Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1189 E. 2022/455 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1189 Esas
KARAR NO : 2022/455

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Satış ve Tüketim Ödüncü Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Satış ve Tüketim Ödüncü Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, Türkiye çapında güneş enerjisi üretme amacıyla ek listesinde göstermiş olduğu 43 kurulmuş şirketin hisselerini satın almak suretiyle şirket devirlerini yaptığını, müvekkil şirketin sahibi olduğu güneş enerji sistemleri şirketlerinin enerji yatırımlarını yaptırmak üzere muhtelif şirketlerle görüşerek teklifler aldığını, bu çerçevede davalı şirketin tesislerin en kısa sürede yapacağını taahhüt etmesi üzerine listesi sunulan şirketler ile güneş enerjisi sistemleri sahaları üzerinde en kısa sürede santrallerin davalı tarafından yapılması konusunda sözleşmeler imzalandığını, davalı şirketin sözleşme görüşmeleri sırasında işin yapımını kredi ile sağlayabileceğini, kredi taleplerinin bankalarda gecikebileceğini, bu nedenle müvekkil şirket tarafından krediler beklenmeksizin hızlı bir şekilde avans ödemesi yapılır ise güneş panellerinin müvekkil şirket tarafından ithâl edilerek teslim edilmesi halinde tesislerin en kısa sürede tamamlanabileceğini, krediler bankalardan tahsil edildiğinde yapılan avans niteliğinde ödemelerin müvekkili şirkete geri devredileceğini, ayrıca panellerden kaynaklanan borcun da derhal ödeneceğini kabul ve taahhüt ettiğini, bu taahhüde güvenilerek müvekkil şirketçe davalıya avans ödemeleri yapıldığını, 43 şirkete ait güneş enerjisi sistemlerinin santrallerinin yapımına başlandığını, davalının işi gecikmeli tamamladığını, kredi başvurularının sonuçlandığını, yatırım bedellerinin tamamını karşılar nitelikte verilen kredilerin ilgili şirketlere ödenmediğini, davalı şirketin bu şirketlerle imzaladığı sözleşmeler gereği faturalandırılan alacaklarının tamamını şirketlerden tahsil ettiğini, müvekkil şirketten iade edilmek ve avans niteliğinde olmak üzere tahsil ettiği paraları iade etmediğini, davalı şirketin müvekkil şirketten satın aldığı güneş panellerinin bedellerinin bir kısmını ödemediğini, … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borçluya ve vekiline gönderilen ödeme emrine borçlu vekili tarafından borca itiraz edildiğini, 22/11/2018 tarihinde borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline karar verilmesini ve davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı, davanın tarafları arasında; … şirketleri için bankalardan talep edilen kredilerin şirketlere ödenmesi halinde, davacının ödediği ve ödeyeceği avans niteliğindeki ödemelerin davacıya iade edilmesi konularında mutabakat bulunduğunu iddia etmiş olsa da; davanın tarafları arasında bu hususta kurulmuş bir sözleşmenin bulunmadığını; davacının herhangi bir avans (ön ödeme) borcu da bulunmadığını, dava dilekçesinde 43 tüzel kişi adı bildirilmiş olmasına rağmen tüzel kişilik sayısının 43 değil 58 olduğunu, şirket unvanları ve ticaret sicil bilgilerini sunacaklarını, listelenen -dava dışı- tüzel kişiler lehine; davacının dava dilekçesinde belirtildiği gibi davalıya bir avans ödemesi yapılmış olsa ve bu avans ödemelerinin iadesini gerektiren olgular bulunsa dahi talep hakkının davacıya değil, ilgili-dava dışı-tüzel kişilere ait olabileceğini, davalı şirketin; dava dilekçesinde belirtileri faturalardan kaynaklı borcu bulunmadığını, davanın temelini teşkil eden icra takibinin de “ülke parası ile ödeme ilkesine” aykırı olmakla birlikte ödeme emrinde belirtilen:faiz oranı, faiz başlangıç tarihi, kurun esas alındığı tarih ile kur miktarının da hatalı olduğunu, davacının mevcut olmayan ancak varlığını ileri sürdüğü alacak hakkının da zamanaşımına uğramış olduğunu iddia ederek; davanın reddine, İcra takibi açmada haksız ve kötü niyetli olan davacının, İK m. 67/. 2 uyarınca reddedilen miktarın %100’ü oranında tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 32. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası kapsamından; davacının davalı aleyhine toplam 3.064.311-USD( takip tarihi itibariyle TL cinsinden 18.677.894,83-TL) alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlattığı, takibe itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının davalıdan, ticari satış sözleşmeleri ile avans ödemelerine(tüketim ödüncü) dayalı ve açık hesaba dayalı yürütülen ticari ilişki kapsamında takip tarihi itibariyle bakiye açık hesap alacağının varlığı ve miktarı, davalının husumet itirazının yerinde olup olmadığo noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 32. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası örneği dosya arasına alınmış, taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları dosyaya celp edilmiş, davacının grup şirketleri olan diğer dava dışı şirketlerle davalı arasında yapılmış sözleşme örnekleri, takip dayanağı açık hesaba konu fatura ve ödeme belgeleri, taraf vekillerince dosyaya sunulan uzman mütalaaları dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
Davacının iddiası, davalıların savunması ile tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davacı tarafa ait 2017 ve devamı yıllarına ait Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak üzere … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin …talimat sayılı dosyasından bilirkişi rapor alınmıştır.
… 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasından alınan 08/10/2020 teslim tarihli bilirkişi raporuNDA özetle; davalı şirket ile davacının % 100 hissedarı olduğu dava dışı şirketler arasında imzalanmış sözleşmeler kapsamında, davalı şirket tarafından yüklenimi üstlenilmiş olan …’lerin kurulumu için gerekli olan Güneş Panellerinin davalının talebi üzerine, davacı şirket tarafından satın alınarak davalı şirkete faturalandırılmış olduğu, yine davalı yanca yapımı yüklenilmiş olan dava dışı şirketler adına tesis edilmekte olan …’lerle ilgili Güneş Panelleri dışındaki bir kısım malzeme bedellerinin de davacı şirket tarafından karşılandığı ve bu tutarların davalı cari hesabına borç kaydedilmiş olduğu, davalı şirket talebi üzerine, davacı şirketin %100 hissedarı olduğu dava dışı şirketler adına kurulmakta olan … kısa sürede tamamlanabilmesi amacıyla davacı şirket tarafından davacı şirkete para havalesi de yapılmış olduğu, bu tutarların da davalı cari hesabına borç kaydedilmiş olduğu, davalı şirketin raporun inceleme ve değerlendirme bölümünde detaylı olarak arz ve izah edilen işlemler nedeniyle davacı yana doğmuş borcunun bir kısmını dava dışı şirketlerden yaptığı tahsilatlardan sonra ödediği, davalı yanca yapılan ödemelerden sonra davacı şirketin davalı şirkete 3.248.530,61 USD alacaklı kaldığı, davacı şirketin bu tutarın 3.064.311,00 USD karşılığı (27.09.2018 tarihli kur: 1.USD=6,0953 TL) 18.677.894,83 TL’yi takibe ve davaya konu etmiş olduğu, davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olması nedeniyle, davalı şirketin takibe itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerekeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce; davacı tarafından davalıya gönderildiği iddia olunan avans ödemelerinin davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ne şekilde kayıtlı olduğu, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen panel faturalarının davalı defterlerinde ne şekilde kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacıya yapılan ödeme bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise bu ödemelerin ne tutarda ve hangi sebeple yapıldıkları, davalının defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan muhasebesel yönden alacaklı görünüp görünmediği hususlarında, talimat yolu ile davacı defterlerine yönelik alınan rapor ve rapora ekli belgeler de incelenmek ve davalı defterleri ile karşılaştırılmak suretiyle rapor tanzimi için, davalının 2016,2017,2018 yılları ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
21/06/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının defterlerin incelenmesi hususunda Sayın Mahkemenin görevlendirme yaptığı, yapılan görevlendirme kapsamında verilen inceleme gününde davalının defterlerin kapsamlı olması dolayısıyla yerinde inceleme talep edildiği, talep ile birlikte dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda davalı taraftan defter ve belgelerin hazır edilmesinin istendiği, defterler hazır edildikten sonra davalı vekilince verilen adreste inceleme yapılması içim gün kararlaştırıldığı ve akabinde yerinde inceleme yapılacağı gün taraflarına yapılan whatsapp ve aynı gün gönderilen mail ile defter ve belge ibraz edilemeyeceğinin bildirilmesi dolayısıyla mahkeme tarafından yapılan görevlendirme içeriği ile ilgili tespit, değerlendirme ve kanaatin (davalının defter ve belge ibraz etmemesi dolayısıyla) oluşturulamadığı, davalı tarafça sunulan ödeme dekontlarının davacı taraf ile ilgili sunulan hesaplarda aynı tarihlerde kayıtlı olduğunun belirlendiği, davalının defter ve belge sunmaması ile ilgili takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, mahkemenin talimat raporunda hesaplanan 18.677.894,83 TL’lik alacağı kabul etmesi halinde 28.09.2018 takip tarihi itibari ile davacının takibe göre fazla talebinin olmadığının kabulünün gerekeceği, diğer taraftan yine mahkemenin hesaplanan alacağı kabul etmesi halinde davacının hesaplanan 18.677.894,83-TL’lik alacağına davacı talebi doğrultusunda 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.07.2018- 31.12.2019 arası %19,50; 01.01.2020-30.06.2020 arası %13,75; 01.07.2020 tarihi sonrası %10,00) üzerinden basit usulde(3095 Sy.K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı, davacı tarafın icra inkar ve davalının haksız ve kötü niyet ile ilgili tazminat taleplerinin takdir ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekilince defter sunulmadığı, bu nedenle taraf kayıtları arasında mahkememizce karşılaştırma yapılamadığı, fark mevcut ise dayanağını oluşturan kayıtlar tespit edilemediğinden; davacı vekiline talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunun 19.sayfasında 159 verilen sipariş avansları hesabında sıralanan ödemelere ait ödeme dekontlarını sunması, 136 diğer çeşitli alacaklar hesabında sıralanan ödemelere ilişkin tüm dekontları ve davalıdan alınan havalelere ve yapılan tahsilatlara ilişkin belgeleri sunması, SGK borcuna mahsuben yapılan tahsilat adıyla oluşturulan kayıtların dayanağını açıklayıp belgelerini sunması için iki aylık kesin süre verilmiş, aksi halde dosyadaki delillere göre değerlendirme yapılacağı ihtar edilmiştir. Davacı vekilince verilen kesin süre içerisinde ara karar gereği kısmen yerine getirilmiştir.
Davacı vekiline; talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunda; 136 alıcılar hesabında bulunup, aynı zamanda 320 satıcılar hesabına da mükerrer şekilde kaydedilen …, …, … yevmiye nolu kayıtların neden mükerrer kaydedildiğini açıklaması; 320 satıcılar hesabında yer alan …,…,…,…,….,…,…, …, …,…, … yevmiye nolu kayıtların dayanağı fatura ve belgelerin dosyaya sunulması, yine 136 çeşitli alacaklar hesabında yer alan 22314 yevmiye numaralı üç kaydın dayanağı belgeleri dosyaya sunması için bir aylık kesin süre verilmiş, aksi halde dosyadaki delillere göre değerlendirme yapılacağı ihtar edilmiştir. davacı vekilince ara karar gereği yerine getirilmiştir.
Davalı vekiline; dört adet panel ödemesi dekontu haricinde; bilirkişi raporu ekinde bulunan ve ayrıca davacı tarafça dosyaya sunulan; davalı tarafından davacıya yapılmış ödemeleri gösterir; bir kısmı, “iade”, bir kısmı “cari hesaba mahsuben” bir kısmı “cari iade” bir kısmı “inverter satın alınması için avans ödemesi”, “inverter satın alınması”, “…” alımı, “… nolu fatura ödemesi”, “… nolu fatura ödemesi”, … nolu fatura ödemesi” açıklamalarını içerir dekontlara konu toplam 16 adet havalenin davacıya ne için yapıldığını açıklamak üzere bir aylık kesin süre verilmiş, aksi halde dosyadaki delillere göre değerlendirme yapılacağın ihtar edilmiştir. Davalı vekilince verilen kesin süre içerisinde herhangi bir açıklamada bulunulmamıştır.
Davalı vekilince inceleme günü ihtara rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmamıştır. Davacı defterlerindeki kayıtların, davacı lehine delil teşkil edebilmesi için usulüne uygun tutulmuş olması gerekir. Bu husus, defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olmasından ziyade, defterlerdeki her bir kaydın dayanakları ile uyumlu olup olmadığı, kayıtların dayanakları ile ispat edilip edilemediği ile ilgilidir. Davalı tarafça panel, davacının tedarik ettiği güneş paneli faturalarının ödendiğinin dekontlarla ispat edildiği, bu nedenle defter ibraz etmemelerinin davacı kayıtlarının esas alınmasını sonucunu doğurmayacağı savunulmuştur. Ancak takip ve dava konusu alacak, yalnızca güneş paneli bedellerine ilişkin olmayıp, davacı tarafından davalıya tedarik edildiği iddia olunan malzeme bedelleri, iadesi talep olunan avans ödemeleri toplamından davalı tarafça yapıldığı belirtilen ödemeler düşüldükten sonra bakiye açık hesap alacağıdır. Mahkememizce de inceleme bu çerçevede yapılmış ve davacı taraftan açık hesabın dayanağını teşkil eden tüm kayıtların dayanaklarının dosyaya celbi istenilmiştir. Dayanak belgelerin bir kısmı talimat yolu ile yaptırılan inceleme esnasında bilirkişiye tevdii edilmiş ve bilirkişi tarafından da rapora eklenmiş, bir kısmı ise mahkeme ara kararları uyarınca dosyaya sunulmuştur. Tüm bu kayıtlar ile dayanakları mahkememizce tek tek incelenmiştir.
Davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davacı tarafından kayıtların hem USD hem de TL cinsinden yapıldıkları, dosyaya sunulan tüm fatura ve havale dekontlarının, davalı tarafından davacıya yapılan 13/10/2017 tarihli 2.000.000,00-Euro bedelli ve iade açıklamalı dekont dışında, TL ve USD cinsinden oldukları, davacı tarafından TL cinsinden fatura ve ödeme belgelerinin aynı tarihteki döviz alış kuru üzerinden USD ye çevrilerek, USD cinsiden fatura ve ödemelerin yine aynı tarihteki döviz alış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek, hesapların eş zamanlı olarak TL ve USD cinsinden tutuldukları, az yukarda değinilen 2.000.000,00-Euro ödemenin ise hem USD’ye hem de TL ‘ye çevrilerek kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davacının davalı ile olan ticari ilişkisini, 159 avans hesabı, 136 diğer çeşitli alacaklar hesabı, 120 alıcılar hesabı ve 320 satıcılar hesabı olmak üzere 4 ayrı hesapta takip ettiği anlaşılmıştır.
159 verilen sipariş hesapları hesabında; davalı lehine alacak kaydedilen tutarlar haricinde davalı aleyhine borç kaydedilen 30/12/2016 tarihli 100.000,00-USD’lik “… Enerji ödeme” açıklamalı kayıt ile, 01/10/2016 tarihli 810.750,00-USD ” tutarlı ” 136 nolu hesaptan virman” açıklamalı kayıt mevcuttur. Bu tutarlardan, davalı lehine alacak kaydedilen tutarlar düşüldükten sonra davalının davacıya 299.264,94-TL borcu kalmış ve bu tutar 01/01/2017 tarihinde 320 alıcılar hesabına virman edilerek kayıt kapatılmıştır.
136 diğer çeşitli alacaklar hesabı incelendiğinde, davacı tarafından davalıya gönderilen 22/06/2016 tarihli 282.000,00-USD, 01/07/2016 tarihli 278.750,00-USD(dekont ödeme tarihi 27/05/2016) ve 02/08/2016 tarihli 250.000,00-USD ödeme açıklamalı toplam 810.750,00-TL ödemenin 01/10/2016 tarihinde 159 nolu hesaba virman edildiği, bu tarih itibariyle bakiyenin sıfırlandığı, ancak 159 nolu hesaptan 320 nolu hesaba yapılan 01/01/2017 tarihli 299.264,94-TL’lik virman ile hesaın tekrar davalı aleyhine bu tutarda borç verir hale geldiği, bu kaydın ardından diğer kayıtlara devam edildiği anlaşılmıştır.
Önce 136 nolu hesaba kaydedilerek daha sonra 159 nolu hesaba virman edilen toplam 810.750,00-USD’lik üç ödeme ile 159 nolu hesaba kaydedilen 30/12/2016 tarihli 100.000,00-USD’lik ödemelerin dekontları davacı tarafından dosyaya sunulmuş, bu tutarların davalıya havale edildiği ve kayıtların dayanaklarının mevcut olduğu davacı tarafından ispat ve mahkememizce tespit edilmiştir.
136 diğer çeşitli alacaklar hesabında, 299.264,94-TL’lik kayıttan sonra devam eden kayıtlardan, SGK borcuna mahsuben davalı aleyhine borç kaydedilen kayıtlar haricinde, davalıya yapılmış ödemelere ve kesilmiş faturalara ilişkin kayıtların tamamının dayanağı havale dekontları ve satış faturaları dosyaya sunulduğu gibi, 22314 yevmiye numarası ile kaydedilen ve üç adet çek ile yapılan ödemelere ilişkin tahsilat makbuzu da dosyaya sunulmuştur. Yine bu hesapta davalı tarafından davacıya yapılmış tüm ödemelere ilişkin dekontlar da dosyaya sunulmuştur. Dayanakları sunulmayan, SGK borcuna mahsuben yapılan tahsilat, açıklamalı davalı aleyhine borç kayıtları mahkememizce dikkate alınmamıştır.
320 satıcılar hesabının davalı tarafından davacıya kesilen ve örneği dosyaya sunulan 748.160,42-TL’lik fatura, davalı lehine alacak kaydedilerek başlatıldığı, sonra davalıya yapılan …tarihli 278.750,00-USD’lik ödemenin … yevmiye ile 818.103,38-TL olarak TL’ye çevrildiği ve davalıdan 69.942,96-TL alacaklı hale geçildiği, …tarihli .. yevmiye nolu, “… fatura ödeme” açıklamalı kayıt ile 748.160,42-TL’lik fatura bedelinin davalı aleyhine borç kaydedildiği, oysa bu fatura bedelinin ödendiğine dair davacı tarafından dosyaya delil sunulmadığı, bu kayıt ile davacının davalıdan 818.103,38-TL(278.750,00-UD) alacaklı hale geçtiği, bu tutarın …tarihli … yevmiye numaralı kayıt ile 136 nolu hesaba virman edildiği ve bu tarih itibariyle hesabın sıfırlandığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından 27/05/2016 tarihli 278.500,00-USD’lik ödeme yukarıda, 136 hesabı açıklamasında da izah edildiği üzere 01/07/2016 tarihinde virman edilerek 320 nolu hesap bu tarih itibariyle sıfırlanmış ise de; davacı tarafından davalının kestiği 748.160,42-TL’lik fatura bedelinin ödendiğine dair dosyaya delil(ödeme kaydının dayanağı) sunulamamıştır. Bu nedenle 01/07/2016 tarihi itibariyle davacının 320 satıcılar hesabında davalıya halen 748.160,42-TL borçlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Bu tarihten sonra satıcılar hesabındaki ilk kayıt 09/12/2016 tarihli davalının davacıya kestiği 107.288,55-TL’lik faturaya ait kayıt ile 20/01/2017 tarihli bu faturanın davalıya ödendiğine dair kayıttır. Hem fatura hem de ödeme dekontu dosyaya sunulmuştur. 20/01/2017 tarihi itibariyle davacı satıcılar hesabında davalıya halen 748.160,42-TL borçludur. Bu tarihten sonra davacı tarafından davalıya yapılan ve dekontları dosyaya sunulan …, … yevmiye nolu toplam 485.044,19-USD’lik (toplam 1.750.000,00-TL’nin USD’ye çevrilmiş hali) ödemeler yine 136 nolu hesaba 01/06/2017 tarihide virman edilmiştir. Kayıt 136 hesabında da aynen görünmektedir. Bu tarihten sonra davacı tarafından davalıya kesilen faturalar, yapılan ödemeler ve karşılığında davalı tarafından yapılan tüm ödemelerin dayanağı fatura ve dekontlar davacı tarafından dosyaya sunulmuştur. 320 satıcılar hesabında … tarihli … yevmiye nolu davalı tarafından davacıya yapılan 1.700.000,00-USD tutarlı güneş paneli ödemesi ise, davalıya tedarik edilen güneş panelleri ile ilgili hesap 120 alıcılar hesabında takip edilmesine rağmen 120 alıcılar hesabına değil, 320 satıcılar hesabına kaydedilmiştir.
120 alıcılar hesabında, davacının davalıya tedarik ettiği güneş panelleri için kesilen 01/03/2018 tarihli 4.343.205,28-USD bedelli panel satış faturası, 07/03/2018 tarihli 3.310.369,88-USD bedelli panel satış faturası ve 15/03/2018 tarihli 128.667,20-USD bedelli panel satış faturası davalı aleyhine borç kaydedilmiştir. Ayrıca davalı tarafından, davacıdan tedarik edilmesi talep edilen güneş panelleri için davacıya yapılan 13/02/2018 tarihli 500.000,00-USD tutarında, 15/03/2013 tarihli 2.810.369,89-USD tutarında, 07/03/2018 tarihli 2.643.205,28-USD tutarında 12/04/2018 tarihli 496.616,79-TL tutarında(119.802,38-TL olarak USD’ye çevrilerek) ödemeler davalı lehine alacak kaydedilmiştir. 320 satıcılar hesabına ilişkin açıklamalarda da belirtildiği üzere, 18/12/2017 tarihinde davalı tarafından davacıya yapılan 1.700.000,00-USD tutarlı güneş paneli ödemesi ise 120 alıcılar hesabı yerine 320 satıcılar hesabına kaydedilmiştir.
Davalı tarafından, davacıdan tedarik edilen güneş panellerinin bedellerinin ödendiği, bunun dışında davacı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığı savunulmuş ise de; 120 alıcılar hesabına kaydedilen üç adet güneş paneli faturası haricinde, davacı tarafından davalıya kesilen monitor data logger, inverter ve solar panel gibi ürünlerin satışına yönelik 11 ayrı satış faturası bulunduğu, bu faturaların altı adedinin açıklamalı şekilde davalı tarafından davacıya ödendiklerinin dekontlar ile sabit olduğu, yine davalı tarafından davacıya sekiz ayrı “cari iade” açıklamalı ödeme yapıldığı, taraflar arasında 120 alıcılar hesabında kayıtlı üç adet güneş paneli faturası dışında da ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişkinin davacının davalıya tedarik ettiği monitor data logger, inverter ve solar panel ürünlerine ilişkin satış ilişkisi ve davacı tarafından davalıya GES santrallerinin yapımı işi için verilen avanslara ilişkin ticari tüketim ödüncü ilişkisi(TBK m.386 ve devamı) olduğu mahkememizce sabit görülmüştür.
Mahkememizce davacının bu dört hesaba kaydettiği her bir kaydın yalnızca dayanağı belgesi dosyaya ibraz edilenler dikkate alınarak, dayanağı olmayan kayıtlar dikkate alınmayarak, hesaplar arası virmanlar nedeniyle hesaplama hatası olmaması için, virman edilen her bir kalem sadece en son virman edildiği hesap içerisinde dikkate alınarak davacının davalıya yaptığı ödemeler ve kestiği satış faturaları ile davalının davacıya yaptığı ödemeler ve kestiği faturalar USD cinsinden tek tek toplanmış, takip tarihi itibariyle bakiye alacak hesap edilmiştir. Buna göre davacının dosya kapsamında dayanaklarıyla ispat ettiği, davalıya yaptığı ödemeler ve kestiği satış faturaları toplamı 24.893.299,25-USD’dir. Davacı hesaplarında davalının kestiği ödenmemiş ve USD’ye çevrilmemiş 748.160,42-TL’lik fatura, davacı tarafından tüm USD ödemeler, döviz alış kuru üzerinden USD’ye çevrildiği için, fatura tarihi olan 03/05/2016 tarihindeki TCMB döviz alış kuru üzerinden( 1-TL=2.8116-USD) USD’ye çevrilerek 266.092,07-USD bulunmuştur. Davalının davacıya yaptığı diğer tüm ödemeler toplamı olan 21.832.462,52-USD ile bu tutar toplandığında davalının davacıya yaptığı ödemeler ve kestiği faturalar toplamı 22.098.554,59-USD olmaktadır. Takip tarihi itibariyle davacının davalıdan, dayanakları ile ispat edilen bakiye 2.794.744,66-USD alacağı bulunmaktadır. Davacı ise takip talebinde 3.064.311,00-USD alacağın takip tarihindeki TL cinsinden değeri olarak hesap ettiği 18.677.894,83-TL’yi talep etmiştir. Davacının takip tarihi itibariyle USD cinsinden alacağı mahkememizce 2.794.744,66-TL bulunduğundan, fazla talep yerinde görülmemiştir.
TBK’nun 99/3 fıkrası uyarınca ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağın aynen veya vade veya fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenmesini isteyebilir. Anılan madde ile yabancı para alacaklısına, sözleşmede aynen ifa yönünde bir düzenleme yoksa, alacağını doğrudan döviz cinsinden talep etme, vade tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilerek ödenmesini talep etme veya fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilerek ödenmesini talep etme seçimlik yetkisi tanınmıştır. Başka ifade ile yabancı para alacağını TL cinsinden talep eden alacaklıya sadece, bu alacağın hangi tarihteki kur esas alınarak TL’ye çevrileceğini belirleme konusunda yetki verilmiş, yoksa alacağın yabancı para alacağı niteliğini değiştirme yetkisi verilmemiştir. Yine yabancı para alacaklısı sadece vade veya fiili ödeme tarihlerinden birini seçmek zorunda olup, başka bir tarihteki kur üzerinden çevrim yapılmasını talep edemez. Somut olayda da yabancı para alacaklısı olan davacının, bu alacağını TL cinsinden alacağa çevirerek, TL cinsinden sözleşme faizi talep etme yetkisi bulunmayıp, sadece yabancı para alacağının hangi tarihteki(vade veya fiili ödeme) kur üzerinden TL’ye çevrileceğini seçme yetkisi bulunmaktadır. Yine bu çerçevede davacının takip tarihinden itibaren alacağına TL cinsinden alacaklar için avans faizi işletilmesini talep hakkı da bulunmamaktadır. Zira az yukarıda belirtildiği üzere, yabancı para alacağının hangi tarihteki kur üzerinden TL’ye çevrileceğini belirleme yetkisi, alacağın “yabancı para alacağı” niteliğine halel getirmez. Somut olayda taraflar arasında aksi yönde yapılmış bir anlaşma olmadığına göre davacı taraf yabancı para alacağının vade veya fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilmesini talep edebilir. Davacı açık hesaptan bakiye alacağını talep etmektedir. Taraflarca davacı tarafından davalıya gönderilen avansların hangi tarihte iade edileceğine yahut fatura bedellerinin hangi tarihte ödeneceğine dair vade kararlaştırılmamıştır. Davacının davalıya gönderdiği 24/07/2018 tarihli ihtarnamenin tebliğ şerhi dosyaya sunulmamıştır. Şu halde davacının alacağının muacceliyet/vade tarihi takip tarihi kabul edilmelidir. Böylece davacının yabancı para alacağının takip tarihindeki kur üzerinden TL ye çevrilerek ödenmesini talep edebileceği de(seçimlik yetkisini vade tarihindeki kur yönünde kullandığı) kabul edilebilir. Davacı tarafından takip talebinde 27/09/2018 tarihli kur esas alınmış ise de; harçlandırma formu incelendiğinde takip tarihinin 28/09/2018 olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle bu tarihteki USD efektif satış kuru (1,00 TL=6.0100-USD)üzerinden davacı alacağı TL’ye çevrildiğinde 16.796.415,40-TL bulunmuştur. İĞzah edilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalının … 32.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 16.796.415,40-TL asıl alacak yönünden iptaline, bu tutara avans faizi aşmamak koşuluyla 3095 sayılı Kanunun 4/a bendi uyarınca devlet bankalarının USD cinsinden 1 yıllık vadeli mevduat hesabından uyguladıkları en yüksek avans faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, fazla istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olduğundan ve davalı itirazında haksız bulunduğundan, İİK 67 maddesi uyarınca davalı aleyhine %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 32.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 16.796.415,40-TL asıl alacak yönünden iptaline, bu tutara avans faizi aşmamak koşuluyla 3095 sayılı Kanunun 4/a bendi uyarınca devlet bankalarının USD cinsinden 1 yıllık vadeli mevduat hesabından uyguladıkları en yüksek avans faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, fazla istemin reddine,
2-Davalının hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında 3.359.283,08-TL inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,bu tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.147.363,13-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 225.582,28-TL harcın mahsubuna, bakiye 921.780,85-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından peşin ödenen 225.582,28-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 256.589,15-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 97.691,63-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 2.350,00-TL bilirkişi ücreti, 178,80-TL posta masrafları olmak üzere toplam 2.564,70-TL yargılama giderinin davadaki kabul-red oranına göre (%90)’ının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan 252,00-TL yargılama giderinin kabul- red oranına göre (%10)’unun davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/06/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır