Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1234 E. 2023/304 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1234 Esas
KARAR NO : 2023/304

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Davalı şirketin yetkiye itirazı, öncelikle yetki itirazda bulunurken yetkili icra müdürlüğünü açıkça belirtmediğinden ve taraflar arasında akdedilen “yetki sözleşmesi’’ gereği İstanbul mahkemeleri ve icra müdürlükleri de kesin yetkili olduğundan geçersiz olduğunu, Müvekkili şirketin, … üzerinden merkeze yer ve konum bilgisi veren, içerisinde sim kartı bulunan mülkiyeti kendisine ait cihazların müşteri araçlarına montajı ve kiralanması ile kiralanma sonrası araç güvenliğini teminen telefon ve internet aracılığıyla araç takip ve izleme hizmeti veren bir şirket olduğunu, davalının da, müvekkili şirketle imzaladığı 17.02.2010 tarihli “Araç Takip Sistemi Hizmet Sözleşmesi” hükümleri doğrultusunda, sözleşme kapsamına dahil ettiği araçları ile yine sözleşme kapsamında ek araç talep formları ile sisteme dahil ettiği araçlara şirketin anlaşmalı olduğu servislerde cihaz montajları yaptırmış; kendisine verilen internet şifresi ile müvekkili şirkete ait alt yapıyı kullanarak, internet üzerinden araçlarını takip ederek sunulan hizmetleri aldığını, müvekkili şirket üzerine düşen edimleri yerine getirdiği için sözleşme/ler ile kararlaştırılan tutarları davalıya fatura ettiğini, davalının, imzaladığı sözleşme çerçevesinde aldığı hizmetler nedeniyle borçlu olduğundan, bu yöndeki itirazı geçersiz olduğunu, davalı asilin, … 20. icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde “Sözleşmenin altındaki imza müvekkile ait olmadığından imzaya itiraz ediyoruz. Buna bağlı olarak borca ve ferilerine de itiraz ediyoruz.” demek suretiyle hiçbir borcu bulunmadığını iddia ettiğini, ancak bu iddiası tamamen dayanaksız olduğunu, müvekkili şirketin uğradığı tüm zararlardan ve alacaklardan fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla … 20. icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalı hakkında yapmış olduğumuz ilamsız takibe konu asıl alacak-cari hesap alacağı 8.331,85-TL, tahakkuk bedeli 14.038,46 TL ile 975,00-USD (1 USD 5,3064 TL Olup Dava Tarihi itibariyle Karşılığı 5.173,74 TL) toplamı 22.370,31-TL + 975,00 USD üzerinden yetki ve borca/imzaya itirazın iptaline ve takibin aynı şartlarla devamını, davalının itirazı haksız ve kötü niyetli olduğu için %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini
talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı taraftan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasında akdedildiği iddia olunan 17/02/2010 tarihli araç takip sistemi hizmet sözleşmesi ve ek sözleşmeler kapsamında verilen hizmetlerden kaynaklanan … 20. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına konu davacı alacağının varlığı ve miktarı ile davalının itirazında haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı talebi koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu tespi edilmiştir.
… 20. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 1.950 USD (22.370,31)-TL üzerinden icra takibi yaptığı, davalı şirket vekilinin 07/12/2016 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına alınmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … 20, icra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı Dosyasına, 2.03.12.2007 Tarih ile 17.02,2010 Tarihli ve Muhtelif Tarihli “Araç Takip Sistemi Hizmet Sözleşmesi” ve Ek sözleşmelere, Cari Hesap Ekstresi ve Faturalara, …, Montaj Belgelerine, Sözleşme Kapsamında Dahli Talep Olunan Ek Araç Formlarına, Taahhütname ve Sair Eklere, cihaz bedellerine ilişkin emsal faturalara, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarına, Yargıtay Kararlarına, bilirkişi incelemesine, kesife, tanığa, yemine ve karsı tarafın delillerine karşılık delil sunma hakları saklı kalmak üzere ibrazı mümkün sair her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
14/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda “Davacının incelemeye sunduğu cari hesap ekstreleri , yasal defterler , fatura ve icra takip dosyalarının tetkikinde açılan dava dosyasında konu olan 9 adet faturaya ait borcun tamamının takibe alındığı, davacı …Anonim Şirketi tarafından incelemeye sunulan 2016 yıllarında elektronik defter kullandığı, elektronik defterlere ait kanuni süresi içinde berat alma işlemi ile açılışlarını yaptıkları, 2016 yılı elektronik defterlerine ait son berat alma işlemi ile kapanış onayı aldıkları görüldüğü, davacı şirkete ait 2016 yılları ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı, takdir Mahkememize ait olduğu, faturadan kaynaklı ticari alacak tutarı 8.331,85 TL ana para + 1950 usd araç takip sistemi cihaz bedeli +14.038,46 TL tahakkuk bedeli alacağı, 9 adet faturaya ait borcun yasal defterlere süresi içerisinde kayıt edildiği, BS (bilanço satış )formu ile yasal süresi içerisinde beyan edildiği, davalının borcunun 2016 dönem sonu itibariyle sabit olduğu , incelemeye sunulan yasal defterlerin tetkikinden dönem sonu cari hesap bakiyesinin 8.331,85 TL olduğu , dava açılma tarihi 2016/ kasım tarihinden sonra ilgili borçla ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edildiği, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, bilirkişi görüşü takyit etmediğinden, yüce yargı makamının tamamen davacı savları veya tamamen davalı savunmaları yönünde hüküm kurmakta bütünüyle muhtar olduğu” bildirilmiştir.
20/10/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda “Davacı … Güv. Hizm. A.Ş.’nin talep konularının 8.331,85-TL asıl alacak-Cari hesap alacağı,14.038,46-TL tahakkuk bedeli alacağı, 975-USD araç takip sistemi cihaz bedeli alacağı olduğu, bunlardan 8.331,85-TL asıl alacak-Cari hesap alacağının ticari defter ve kayıtlarda yer aldığı, diğerlerinin ise sözleşmenin ilgili maddelerine dayalı olarak talep edildiği anlaşıldığı, buna göre taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin incelenmesinde, faturadan kaynaklı ticari alacak tutarı 8.331,85 TL ana para + 1950 usd araç takip sistemi cihaz bedeli +14.038,46 TL tahakkuk bedeli alacağı , 9 adet faturaya ait borcun yasal defterlere süresi içerisinde kayıt edildiği, BS (bilanço satış ) formu ile yasal süresi içerisinde beyan edildiği, davalının borcunun 2016 dönem sonu itibariyle sabit olduğu , incelemeye sunulan yasal defterlerin tetkikinden dönem sonu cari hesap bakiyesinin 8.331,85 TL olduğu taraflarınca tespit edildiği, dava açılma tarihi 2016/ kasım tarihinden sonra ilgili borçla ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edildiği, müvekkili ile davalının arasında akdedilen işbu sözleşmenin 8. Maddesinde taraflar sözleşme geçerlilik
süresini 2 (İKİ) YIL olarak kararlaştırmış olup bu süre zarfında davalı araç takip sisteminde kalmayı ve aylık hizmet bedellerini ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak davalı sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyip hizmet bedeli ödemelerini zamanında yapmadığından sözleşmenin sona ermesine sebep olmuş ve böylelikle müvekkil 2 (iki) yıllık taahhüt süresi nedeniyle 01.11.2016 tarihinden itibaren sözleşme süresinin biteceği tarihe kadar tahakkuk bedeline hak kazandığı, … 6 Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas her bir cihaz açısından tahakkuk bedeli hesaplamasının ne surette yapıldığına ilişkin ayrıntılı tablo yine 24.10.2019 tarihli beyan dilekçemiz ekinde sunulmuş olup, bu alacak kaleminin de niteliği itibariyle fatura kesilmemesi ya da cari hesaba işlenmemiş olmasının zorunlu ve hatta mümkün olmadığı da nazara alınarak, sözleşmeye dayanan ve hesaplama kriterleri ile ulaşılan hesap sonuçları taraflarınca tablo halinde somutlaştırılarak ve denetime elverişli surette sunulan 14.038,46-TL tahakkuk bedeli alacağına ilişkin taleplerimizin de kabulünü arz ve talep ederiz.” şeklinde açıklama yapmış olduğu ve 24.10.2019 tarihli dilekçesinin 2’no’lu Eki ile de tahakkuk bedeli talebine ilişkin montaj- sözleşmenin fesih ve taahhüt süresinin bitiş tarihlerini gösterir hesaplama tablosunu ibraz ettiği, tespit edildiği, ilgili hesaplamaların incelenmesinde aylık hizmet faturalandırmalarına uygun gerçekleştirilmiş olduğunun görüldüğü ve davalının geçmiş aylara ilişkin hizmet borcunu yerine getirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin erken feshine sebep olduğunun kabul edilmesi halinde davacının bu yöndeki talebinin de kabulünün gerekebileceği görüş ve kanaatine varıldığı, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkememizin takdiri içinde kaldığı” bildirilmiştir.
22/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda “Dosyadaki belgelerin incelenmesi ve yapılan piyasa araştırması sonrasında dava konusu olayla ilgili olarak kanaatim aşağıda belirtildiğini, dosyada bulunan ve davacı tarafından araçlara monte edilen cihaz listesi yukarıdaki cihaz tablosunda sunulduğu, görevlendirmede 13 adet olarak belirtilmesine rağmen, toplam 18 adet cihaz monte edildiği, Tabloda belirtilen toplam 18 adet cihazın monte edildiği araç ve telefon bilgileri listede belirtildiği, bu cihazların montaj ve cihaz bedelinin toplam 112.248+20.204,64 TL KDV=132.452,64 TL olabileceği kanaatine varıldığı, tahakkuk bedeli 11.897,00-TL +2.141,46 KDV =14,036,46 TL olduğu ” bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller ve bilirkişi raporları incelendiğinde; dava, taraflar arasındaki alarm sistemi satış ve hizmet sözleşmesi kapsamındaki alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip cari hesap , cihaz bedeli ve tahakkuk bedeli alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuş ve sözleşmenin altındaki imzaya itiraz etmiştir. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı faturaya konu alacağı bulunduğunu ispat etmelidir. Mahkememizce … Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevabına göre dava konusu sözleşme tarihi itibariyle davalı şirket yetkilisi olduğu anlaşılan …’in 17/02/2010 yılı ve öncesine ait olmak üzere resmi kurumlarda bulunan imza örneklerinin bulunduğu yerlerin bildirilmesi ve bir sonraki duruşmaya gelerek incelemeye esas imza örneklerini mahkememiz huzurunda vermesi, aksi takdirde imza itirazından vazgeçmiş sayılacağı ihtarını içerir davetiye gönderilmiştir. Davalı şirket ve yetkilisinin davetiyeye icabet etmediği ve herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmakla, imza itirazından vazgeçtiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.Dava konusu uyuşmazlık açısından; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11.maddesi uyarınca kesin delil olarak kabul edilen davacı şirketin uyuşmazlık dönemine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınması karar verilmiş, 14/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait 2016 yılları ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, faturadan kaynaklı ticari alacak tutarı 8.331,85 TL ana para + 1950 usd araç takip sistemi cihaz bedeli +14.038,46 TL tahakkuk bedeli alacağı, 9 adet faturaya ait borcun yasal defterlere süresi içerisinde kayıt edildiği, BS (bilanço satış )formu ile yasal süresi içerisinde beyan edildiği, davalının borcunun 2016 dönem sonu itibariyle sabit olduğu , incelemeye sunulan yasal defterlerin tetkikinden dönem sonu cari hesap bakiyesinin 8.331,85 TL olduğu , dava açılma tarihi 2016/ kasım tarihinden sonra ilgili borçla ilgili herhangi bir ödeme
yapılmadığı tespit edilmiştir. Mahkememiz ara kararı gereğince, davacı vekilinin 13 adet cihaza ilişkin cihaz bedeli talebi değerlendirilmesi bakımından; cihazların araçlara monte edilip edilmediği, cihazların maliyetinin ne olabileceği ve miktarı, tahahhuk bedeli alacağı da değerlendirilmesi bakımından bilirkişi raporu alınmış ve 22/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Araç Takip Sistemi cihaz bedeli alacağı ve tahakkuk bedeli alacağı, cihaz bedeli kavramlarının; davalı/borçlunun araçlarına monte edilen ve sözleşmenin “müşteri’nin kullanımına sunulan bu sistemlerin mülkiyeti müşteriye geçmez “şeklindeki 6.1 maddesinde belirtilen Araç Takip Sistemi cihaz bedeli olduğu, tahakkuk bedeli alacağı; tahakkuk bedeli ile ilgili olarak sözleşmenin 7.1. Maddesinde sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi durumunda, Alarm Net’ in sözleşmeyi tek taraflı fesih edebileceği, müşteri fesih ederse; kalan sözleşme süresine ait hizmet bedelini peşin
ve tek defada alarm net’e ödemekle yükümlü olduğunun’’ belirtildiği, dava konusu alacak bedelinin; cihaz bedelinin 75 $ /adet, tahakkuk bedelinin 11.897,00-TL + 2.141,46 KDV =14,036,46 TL olduğu, dosyadaki belgelerin incelenmesi ve yapılan piyasa araştırması sonrasında dava konusu olayla ilgili olarak , görevlendirmede 13 adet olarak belirtilmesine rağmen, toplam 18 adet cihaz monte edildiği, tabloda belirtilen toplam 18 adet cihazın monte edildiği araç ve telefon
bilgileri listede belirtildiği, bu cihazların montaj ve cihaz bedelinin toplam 112.248+20.204,64 TL KDV=132.452,64 TL olabileceği kanaatine varıldığı, tahakkuk bedeli 11.897,00-TL +2.141,46 KDV =14,036,46 TL olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 222. maddesinin üst başlığı “ Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması “ dır. 222/2. fıkrada, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu, 3. fıkrada ise ikinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinde ki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiğine yer verilmiştir. Somut davada, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak düzenlenmiş olmasıyla birlikte, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11. maddesi gereğince, davacının defter ve kayıtları ile bilgisayar kayıtlarının muteber, bağlayıcı, kesin ve münhasır delil teşkil edeceği kabul, beyan ve taahhüt edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 190. maddesinde, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, TMK nun 6. maddesinde ise, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu belirtilmiştir.Belirtilen nedenlerle davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle davasını ispat ettiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulü ile davalı yanın İstanbul 20. İcra Müdürlüğü’nün 2016/35453 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 8.331,85- TL cari hesap alacağı, 14.038,46-TL tahakkuk bedeli ve 975 USD cihaz bedeli alacağı üzerinden takibin devamına, TL cinsi cari hesap alacağı için takip tarihinden itibaren yıllık % 15.75 , tahakkuk bedeli alacağı için yıllık % 10.5 faizi , USD cinsi alacağa da takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankaları tarafından USD cinsinden 1 yıllık vadeli mevduat hesabına uygulanacak en yüksek faizi işletilmek suretiyle takibin devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İİK.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren tespit edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı yanın … 20. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 8.331,85- TL cari hesap alacağı, 14.038,46-TL tahakkuk bedeli ve 975 USD cihaz bedeli alacağı üzerinden takibin devamına, TL cinsi cari hesap alacağı için takip tarihinden itibaren yıllık % 15.75 , tahakkuk bedeli alacağı için yıllık % 10.5 faizi , USD cinsi alacağa da takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankaları tarafından USD cinsinden 1 yıllık vadeli mevduat hesabına uygulanacak en yüksek faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20 si oranında hesaplanan 5.508,81 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.881,53.-TL nispi karar ve ilam harcının, dava ilk açılırken davacı taraftan peşin alınan 325,45.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.556,08 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 325,45-TL peşin harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90.-TL başvurma harcı, 1.800,00.-TL bilirkişi masrafı ve 377,50.-TL posta giderleri olmak üzere toplam 2.213,40.-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avansın, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin huzurunda, diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/04/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır