Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1209 E. 2019/100 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1209
KARAR NO : 2019/100
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 11/12/2018
KARAR TARİHİ: 29/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket nezdinde ”Makine Kırılması Sigorta Poliçesi (…)” kapsamında sigortalı olan manlift iş makinesinin 04/05/2018 tarihinde İstanbul …Havalimanı IGA şantiyesinde (…) davalı şirketin ve personellerinin kusurlu eylemleri neticesinde zarara uğradığını, olay ile ilgili olarak tutulan ekspertiz raporunda ”Yukarıda bilgileri bulunan Sistem Vinç’e ait HA16RT makinenin yapılan incelemesinde çalışma esnasında yukarıdan düşen kaynak alevi sonucunda makine üzerindeki tesisatta kısa devreye yol açarak elektronik aksamları ve yakıt deposunda ağır hasara neden olmuştur.” ifadesinin yer aldığını, bu itibarla, davalı şirket tarafından sigortalıdan kiralanan ve davalı şirketin personeli tarafından kullanılan makinenin davalı şirketin kusurlu faaliyeti neticesinde zarara uğradığını, kaza sonucu hasara uğrayan, müvekkil şirket nezdinde Makine Kırılması Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı makine için 25/06/2018 tarihinde 4305,14 Euro tutarında hasar tazminatının müvekkil şirket tarafından ödendiğini, müvekkil şirket tarafından “Makine Kırılması Sigorta Poliçesi” kapsamında yapılmış olan bu ödeme ile, müvekkil şirketin T.T.K’nın 1472. maddesinde yer alan halefiyet hükmü uyarınca, sigortalısının haklarına halef olduğunu, adı geçen halefiyet hükmü uyarınca; müvekkil sigorta şirketinin Makine Kırılması Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalısına yapmış olduğu tazminat ödemesi ile hukuken sigortalısının yerine geçtiğini ve sigortalısının sahip olduğu tüm hak ve yetkilere sahip olduğunu, davalının sorumluluğunun kaynağının kusur sorumluluğu ve istihdam edenin kusursuz sorumluluğu olduğunu, makineyi sigortalıdan kiralayan ve ticari faaliyetinde kullanan davalı şirketin ve davalı şirketin personelinin kusurlu davranışları sebebiyle hasara sebebiyet verdiklerini, bununla birlikte davalı şirketin istihdam edenin kusursuz sorumluluğu hükümlerine göre de zararı tazmin yükümlüğünün bulunduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla makine kırılması poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen 4305.14 Euro hasar tazminatının sigortalıya ödeme yapılan 25/06/2018 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro cinsinden dövize uyguladıkları 1 yıllık mevduata dair en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dava taraf teşkili aşamasındadır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, sigortadan kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili 19/01/2019 tarihli dilekçesi ile dava konusu alacak için tarafların sulh olduklarını, sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş; davalı vekili de 24/01/2019 tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile sulh sözleşmesi imzalandığını ve tarafların talebi doğrultusunda duruşma günü beklenmeksizin HMK’nın 315. maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 314. maddesinde sulhun hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği; 315. maddesinde sulhun, kesin hükmün sonuçlarını doğuran ve davayı sona erdiren bir taraf işlemi olduğu, mahkemenin tarafların sulhe göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre, sulhe göre karar verilmesini istemezlerse karar verilmesine yer olmadığına karar vereceği ve irade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hallerinde sulhun iptalinin istenebileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, tarafların sulh oldukları ve buna göre karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep ettikleri anlaşılmaktadır.
Bu sebeplerle, sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olduğu bildirildiğinden ve davacı vekilinin istemi doğrultusunda HMK’nın 315/1 maddesi gereğince KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 449,07-TL harçtan mahsubuna, hüküm kesinleştiğinde vetalep halinde artan 404,67-TL harcın davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4- Talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
HARÇ BEYANI /
44,40-TL KARAR HARCI
449,07-TL PEŞİN HARÇ /
404,67-TL KALAN HARÇ