Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1240 E. 2020/121 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1240 Esas
KARAR NO : 2020/121

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile davalı firma arasında imzalanan 11/09/2014 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi uyarınca müvekkili şirketin davalı firmanın faaliyet gösterdiği … İli … İlçesi … adresinde bulunan tesislerinde özel güvenlik hizmeti sunmaya başladığını, davalı tarafın … 31. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğinden itibaren 45 gün sonra sonlandırıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4.9 ve 4.10.maddelerinde sözleşmenin herhangi bir şekilde sona ermesi halinde personellerin kıdem tazminatının, ihbar tazminatının ve yıllık izin alacaklarının davalı firmaya fatura edileceğinin belirtildiğini, müvekkilinin işbu nedenle 101.533,06-TL bedelli fatura düzenlendiğini, bahse konu faturanın ödenmemesi üzerine … 43. Noterliği’nin …tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile faturanın ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, davalının ihtarnameye rağmen ödeme yapmadığını, … 27. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafın takibe, asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ve beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı ile imzalanan sözleşmenin müvekkilinin gördüğü lüzum üzerine sözleşmede belirtilen usule uygun olarak ihtarname ile feshedildiğini, davacının ihtarname ile müvekkili şirketin çalıştırdığı personel nedeniyle 62.751,03-TL kıdem, 56.442,41-TL ihbar tazminatı ve 27.794,88-TL yıllık izin olmak üzere toplamda 146.988,32-TL’lik borcun ödenmesi gerektiğinin bildirdiğini, müvekkili şirketin ihtarnameye borcun muaccel olmadığından ve miktarların yanlış olduğundan bahisle cevap verdiğini, bunun üzerine davacının 101.533,06-TL bedelli fatura düzenleyerek müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkilinin ihtarname ile faturaya itiraz ettiğini, davacının icra takibine geçtiğini, borca itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin işyerinde çalışmış olan özel güvenlik hizmeti görevlilerinin kıdem ve yıllık izin tazminatlarına ilişkin ödenmesi gereken tutarın 38.965,06-TL+KDV kıdem tazminatı, 4.330,30-TL+KDV yıllık izin ücret tutarı olmak üzere 43.295,36-TL+KDV olduğunu, davacının müvekkili şirkete ait olan 9.600,00-TL borcun mahsubundan sonra kalan bakiye 32.726,68.-TL+KDV’nin davacıya ödendiğini, davacının kendi yükümlülüğü olan gerekli dikkat ve özeni göstermekten bilinçli olarak kaçındığını, müvekkilinin borcunun bulunmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 27.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 74.225,22.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 14/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 15/03/2018 tarihli itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları İTO sisteminden çıkartılarak dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememizin 04/04/2019 tarihli duruşma tutanağının (4) numaralı ara kararı ile, dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgeler ile taraf vekillerinin beyan ve itirazları doğrultusunda inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 03/06/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; tarafların 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 68.786,38-TL alacağının bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıdan 44.074,68-TL alacağının bulunduğu, taraf ticari defterlerinin 14/02/2017 tarihi itibari ile birbiri ile uyumlu olduğu, takip tarihi itibari ile taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının (44.074,68-TL + 68.786,38-TL) 112.861,06-TL olduğu, taraf ticari defterleri arasındaki11.328,00-TL’lik kısmın; davalının davacıya düzenlemiş olduğu 15/02/2017 tarihli 11.328,00-TL tutarındaki … faturanın davacının ticari defterinde kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğu, mezkur faturanın davacının kabulünde olduğunu gösteren, davacıya teslim edildiğini gösteren veyahut mezkur faturaya ait dayanak teşkil edecek dosyaya mübrez evraklar bulunmadığından davalı ispatına muhtaç bırakılarak hesaplama dışı bırakılması gerekeceği, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.9 nolu maddesine istinaden davacının 30/04/2017 tarih ve 680968 numaralı fatura ile 101.533,06-TL’lik toplam bedel ile davalıya düzenlemiş olduğu faturaya istinaden davalının davacıya 11/05/2017 tarihinde 32.746,68-TL ödeme yapmış olduğu ve bu ödemelerin taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.004,41-TL asıl alacak, 887,74-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 11.892,15-TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 19/09/2019 tarihli duruşma tutanağının (1) numaralı ara kararı ile itirazların değerlendirilmesi bakımından dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişiye tevdii ile ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş, 04/11/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; kök rapordaki görüş ve kanaatini değiştirecek bir hususun olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu denetime açık, karar vermeye yeterli ve elverişli mahiyettedir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Taraflar arasında özel güvenlik hizmet sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmenin davalı tarafından gönderilen … 31.Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiği, sözleşmesinin 5.2 maddesinde tarafların 45 gün öncesinden yazılı olarak bildirmek şartıyla sözleşmeyi dilediği zaman herhangi bir sebep göstermeksizin feshedebileceğinin belirtildiği, davalının 45 gün öncesinden taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiğinin anlaşıldığı, fesih bildirimine istinaden davacının sözleşme kapsamındaki personellerinin iş akdi fesihlerini 4857 sayılı iş kanununun 17.maddesinde belirlenen süreli fesih şartlarına uygun olarak ihbar sürelerini başlatabilme olanağı varken sözleşme kapsamındaki personellerin tamamının ihbar sürelerinin sözleşmenin fesih süresi olan 45 günün altında olduğu dikkate alındığında davalının ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı kanaatine varılmış, ancak sözleşmenin 4.9. Maddesinde, sözleşmenin sona ermesi durumunda müşteride çalıştığı sürede biriken kıdem tazminatı ve varsa ihbar tazminatının firma tarafından müşteriye fatura edileceğinin düzenlendiği, yine 4.10 maddesinde de personelin kıdem ve yıllık izin karşılıklarının, personelin müşteride çalıştığı süre ile doğru orantılı olarak müşteriye fatura edileceğinin düzenlendiği, bu hali ile davalının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti ödeme yükümlülüğünün bulunduğu anlaşıldığından, tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun bulunan bilirkişi raporunda, davalının takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu tutarın 11.004,41-TL asıl alacak ve davalının temerrüt tarihi olan 10.05.2017 tarihinden takip tarihine kadar 887,74-TL işlemiş faiz olduğunun tespit edildiği görülmekle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacının, faturaya dayalı olarak icra takibi yaptığı, bu nedenle borçlunun ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olduğundan takibe konu alacağın likit olduğu anlaşıldığından %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile
1-Davalının … 27. İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyasının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 11.004,41-TL asıl alacak, 887,74-TL işlemiş faiz, olmak üzere 11.892,15-TL toplam alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Hükmolunan 11.892,15-TL nin %20 oranında 2.378,43-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 812,35-TL nispi karar ve ilam harcından 896,46-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir yadına, artan 84,11-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 812,35-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 8.903,30-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 873,30-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 139,91-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-H.M.K.’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-H.M.K.’nın 333. maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan 100,00-TL gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.06/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır