Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1221 E. 2018/1306 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1221
KARAR NO : 2018/1306
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ: 13/12/2018
KARAR TARİHİ: 21/12/2018
Mahkememizde açılan Menfi Tespit (Alım Satım) davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Diyarbakır …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 89/3 ihbarnamesi ile takip borçlusu olarak dosyaya eklendiğini, İcra Müdürlüğü tarafından yapılan 89/3 ihbarnamesi tebliğine ilişkin işlemin şikayet yoluna götürülerek Diyarbakır … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, müvekkilinin uhdesinde dosya borçlusunun alacağı olmadığını, davalı alacaklıya borcu bulunmadığını, ticari defter kayıtlarının incelenmesi ile bu durumun kanıtlanabileceğini, müvekkilinin usul ve yasaya aykırı olarak icra dosyasına borçlu olarak eklendiğini belirterek müvekkilinin borçlu olarak eklendiği Diyarbakır… İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespit edilmesini, ihtiyati tedbir kararı ile takibin durdurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava taraf teşkili aşamasındadır.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Dosya kapsamı itibariyle dava, İİK’nın 89. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık konusu TTK’nın 4 ve 5. maddeleri kapsamında “ticari dava” olarak nitelendirilemeyeceğinden ve takip hukukundan kaynaklanmakla davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevine girdiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/15365 Esas, 2016/3253 Karar ve 2015/7065 Esas, 2015/17162 Karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere, İİK’nın 89/3 maddesi kapsamında açılan menfi tespit davalarında, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı ve uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklandığı, bu davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla;
HMK’nın 1. maddesi hükmüne göre; göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca, dava şartı olan bu husus, HMK’nın 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinde araştırılır. Mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan (HMK nun 115/2 maddesi hükmü uyarınca) usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-c maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra davaya görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nın 331/2 maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu tensiben karar verilmiştir.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır