Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1109 E. 2021/102 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1109 Esas
KARAR NO:2021/102

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/11/2018
KARAR TARİHİ:05/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 22.05.2018 tarihinde, 53.395.-Euro bedelli satış sözleşmesinin imzalandığını, ancak jeneratör satış bedeli bakiyesi olan 6.285,02. -Euro davalı-borçlu şirket tarafından tüm ihtarlara rağmen ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, borçlunun, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlunun itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin yetkiyi düzenleyen 8. Maddesinde, uyuşmazlıkların giderilmesinde … Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olarak belirlendiğinden, Borçlunun yetkiye itirazının da yerinde olmadığını, davalının tamamen haksız ve dayanaksız olarak takibe itiraz etliğinden, işbu davanın açılmasının kaçınılmaz olduğunu beyan ederek itirazın iptalini ve takibin devamını, borçlu aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişkide, müvekkil şirket, davacıdan 2 adet … ürünlerini satın aldığını, davacı tarafın sattığı ürünlere ait faturayı düzenleyerek müvekkil şirkete gönderdiğini, müvekkil şirkete de söz konusu faturayı ödediğini, taraflar arasındaki cari hesabın bu şekilde kapatıldığını, davacı tarafından düzenlenmiş olup müvekkilce ödenmeyen hiçbir faturanın bulunmadığa durumun ticari defler ve kayıtların incelenmesi ile ortaya çıkacağını, davacı yana, ödemenin bir kısmını nakden banka hesabına yaptığını, bir kısmı için ise iki adet çek verildiğini, çeklerin de davacı tarafından tahsil edildiğini, davacı yanın, çekleri tahsil ederken hiçbir ihtirazi kayıtta bulunmadığını, yani davacı yanın, iş bu davada ileri sürdüğü kur farkına ilişkin itirazlarının çek tahsilatında ileri sürmediğini, tahsilatı yapıp hesapları kapattıktan ve aradan uzun bir zaman geçtikten sonra kötü niyetle hareket ederek kur farkı talebinde bulunduğu iddiası ile icra takibine giriştiğini, oysa davacının müvekkil şirkete bu konuda düzenlediği bir fatura olmadığı gibi, müvekkil şirkete gönderdiği bir ihtarname dahi bulunmadığını, davacıya verilen çeklerin davacı tarafından tahsil ve iade edilmiş, bu esnada da başkaca bir talepten bahsedilmediğini beyan ederek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, takip toplamının %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedümesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına dair karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası aslı Mahkememiz dosyasına kazandırılmıştır.
….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 44.132,25.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 08/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 09/10/2018 tarihli itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından taraf şirketlerine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde Mahkememizce resen seçilecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi …’in 03.01.2020 tarihli raporu incelenmiştir. “İncelenen davacı şirkete ait 2018 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Gene) Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğunu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterinin yasal süresinde onaylandığını ve davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davacı yanın ticari deftrelerinin incelenmesi neticesinde; davacı yanın düzenlediği faturalardan kaynaklı olarak davalı yandan 24.05.2018 tarihi itibariyle herhangi bir alacağının bulunmadığını, ancak; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.7 Maddesi Hükmüne göre, alınan her bir çekin ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru esas alınarak, her bir çek için Euro cinsine çevrilir açıklaması doğrultusunda yapılan hesaplama neticesinde; davacı yanın 25.08.2018 Tarihi itibariyle davalı yandan 6.285,02 Euro/ 43.047,99 TL (6.285,02Eurox6,8493TL) alacağının bulunduğunu, davacı yanın icra takip tarihî olan 02.10.2018 tarihi itibariyle davalı yandan talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 481,78 TL olarak hesaplandığını, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle davalı …. A.Ş.’den 43.047,99 TL asıl alacak, 481,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.529,77 TL talep edebileceğini, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin Mahkememiz takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
…. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı talimat dosyasından alınan Bilirkişi …’ın 10/12/2020 tarihli raporu incelenmiştir. “Davalı şirket …. A.Ş.’ nin 2018 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik defter genel tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, defterlerin yasal süresinde onaylandığı ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davacı tarafından düzenlenen dövizli faturaların TL’ ye çevrilerek her iki tarafın kayıtlarına intikal ettiği ve karşılığında fatura tutarları kadar ödemeler yapıldığı, defter kayıtlarına göre davalının davacıya her hangi bir borcunun bulunmadığını, aralarındaki uyuşmazlığın nedeninin ise aralarında düzenlenen sözleşmenin 3.7. maddesi hükmüne göre; ödenen tutarların TCMB efektif satış kuru esas alınmak suretiyle Euro cinsine çevrileceği ve sözleşme tutarından mahsup edileceğinin belirtildiğini, sözleşme hükümlerine göre değerlendirme bölümünde yapılan hesaplama neticesinde 25.08.2018 tarihi itibariyle davacının 6.285,02 Euro kur farkı alacağının oluştuğu anlaşıldığını, vergi mevzuatına göre; döviz cinsinden fatura düzenlenmesi mümkün olup, tarafların faturaya konu edilecek işlem için daha önceden kur tespiti yaptıkları, oluşacak kur farkları için ise kur farkı faturası düzenlenmesi gerektiğini, davacının kur farkı faturası düzenlemediği ancak aralarındaki sözleşmeye istinaden kur farkını talep ettiğinin anlaşıldığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. “
Bilirkişi raporları dosya kapsamına ve denetime uygun bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında satış bedeli bakiyesi alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, taraflar arasında jeneratör satışına ilişkin sözleşme düzenlendiği konusunda bir uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın, bu sözleşme kapsamında satış bedeli bakiyesinin bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar adasında düzenlenen 22.05.2018 tarihli sözleşme içeriğinde, satış bedelinin 53.395-EURO olarak belirtildiği, sözleşmenin 3.7.maddesinde satış bedelinin Euro cinsinden olduğu, 3.6. Maddesinde gösterilen TL tutarlarının hiç bir şekilde satış bedelinin Türk Lirasına dönüştürüldüğü anlamına gelmeyeceği, çek bedellerinin her bir çekin ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru esas alınarak, her bir çek için Euro cinsine çevrileceği ve 3.5 maddesinde belirtilen Euro cinsinden satış bedelinden mahsup edileceği, son ödemeden sonra satıcı tarafından yapılacak hesaplama sonucu alıcı/satıcı borçlu çıktığı takdirde her bir çekin ödeme gününde doğan farkı 3 gün içinde ayrıca bir ihbar ya da ihtara gerek olmaksızın satıcı/alıcıya nakden ve defaten ödemek zorunda olduğu, ödemediği takdirde ödemediği tutar kadar bir miktarı cezai şart olarak ödemeyi gayrikabili rücu olarak beyan ve kabul ve taahhüt ettiği, satış bedeli Euro cinsinden olduğundan Türk lirası ödeme yapılması halinde aradaki farkın kur farkı olduğunun alıcı tarafından öne sürülemeyeceğinin düzenlendiği, sözleşmenin 3.7. Maddesi açıklaması doğrultusunda bilirkişi tarafından yapılan hesaplama neticesinde; davacı yanın 25.08.2018 Tarihi itibariyle davalı yandan 6.285,02 Euro/ 43.047,99 TL (6.285,02Eurox6,8493TL) bakiye alacağının bulunduğu, davacı yanın icra takip tarihî olan 02.10.2018 tarihi itibariyle davalı yandan talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 481,78 TL olarak hesaplandığı, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm vermeye elverişli olduğu anlaşıldığından davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 43.047,99-TL asıl alacak, 481,78-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.529,77-TL yönünden iptaline, takibin 43.047,99-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10.75 ticari temerrüt faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen asıl alacak miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 43.047,99-TL asıl alacak, 481,78-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.529,77-TL yönünden İPTALİNE, takibin 43.047,99-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10.75 ticari temerrüt faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Hükmolunan 43.529,77-TLnin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.973,52.-TL nispi karar ve ilam harcından dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 524,67.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 2.448,85.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 524,67.-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 6.458,87.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 114,03.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 35,90.-TL başvurma harcı, bilirkişi masrafı, posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 2.279,40.-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ret oranına göre 2.273,44.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5,96.-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.05/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır