Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/140 E. 2019/562 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/140 Esas
KARAR NO : 2019/562
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/02/2018
KARAR :USULDEN RED
KARAR TARİHİ: 12/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı borçlu ile müvekkil şirket arasında imzalanan Sözleşme ile davalıya … Abone numarası ile elektrik kullandırıldığını, Davalının, ödemelerin tam ve zamanında yapılmamış olması nedeniyle borçlu bulunduğunu, Davalının müvekkili şirkete, dava dilekçe ekinde verilmiş olan Fatura borçlarını ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, Ancak bu kez davalı borçlu takip konusu alacaklarına karşı kötü niyetli olarak ve takibi durdurmak maksadıyla itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, Söz konusu itirazların haksız ve yasal dayanaklardan yoksun olduğunu, Taraftar aralarında imzaladıkları sözleşme ile ödeme şekli faiz oranı ve miktarını belirlediklerini, Borç miktarının ve faiz hesabının Sözleşmeye ve ilgili kanunlara göre tespit edilmiş olup itiraz haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek Davalı borçlunun vaki itirazlarının iptalini, takibin devamınanı, % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretini davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkilinin menkul ve gayrimenkul malvarlığı üzerine koyulan hacizlerde ekte sundukları 22.09.2016 tarihli karar tensip tutanağında açıkça görüleceği üzere “sehven konulan hacizlerin süresinde itiraz nedeniyle ve alacaklı vekilinin talebince kaldırılmasına karar verildi.” denmek suretiyle kaldırıldığını, Karar tensip tutanağında alacaklı tarafın itiraz dilekçemizden haberi olduğu ve bu nedenle sehven koyulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğinin ortada olduğunu, 1 yıllık dava açma süresinin geçtiğini, İş bu sebeple öncelikle süresinde açılmayan davanın reddini talep ettiklerini, Davacı şirketin 2012 yılında kurulmuş fakat borcun doğum tarihinin 2009 yılı olduğunu, davacı şirketin kurulmadan önce alacaklı olması hukuka ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, asla borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte alacak zamanaşımına uğradığını, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhlerine başlatılan icra takibine dayanak faturaların tarihi Şubat 2009, Mart 2009 ve Ocak 2009 dönemleri olduğunu, Oysa … Ticaret Odası kayıtlarından da anlaşılacağı üzere davacı şirketin kuruluş ve tescil tarihi 13.12.2012 tarihi olduğunu, Buna göre davacı şirketin kurulmadan önceki dönem için alacak talebinde bulunduğunu bu durumun hukuken kabulünün mümkün olmadığını, Davacı şirketin içerisindeki mali durumu düzeltmek için kurulmadan önceki dönemler için müşterilerine fatura tanzim ederek haksız kazanç elde etme çabası içinde olduğunu, Bu nedenlerle 2012 yılında kurulan bir tüzel kişiliğin kurulmadan önceki döneme fatura kesmesi ve alacaklı olması mümkün olmadıklarından aleyhlerine açılan işbu haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep talep ettiklerini, müvekkilinin müteahhit olup buradaki villaları yapan yüklenici firma olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine davalı borçlu ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanan alacağının faizleri ile birlikte tahsili için ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçluya ödeme emri 21/07/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede 25/07/2016 tarihinde itiraz etmiş ve takip 22/09/2016 tarihinde durdurulmuştur. Davacı alacaklı itirazlı dosyada yapılan işlemlerin fekkini istediğine dair takip dosyasına 22.09.2016 tarihinde dilekçe vermiş olup itirazı bu tarihte öğrenmiştir. İİK m 67 gereği itirazın iptali davası takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 sene içinde açılmalıdır. Alacaklı konumunda bulunan davacının, mahkememizde 07/02/2018 tarihinde itirazın iptali davasını açtığı, açılan dava tarihinden 1 sene öncesinde 22.09.2016 tarihinde itiraza muttali olduğu görülmektedir. Öğrenme ile tebliğ gerçekleşmiştir. Aksi düşünce TMK dürüstlük ilkesi, iyi niyet ilkesi ve hayatın olağan akışı ile bağdaşmaz. Muttali olunan itiraza 22.09.2016 tarihinde vakıf olma sonrasında 07.02.2018 tarihinde alacaklının dava açtığı anlaşılmakla, 22.09.2016 tarihinden itibaren 1 sene içerisinde dava açmadığı anlaşılmaktadır. En geç davanın açılabileceği tarih 22.09.2016 + 1yıl = 22.09.2017 dir. Davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre sonrasında 07/02/2018 tarihinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır. Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş, davanın reddini savunmuştur. Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. Saptanan ve hukuksal durum karşısında; bir senelik hak düşürücü sürede açılmayan itirazın iptali davasının kanunen usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının İİK 67/1, HMK 114/2, 115/1,2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 141,38 TL harçtan mahsubuna Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 96,98 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, başvuru ve vekalet harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İş bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır