Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1147 E. 2021/266 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1147 Esas
KARAR NO:2021/266

DAVA:Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:27/11/2018
KARAR TARİHİ:26/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirket tarafından davalıdan satın alınan … projesindeki … Blok …. Kat … no.lu 1+1,… Blok …. Kat … no.lu 1.1, … Blok …. Kat … no.lu 1+1, …Blok …. Kat … no.lu 1+1, …Blok …. Kat … no.lu 1+1, … Blok 9. Kat … no.lu 1+1, … Blok …. Kat … no.lu 1+1, … Blok … Kat … no.lu 1+1, …Blok 10. Kat … no.lu 1+1, … Blok … Kat … no.lu 1+1 olmak üzere toplam 10 adet taşınmazın taraflar arasında 26/02/2014 tarihinde akdedilen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi gereği ve proje ile ilgili satış katalogları ve görsellerde taahhüt edilen şekilde teslim edilmemesinden doğan zarar ve cezai şartlar ile değer kaybına karşılık olarak bilirkişi incelemesini takiben dava değerini artırma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir daire için 2.000,00-TL değer kaybı, 500,00-TL taşınmazların geç teslim edilmesinden dolayı ve 3.500,00-TL eksik metrekare nedeniyle olmak üzere toplam 6.000,00-TL’nin sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi olan 30/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte ve yine davalı tarafından 6306 sayılı Yasa’ya aykırı olarak müvekkili şirketten haksız bir şekilde tahsil edilen toplam 13.271,97-TL damga vergisinin ödeme tarihi olan 26/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirketine ödenmesine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacının dava dilekçesinde talebi açık olmadığından, talebinin açıklattırılması için davacıya kesin süre verilmesi aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı şirket tarafından TTK’nun 23.maddesinde düzenlenen ayıba karşı ihbar süresi olan 2 günlük hak düşürücü süre kaçırıldığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile yüklendiği edimleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve taşınmazları tapuda davacıya teslim edildiğini, müvekkil şirket ve davacı arasında 10 adet taşınmazın satışı konusunda Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi akdedildiğini, … Projesi’ndeki … Blok …. Kat … no.lu bağımsız bölüm (daha sonra taraflarca imzalanan ek protokol ile … no.lu bağımsız bölüm olması konusunda anlaşıldığını) sözleşmeye uygun olarak 19.09.2016 tarihinde teslim edilmiş, tapuda devri yapıldığını, … Projesi’ndeki … Blok …. Kat … no.lu bağımsız bölüm (daha sonra taraflarca imzalanan ek protokol ile … no.lu bağımsız bölüm olması konusunda anlaşıldığını) sözleşmeye uygun olarak 19.09.2016 tarihinde teslim edilmiş, tapuda devri yapıldığını, … Projesi’ndeki … Blok … Kat … no.lu bağımsız bölüm (daha sonra taraflarca imzalanan ek protokol ile … no.lu bağımsız bölüm olması konusunda anlaşıldığını) sözleşmeye uygun olarak 03.10.2016 tarihinde teslim edilmiş, tapuda devri yapıldığını, … Projesi’ndeki … Blok … Kat … no.lu bağımsız bölüm (daha sonra taraflarca imzalanan ek protokol ile … no.lu bağımsız bölüm olması konusunda anlaşıldığını) sözleşmeye uygun olarak 19.09.2016 tarihinde teslim edilmiş, tapuda devri yapıldığını, … Projesi’ndeki … Blok … Kat … no.lu bağımsız bölüm (daha sonra taraflarca imzalanan ek protokol ile … no.lu bağımsız bölüm olması konusunda anlaşıldığını) sözleşmeye uygun olarak 19.09.2016 tarihinde teslim edilmiş, tapuda devri yapıldığını, … Projesi’ndeki … Blok … Kat … no.lu bağımsız bölüm (daha sonra taraflarca imzalanan ek protokol ile … no.lu bağımsız bölüm olması konusunda anlaşıldığını) sözleşmeye uygun olarak 03.10.2016 tarihinde teslim edilmiş, tapuda devri yapıldığını, … Projesi’ndeki … Blok … Kat … no.lu bağımsız bölüm (daha sonra taraflarca imzalanan ek protokol ile … no.lu bağımsız bölüm olması konusunda anlaşıldığını) sözleşmeye uygun olarak 19.09.2016 tarihinde teslim edilmiş, tapuda devri yapıldığını, … Projesi’ndeki … Blok … Kat … no.lu bağımsız bölüm (daha sonra taraflarca imzalanan ek protokol ile … no.lu bağımsız bölüm olması konusunda anlaşıldığını) sözleşmeye uygun olarak 13.08.2016 tarihinde teslim edilmiş, tapuda devri yapıldığını, … Projesi’ndeki … Blok … Kat … no.lu bağımsız bölüm (daha sonra taraflarca imzalanan ek protokol ile … no.lu bağımsız bölüm olması konusunda anlaşıldığını) sözleşmeye uygun olarak 13.08.2016 tarihinde teslim edilmiş, tapuda devri yapıldığını, … Projesi’ndeki … Blok… Kat … no.lu bağımsız bölüm (daha sonra taraflarca imzalanan ek protokol ile … no.lu bağımsız bölüm olması konusunda anlaşıldığını) sözleşmeye uygun olarak 13.08.2016 tarihinde teslim edilmiş, tapuda devri yapıldığını, davacı tarafından satın alınan ve teslimi yapılan bağımsız bölümler m2 bazında herhangi bir eksik olmaksızın teslim edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafından ayıp ihbar süresi geçirildiğinden haksız davanın reddi gerektiğini beyanla Davacıya taleplerini açıklaması için bir hafta kesin süre verilmesine, süresi içerisinde eksiklik tamamlanmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına, Müvekkil şirketin tüm hak ve borçlarından ibra ettiğinden davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine, Davacı şirket tarafından hak düşürücü süre geçirildiğinden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasıdır.
HMK’nun 320/1 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasındaki gayrımenkul satış vaadi sözleşmeleri kapsamında davacının davalıdan sözleşmeye aykırılık, geç, ayıplı ve eksik ifa nedenlerine dayalı olarak değer kaybı, fazla ödeme ve cezai şart alacağı ile haksız olarak tahsil edildiği iddia olunan damga vergisi alacağının varlığı ve miktarı, ayıp söz konusu ise, süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 22/03/2021 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında uzlaşma sağlandığını, tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti ve masraf talebi olmadığını, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiği ve davadan feragat ettikleri anlaşılmıştır.
Davalı vekili 24/03/2021 tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle doğacak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nın 307.maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK’nın 309.maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Feragat bildirimi de HMK’nın 309.maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu da tespit olunmuştur.Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar tarifesi uyarınca yatırılması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 329,12-TL harcın mahsubu ile hazineye irat kaydına, artan 269,82-TL harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Talep edilmediğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan bakiyenin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/03/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı