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler tarafından sunulan 27/03/2019 tarihli rapor dosya kapsamına uygun bulunarak ve yeterli gerekçeye sahip ve denetlenebilir nitelikte kabul edilerek hükme esas alınmıştır.
Elde ki dava da davacı taraf;
Davacı ile dava dışı takip borçlusu … arasında ki ticari ilişkiden kaynaklanan alacakların muaccel oldukları tarih itibariyle ödenmesi hususunda 29/09/2016 tarihli sözleşme kapsamında davalının garanti verdiğini, muaccel alacaklar için başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün .. sayılı, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında ki alacaklar nedeniyle davalının 29/09/2016 tarihli garanti sözleşmesi kapsamında sorumlu olduğunu, beyan ve iddia etmiş,
Davalı taraf ise;
Davalının taraf olduğu garantörlük sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme gereğince davalıya başvurabilmesi için lehine garanti verilenin borcunu ödememesi şartının konulduğunu, asıl borçlu borcunu ödemişse, ya da asıl borçlu ödemeyeceğini belirtmiş ise ya da asıl borçluya karşı takip yapılmış ancak ödeme alınmamışsa davalıya başvurulabileceğini, somut olayda bu koşulların gerçekleşmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.maddesine göre davalıya başvuru yapılabilmesi için davacının yazılı talepte bulunması gerektiğini, davacının davalıya karşı gerek icra takip tarihine kadar gerekse dava tarihine kadar yazılı herhangi bir talepte bulunmadığını, dolayısıyla borcun davalı açısından muaccel hale gelmediğini, muaccel hale gelmeyen bir borç içinde icra takibi yapılamayacağı gibi dava da açılamayacağını, asıl borçlunun yaptığı ödemelerin borçtan düşülmediğini, davalının temerrüdünün söz konusu olmadığını, beyan ve iddia etmiştir.
Somut olayda, davacı ile dava dışı takip borçlusu … arasında 29/09/2016 tarihli borç geri ödeme sözleşmesinin düzenlendiği ve davalının da garantör sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, hususunda taraflar arasında her hangi bir uyuşmazlık yoktur. Yanlar arasında ki uyuşmazlık 29/09/2016 tarihli borç geri ödeme sözleşmesi kapsamında davalının ödeme yükümlülüğünün koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, davalının ödeme yükümlülüğünün gerçekleşmiş olması halinde borç ve ferilerinin miktarının ne olduğudur.
Taraflar arasında ki 29/09/2016 tarihli borç geri ödeme sözleşmesinin garanti başlıklı 3.maddesi “söz konusu 358.436 USD borcun … tarafından ödenmemesi ve/veya taksitlerin gecikmesi durumunda iş bu 358.436 USD’nin geri ödemesi garantör sıfatıyla doğa tarafından yapılacaktır.Garantör, borçlunun, borçlarını vadesinde her ne sebeple olursa olsun kısmen ve tamamen ödememesi durumunda, garanti borcunun ihtar, ihbar veya mehil tayinine ihtiyaç olmaksızın kendiliğinden muaccel hale geleceğini ve şirketin ilk yazılı isteği üzerinde borcun yazılı talep tarihine kadar muaccel hale gelen kısmını derhal ve hiç bir sebep ileri sürmeksizin tamamen ödeyeceğini kabul beyan ve taahhüt eder. Söz konusu 358.436 USD borç ödendikten sonra taraflar birbirlerini ibra edecek ve faiz gecikme cezası vb. Bedeller adı altında birbirlerinden hiç bir talepte bulunmayacaklardı” şeklindedir. Davalının garantör sıfatıyla ödeme yükümlülüğü, Borçlar Yasasının 128.maddesine paralel düzenleme ihtiva eden sözleşmenin bu hükmüne dayanmaktadır. Davalı imzaladığı sözleşmenin bu hükmü ile …’in 358.436 USD borcunu kısmen veya tamamen ödememesi durumunda, ilk yazılı talep üzerine, talep tarihine kadar muaccel hale gelen kısmı ödeme yükümlülüğü altına girmiştir. Başka bir ifade ile davalı garantör sıfatı ile imzaladığı sözleşme kapsamında üçüncü kişinin (polteksin) edimini taahhüt etmiştir. Dolayısıyla davalı, üçüncü kişinin edimini yerine getirmemesi nedeniyle davacının uğradığı zararları Borçlar Yasasının 128/2.maddesi kapsamında gidermekle yükümlü olup, sözleşmede uğranılan zarar yerine polteksin borcunun ödenmesi kararlaştırılmış olmakla, sözleşmede kararlaştırılan borç miktarını davalıya ödemekle yükümlüdür.Her ne kadar davalı tarafça davacının doğrudan davalıya müracaat edemeyeceği iddia ve itirazında bulunulmuş ise de, sözleşmenin 3.maddesinin açık hükmü karşısında (doğrudan davalıya müracaat edilebileceğinin kararlaştırılmış olması nedeniyle) davalının bu itirazı yerinde bulunmamıştır. Lehine garanti taahhüdünde bulunulanın borcu ödememesi halinde yani rizikonun gerçekleşmesi durumunda davalının borcu muaccellik kazanır. Başka bir ifade ile taraflar arasında ki sözleşmeye göre, dava dışı polteksin borcunu zamanında ve tam olarak ödememesi ile davalının ödeme borcu muaccel hale gelir. Ancak garantör davalının temerrüdü için borcu ödemesi hususunda ihtar edilmesi gerekir.

SONUÇ :
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacı ile dava dışı takip borçlusu… arasında 29/09/2016 tarihli borç geri ödeme sözleşmesinin düzenlendiği ve davalının da garantör sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, sözleşmenin 2.maddesi ile toplam borç olan 358.436 USD nin 58.436 USD sinin 30/01/2017 tarihinde, 50.000 USD sinin 28/02/2017 tarihinde, 50.000 USD sinin 31/03/2017 tarihinde, 50.000 USD sinin 30/04/2017 tarihinde, 50.000 USD sinin 31/05/2017 tarihinde, 50.000 USD sinin 30/06/2017 tarihinde, 50.000 USD sinin 30/07/2017 tarihinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, asıl borçlunun sözleşmede belirlenen vade tarihlerinde borcunu ödemediği, hal böyle olunca da garantör sıfatıyla dava dışı polteksin edimini taahhüt eden davalının, Borçlar Yasasının 128/2.maddesi kapsamında davacının zararlarını gidermekle yükümlü olduğu, (sözleşmede uğranılan zarar yerine polteksin borcunun ödenmesi kararlaştırıldığından) sözleşmede kararlaştırılan borç miktarını davalıya ödemekle yükümlü olduğu ve davalının borçlarının sözleşmenin 2.maddesinde kararlaştırılan vade tarihlerinde muaccel olduğu, sözleşmenin 3.maddesinde ödeme yapılmaması halinde doğrudan davalıya müracaat edileceğinin kararlaştırılmış olması nedeniyle davalının doğrudan kendisine müracaat edilemeyeceği savunmasının yerinde olmadığı, özetle ve öz olarak; asıl borçlunun 29/09/2016 tarihli borç geri ödeme sözleşmesinde vadeleri belirlenerek ödenmesi kararlaştırılan borçlara mahsuben ödemede bulunmaması nedeniyle polteksin borcuna garantör olan davalının davacıya sözleşmede kararlaştırıldığı gibi 358.436 USD borçlu olduğu, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu alacaklar yönünden takip tarihinden önce davalının temerrüdünün söz konusu olmaması ve takip talebi ile davalının temerrüde düşmesi nedeniyle, davacının işlemiş faizlere yönelik icra takibinde ki isteminin yerinde olmadığı, davalının ise asıl alacağa yönelen itirazlarının az yukarıda açıklanan sebeplerle yerinde olmadığı ve iptalinin gerektiği, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında davalının asıl alacak miktarı olan 588.086,42 TL ye yönelen itirazlarının ve davalının …Noterliğinin 03/03/2017 tarih … yevmiye no lu ihtarnamesinin tebliği tarihini müteakip tanınan 3 günün sonunda 30/01/2017 tarihinde ve 28/02/2017 tarihinde ödenmesi gereken alacaklar yönünden temerrüde düşmesi ve bu tarihten takip tarihine kadar işlemiş 5.641,71 TL faiz yönünden davalının itirazlarının yerinde olmadığı iptalinin gerektiği, 31/03/2017 tarihinde ödenmesi gereken alacak yönünden takip talebi ile temerrüd oluşması nedeniyle bu alacak yönünden davacının işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı, tarafların tacir olması nedeniyle davacının icra takiplerinde avans faizi talep edebileceği bu sebeple davalının itirazının yerinde olmadığı sonucuna ve vicdani kanaatine varılmıştır.
Davacının alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İcra İflas Yasasının 67/2.maddesi hükmü gereğince davalının takdiren tespit edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine,
-Davalının İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasında ki itirazlarının, 707.435 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibe bu alacak miktarı üzerinden ve takipteki diğer koşullarla devam edilmesine, davalının icra takibiyle temerrüde düşmüş olması nedeniyle, davacının icra takibinde ki yerinde olmayan işlemiş faiz isteminin reddine,
-Alacak likit olduğundan, tespit edilen alacağın takdiren % 20 si oranında (141.487 TL) icra inkar tazminatının davacı yararına davalıdan tahsiline,
-Davalının İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasında ki itirazlarının, 588.086,42 TL asıl alacak, 5.641,71 TL işlemiş faiz yönünden iptaline (-davalının …Noterliğinin 03/03/2017 tarih… yevmiye no lu ihtarnamesinin tebliği tarihini müteakip tanınan 3 günün sonunda 30/01/2017 tarihinde ve 28/02/2017 tarihinde ödenmesi gereken alacaklar yönünden temerrüde düşmesi ve bu tarihten takip tarihine kadar işlemiş faiz-31/03/2017 tarihinde ödenmesi gereken alacak yönünden takip talebi ile temerrüd oluşmuştur-) takibe bu alacak miktarları üzerinden ve takipteki diğer koşullarla devam edilmesine, davacının işlemiş faiz yönünden fazlaya dair isteminin reddine,
-Alacak likit olduğundan, tespit edilen alacağın takdiren % 20 si oranında (118.745,62-TL) icra inkar tazminatının davacı yararına davalıdan tahsiline,
2)Yargılama giderlerinin kabul ve red oranlarına göre taraflara ait olmasına,
3)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 88.882,46 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
4)Davacı tarafça yatırılan 15.905,64 TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 78.340,71 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7)Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.441,10 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre %98’inin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8)Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9)Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI
88.882,46 TL KARAR HARCI
15.905,64 TL PEŞİN HARÇ
72.976,82 TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ
41,10 TL BVH VE VSH.
1.200,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
200,00 TL POSTA MAS.
1.441,10 TL TOPLAM