Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1108 E. 2021/378 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1108 Esas
KARAR NO:2021/378

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/11/2018
KARAR TARİHİ:29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı tarafın İnşaat malzemeleri satışı ile iştigal ettiği, davalı borçluya davacı taraf olarak muhtelif zamanlarda inşaat malzemesi satıldığını, davalının takibe konu olan son faturaları ödemediğini, bu güne kadar davalın ödemeyi yapacığım diyerek davacı tarafı oyaladığını, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi yapılacağını, borçluya alt konutta yakınına tebligatın 04.10.2018 tarihinde yapıldığını, yapılan icra takibine borçlu şirket vekili aracığıyla 08.10.2018 tarihinde itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz edildiğini, takibe konu borcun kaynağı fatura ve cari hesap alacağının oluştuğunu, davalının aldığı malzemelere karşılık gelen son faturaları ödemediğini, davalının aynı dilekçede davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığını iddia ettikleri fakat davalının davacıya olan borcunu ödemediğini, ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde bu durumun görüleceğini, arz olunan nedenlerden dolayı davalının ilgi sayılı dosyasına vaki itirazın asri alacak 16.965,07 TL ile buna bağlı ferilerine ilişin olmak üzere iptaline ve alacaklarının %20 sinden az olmamak üzere hükmolunacak icra inkar tazminatının davalıdan alnarak davacı tarafa ödenmesini beyan ederek davanın kabulü le davalının asıl alacak ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptalini, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınp davacı tarafa ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin ev hanımı olduğunu, eşi …’in inşaat kalfalığı yaptığı, eşi adına kurduğu adi şirketle inşaat alanında kaba ve ince işlere dair kalfalık sözleşmeleri ile … inşaat piyasasında iş yaptığını, davalını eşinin inşaat sektöründe meydana gelen ekonomik kriz ortamında bunalıma girerek 03/09/2019 tarihinde intihar ettiğini, davalının müteveffa eşine işlerin takibi için vekaletname verdiğini, davalının davacı ile eşi arasındaki ticari ilişkiye dair hiçbir bilgisi olmadığını, davalının eşinin kendisine erilen vekaletname kapsamını aşan iş ve işlemlerinden davalının sorumlu tutulamayacağını, davacının iddia ettiği alacağın varlığını yasal mevzuat çerçevesinde kanıtlaması gerektiğini, taraflarına tebliğini talep ettiklerini, icra takibinde bu delilin ve belgelerin ibraz edilmediğini, bir örneğinin taraflarına tebliğini talep ettiklerini, icra takibine bu delil ve belgeler ibraz edilmediğinden ve davalının ev hanımı olup ticari ilişki hakkında bilgi sahibi olmadığından icra takibine yapılan itirazda kötü niyetli olmadığını, bu nedenle kötü niyet tazminatına hükmedileceğini beyan ederek davacının alacağının kaynağına dair delil ve belgelerin bir örneğinin taraflarına tebliğini, iddia edilen alacağın yasal mevzuat çerçevesinde ispat edilmemesi durumunda davanın reddine karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davalının icra takibine yapılan itirazdan dolayı kötü niyetli olmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmemesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine aralarındaki inşaat malzemeleri alım satımına dair ticari ilişkiden kaynaklanan açık hesap bakiye fatura alacağının faizleri ile birlikte tahsili için ilamsız takip yapmıştır. ( TAKİP: 126.985,07 TL asıl alacak + 678,41 TL faiz )
Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur.
Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır.(İTİRAZIN İPTALİ DAVASI TALEP: 126.985,07TL asıl alacak yönünden).
08.01.2020 tarihli davacı beyan dilekçesinde; dava açıldıktan sonra yargılama esnasında davalının 28.02.2019 tarihli 50.000,00 TL bedelli çek verdiğini, bakiye asıl alacağın 76.985,07 TL olduğunu beyan etmiştir.
Davalı, genel mahiyette iddia olunan vakıaları ve ticari ilişkiyi inkar ederek davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasındaki inşaat malzemesi alım satımına dayalı açık hesap bakiye fatura alacağına dair ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın varlığına ve varsa miktarına, davalının takip dosyasındaki itirazının iptaline, tazminata ilişkindir.
İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dava konusu ve dava değeri dikkate alınarak dikkat edilmiştir. HMK m. 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır hükmü dikkate alınmıştır. İş bu davada davacı taraf iddialarını somutlaştırmak ve alacağının varlığını ispatlamak durumundadır. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu alınmış ve deliller değerlendirilmiştir. Bilirkişi SMMM …’nun 20/12/2019 tarihli raporu incelenmiştir. Davacı şirket tarafından incelemeye sunulan 2018 yılına ait ticari defterlerini TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı …’in incelemeye gelmediği ve sonrasında da incelemeye defter ve belge sunmadığı, davacı tarafın takip tarihi itibariyle 126.985,07 TL alacağı bulunmasına rağmen yukarıda detayı bulunan 02/01/2019 tarihli tahsilat makbuzu ile alınan 50.000,00 TL alacaklı olduğu, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkememizin takdiri içinde kaldığı teknik olarak değerlendirilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturalara davalı tarafından itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanmamış olduğu anlaşılmıştır. Tarafların dosya kapsamına inceleme gün ve saatinde ibraz edilen ve ibrazdan kaçınmanın sonucu ihtar edildiği şekilde sonucunu bildiği durum karşısında ibraz edilen davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulanların sahibi lehine delil olduğu hususu gereği ile bilirkişilerce usule uygun tutulan defterlere göre hesaplanan miktara değer verilmiştir. …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelenmiştir. Davacı tarafın dosya kapsamına sunulu ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir. Davalı taraf ibrazda bulunmamıştır. Davalının gerçek kişi tacir davacının ticaret şirketi tüzel kişi tacir olması karşısında tacir olmanın sonucu olarak davacı tarafın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihinden ( davalı temerrütü takip ile) itibaren borç tamamen ödenene dek alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda ticari avans faizi talep edebileceği kanunen değerlendirilmiştir. Davacı tarafından ibraz edilen ticari kayıtlarına itibar edilmiştir. Hukuki denetim yapılarak faturaların yasal geçerliliklerine dikkat edilerek hüküm açısından değerlendirilme yapılmıştır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; taraflar arasındaki ticari ilişki gereği ile davacının usule uygun tutulan ticari defter ve kayıtları gereğince; davalının davacı tarafa aşağıda hükümde belirlendiği şekilde borçlu olduğu, aksine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığına kanunen kanaat getirilmiştir. Sonuç olarak davacı alacağının aşağıda hükümde yazılan miktar kadar olduğu hesaplanmıştır. Tarafların özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalının yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, aşağıdaki miktar kadar davacının davasını ispatladığı değerlendirilerek davalı tarafın itirazında aşağıdaki hükümde belirlenen miktar kadar haksız olduğu ve sorumlu olduğu, iş bu durumun kendi ticari kayıtları ile teyitlendiği, alacağın likit olduğu ve asıl alacağın % 20 si oranında tazminata hükmolunması gerektiği, davacının talebi dikkate alındığında davanın kısmen kabulünün- kısmen reddinin gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir. Dava açıldığı tarihte davacı 126.985,07 TL yönünden haklı olmakla yargılama giderleri bu kapsamda davacı lehine değerlendirilmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; davalının …. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takibe yapmış olduğu itirazın “76.985,07.-TL asıl alacak + takip tarihinden ödeme tarihine dek işleyecek ticari avans faizi üzerinden” iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, davacı lehine 15.397,01 TL tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin davacının talebinin reddine, davacı vekilinin ödemeye dair beyanının infaz aşamasında dikkate alınmasına,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 8.674,35 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.168,59 TL ile icraya yatan 638,32 TL olmak üzere toplam 2.806,91 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 5.867,44TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 2.168,59 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına, icra harcının icra aşamasında değerlendirilmesine,
3-6100 S HMK gereğince davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 895,05 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 16.013,58 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır