Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1187 E. 2022/406 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1187
KARAR NO : 2022/406

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’nin 04/08/2018 tarihinde, … ili sınırları içerisinde, diğer müvekkili …’un sahibi bulunduğu … plaka sayılı araçla seyir halinde ilerlerken dava dışı … isimli şahsın kullanmakta olduğu … plaka sayılı aracıyla müvekkilinin aracına arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazadan sonra olay yerine gelen trafik ekiplerinin, müvekkiline aracı çekiciyle alıp götürebileceklerini ve pazartesi günü kaza tespit tutanağını polis merkezinden alabileceğini söylemeleri üzerine müvekkilinin aracını çekici yardımıyla olay yerinden kaldırdığını, birkaç gün sonra polis merkezine giderek kaza tutanağını aldığını, polis merkezinden aldığı kaza tutanağında olayın oluş şeklinin hatalı değerlendirildiğini ve kusurunun tamamının kendisine verildiğini gören müvekkilinin derhal … 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.İş sayılı dosyasından trafik kazası tespit tutanağına ve tutanakta kusur dağılımına itiraz ettiğini, itirazın görev yönünden reddedildiğini, davalı sigorta şirketinin, ilgili kaza nedeniyle dava dışı … plaka sayılı aracın kasko sigortasının şirketlerince yapılmış olduğu, dava konusu trafik kazası nedeniyle sigortalı … plaka sayılı aracın tüm hasarını karşıladıklarını, … plaka sayılı aracın hasarının giderilmesi için ödemiş oldukları hasar bedelinin bir kısmının müvekkillerinin aracının trafik sigortasından, bir kısmının da kasko sigortasından tazmin ettiklerini ancak hasar bedelinin tamamını tazmin edemediklerini, bakiye 65.722,00 TL daha alacaklarının bulunduğunu ve bu alacaklarının ödenmesi için müvekkillerine 16/11/2018 tarihli rücu mektubu gönderdiğini, müvekkillerinin davalı sigorta şirketine herhangi bir borçlarının bulunmadığını, davalı şirketçe talep edilen alacağı kabul etmediklerini, dava konusu trafik kazasının oluşuna aykırı olarak düzenlenen trafik kazası tespit tutanağını, tespit tutanağındaki kusur dağılımını ve dava dışı araçta meydana gelen hasar miktarını kabul etmediklerini, kazanın dava dışı araç sürücüsünün ağır kusuru nedeniyle meydana geldiğini iddia ve beyan ederek davanın kabulü ile müvekkillerinin davalı sigorta şirketine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 02/05/2019 havale tarihli dilekçesi ile, davalarının dava dilekçesinde arz edildiği üzere menfi tespit davası olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkillerine gönderilen rücu mektubunda 65.772,00 TL’nin talep edildiğini, davalarının, müvekkillerinin işbu rücu mektubunda talep edilen miktar yönünden borçlu olmadıklarının tespitine ilişkin olduğunu, dava değerinin 65.772,00 TL olduğunu beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından .. numaralı Kasko Poliçesi ile sigortası yapılan … plaka sayılı araç ile davacılardan …’nin sürücüsü ve …’un maliki olduğu … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazadan sonra davacıların sürücüsü ve maliki bulunduğu aracın %100 oranında kusurlu bulunduğunu, hasarlı sigortalılarına ait taşı üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda söz konusu araç üzerinde 201.772,00 TL’lik hasar tespit edildiğini ve müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödeme yapıldığını, bu tutarın 136.000,00 TL’sinin Trafik ve Kasko sigortacısı olan dava dışı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından ödendiğini, bakiye tutar için ise aracın maliki ve sürücüsü olan davacılara rücu mektubu gönderildiğini, dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere davacıya ait aracın, meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğundan bakiye zarar miktarının davacılardan talep edilmesi zaruretinin hasıl olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, 04/08/2018 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.İş sayılı dosyası, …ve … plaka sayılı araçların trafik kayıtları, dava konusu araçlara ait sigorta poliçeleri ile hasar dosyaları, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 20/10/2021 tarihli müzekkere cevabı, Fevzipaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 08/11/2021 tarihli müzekkere cevabı, tanık beyanı ve bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nın 266/1. maddesi gereği dosyanın mevcut durumu ile iddia, savunma ve toplanan deliller kapsamında değerlendirilebilmesi açısından konusunda uzman özel ve teknik bilgi sahibi bir kusur açısından İTÜ Trafik Kürsüsü’nde görevli Makine Mühendisi uzman bilirkişi ile Sigorta Sektör Uzmanı bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetine tevdii edilmesine karar verilmiş, 01/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında; davacılardan …’nin meydana gelen kazada %70 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış araç sürücüsü …’in olayda %30 oranında kusurlu olduğu, araçtaki hasar bedelinin 201.772,00 TL olduğu, davacı tarafın bu tutarın %70’i olan 141.240,00 TL’den sorumlu oldukları, davacı tarafın sigorta şirketi tarafından 136.000,00 TL ödendiğinden, davacıların kalan borcunun 141.240,00 – 136.000,00 TL = 5.240,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 5.240,00 TL’nin ödeme tarihi olan 12/10/2018 tarihinden itibaren rücuen tazminat talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
HMK’nın 266/1. maddesi gereği dosyanın Karayolları eski Fen Heyeti Üyeleri arasından seçilecek üç kişilik trafik kazaları konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdii edilerek Mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle, 04/08/2018 tarihli trafik kazasındaki tarafların ihlal ettikleri kurallar tespit edilerek tarafların kusur durumlarının tespiti ve bu trafik kazası nedenyle…plakalı araçta ne kadar hasar oluştuğunun denetime açık bir şekilde hesaplanması hakkında mahkememizin, tarafların ve BAM’ın denetimine açık ve hesaplamaları da gösterir biçimde somut uyuşmazlığın çözümüne yönelik karar vermeye elverişli açıklamalı bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 26/04/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında; davacı sürücü …’nin meydana gelen olayda %100 oranında tamamen kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’in olayda kusursuz bulunduğu, aracın tamirinin ekonomik olmadığı, pert total işlemine tabi tutulması gerektiği, buna bağlı hasar bedelinin 201.772,00 TL olduğu, davacı sürücünün kazada %100 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş olduğundan, kusur oranına göre davacıların belirlenen hasar bedelinin tamamından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketine yapılan 136.000,00 TL ödeme mahsup edildiğinde kalan tutarın 65.772,00 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiil kaynaklı icra takibi öncesi açılan İİK’nun 72/1. Maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 08/11/2021 tarihli yazı cevabına göre davacılardan …’un bilanço esasına göre defter tuttuğu ve bu nedenle de tacir olduğu, davacı tacirin ticari işletmesi ile davalı şirketin ticari işletmesi arasındaki iş bu uyuşmazlığın TTK’nun 4/1. Maddesi uyarınca nisbi ticari dava olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz iş bu dosyası ile birleştirilmesine karar verilen … 31. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasının HMK’nun 167/1. Maddesi gereğince mahkememiz dosyasından tefriki ile mahkememizin ayrı bir esasına kaydına dair 18/11/2021 tarihli celsede karar verilmiş, mahkememizin 2021/770 esas sırasına kaydedilen dava dosyası ile ilgili olarak 10/12/2021 tarihinde 2021/837 Karar numarası ile Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilen … 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …esas … karar sayılı dosyasının mahkemesine iadesine dair karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 04/08/2018 tarihli trafik kazasındaki tarafların kusur durumları, bu trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketince kasko poliçesine konu .. plakalı araçta hasar oluşup oluşmadığı, davalı sigorta şirketince dava öncesi davacılardan rücuen tazminat talebinde bulunulmuş olması da dikkate alınarak davacıların davalı sigorta şirketine borçlu olup olmadıklarına ilişkindir.
Davalı sigorta şirketince dava öncesi 16/11/2018 tarihli yazı ile her iki davacıdan da 04/08/2018 tarihli trafik kazası nedeniyle … plakalı araçtaki hasar miktarı olarak bildirilen tutarın ödenilmesi talep edildiğinden iş bu menfi tespit davasının açılmasında hukuki yarar bulunduğu kanaatine varılmıştır.
04/08/2018 tarihinde davacı …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … Bulvarını takiben Liman kavşağı istikametinden … Mahallesi istikametine doğru seyrettiği sırada Bozukkale kavşağında sola dönmek istediği esnada, sol arkasından gelen dava dışı … yönetimindeki …plaka sayılı çarpıştığı anlaşılmıştır.
04/08/2018 tarihli trafik kazasında yer alan … plakalı aracın işleteni diğer davacı …’tur. Yine kazada yer alan … plakalı aracın kasko sigorta poliçesi ise davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından düzenlenmiştir.
Dava konusu 04/08/2018 trafik kazasında davacı …’nin KTK’nun 53. maddesindeki sürücülerin uymakla yükümlü oldukları dönüş kurallarını, aynı kanunun 56/1-a. Maddesindeki kavşakta şerit izleme kuralını ihlal ettiği ve yine aynı kanunun 67. maddesinde tanımlanan araç manevra kurallarını ihlal ettiği ve bu nedenlerle de dikkatsizliği ve tedbirsizliği de gözetilerek davaya konu trafik kazasının oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı …’in ise herhangi bir kural ihlalinin bulunmaması nedeniyle kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Mahkememizce ilk olarak iki kişinin bulunduğu kusur konusunda tek İTÜ öğretim üyesinin yer aldığı 28/02/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmış bu rapor ile kazada yer alan her iki araç sürücüne de kusur atfedilmiştir. Bu bilirkişi raporu ile 04/08/2018 tarihli trafik kazası tespit tutanağındaki yalnızca davacı …’ye kusur atfeden tespitin birbiri ile çelişmesi nedeniyle çelişkileri giderci nitelikte üç kişilik eski Karayolları fen Heyeti üyelerinin bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor alınmasına dair 17/02/2022 tarihli celse de karar verilmiştir. Mahkememizce bu kapsamda aldırılan 26/04/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunun çelişkileri giderci nitelikte, objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedenleriyle bu bilirkişi heyeti raporuna itibar edilmiştir.
04/08/2018 tarihli trafik kazasında davacı …’nin %100 kusurlu olması ve davalı sigorta şirketine kasko sigortalı olan araç sürüsünün kusursuz olması dikkate alındığında oluşan hasar bedelinden haksız fiil esaslarına göre davacıların sürücü ve işleten olarak sorumlu olmaları nedeniyle davacıların davalıya borçlu olduğu anlaşılmakla sübuta ermeyen iş bu menfi tespit davasının reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, davacı taraftan peşin olarak alınan (170,78 TL + 786,75 TL) 957,53 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 957,53 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen bilirkişi raporu ücreti olan 3.000,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.350,36 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacılar vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*