Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/131 E. 2023/502 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/131 Esas
KARAR NO : 2023/502

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/02/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilleri aleyhine davalı katılım Bankası tarafından … 20.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden asıl alacak 510.110,18 TL toplam alacak 569.342,92 TL üzerinden takip başlatıldığını, konu borca karşılık çekler verildiği, tahsil edilen çek tutarlarının akibetinin bilinmediği ve bilgi verilmediğinden tahsil edilen çek tutarları kadar borçlu olunmadığını, çek bedelleri kismen/tamamen tahsil edilmemiş gibi takibe devam edildiğini, dava konusu icra takibine ihtiyati haciz masraf ve vekalet ücreti talep edilmesinin mümkün olmadığı beyan ederek menfi tespit davasının kabulünü, tahsil edildiği tespit olunacak çek bedelleri tutarında borcun olmadığını, bu miktar üzerinden takibin iptali ve davalının takip alacağının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usul yönünden dava miktarı belirlenebilecek bir durumda olduğundan belirsiz alacak davası açılamayacağını, kambiyo senedine istinaden 512.101,36 TL alacak üzerinden GK Sözleşmesine dayalı bir takip yapılmadığı ve takip tarihinden 3 yıl geçtikten sonra dava açıldığını, icra takibinden sonra nakdi ödemede bulunulmadığını, kredi, Kredi … olduğundan sadece …’ndan kısmi tahsilat yapılmış müşteri çeklerinden cüz’i tahsilatların büyük kısmının …’ye iade edildiği ve davacıların kendi borçlarından mahsup edildiğini, esasen Kredi ….’ndan yapılan tahsilat kadar zaten bu fon adına da takip işleminin devam ettirilmek zorunda olduğu ve davacılardan mükerrer tahsilat yapılmadığı, bu davanın açılmasında davacının hukuki menfaatinin olmadığını, icra takip rakamlarında bir yanlışlık ve fazlalık olmadığı, 10.000 TL.lık dava açılıp takip rakamının tamamı üzerinden yapılan tazminat talebinin küllen reddini, ihtiyati haciz masraf ve vekalet ücreti talebinin icra takibi öncesi ihtiyati haciz kararı alınarak bilahare takip işlemine dayalı olduğundan bu masraf ve vekalet ücreti talebinde kanuna aykırı bir durum olmadığını, beyan ederek davanın ve tazminat talebinin reddini, yargılama masraf ve vekalet ücreti ve %20 den az olmayacak tazminatın davacılara yüklenmesi talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; … 20 İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında, davalı banka tarafından davacılar hakkında icra takibine geçildiği, çeklerin ödenmesi yoluyla yapılan tahsilatların borçtan düşülmediği iddia edilmekle bu nedenle belirtilen tutarda alacağın varlığı ve miktarı ile belirsiz alacak davası şeklinde açılan davanın usulüne uygun olup olmadığına ilişkin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında akdedilen ve takibe dayanak gösterilen Genel Kredi Sözleşmesine, … 20 İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına, bankaya verilen çeklerin tarih/no/ keşideci/ banka bilgilerini içeren listeye, bilirkişi incelemesine, tanığa, yemine, yasal her türlü delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … 20. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına, banka kayıtları vb. maddi ve hukuki delile delil olarak dayanmıştır.
… 20. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…Şubesi’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
10/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda “Davalı …Bankası … Şubesinde yapılan inceleme ve temin edilen dokümanlar esas alınarak yapılan tespit, değerlendirme ve hesaplamalar itibariyle, davacı şirketin belirtmiş olduğu 13 adet çekin tahsil edildiği ve söz konusu 12 adet çekle ilgili bankalar tarafından da tahsilatların teyit edildiği, 15.000,00 TL’lik çekinde takip sonucunda tahsil edildiği, bu tahsilatların yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği gibi faiz ve ana para borç tutarına mahsup edilerek dava tarihi itibariyle davalı Katılım Bankasının 125.134,75 TL Asıl Alacak ( 32.034,50 TL ) ( 93.100,25 TL ) 26.606,78 TL İşlemiş faiz (03.02.2016-02.02.2018 arası 4910,5 faiz 1.330,34 TL BSMV olmak üzere, 153.071,87 TL daha toplamda alacaklı olduğu ve açılan davanın yerinde olmadığı, gerek … Bankasının alacağı, gerekse …’nun kefalet ödemesi nedeniyle kalan alacağına ilişkin … 20.İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya üzerinden yürütülmekte olan takibe devam edilmesi hususunun yapılan değerlendirme ve hesaplamalar dikkate alınarak Mahkememizin takdirlerinde olduğu, tazminat konusunun yanı sıra yargılama masraf ve vekalet ücretinin de Mahkememizin takdirlerinde olduğu bildirilmiştir.” bildirilmiştir.
10/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda “Kök raporun 3.sayfasında hesaplandığı üzere her bir proje kredisinden 16.02.2015 hesap kesim tarihi itibariyle asıl alacak tutarı 503.849,18 TL olarak hesaplandığını, davalı … Bankası tarafından iddia edildiği gibi kar payı alınıp satılan mala ilişkin olmayıp, konu malın finansmanına ilişkin kar payı/faiz ve vergisi olduğunu, bu işlemin bir finansal kiralama işlemi de olmadığını, davalı … Bankası adına bir faturada düzenlemediğini, bu itibarla hesap kesiminden sonraya isabet eden kar paylarının asıl alacağa eklenmesi doğru olmadığını, zaten hesap kesimi ve temerrüt oluşumundan alacağın tahsiline kadar geçen süre için belirlenen asıl alacak üzerinden ayrıca kar payı/faiz hesaplandığını, … Bankasına verilen çek veya senetlerin vadeleri takip tarihinden sonrasını taşıdığından haliyle takip tarihinde mevcut alacak üzerinden takip başlatılmasının doğal olduğunu, bu bağlamda 16.03.2015 takip tarihi itibariyle (hesap kesimi ile takip tarihi arasındaki işlemlerde dikkate alınmıştır.) toplamda 500.339,18 TL alacak tespit edildiğini, takip tarihi ile dava tarihi arasında yapılan tahsilatlar /(bu bağlamda … tarafından ödenen kefalet tutarıda dikkate alınmıştır.) dikkate alınarak kök raporun 4.sayfasında ayrıntılı hesaplama yapılmış (03.02.2016 tarihindeki işlemler esas alınmıştır) ve matematiksel olarak tahsilatların borca yetmediği tespit edildiği, haliyle davaya ilişkin hukuki değerlendirmenin Mahkememizin takdirlerinde olduğunu, diğer taraftan …’nun kefalet ödemesi nedeniyle ayrıca alacağı sabit olduğu nitekim bu durumun kök raporun 6.sayfasında vurgulandığı sonuç olarak kök raporda değişikliği gerektirecek bir husus bulunmadığı ” bildirilmiştir.
30/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda “Dava dilekçesinde davacı vekili tarafından belirtilmiş olan çeklerin, davalı banka kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda, tahsil olduklarının tespit edildiğini, takip tarihi itibariyle; (Talebe bağlılık ilkesine göre) talep edilmesi gereken asıl alacak 490.213,19TL, MKP 1.614,18TL, BSMV Talep edilmediğini, İh.Haciz tut. 377,00TL olmak üzere toplam alacak 492.204 37TL, dava tarihi itibariyle; alacak tutarı ise 281.253,33TL olarak hesap edildiği” bildirilmiştir.
09/03/2023 tarihli ek bilirkişi raporunda “Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde; 30.05.2022 tarihli raporun 9.maddesi eleştirildiği, raporlarının 8.maddesinde … tahsilatlarının bankalar arasındaki mevcut protokol gereği olarak, gerçek bir ödeme olamayacağı belirtildiği ve yapmış oldukları hesaplamaların da bu çerçevede yapıldığı, (8.madde içinde kapsamlı açıklamalar yer almaktadır. Sh11.) 9.maddelerinde ise içerikte de belirtilmiş olduğu gibi geçmiş bilirkişi raporunda (18.02.2021 tarihli bilirkişi raporu) taraflarınca yukarıda da belirtilmiş bulunan değerlendirmenin yapılmadığı ifade edildiği açıklamalarında … tahsilatının, gerçek bir tahsilat olarak değerlendirilmediği taraflarınca da özellikle belirtildiği, davalı vekilinin kaleme almış olduğu itiraz metninin 2 nolu paragrafında belirtildiği gibi taraflarınca hazırlanmış olan 30.05.2022 tarihli raporla, 18.02.2021 tarihli rapor arasında fark/farklar doğal olarak bulunduğunu, raporlarının 2.maddesinde de detaylarına yer verildiği gibi “Kat Tarihi İtibariyle Alacağın hesaplanması’nda), vadesinde ödenmemiş olan taksitlere, vade tarihinden, kat tarihine kadar her bir proje kredisi için ayrı ayrı (…) (Genel Kredi Sözleşmesi gereği, projedeki en yüksek kar payı oranı uygulanarak) mahrum kalınan kar payları hesaplandığı, kat tarihi itibariyle yapılan icmal sonucunda, asıl alacak tutarı; alacak tutarı toplamı mahrum kalan kar payları toplamı (…) +BSMV toplamlarıyla bulunduğu, (Sh.8 Madde 3). sonuç olarak; yukarıda yer verilen inceleme ve değerlendirmeler neticesinde takdiri tamamen Mahkememize ait olmak üzere; davalı tarafın beyan ve itirazları bir kez daha değerlendirildiğini, ancak kök raporda bir değişiklik yapılamadığı” bildirilmiştir.
Davacı vekili 05.03.2019 tarihli celsedeki imzalı beyanı ile dava değerinin 285.000,00-TL olduğunu, bu miktar için borçlu olmadığının tespitini talep ettiklerini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı …Bankası A.Ş. … Şubesi arasında 08.01.2013 tarihli 700.000,00-TL ve 11.07.2014 tarihli 2.000.000,00-TL olmak üzere toplam 2.700.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalanmış olduğu, ayrıca … Bankası A.Ş.’ne ödenmek üzere 11.07.2014 tarihinde keşide edilmiş, 05.03.2015 ödeme tarihli, davacı şirketin keşideci yine davacı …’ın da avalist olarak yer aldığı 2.000.000,00-TL bedelli senet verildiği, davalı banka tarafından davacı şirkete muhtelif tarihlerde nakdi krediler kullandırıldığı, kullandırılmış olan nakdi kredilerden ödenmemiş taksitlerin bulunması nedeniyle davalı banka tarafından GKS 21. Ve 22. Maddesi gereğince davacı şirkete … 53.Noterliğinin … tarihli hesap kat ihtarı gönderildiği ve davalı banka tarafından 11.07.2014 tanzim tarihli, 05.03.2015 ödeme tarihli, 2.000.000,00-TL bedelli senedin 510.110,18-TLsi üzerinden toplam 512.101,36-TL alacağın tahsili amacıyla … 20.İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı tarafından kredi borcundan düşülmek üzere bankaya müşteri çekleri verildiği, çekler hakkında banka tarafından bilgi verilmediğini, takip esnasında banka tarafından tahsil edilen çek tutarlarının takip dosyasına bildirilmesi gerekirken çeklerin akibetinin bilinmediğini, tahsil edildiği tespit olunacak çek bedelleri tutarları kadar borçlu olunmadığının tespiti talebinde bulunmuştur. Mahkememizce aldırılan 30.05.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından belirtilmiş olan çeklerin, davalı banka kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda, tahsil olduklarının tespit edildiği ve teminatta bulunan çeklerden toplam 286.113,62-TL tahsilatlar yapıldığının hesap edildiği, teknik hususlardaki hesaplamaları içerir bilirkişi raporunun denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve dosya kapsamına uygun bulunduğu anlaşılmakla davacıların talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulü ile davacılar aleyhine … 20.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında girişilen icra takibi nedeniyle, takip esnasında davalı banka tarafından tahsil edilen çek bedelleri yönünden 285.000,00-TL kadar davacıların davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar vekilinin davalı hakkındaki tazminat talebinin, dosya kapsamında davalının kötüniyetli olduğuna dair bir belge veya delil de bulunmadığından İİK’nun 72/5. maddesindeki koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Davalının tazminat talebinin İİK’nın 72/4. Maddesi’ndeki koşullar oluşmadığından reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile davacılar aleyhine … 20.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında girişilen icra takibi nedeniyle, takip esnasında davalı banka tarafından tahsil edilen çek bedelleri yönünden 285.000,00-TL kadar davacıların davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 19.468,35-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin yatırılan 35,90-TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 4.270,00 TL olmak üzere toplam 4.305,90 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 15.162,45-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve (2) numaralı maddede mahsup edilen 35,90-TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 4.270,00 TL olmak üzere toplam 4.305,90 TL harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 42.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 3.400,00-TL bilirkişi masrafı ve 314,00-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 3.749,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. 05/07/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır