Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/126 E. 2022/223 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/126 Esas
KARAR NO : 2022/223

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2018
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; taraflar arasında 17.07.2017 tarihinde “Yapım işleri mimari sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşme gereği taraflarca … A.Ş.’ nin … merkezi inşaat işlerinin yapımı konusunda anlaşma sağlandığını, ancak davacı firmanın mimari işlerin yanında mekanik işler ve akabinde talep edilen sözleşme dışı işleri de yaptığını, davacı firmanın, davalı firmadan hakkediş bedeli olarak 4.374.404,99-TL aldığını, akabinde sözleşme dışı olarak da 3.170.498,38-TL’ lik ilave işler yaptığını, tüm kesintiler yapıldıktan sonra davacı firmanın hakkediş tutarının şimdilik 8.635.896,40-TL olmasına karşın, davacı firmaya toplam 5.084.626,08-TL ödeme yapıldığını, davalı firmanın … A.Ş. adlı şirketten toplam 13.322.681,37-TL hakkediş aldığını, buna rağmen, davacı firmaya kalan bakiye, mimari ve mekanik işlerden kaynaklı 3.551.270,32-TL hakkediş bedelini ödenmediğini, davacı firmanın, davalı firmadan alacağı olduğunu gösterir 11.01.2018 tarihli hakkediş kayıtlarının olduğunu, hakkediş belgesinde davalı şirketin vekaletname verilmiş SGK lı ve yetkili mühendislerinin imzasının bulunduğunu, davalı firma tarafından … 27 Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile haksız ve mesnetsiz iddialarda bulunulduğunu, davacı firmanın SGK ödemelerini yapmadığı gerekçesiyle sözleşmenin feshedileceği ihtar edildiğini, davalı firmanın tarafın ödemesi gerekli hakkedişleri geciktirmek ve davacı firmanın alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla işbu yollara başvurduğunu, söz konusu ihtara karşılık davacının firma … 23. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiğini, davacı firma alacağının yüksek meblağlar olduğunu, davacı firmaya ödeme yapılmaması neticesinde tüm ödemelerinin aksadığını, ticari hayatının bitme noktasına geldiğini, bu kapsamda öncelikle Borçlar Kanunu Madde 76 Hükmü çerçevesinde davacı firmaya geçici ödeme yapılmasına karar verilmesi arz ve talep ettiklerini, davacı firmanın tamamen iyi niyetli olarak işini yaptığını, buna karşın davalı firmadan parasını alamadığını, hakkedişlerin yapıldığını ve karşılığında faturalar kesildiğini, yapılan tüm işlemlere karşılık faturaların hepsinin davalı firmanın kabulünde olup 8 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğini, davacı firmanın hakkedişlerinin dava bedeli ile sınırlı olmadığını, davacı firmanın bu zamana kadar tüm işlerini tam ve eksiksiz yaptığını, ancak mail üzerinden gerçekleşen yazışmalarda da görüldüğü ve anlaşıldığı üzere, davacı firmanın işçilerinin ve çalışanlarının şantiye sahasına girmelerinin engellendiğini, bu kapsamda davacı firmanın bu zamana kadar yaptığı, ancak ödemesini alamadığı hakkedişlerinin tespiti açısından söz konusu inşaatın durdurularak tespitinin yapılmasının gerektiğini, gerek açılan … 12. Sulh hukuk mahkemesinin …d. İş sayılı delil tespiti dosyasın da gerekse dava incelemesi sırasında alınacak bilirkişi raporlarında’ da açıkça davacı firmanın alacağının daha fazla olduğununun yargılama esnasında görüleceğini, bu nedenle inşaatın dava sonuna kadar durdurulmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacı firmanın telafisi imkansız zararlarla karşılaşmaması adına delil tespiti ve davacı firmanın edimlerini yerine getirildiğinin tespit edilmesine kadar inşaatın durdurulmasına karar verilmesinin arz ve talep edildiğini, davacı firmanın alacağının çok açık ve sarih olmasıyla birlikte davacı firmanın ticaretinin bitme noktasına geldiğini, bu nedenle kaynaklanan sorunların önüne geçebilmek, telafisi zor ve imkansız zararlarla karşılaşmamak adına geçici ödemeye karar verilmesini, ayrıca davalı firmanın mal kaçırma riskinin olduğunu, bu amaçla firma adına kayıtlı gayrimenkul, menkullerini devredememesi amacıyla ve … A.Ş. den alacağına ihtiyati tedbir konulmasına davacı firmanın yapmış olduğu işlemlerin tam ve doğru olarak tespit edilmesi için söz konusu şantiyenin tespit sonucuna kadar durdurulmasına karar verilmesinin arz olunduğunu belirterek; telafisi imkansız zararlara karşı karşıya kalmamak adına ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacı firmanın yapmış olduğu edimlerin görülebilmesi adına şantiye inşaatının dava sonuna kadar, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde delillerin tespitine kadar durdurulmasına, davacı firmanın zararının bir nebze olsun giderilmesi adına geçici ödeme kararı verilmesine, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı firmanın hakkediş bedeli olan 3.551.270,32-TL’nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davalı firmanın davacı firmaya herhangi bir borcu olmayıp bilakis yapılan fazla ödemeler, şantiyeye alınan malzemeler ve davacı firmanın hiç yapmadığı, eksik yaptığı veya hatalı yaptığı işler ile SGK ve işçilerine yapılan ödemeler nedeniyle davalı firmanın davacı firmadan alacaklı durumda olduğunu, … A.Ş. Genel Müdürlüğü …’nun yapımına ilk olarak 2013 yılında başlanıldığını, bu yapım işinin daha önceki yüklenici tarafından yarım bırakıldığını, … A.Ş. tarafından 2017 yılı içinde yeniden ihaleye açıldığını, ihalenin davalı firma tarafından kazanıldığını, …A.Ş. ile davalı firma arasında, bu yapım işinin tamamlanması için sözleşme imzalandığını, taraflar arasında, 17.07.2017 tarihli “Yapım İşleri Mekanik ve Mimari (İnşaat) Sözleşmesi” imzalandığı, davalı firmanın, ….A.Ş.’ den aldığı işin, “Anahtar Teslim” şeklinde davacı firmaya verildiğini, davacı firma tarafından, sözleşme gereği bir fiyat teklifi verildiğini, bu fiyat teklifinin davalı firma tarafından kabul edildiğini asıl iş sahibi tarafından 2. mimari projenin de verilmesi üzerine yapılacak olan ilave işler için … A.Ş. tarafından, Bayındırlık Bakanlığı tarafından öngörülen birim fiyatlarının esas alındığını davacı firmanın da kabul ettiğini, Bayındırlık fiyatı olmayan işlerde ise …A.Ş.’ nin verdiği YFT Belgesi (Yeni Fiyat Tutanağı) uygulandığını, bu tutanakların … A.Ş. nezdinde olduğunu, Mahkeme tarafından celbedileceğini, kesin kabul yapıldıktan sonra birer örneğinin verilmesi halinde ayrıca arz edileceğini, davacı firmanın, davalı firmanın asıl işverenden 13 milyon TL tahsil ettiği halde kendilerine 5.084.000-TL ödendiği şeklindeki beyanın geçerliğinin olmadığını, davacı firma tarafından yapılan işlerin, kendi tekliflerine göre fiyatlandırılarak ödendiğini, … tarafından hazırlanan mimari projeler ve mekanik proje davalı firma tarafından davacı firmaya teslim edildiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereğince, inşaatta sadece mekanik ve mimari işlerin davacı firma tarafından yapıldığını, elektrik işlerinin ise malzeme ve işçilik olarak davalı firma tarafından yapıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5. ve 7. maddeleri gereğince, sözleşme konusu olan işlerin tamamı için gerekli bütün teçhizat, malzeme ve işçiliğin tamamen karşı taraf yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu, sözleşmenin malzeme + işçilik olarak imzalandığını, malzeme ve işçilik bedellerinin tamamı davacı firmanın sorumluluğunda olduğunu, davacı firmadan kaynaklanan nedenlerle inşaatta kullanılacak malzemeleri davacı firmanın almadığını, bu nedenle bir kısım malzemelerin, doğrudan davalı firma tarafından alınmak zorunda kalındığını, sözleşmede işin tamamlanma süresi olarak 90 gün kararlaştırıldığını, lakin davacı firmanın işi süresinde tamamlayamadığını, işveren … tarafından 2 defa süre uzatımı verildiğini, iş veren … A.Ş. komisyonu tarafından hazırlanan geçici kabul tutanağı ile işin tamamlanması için 3. Kez 10/03/2018 tarihinde kadar ek süre verildiğini, davacı firmanın, şantiyede çalıştırdığı işçilerin sigorta primlerini ve hatta maaşlarını dahi ödemediğini, iş programının çok gerisinde kaldığını, yapılması gereken işlerde pek çok eksiklik ve hatalar olduğunu ve sözleşmeye aykırı pek çok davranışları nedeniyle davalı firma tarafından haklı gerekçeler ile sözleşmenin feshedildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 20. maddesinin 3. paragrafın da yer alan düzenleme gereğince, davalı firmanın, dilediği an yapacağı yazılı bildirim ile herhangi bir süre verilmeksizin sözleşmeyi derhal feshetme hakkına sahip olduğunu, arz edilen haklı nedenler karşısında sözleşmenin haksız yere ya da usulüne uyulmadan feshedildiği iddia edilemeyeceğini, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedilmesi üzerine davacı firmanın şantiyeyi 31/01/2018 tarihli itibarıyla terk ettiğini, davacı firma tarafından, 31/01/2018 tarihinden itibaren şantiyede herhangi bir imalat yapılmadığını, asıl işverene karşı davalı firmanın sorumluluğu devam ettiğinden, davalı firmanın imalatlara devam ettiğini, davalı firma tarafından talep edilmekle, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş Sayılı dosyasından mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak; davacı firmanın sorumluluğunda olan işlerden hiç yapılmayanlar, eksik ve hatalı yapılanlar, davalı firma tarafından şantiyeye satın alınan malzemelerin neler olduğu vesaire huşuların tespitinin talep edildiğini, davacı firma tarafından bugüne kadar 9 adet fatura düzenlendiğini, bu fatura bedellerinin toplamının 4.734.626,28-TL olduğunu, buna karşılık davalı firma tarafından karşı tarafa ait banka hesabına bugüne kadar 5.084.626,08-TL ödeme yapıldığını, davalı firmanın, davacı firma tarafından 11/01/2018 tarihli hak ediş ve 12/01/2018 tarihli fatura düzenlendiğini ve bu belgelerin davalı firma nezdinde SGK lı gösterilen mühendisler tarafından imzalandığından, ilk kez huzurdaki davaya ilişkin dava dilekçesinin 15/02/2018 günü tebliğ edilmesi ile haberlerinin olduğunu, bu sebepten davalı firma tarafından davacı firmaya hitaben … 27. Noterliği’ nin … tarih ve … Yev. Sayılı ihtarnamesi gönderilerek hak ediş ve faturadan ilk kez haberdar olunduğunu, bu evrakın gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğini, hak ediş üzerine imza koyan mühendislerin davalı firmadan habersiz hareket ettiklerini ve davacı firmanın yönlendirmesi ile bu evrakları imzaladıklarını, bunların hak ediş imzalamaya ve iş kabulüne yetkili olmadıklarını ve gerçeğe aykırı düzenlenen hak ediş ve faturanın asla kabul edilmediğini davacı firmaya bildirdiğini, davalı firma yetkililerinin 10.01.2018 ve 11.01.2018 tarihlerinde düzenlendiği iddia edilen bu hak edişin, icmal ve fatura gibi evraktan haberdar olmuş olsalar idi, sözleşmenin feshedileceğine dair davacıya gönderilen … 27. Noterliği’ nin… tarih ve … Yev. Sayılı ihtarnamesinde bu evraka karşı itirazlarını da bildirebileceklerini, gerçeğe aykırı şekilde düzenlenen hak ediş üzerine imzaları yer alan …, … ve … adlı şahısların, davalı firma adına hak ediş veya icmal imzalamaya ve iş kabulüne yetkili olmadıklarını, hak edişi imzalayan bu üç şahsın yaklaşık bir haftalık süre içerisinde apar topar işten ayrıldıklarını, davacı firma taraftan davalı firmaya … 23. Noterliğinden … tarih ve … Yev. Sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini, ne 11/01/2018 tarihli hak edişten ve ne de 12/01/2018 tarihli faturadan ve ne de bilirkişi raporunda bahsi geçen icmalden bu ihtarnamede bahsedilmediğini, davacı firmanın SGK ya olan prim borçlarını ve yine çalıştırdığı işçilerin 2018 yılı ocak ayı maaşlarını ödemediğini, bu bedellerin de davalı firma tarafından ödenmek zorunda kalındığını, davacı firmanın 31/01/2018 tarihi itibariyle şantiyeyi terk ettiğini, davacı firmanın eksik bıraktığı ya da hatalı imal ettiği işler ile hiç yapmadığı işlerin, davalı firma tarafından fazladan bedeller ödenerek yaptırılmak zorunda kalındığını, sonuç olarak davacı firmanın, davalı firmadan hiçbir hak ve alacağı olmadığı gibi bilakis davacı firma yerine yapılan harcamalardan dolayı davalı firmanın, davacı firmadan alacaklı olduğunu, davacı firmanın, huzurdaki davaya konu işi sanki tamamlamış hiçbir eksik yokmuş ve hatta fazladan işler yapmış olduğu iddiaları ile iş bu davayı açtığını, davacı firma tarafından eksik ya da kusurlu yapılan işlerin asıl işveren …A.Ş. tarafından 07/02/2018 tarihli geçici kabul tutanağı ile tespit edildiğini, şantiye şefi tarafından hazırlanan rapor ile de davacı firmanın eksik ve hatalı yaptığı işlerin tespit edildiğini, davacı firma tarafından düzenlenen hak edişin, fatura ve icmalin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin kesin olarak ispat edildiğini, davacı firmanın sorumluluğunda olan pek çok malzeme olduğunu, bedeli davalı firma tarafından ödenerek satın alındığını, 31/01/2018 tarihinden sonra yapılan imalatların tamamının davalı firma tarafından yaptırılmak zorunda kalındığını, davacı firmanın 272.417,52-TL SGK borcunun davalı firma tarafından ödenmek zorunda kalındığını, bunun üzerine davalı firma tarafından davacı firmaya … 27. Noterliği’ nin … tarih ve … Yev. Sayılı ihtarnamesi gönderilerek SGK borçlarının derhal ödenmesi ve sözleşmeye aykırılıkların giderilmesinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen davacı firma tarafından kuruma herhangi bir ödeme yapılmadığının anlaşıldığını, bunun üzerine davalı firma tarafından kuruma başvurularak davacı firmaya ait işyeri kaydının dondurulmasının talep edildiğini ve davacı firmanın, davalı firmaya ait şantiyeden kaynaklanan SGK borcunun toplamı olan 272.417,52-TL’yi ödenmek zorunda kalındığını, davacı firmanın işçilerinin ocak 2018 dönemi maaşlarının toplamda 148.951,91-TL olarak davalı firma tarafından ödenmek zorunda kalındığını, asıl işveren …A.Ş. davacı firma çalışanlarının ocak 2018 dönemine ait maaşlarının ödenmesini ve davacı firmanın hak edişinden mahsup edilmesini talep etmesi ve bu konuda baskı yapması ve yine davacı firmanın işçilerinin şantiye alanını meşgul etmelerini önlemek amacıyla davalı firma, davacı firmanın çalışanlarının ocak 2018 dönemine ilişkin maaşlarının toplamda 148.951,91-TL olarak ödenmek zorunda kalındığını, davacı firmanın hiç yapmadığı ya da eksik veya hatalı yaptığı imalatların bedellerini talep edemeyeceğini, davacı firmanın sözleşmede kararlaştırılan sürede işi tamamlayamadığını, hesaplanan gecikme cezalarının da iddia edilen alacaktan mahsup edileceğini, davacı firmanın şantiyede inşaat mühendisi/mimar, makine mühendisi ve elektrik mühendisi bulundurmadığını, bu sebeple günlük 900.00-TL cezai şart bedelinden de sorumlu olduğunu, davacı firmanın başka şantiyelerine alınan malzemelerinin bedellerini dahi davalı firmadan talep edecek kadar kötü niyetli olduğunu, davacı firma tarafından gerçeğe ve sözleşmeye aykırı düzenlenen hak ediş, icmal ve faturanın hiçbir geçerliliğinin olmadığını, 11/01/2018 tarihli hak edişin davalı firma tarafından onaylanmadığını, yine davacı firma tarafından SGK ve vergi borçlarının, kendisine noter ihtarnamesi ile ihtar edildiğini buna rağmen ödenmediğinin de kanıtlandığını, davacı firmanın geçici ödeme ön ödeme talebinin yersiz olduğunu, davacı firma … A.Ş. ye pek çok işi doğrudan yapmakta ve yine piyasada başka işler de yaptığını, davacı firmanın ticari hayatında yaptığı tek işin dava konusu yapım işi olarak gösterilmeye çalışılmasının kötü niyetli olduğunu ihtiyati tedbir talebinin de haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, resen nazara alınacak yasal ve gerektirici sebepler karşısında, davalı firma fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile haksız ve yersiz davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; alacağın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 07/07/2017 tarihli ve sona erdiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu olamayan … A.Ş. …inşaat ve mekanik işleri konu sözleşme ile bu sözleşmeye ilave işler nedeniyle davacının davalıdan bakiye hakediş alacağının varlığı ve miktarı davacı tarafından düzenlenen 11/01/2018 tarihli hak ediş ve icmal belgelerinin gerçeğe uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraflar arasındaki sözleşme … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma numaralı (eski soruşturma no …) dosyası, .. 12 Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş ve … 1 Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyaları, 11/01/2018 tarihli hak ediş belgesi ve icmal belgesi asıllarını, taraflarca karşılıklı gönderilen ihtarnamelerinin tebliğ şerhli örnekleri, hak ediş belgesinde imzaları bulunan …, …, …’ün 11/01/2018 tarihi itibariyle davalı şirket çalışanı olup olmadıklarına dair … SGK Merkezinden gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
….Şirketi’ne yazı yazılarak, … Merkezi (… AŞ Genel müdürlüğü …yapımına ilişkin 17/07/2017 tarihinden itibaren davalı…Şirketi’ne taraflar arasında ki 17/07/2017 tarihli yapım işleri mimari sözleşmesi kapsamında yapılan işlere ilişkin ödenmiş hak ediş miktarlarını gösterir belgelerin gönderilmesi için yazı yazılmış, yazıya, istenilen belgelerin … 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasında olduğu bildirilerek cevap verilmiş, mahkememizce 6 klasör delil Ankara 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nden celbedilerek dosya arasına alınmıştır.
Dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 16/06/2020 teslim tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası, davacı şirket (Holm Mimarlık) ile davalı şirket (… Ticaret) defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; davacı ve davalı tarafın, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdikleri, yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerini de yasal süresi içerisinde yaptırdıkları dolayısıyla davacı ve davalı şirketlerin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları, davacının yaptığı imalatta bir kısım eksiklikler olduğu, davalının sözleşmeyi fesihte sözleşmenin 20. Maddesine uygun hareket etmediğinden hukuksal takdirin Mahkemeye ait olmak üzere bilirkişi kurulunca feshin haklı görülemediği, hakediş belgelerinin dosyaya ibrazı halinde alacak-verecek hususunda beyanda bulunulabileceği, davalının, davacı adına aldığını iddia ettiği malzemelerin hangi imalat kalemlerine ait olduğunu açıklaması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce eksik deliller celbedildikten sonra, tarafların itirazlarını da karşılamak üzere alınan 03/09/2021 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası, davacı şirket (…) ile davalı şirket (… Ticaret) defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; tarafların kök rapora itirazlarının karşılandığı, davacı tarafından hazırlanan 10/01/2018 tarihli hakedişi ile davalıdan 3.410.935,22 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaati belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında 17/07/2017 tarihli, asıl iş sahibi dava dışı …A.Ş. Olan …’nin mekanik ve inşaat işlerinin davacı tarafından gerçekleştirilmesine yönelik alt eser sözleşmesi yapılmıştır. Davalı …’dan aldığı işin tamamını davacıya taşere etmiştir. Davacı tarafından bu sözleşme kapsamında ve sözleşmeye ilave işler nedeniyle bakiye hakediş alacağı bulunduğu iddia olunmakta, davalı tarafından, davacının eksi ve ayıplı işleri, temin etmediği malzeme bedelleri, ödemediği maaş ve SGK prim borçları nedeniyle asıl davalının davacıdan alacaklı olduğu, davacıya fazladan ödeme yapıldığı savunulmaktadır. Davalı tarafça, davacının şantiyeyi sözleşmenin feshedilmesinden sonra 31/01/2018 tarihinde terkettiği, bu tarihten sonra herhangi bir imalat da yapılmadığı savunulmakta ise de; davacı alacağını 11/01/2018 tarihli hakediş raporuna dayandırmaktadır. Diğer ifade ile davacının 11/01/2018 tarihinden sonra yaptığını iddia ettiği işler ve buna dayalı alacak talebi mevcut değildir. Taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği de iş bu uyuşmazlığın konusunu teşkil etmemektedir. Zira davacı sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayalı herhangi bir talep ileri sürmüş değildir.
Mahkememizce; taraflar arasındaki alt eser sözleşmesi ve bu sözleşmeye ilave işler nedeniyle davacının davalıdan bakiye alacağının mevcut olup olmadığı, sözleşmenin sona ermesine dek davacı tarafından yapıldığı iddia olunan imalat tutarının ne olduğu, bu tutara göre ödenmeyen hakediş bedeli bulunup bulunmadığı, davalının mahsup itirazlarına konu ettiği ve davacı alacağından mahsubu mümkün kalemlerin bulunup bulunmadığı konuları ile sınırlı olarak yargılama yapılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme devam ettiği sürece düzenlenen hakedişler ve buna bağlı tanzim edilen faturalar, 11/01/2018 tarihli hakediş ve buna bağlı fatura haricinde, taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. Uyuşmazlık 11/01/2018 tarihli hakediş ve buna bağlı faturadan kaynaklanmaktadır. Davalı tarafından, davacının düzenlediği bu hakedişi imzalayan …, …, …’ün davalı şirket adına hakediş düzenleme yetkileri olmadığı, bu nedenle bu kişiler hakkında yapılan şikayet üzerine başlatılan soruşturmanın, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı (eski soruşturma no …) dosyasında devam ettiği savunulmuş ve bu hakediş belgesi esas alınarak yapılan bilirkişi incelemesine itiraz edilmiştir. Soruşturma dosyasının da bekletici mesele yapılması talep olunmuştur. Mahkememizce soruşturma dosyası celbedilerek incelenmiş ve derdest olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan davalı ile dava dışı … arasında, dava konusu işe ilişkin düzenlenen tüm hakediş ve icmal tabloları celbedildikten sonra alınan ek raporda, davacı alacağının 11/01/2018 tarihli hakedişe dayalı olarak değil, davalı ile dava dışı … arasındaki 31/12/2017 tarihli hakediş esas alınarak tespit ve hesap edildiği anlaşıldığından, soruşturma dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına gerek görülmemiştir.
Davalı ile dava dışı … arasında düzenlenen 31/12/2017 tarihli hakediş raporundaki; toplam 4.860.449,98-TL tutarlı işin davacının yükleniminde olan işler olduğu, yine bu hakedişte toplam 5.560.570,02-TL tutarında artan imalat bulunduğu, artan imalatın 2.715.926,21-TL’lik kısmının davacı yüklenimindeki inşaat işlerine, 821.965,66-TL’lik kısmının ise davacı yüklenimindeki mekanik işlerine ilişkin olduğu bilirkişiler tarafından tespit edilmiştir. Davacı, davalı kabulünde olmayan 11/08/2015 tarihli hakedişte 4.374.404,98-TL inşaat ve mekanik işleri, 3.170.498,38-TL artan imalat, 1.358.082,62-TL KDV olmak üzere toplam 8.902.986,09-TL hakediş alacağından %3 teminat kesintisi 407.424,79-TL ile daha önce davalı tarafından yapılan 5.084.626,08-TL’yi mahsup etmiş ve 3.410.935,22-TL bakiye alacak talep etmiştir. Ek bilirkişi raporunda isabetle tespit edildiği üzere, davalı dava dışı …’a %10 karlı teklif vermiş olup, davacı ile dava dışı … arasındaki hakedişte yer alan ve davacının yükleniminde olan inşaat ve mekanik işlerine ilişkin ana ve artan imalat tutarları, 11/01/2018 tarihli davacı hakedişinde talep edilen imalat tutarlarının %10 fazlasına denk düşmektedir. Şu halde 11/01/2018 tarihli hakediş ile davalıdan talep edilen ve iş bu davaya konu edilen tutardaki imalatların davacı tarafından gerçekleştirildiği, davalı ile dava dışı Türk Telekom arasındaki 31/12/2017 tarihli hakediş içeriği ile sabit hale gelmiştir. Bu saptama karşısında 11/01/2018 tarihli hakedişin davalı şirketin temsil ve ilzama yetkili olmayan çalışanlarınca imzalanmış olup olmamasının önemi bulunmamaktadır. Davacının, davalı tarafından mahsup itirazına konu edilen alacak kalemleri hesaba katılmadan önce davalıdan 3.410.935,22-TL bakiye alacağı bulunduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalının mahsup itirazına konu ettiği alacak kalemleri bakımından, davalı tarafça dosya kapsamına sunulan deliller ile tarafların ticari defter ve kayıtları kapsamında kök raporda değerlendirme yapılmıştır. Buna göre davacının sorumluluğunda olmasına rağmen davalı tarafından, davacı işçileri için toplam 148.951,91-TL maaş ve 272.417,51-TL SGK prim ödemesi yapıldığı ödeme dekontları ile ispat olunmuştur. Mahsup, takas’tan farklı olarak defi değil itirazdır ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/15-2073 esas, 2019/479 karar sayılı, 18/04/2019 tarihli kararında da bu iki kurum arasındaki fark; ” Takas, bir miktar para ya da konuları itibariyle aynı türden malı birbirine borçlu olan tarafların, borçların muaccel olması ve takas itirazının dermeyan edilmesi kaydıyla, az olan borcun çok olana nazaran sona erdirilmesi olarak tanımlanabilir. Takas, hukuki niteliği itibariyle bozucu yenilik doğuran bir hak olup, sözleşme niteliğinde bulunmadığından, takas iradesinin muhatabına ulaşmasıyla birlikte sonuç doğurmaya başlayacağı kabul edilir. Bu nedenle, takas iradesinin açıklanmamış olması ya da açıklansa bile karşı tarafa varmaması halinde borçların takasından söz edilemez. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, takas, borcu sona erdiren nedenlerden biridir. Nitekim; uyuşmazlık tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun “Borçların Sükutu” başlığı altında, 118 vd maddelerinde aynı nitelikte düzenlemelere yer verilerek, takasın borcu sona erdiren nedenlerden biri olduğu açıkça kabul edilmiştir. Diğer taraftan; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 139 vd maddelerinde de, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun takasa ilişkin hükümleri dili sadeleştirilmek suretiyle aynen korunmuştur.
Mahsup ise, bir alacağı doğuran olayla ilgili olarak, alacaklının elde ettiği bazı menfaatlerin ya da borçlunun katlandığı bazı yükümlülüklerin alacaktan indirilmesidir. Mahsuplaşmada, takastan farklı olarak iki ayrı alacak bulunmamaktadır. Buna göre, alacak miktarından tenzil edilecek değer, karşı alacak olmayıp, gerçek alacağı bulmak üzere hesaplanan alacaktan indirilmesi gereken bir bedeldir. Bu nedenle, mahsupta hukuken karşılıklı alacaklılık ilişkisinden öte, alacağın gerçek miktarının tespiti için yapılan bir işlemin varlığı kabul edilmelidir. Mahsupta, doğmuş bir alacaktan söz edilemeyeceği için, mahsubun borcu sona erdiren bir neden olduğu da düşünülemez. Ayrıca, mahsup talebi hukuki niteliği itibariyle def’i olmayıp; itiraz niteliğinde olduğundan, savunmanın genişletilmesi yasağına tabi kabul edilmez.” şeklinde açıklanmıştır. Davalı, sözleşme uyarınca davacı tarafından ödenmesi gerekmesine rağmen, davacı adına yaptığını ispat ettiği bu ödemeleri mahsup itirazına konu edebilir. Mahkememizce de mahsup itirazı yerinde görülerek davacı adına yapıldığı iddia olunan ödemeler davacı alacağından mahsup edilmiştir.
Davalının mahsup itirazına konu ettiği geç ifaya dayalı ceza-i şart alacağı, gecikmenin davacıdan kaynaklandığı ispat olunamadığından yerinde görülmemiş, yine davacının şantiyete mühendis bulundurmadığı ispat olanamadığından, bu iddiaya dayalı cezai şart alacağı da kabul edilmemiştir.
Yukarıda yapılan tüm saptamalar karşısında; davacının taraflar arasındaki alt eser sözleşmesi ve bu sözleşmeye ilave işler nedeniyle davacıdan bakiye 3.410.935,22-TL alacaklı olduğu, davalının mahsp itirazına konu ettiği ve davacı adına yaptığını ispat ettiği 148.951,91-TL maaş ve 272.417,51-TL SGK prim ödemesinin mahsubu sonucu, davacını bakiye 2.989.565,79-TL alacağının kaldığı anlaşılmış, davacı dava dilekçesinde talep ettiği faizin türünü belirtmemiş olduğundan davanın kısmen kabulü ile; 2.989.565,79-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 2.989.565,79-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 57.862,57-TL nispi karar ve ilam harcının 60.646,82-TL peşin alınan harçtan mahsubuna, bakiye 2.784,25-TL nispi karar ve ilam harcının harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından peşin yatırılan 57.862,57-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 117.637,18- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 45.135,23-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 6.178,18-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre % 85’inin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
57.862,57-TL KARAR HARCI
60.646,82-TL PEŞİN HARÇ /
2.784,25-TL talep halinde davacı tarafa iadesi)

DAVACI GİDERİ /
35,90- TL BVH VE VSH.
5.500,00-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
642,28-TL POSTA MAS. /
6.178,18-TL TOPLAM