Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1133 E. 2021/54 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1133 Esas
KARAR NO:2021/54

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :22/11/2018
KARAR TARİHİ:21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete tekstil ürünü satışı yaptığını, ürünlerin eksiksiz ve kusursuz olarak teslim edildiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete satmış olduğu ürünler ile ilgili ticari teamüle dayalı 08/08/2018 fatura tarihli, 148.980,60-TL bedelli kur farkı ve 08/08/2018 fatura tarihli, 36.000,72 TL vade farkı faturasını düzenleyip davalı şirkete teslim ettiğini, davalı şirketin faturalara itirazı olmayıp ticari defterlerine işlediğini, davalı şirketten borcun vadesi dolduğu tarihte ….Noterliğinin … yevmiye nolu 10/10/2018 tarihli ihtar ile borcu ödemesi istendiğinde iade faturası kesildiğini, iade faturasının taraflarınca kabul edilmeyerek …. Noterliğinin … yevmiye nolu 17/10/2018 tarihli ihtar ile tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin ödemesini USD yaparak kendi bünyesinde aldığını, davalı şirket yetkilisinin davaya konu 175.000,00-TL bedelinde borçlu olduğunu ıslak imzalı beyanı ile ikrar ettiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında kur farkı alacağı ve vade farkı alacağının ticari teamül haline geldiğini, davalı şirkete daha önceki ticari faaliyetlerinde düzenlenen faturalar da fatura bedelinin döviz cinsinden ödeneceği ve ödendiği gündeki TCMB satış kurunun geçerli olacağının açıkça yazıldığını ve davalı şirketin bu teamüle uyarak ticari faaliyetini devamlı sürdürdüğünü, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan tüm satışlar, satış öncesinde sipariş ve satış sözleşmesi düzenlendiğini, davalı şirkete yapılan satış öncesi sipariş ve satış sözleşmesinde ödeme günündeki TCMB döviz kurunun geçerli olduğunun yazdığını ve davalı şirket tarafından imza ile onaylandığını, davalı şirket yetkilisinin davaya konu borcunun 175.000,00-TL olduğunu 10/08/2018 tarihli onay mektubunda ıslak imzalı olarak kabul ettiğini beyanla davanın kabulüne ….İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, fazlaya ilişkin alacak ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla alacaklarının takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık ticari avans faiziyle birlikte takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı taraf ile müvekkili firmaya 08/08/2018 tarihli var olmayan bir hukuki ilişkiye dayalı ve var olmayan bir alacağa istinaden 148.980,80-TL’si kur farkı yine 36.000,72-TL’si vade farkı gibi alacak kalemleriyle tamamen kendi iradesi ve beyanıyla herhangi bir anlaşma ve sözleşme olmaksızın tek taraflı fatura kesildiğini, ….Noterliğinin 15/10/2018 tarih ve … yevmiye numarası ile söz konusu faturaların iade edildiğini ve borcun kabul edilmediğini, müvekkili firmanın buna karşılık davacı tarafa iade faturası kestiklerini ve resmi kayıtlara girdiğini beyanla davanın reddine, davacı tarafa %20 kötü niyet tazminatı yükletilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının takibe dayanak kur farkı ve vade farkı faturaları nedeniyle davalıdan alacağının varlığı ve miktarı, taraflar arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında kur ve vade farkına yönelik bir ticari teamül olup olmadığı, davalının borca itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraf şirketlerin … kayıtları, ….İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ve davalı şirketin BA formları celp edilmiştir.
…. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile toplam 176.682,88-TL üzerinden ilamsız takip yoluyla icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalı/borçluya 05/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlunun 08/11/2018 tarihli itirazı üzerine takibin davalı yönünden durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından taraf şirketlerin aralarındaki ticari ilişkinin ilk tesis edildiği tarihten 2018 yılına(bu yıl dahil) kadar olan ticari defter ve kayıtları üzerinde resen seçilecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir vasıtasıyla inceleme yapılarak iddia, savunma kapsamında önincelemede tespit edilen uyuşmazlığın halli bakımından davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı/borçlu şirketten olan alacağının varlığı ve miktarının tespiti yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
SMMM bilirkişi … tarafından tanzim edilen 03/07/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 16/01/2015 tarihli, 091729 seri numaralı ve 70.567,21-TL tutarlı faturayı davalı şirket unvanına düzenlemesiyle taraflar arasında cari hesaba dayanan ticari ilişkinin başladığı, tarafların 2015,2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle örtüştüğünü, taraflar arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında kur ve vade farkına yönelik ihtilaf konusu faturaların dışında daha önce herhangi bir fatura düzenlenmemesinden dolayı kur ve vade farkına yönelik bir ticari teamülün bulunmadığı, davacı şirketin kayıtlarında yer alan 15/08/2018 vadeli çek iadesi açıklamalı 150.000,00-TL miktarlı iade edilen çekin davalı yanın kayıtlarında yer almadığı, davacı yanın iade ettiği çeki davalı çalışanlarından kime teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, mahkemece davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına itibar edilmesi durumunda davacı şirketin icra takip tarihi olan 01/11/2018 tarihi itibariyle davalı yandan 175.001,58-TL alacağının bulunduğu, davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına itibar edilmesi durumunda ise davalı şirketin icra takip tarihi olan 01/11/2018 tarihi itibariyle davacı yandan 159.979,73-TL alacağının bulunduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunmuştur.
Mahkememizin 21/01/2021 tarihli celsesinde Davacı vekili Av….’ın “Rapora itirazlarımızı tekrar ediyoruz, yeni bir bilirkişiden rapor alınması talebimiz var, 175.000,00-TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz, işlemiş faiz yönünden talebimiz yoktur, sadece asıl alacak yönünden takibin iptaline karar verilmesini talep ediyoruz, özellikle bilirkişi raporuna yönelik itirazlarımızı yineliyoruz.” beyanında bulunduğu anlaşılmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında tekstil ürünleri alım satımı hususunda süre gelen bir ticari ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında oluşan cari hesap ilişkisi kapsamında davacı tarafça satılan mallara ilişkin faturaların türk lirası para cinsinden ödendiği ve Türk Lirası üzerinden düzenlenmiş olduğu, 08/08/2018 tarih, … numaralı, 148.980,60-TL bedelli ve 08/08/2018 tarih, … numaralı ve 36.000,72-TL tutarındaki faturaların ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde ….İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özünün, davacının süregelen ticari ilişkide davalıdan kur farkı ve vade farkı talep edip edemeyeceği hususunda toplandığı, söz konusu kur farkı farkının talep edilebilmesi için taraflar arasında bir sözleşme bulunması ya da bu yönde oluşan bir teamül olması gerektiği, somut olayda ise Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taraflar arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında kur ve vade farkına yönelik ihtilaf konusu faturaların dışında daha önce herhangi bir fatura düzenlenmemesinden dolayı kur ve vade farkına yönelik bir ticari teamülün bulunmadığı, öte yandan taraflar arasında birtakım alacaklara kur farkı ve vade farkı uygulanacağı ve talep edileceğine dair bir sözleşme bulunmadığı, yine davacının hangi alacağın ödenmediğini ve hangi alacağa dair lehine kur farkı alacağı oluştuğu hususu ile davacı şirketin kayıtlarında yer alan 15/08/2018 vadeli çek iadesi açıklamalı 150.000,00-TL miktarlı iade edilen çekin davalı yanın kayıtlarında yer almadığı, davacı yanın iade ettiği çeki davalı çalışanlarından kime teslim ettiğini de ispat edemediği, bilirkişi raporunun tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya ve denetime uygun olduğu ancak davacının takip başlatmakta herhangi bir kötü niyeti Mahkememizce tespit edilemediğinden davanın reddine, koşulları bulunmadığından ve davacının kötü niyeti tespit edilmediğinden davalının kötü niyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatının yasal şartları oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 2.988,57-TL harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan 2.929,27-TLharcın davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 20.575,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/01/2021

Katip … ¸

Hakim …
¸