Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1175 E. 2020/750 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1175 Esas
KARAR NO:2020/750

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/12/2018
KARAR:DAVANIN KABULÜ
KARAR TARİHİ:03/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Keşide yeri İstanbul, keşidecisi … Ve Tic. Ltd. Şti lehtarı davacı şirket, cirantası … Şti., hamili davalı şirket olan 08/09/2018 keşide tarihli, 40.000,00 TL bedelli … seri numaralı … A.Ş ye ait çek, keşide yeri …, keşidecisi … Ltd. Şti lehtarı davacı şirket, cirantası … Ltd. Şti., hamili davalı şirket olan 18/09/2018 keşide tarihli, 40.000,00 TL bedelli … seri numaralı … A.Ş ye ait çeklerin davacı müvekkili lehtar olarak gösterildiğini, çekin üzerindeki kaşe ve imza davalı müvekkiline ait olmadığını, bu çeklerle ilgili herhangi bir tarafla herhangi bir ticari ilişki de bulunmadığını, bu hususun ticari defter ile incelemesi ile tespit edilebileceğini, davalı faktoring firmasının müvekkili şirketi arayarak lehtarı göründüğü çekin karşılıksız çıktığını, ödeme yapıp yapmayacağın, ödeye yapılmaz ise icra takibi başlatılacağını beyan ettiğini, davacı müvekkilinin bu şekilde davaya konu ekte sunulan çeklerden haberdar olduğunu, 03/12/2018 tarihi itibariyle icra tevzi bürolarından yapılan sorgulamalarda davacı müvekkiline henüz başlatılmış bir icra takibi bulunmadığını, davalı taraf ile yapılan şifahi görüşmelerde de ciro zinciri kopmuş olabileceği gerekçesi ile henüz bir icra takibine girişilmediği ve konunun keşideci ile müzakere edildiği bilgisini şifahen müvekkili şirkete iletildiğini, davacı lehtarı olarak göründüğü ama imzası kendisine ait olmayan bir çek nedeniyle bankalar ve ticari mecralarda telafisi imkansız zararlara uğrayacağını, dava konusu çekin tahsili halinde, müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu çekin sadece davacı müvekkili yönünden İİK md. 72 çerçevesinde teminatsız veya uygun görülecek bir teminat mukabilinde yargılama neticesi verilecek kararın kesinleşmesine kadar ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile borçlu olmadığının tespitini, dava konusu çekin davacı yönünden iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Herhangi bir keşidecinin arasında bir ilişki bulunmayan lehdar adına çek düzenlenmesi, kendisini borç altına sokması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı vekili taraflar arasında ticari ilişki olmadığını beyan etmiş olmasına karşın ne keşideciyi ne de kendisinden sonraki ciranta … Ltd. Şti ‘ni davalı olarak göstermediğini, çekin iyi niyetli meşru hamili olan müvekkili şirketi davalı olarak gösterdiğini, bu husus müvekkili şirketin alacağının sürüncemede bırakılması amacıyla dava açıldığını, davacı ile dava dışı firmalar arasında ilişki olduğunu, ortaya çıkardığını, aradaki ticari ilişki dava dışı …Tic. Ltd. Şti tarafından düzenlenen 11/04/2018 tarihli … seri numaralı fatura ile ortaya çıktığını, bununla birlikte yapılacak defter incelemesi ile de taraflar arasındaki ticari ilişkinin ortaya çıkacağını, davacı vekilinin kaşe ve imzanın kendilerine ait olmadığını belirttiği, ancak taraflarla herhangi bir ticari ilişkinin olmamasına rağmen bir çekte lehdar olarak gösterilmiş olması, akabinde adının yazılı olduğu bir kaşe bastırılması, çekin imzalanması ve ciro edilmesinin suç niteliği arz ettiği bilinmesine karşı davacı tarafça suç duyurusunda bulunulup bulunulmadığına ilişkin herhangi bir bilgi belge de bulunmadığını, ortada suç ihtiva eden bir durum varken davacı tarafça bu yönde bir işlem yapılmamış olunması hali çekteki lehdarın ve ciro edenin kendisi olduğunu ortaya koyduğunu, müvekkili şirket çekin yasal hamili konumunda olduğunu, Yasalara uygun bir şekilde faktoring sözleşmesi yapılarak çeki iyi niyetli olarak ihtisap edildiğini, müvekkili şirket tarafından ne faktoring sözleşmesinin yapıldığı tarih olan tarihinde ne de çekin bankaya ibraz tarihi olan tarihe kadar geçen sürede imzaların sahte olduğunun bilinmediğini, bu açıdan çeki iktisap nedenin ortada olmakla iyi niyetli 3. Kişi olunduğunun anlaşılacağı, müvekkilinin çekteki imzaların sahteliğini anlaması mümkün olmamasının yanında sahteciliği araştırma zorunluğu da yasal olarak olmadığını, müvekkili şirket işbu davada iyiniyetli 3. Kişi olduğunu, davacı tarafın imza ve kaşenin kendisine ait olmaması nedeniyle müvekkili şirkete karşı menfi tespit davası açması hukuki dayanaktan tamamen yoksun olduğunu, hukuki ve maddi dayanaktan yoksun açılan davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, Keşide yeri İstanbul olan, keşidecisi … Ltd. Şti olan, lehtarı ve ilk cirantası davacı şirket görünen, cirantası … Ltd. Şti olan, hamili davalı şirket olan ,08/09/2018 keşide tarihli 40.0000 TL bedelli … seri numaralı muhattap bankası … A.Ş olan çek ile keşide yeri … olan, keşidecisi …. Şti olan, lehtarı ve ilk cirantası davacı şirket olan, cirantası …. Şti olan, hamili davalı şirket olan ,18/09/2018 keşide tarihli 40.0000 TL bedelli … seri numaralı muhattap bankası … A.Ş olan çekte bulunan kaşe ve imzaların kendilerine ait olmadığından bahisle davalıya borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir.
Davalı, genel mahiyette ileri sürülen iddiaları inkar etmiş, dava dışı cirantalardan … ile davacı arasında ticari ilişki varlığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, imza inkarına dayanan menfi tespit istemine ilişkindir.
İmza inkarına dair davacının iddiası bilirkişi raporu ile incelenmiş, hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz ( Hakimce rapor denetlenmiştir.) iddia ve talepleri karşılayan ve hükme esas alınan teknik bilirkişi raporu alınmıştır. İİK 72 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. Kıymetli evrak niteliğinde bulunan çeklerde; imzaların bağımsızlığı ilkesine dikkat edilmiş, davacı lehtar ve 1. ciranta olarak görünen davacının, çekte son hamil görünen davalıya borçlu olup olmadığına dair davacı imza inkarında bulunmakla iddia ve ispat kuralları gözetilerek davacı asilin yetkilisinin ıslak imza örnekleri, kıyasa elverişli imza örnekleri ile dava konusu çekişmeye vücut veren senetlerdeki imzaların gerçekliği kıyaslanmak üzere Bilirkişi ATK grafoloji uzmanı Prof. Dr. …’ den 13/02/2020 tarihli özel ve teknik değerlendirme içerir teknik rapor alınmıştır. Teknik rapora göre; inceleme konusu belgelerde … San. Tic. Ve Turizm Ltd. Şirketine atfen atılmış imzalar ile … San. Tic. Ve Turizm Ltd. Şti yetiklisi …’ın mevcut karşılaştırma imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç ve bitiş hareketlerinde, ara gramalarında farklılıklar görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işliklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu belgelerde … San. Tic. Ve Turizm Ltd. Şirketine adına atfen atılmış imzaların elde mevcut …’ın imzalarına benzerlik göstermediği, dolayısıyla inceleme konusu belgedeki imzaların …’ın eli ürünü olmadığı teknik değerlendirmesi bildirilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum karşısında; çekler üzerindeki lehtar- 1. ciranta – davacı imzası olarak görünen imzaların davacı şirket yetkilisinin imzaları ile benzerlik göstermediği- yetkili eli ürünü olmadığı teknik olarak değerlendirilmekle davacının iddiasını ispatladığına kanaat getirilmiştir. Taleple bağlı kalınarak, inceleme ve hukuki değerlendirme yapılarak; dava konusu olmayan ve davayı ilgilendirmeyen davalının dava konusu dışı ticari ilişkiye dair savunmalarına itibar edilmemiştir çünkü dava konusu yapılan çekler kıymetli evrak niteliğinde olup; kıymetli evrakta imzaların bağımsızlığı ilkesi geçerlidir, kayıtsız şartsız havale içermesi söz konusudur, kıymetli evrak illetten mücerrettir yani soyutluğu ilkesi geçerlidir. Bu bağlamda öncelikle iddia gereği imza incelemesi yapılıp bunun sonucu davacının çeklerde imzalarının bulunmaması nedeniyle sorumlu olmadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafın dava konusu olan çeklerde davacı şirket yetkilisinin imzaları arasında teknik ve grafolojik bağlantı bulunmadığından davacı tarafın takip konusu çek bedeli yönünden sorumlu tutulamayacağı anlaşılmış ve bu nedenle davanın kabulü gerektiğine kanaat getirilerek aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile;
Keşide yeri İstanbul olan, keşidecisi …. Ltd. Şti olan, lehtarı davacı şirket olan, cirantası …. Şti olan, hamili davalı şirket olan ,08/09/2018 keşide tarihli 40.0000 TL bedelli … seri numaralı muhattap bankası … A.Ş olan çek ile Keşide yeri İstanbul olan, keşidecisi…. Şti olan, lehtarı davacı şirket olan, cirantası … Şti olan, hamili davalı şirket olan ,18/09/2018 keşide tarihli 40.0000 TL … … seri numaralı muhattap bankası … A.Ş olan çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 5.464,80TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 136,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.328,18 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 136,62 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 11.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-6100 S HMK gereğince bilirkişi, tebligat gideri, posta masrafı olan 701,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır