Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1107 E. 2021/748 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1107 Esas
KARAR NO : 2021/748

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Batman 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2017/472 Esas, 2018/244 Karar sayılı 15/05/2018 tarihli yetkisizlik ilamı ile dava dosyasının Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2018/1107 Esas sayılı sırasına kaydedilen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 14/05/2017 tarihinde … karayolunda seyreden ve müvekkillerinin murisi …’in 3.şahıs olarak içinde bulunduğu … plakalı aracın anılan yolda trafik kazasına karıştığını, işbu kaza neticesinde müvekkilleri murisinin içinde bulunduğu aracın iki parçaya ayrıldığı ve meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin murisinin hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin murisi …’in içinde bulunduğu … plakalı aracın araç sahibi tarafından devir alındıktan sonra yasal süreler içinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yapılmadığını, bu nedenle yasal mevzuat kapsamında … hesabının teminatı mevcut olduğundan geri kalan mirasçıların yoksun kaldığı desteğe yönelik olarak … hesabından tazminat talebinde bulunmak zorunda kaldıklarını, meydana gelen kazanın ardından müvekkiller adına oluşan zararın tazmini amaçlı davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine … dosya numarası altında inceleme yapıldığını ve müvekkillere 25.969,00-TL tutarında sigorta tazminatının çıkarıldığını, çıkarılan bu tazminat hesabı aktüerya hesaplamasına ve olaya aykırı olduğundan itiraz edilerek alınmadığını, müvekkillerin murisinin doğalgaz tesisat işi ile uğraştığını, kendisinin müşterisi ve çalışanı olduğu tamir tesisat dükkanında doğalgaz tesisat ve tamir işleri yaparak kendisi ve ailesinin geçimini sağladığını, ortalama gelirinin 3.000,00-4.000,00-TL arasında değiştiğini, müvekkillerinin cenaze ve defin gideri olarak masraflarının oluştuğunu, tazminat kapsamında ölüm olayı nedeniyle yapılan masraflarda yer almakta olup cenaze ve defin giderlerinin de tazminat hesaplamasına eklenmesi gerektiğini beyanla fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 25.969,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yüksek faiz talebi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Karayolları Trafik Kanunu 110.maddesi ile; “…Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir…” şeklinde yetki konusuna ilişkin özel bir düzenleme getirildiğini, dosyadaki mübrez belgelerden ve delil listesinde yer alan savcılık dosyasından kaza yerinin … ili … hudutları içerisinde olduğunun anlaşıldığını, davalı müvekkili kurumun niteliği itibariyle herhangi bir şubesinin ya da acentesinin olması da söz konusu olmayıp merkezinin …’da olduğunu, bu nedenle, işbu davaya bakmakla … Mahkemeleri yetkili olmayıp KTK Md. 110 uyarınca yetkili mahkemeler kaza yeri olan … Mahkemesi veya davalı müvekkil kurumun bulunduğu yer olan İstanbul Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle “yetki itirazında” bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı vekili tarafından maluliyet tazminatına ilişkin olarak müvekkili kuruma başvuruda bulunulduğunu ve müvekkili kurum tarafından … sayılı hasar dosyasının oluşturulduğunu, müvekkili kurum tarafından, sorumluluğun yerine getirilebilmesi için aktüer raporu, Hazine Müsteşarlığı aktüerler siciline kayıtlı, konusunda uzman aktüer tarafından düzenlenmiş olan raporda davacıların özür oranı, yaşı, gelir durumu ve tarafların kusur oranı gibi ana etkenler dikkate alınarak anne … için 14.084,00-TL, baba … için 11.886,00-TL olmak üzere toplam 25.969,00-TL hesaplama yapıldığını, akabinde müvekkili kurumca başvuruya cevap olarak ödemenin yapılabilmesi için karşı taraftan ibraname talep edildiğini ancak davacının müvekkili kuruma geri dönüş sağlanmaksızın haksız yere dava açıldığını, bu sebeple davayı kabul etmemekle beraber Mahkeme tarafından müvekkili kurum aleyhine karar verilecek olması halinde müvekkili kurumca hesaplanan 25.969,00-TL’nin üzerindeki tutarı kabul etmediklerini, bununla birlikte kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespitinin gerektiğini, ayrıca herhangi bir belgeyle ispatlanmayan cenaze giderlerinin haksız ve mesnetsiz olduğundan fahiş talebin reddinin gerektiğini, yargılama konusu somut olayda, müteveffa …’in yolcu konumunda bulunduğu aracın ehliyetsiz kimselerce sevk ve idare edildiğini bilerek bindiği ve kaza esnasında gerekli önlemleri aldığı (emniyet kemeri takmama vb.) gerek kaza tespit tutanağıyla gerekse dosyadaki diğer mübrez evraklardan da anlaşılmakta olup Yargıtay içtihatları gereğince müterafik kusurunun sabit olduğunu, söz konusu olayda TBK 52 hükmünün uygulanması gerektiğini ve hesaplanacak tazminat tutarı üzerinden müterafik kusur indirimine gidilmesi gerektiğini, yine somut olayda söz konusu taşımanın araç sürücüsü ve işleteninden ziyade müteveffanın yararına olduğu ve müteveffanın bu taşıma için herhangi bir ücret ödemediği hususlarının anlaşıldığını, bu nedenle tespit edilecek maddi tazminattan müterafik kusur indiriminden ayrı olarak hatır taşıması indirimine gidilmesi gerektiğini, müteveffanın aylık gelirinin somut delillerle ispatlanabilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumuna yazı yazılmasına, aksi halde asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılmasına karar verilmesini, müvekkili kurumun sorumluğunun teminat limiti olan kişi başı 330.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkil kurum aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, … 9.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, hasar dosyası, nüfus kayıt örnekleri, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları, trafik kayıtları, veraset ilamı ve taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmıştır.
… Belediye Başkanlığı’nın 06/10/2017 havale tarihli cevabi yazılarında; ”Belediye Başkanlıklarınca yapılan cenaze nakil, taziye ve defin işlemlerinden herhangi bir ücretin alınmadığını, tüm cenaze ve defin işlemlerinin ücretsiz yapıldığını, ancak yapılan araştırmalar ve kentin sosyal geleneklerinden olan cenaze nakil, taziye ve defin giderlerinin 2017 yılı itibari ile ekte gönderildiğinin” bildirildiği, ilgili ekin incelenmesinde 2017 yılı itibari ile cenaze yıkanmasının, naklinin, kefenlenmesinin ve mezar kazma işlemlerinin ücretsiz (Belediye tarafından yapılması nedeniyle), mezar yapma ücretinin 500,00-TL, misafir ağırlama (konaklama, yemek, çay, su, sıcak-soğuk ikramlar vb.) 11.000,00-TL, hayır ve hatıratların verilmesi (Okuma dahil) 1.000,00-TL ve misafirlerin taşınmasının 500,00-TL, toplam 13.000,00-TL olduğunun belirtildiği tespit edilmiştir.
… 9.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve dosyanın incelenmesinde; maktullerin …, …, …, …, katılanların …, …, …, …, …, …, sanığın …, sanığın üzerine atılı suçun ”Taksirle Ölüme ve Yaralamaya Neden Olma” olduğu ve Mahkemenin 18/06/2018 tarihli kararı ile sanığın üzerine atılı suçtan neticeten 5 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA karar verilmiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 20/03/2020 tarih ve ….sayılı cevabi yazısında, … plakalı bilgisi kullanılarak sistemden yapılan sorgulama ile, 14/05/2017 tarihini kapsayan Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS poliçe bilgisi araştırılmış olup, kayıt bulunamadığının bildirildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 10/06/2019 tarihli duruşmasının (8) numaralı ara kararı ile; ”Davalı vekilinin özel dava şartı itirazının 2918 Sayılı Kanunun 97 maddesi kapsamında dava tarihinden önce davalıya başvuruda bulunulduğu ve verilen cevabın talebi karşılamaması nedeniyle uyuşmazlık çıktığı anlaşılmakla reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 21/11/2019 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Geçen celse 9 nolu ara karar uyarınca verilen kesin süre içerisinde ara kararın yerine getirilmediği ve cenaze ve defin masrafları ile desteğin ölmeden önceki gelir durumuna ilişkin delillerin sunulmadığı anlaşılmakla yeniden süre verilmesi talebinin reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 21/11/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Dosyanın 700*2=1.400,00-TL ücret ile bir kusur uzmanı ve bir aktüreryal hesap uzmanı bilirkişiye tevdiine” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden emekli trafik kazaları kusur, hasar ve araç değer kaybı tespiti uzmanı trafik bilirkişisi … ve Aktüerya hesap uzmanı … tarafından tanzim edilen 02/01/2020 teslim tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Kusur durumu değerlendirilmesi neticesinde; … plakalı otomobil sürücüsü …’ın dava konusu …’in ölümü ile neticelenen trafik kazasında %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’in aracında yolcu olarak bulunan … ‘in ölüm ile neticelenen trafik kazasında %80 (yüzde seksen) oranında asli derecede kusurlu, davacı taraf murisi müteveffa yolcu …’in kendi ölümü ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu; Aktüerya yönünden değerlendirme neticesinde; Anne …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 74.633,29-TL olduğu, Baba …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 64.031,98-TL olduğu, Davacılardan anne …’in cenaze ve defin gideri olarak talep edebileceği tutarın 5.200,00-TL olduğu, Davacılardan baba …’in cenaze ve defin gideri olarak talep edebileceği tutarın 5.200,00 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacılar vekili 10/02/2020 tarihli dilekçesi ile özetle; aldırılan aktüerya hesap raporun sonucu teminat limiti dâhilinde bilirkişi raporu doğrultusunda müvekkili … için 93.291,61-TL, müvekkili … için 80.039,88-TL olmak üzere toplam zararın 173.331,49-TL olduğunun ortaya çıktığını ve bu doğrultuda taleplerini 147.362,49-TL olarak arttırarak davalı sigorta şirketinden toplam 173.331,49-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiz talebi ile birlikte ödenmesini talep ettiği ve tamamlama harcını 10/02/2020 tarihinde yatırdığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 21/01/2021 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Anayasa Mahkemesi Başkanlığının 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı ile 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı kanunun 3. Maddesi ile değiştirilen 2918 Sayılı KTK’nın 90. Maddesinin birinci Cümlesinde yer alan “..ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği, eldeki davada uygulanan Genel Şartlarda düzenlenmiş TRH-2010 kadın-erkek hayat tablosuna göre yaşam sürelerinin belirlenmesinin artık uygulanma imkanı kalmadığı anlaşıldığından HMK.nın 30. Maddesi ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/19841 E., 2020/6786 K. Sayılı 01/07/2020 tarihli emsal nitelikli içtihadı uyarınca iptal kararının kesinleşmemiş tüm davaları da etkileyeceği nazara alınarak; somut olaya uygulanması gereken PMF 1931 ve güncel asgari ücrete göre hesaplama yapılması için dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdiine” karar verilmiş ve bu doğrultuda Aktüerya hesap uzmanı … tarafından tanzim edilen 01/02/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; 17.07.2020 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ve Karayolları Trafik Kanun’undaki değişiklik uyarınca ve de Konya BAM 3. Hukuk Dairesinin İstinaf Kararı da dikkate alınarak kurumlar arasında ortak görüş ve uyum sağlanıncaya, “ulusal mortalite tablosu” oluşturuluncaya ve ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak PMF-1931 tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesap yapıldığı, Davalı … Hesabı ve dava dışı SGK tarafından yapılan herhangi bir ödemenin olmadığı, Davacı anne …’in PMF-1931 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan talep edebileceği Destekten Yoksunluk Tazminatı tutarının 103.179,66-TL olduğu, Davacı baba …’in PMF-1931 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan talep edebileceği Destekten Yoksunluk Tazminatı tutarının 93.493,61-TL olduğu, Davacı anne …’in cenaze ve defin gideri olarak talep edebileceği tutarın 5.200,00-TL olduğu, Davacı baba …’in cenaze ve defin gideri olarak talep edebileceği tutarın 5.200,00-TL olduğu görüşü bildirilmiştir.
Davacılar vekili 09/02/2021 tarihli dilekçesi ile özetle; yapılan yeni hesaplama üzerine dava değerini ıslah etme zorunluklarının ortaya çıktığını, dava türü belirsiz alacak olduğundan ilk rapora göre 10/02/2020 tarihinde 107.madde ışığında dava değeri arttırımı yapılmış olup alınan 01/02/2021 tarihli ek rapor ışığında hesaplanan tazminat miktarına yönelik olarak ıslah hakkını kullanarak dava değerini son raporda belirtilen tutar ışığında ıslah ettiklerini, cenaze ve defin gideri masraflarının 13.000,00-TL olduğunun Belediye Başkanlığı müzekkeresinde belirlendiğini, Mahkeme tarafından aldırılan ek aktüerya hesap raporun sonucu teminat limiti dâhilinde bilirkişi ek raporu doğrultusunda, müvekkili … için 128.974,57-TL (Destekten Yoksunluk Tazminatı) + 6.500,00-TL (Cenaze ve Defin Gideri) toplam 135.474,57-TL; müvekkili … için 116.867,02-TL(Destekten yoksunluk Tazminatı)+6.500,00TL(Cenaze ve Defin Gider) toplam 123.367,02-TL olmak üzere müvekkilleri için toplam zararın 258.841,59-TL olduğunun ortaya çıktığını ve bilirkişi raporu doğrultusunda davayı 85.510,10-TL ıslah ile artırarak davalı sigorta şirketinden toplam 258.841,59-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiz talebi ile birlikte ödenmesini talep ettiği ve ıslah harcını da 09/02/2021 tarihinde yatırdığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 03/06/2021 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Dosyamızdaki mevcut bilirkişi ek raporu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli bulunmadığından davacıların murisi …’in davaya konu trafik kazası neticesinde vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının ve cenaze ve defin gideri masraflarının tespiti için dosyanın aktüerya bilirkişine tevdii edilerek ek rapor tanziminin istenilmesine” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Aktüerya hesap uzmanı … tarafından tanzim edilen 13/07/2021 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Mahkemenin 03.06.2021 tarihli ara kararı gereği, Karayolları Trafik Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde resmi gazetede yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından hesap tarihi itibariyle henüz bir Yönetmelik Yayınlamadığı için, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3292E. 2021/1848K Sayılı İlamı ve T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/14963E., 2021/2953K. sayılı ilamı da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, davalı … Hesabı ve dava dışı SGK tarafından yapılan herhangi bir ödemenin olmadığı, müşterek ve müteselsil sorumluluk konusunda takdir ve nihai karar mahkemeye ait olmak üzere, %80 ve %100 Kusur oranına göre ayrı ayrı hesaplama yapıldığı, %80 Kusur Esas Alındığında; Davacı anne …‘in TRH-2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan Destekten Yoksunluk Tazminatı + Cenaze Giderleri Zararının 153.807,11-TL olduğu, Davacı baba …‘in TRH-2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan Destekten Yoksunluk Tazminatı + Cenaze Giderleri Zararının 114.184,37-TL olduğu, %100 Kusur Esas Alındığında; Davacı anne …‘in TRH-2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan Destekten Yoksunluk Tazminatı + Cenaze Giderleri Zararının 192.258,89-TL olduğu, davacıların toplam bakiye zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, teminat limiti kapsamında 189.395,38-TL zarardan … Hesabının sorumlu olduğu, teminat limitini aşan 2.863,51-TL zarardan … Hesabının sorumlu olmadığı, Davacı baba …‘in TRH-2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan Destekten Yoksunluk Tazminatı + Cenaze Giderleri Zararının 142.730,46-TL olduğu, davacıların toplam bakiye zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, teminat limiti kapsamında 140.604,62-TL zarardan … Hesabı‘nın sorumlu olduğu, teminat limitini aşan 2.125,83-TL zarardan … Hesabı‘nın sorumlu olmadığı görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.Maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 53/3 fıkrası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 14/05/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden muris … mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin istemlerinin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanunun 53/3 maddesi uyarınca haksız fiil sonucu ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini talep hakları vardır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde; ” Bu Kanunun 13’üncü maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … Hesabı oluşturulur. Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, …” başvurulabileceği öngörülmüştür.
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacıların, murislerinin 14/05/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze ile defin gideri istemlerinde bulunduğu, davalı ise 14/05/2017 tarihinde meydana gelen kazada davacıların murislerinin müterafik kusurlarının bulunduğu, ayrıca olayda hatır taşımasının söz konusu olduğunu, davalı kurum aleyhine karar verilecek ise davalının sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlık konularından ilki, davaya konu 14/05/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumunun ne olduğu hususudur. Davaya konu 14/05/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin … 9.Ağır Ceza Mahkemesinin…Esas sayılı dosyasında Mahkemenin 18/06/2018 tarihli kararında hükme esas aldığı ATK Trafik İhtisas Dairesinin 03/05/2018 tarih ve …sayılı raporunda özetle; sanık sürücü …’ın alt düzeyde tali kusurlu, müteveffa sürücü …’in ise asli kusurlu olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir. Mahkememizce işbu dosyanın yargılaması esnasında aldırılan 02/01/2020 teslim tarihli bilirkişi heyeti raporunda ise özetle; Kusur durumu değerlendirilmesi neticesinde; … plakalı otomobil sürücüsü …’ın dava konusu …’in ölümü ile neticelenen trafik kazasında %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’in aracında yolcu olarak bulunan … ‘in ölüm ile neticelenen trafik kazasında %80 (yüzde seksen) oranında asli derecede kusurlu olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir. Mahkememizce ATK Trafik İhtisas Dairesinin 03/05/2018 tarih ve … sayılı raporu ile 02/01/2020 teslim tarihli bilirkişi heyeti raporundaki kusur değerlendirmelerinin aynı doğrultuda olması, bununla birlikte her iki raporun da teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınarak davaya konu 14/05/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı otomobil sürücüsü …’ın dava konusu …’in ölümü ile neticelenen trafik kazasında %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’in aracında yolcu olarak bulunan … ‘in ölüm ile neticelenen trafik kazasında %80 (yüzde seksen) oranında asli derecede kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Bununla birlikte … 9.Ağır Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında yer alan Müşteki … ifadesinde; ”…… plakalı aracı kullanan ve kaza sonucu hayatını kaybeden … benim oğlum olur. Kullandığı aracın içerisinde bulunan vefat eden diğer …, … ve … oğlumun arkadaşlarıydı ve birlikte çalışıyorlardı. Olay günü işlerini bitirmişler lokantada yemek yedikten sonra … kavşağından …’ya doğru gelirken trafik kazası meydana gelmiş…” şeklinde beyanda bulunduğu, … İlçe Jandarma Komutanlığı’nın 15/05/2017 tarihli tahkikat evrakında ”……’in alınan kan sonuçlarında ise 31 promil alkollü olduğunun tespit edildiği…” belirtildiği, muris …’in müteveffa …’in kullandığı araçta yolcu olarak bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmamakla birlikte, müşteki …’in ifadesinde davaya konu trafik kazasının tarafların yemek yedikten sonra yola çıkmaları neticesinde meydana geldiği ve …’in alkollü olduğunun tahkikat evrakı ile tespit edildiği, müteveffanın sürücü …’in alkollü olarak kullandığı araca binerek davaya konu kazanın meydana gelmesinde müterafik kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Binaaleyh davalı vekili dava konusu olayda hatır taşıması olduğunu, bu nedenle tazminata hükmedilecek ise tazminatta indirim yapılması gerektiğini de belirtmişse de; hatır taşıması indirimi yapılabilmesi için davalı tarafın cevap dilekçesinde, bu yönde savunma getirmesi ve taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartlarını ortaya koyması gerekmekte olduğu (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 15/10/2019 tarih, 2019/818 Esas ve 2019/9417 K.), davalının her ne kadar cevap dilekçesi ile hatır taşıması yönünde bir savunma getirmişse de taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartlarını ortaya koymaması nedeniyle Mahkememizce hatır taşıması indirimi yapılmamıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularından ikincisi ise; davaya konu 14/05/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden muris … mirasçılarının destekten yoksun kalma ve cenaze ve defin giderleri zararlarının oluşup oluşmadığı,oluşmuş ise maddi tazminat tutarının ne olduğu, bu zararların davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir. Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan 13/07/2021 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; %80 Kusur Esas Alındığında; Davacı anne …‘in TRH-2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan Destekten Yoksunluk Tazminatı (148.607,11-TL) + Cenaze Giderleri Zararının (5.200,00-TL) 153.807,11-TL olduğu, Davacı baba …‘in TRH-2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant esas alınarak hesaplanan Destekten Yoksunluk Tazminatı (108.984,37-TL) + Cenaze Giderleri Zararının (5.200,00-TL) 114.184,37-TL olduğu tespit edilmiş, yukarıdaki yasal düzenlemeler ile diğer deliller nazara alınarak Mahkememizce tespit edilen bu destekten yoksunluk tazminatı miktarları üzerinden %20 müterafik kusur indirimi yapılarak davacılar lehine destekten yoksunluk tazminatına karar verilmiştir. Davacıların diğer talebi olan cenaze ve defin giderleri yönünden de yukarıdaki yasal düzenlemeler ile diğer deliller nazara alınarak; sadece mezar yapma ücreti Mahkememizce cenaze ve defin giderleri kapsamında kabul edilmiş ve bu miktar üzerinden de müterafik kusur %20 indirimi yapılarak davacılar lehine cenaze ve defin giderleri tazminatına karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
A-Davacı anne … yönünden 117.845,69-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 30.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan sigorta poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
B-Davacı baba … yönünden 86.147,50-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 30.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan sigorta poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
C-Davacı anne … yönünden 400,00-TL cenaze ve defin gideri tazminatının temerrüt tarihi olan 30.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
D-Davacı baba … yönünden 400,00-TL cenaze ve defin gideri tazminatının temerrüt tarihi olan 30.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 13.989,42-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 88,70-TL, tamamlama harcı 504,00-TL ve ıslah harcı 292,06-TL toplamı olan 884,76-TL harcın mahsubuna, bakiye 13.104,66-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı …’in kabul edilen talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 15.183,34-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
4-Davacı …’in kabul edilen talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 12.051,18-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
5-Davacı …’in reddedilen talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı …’in reddedilen talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.522,93-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan peşin alınan 88,70-TL, tamamlama harcı 504,00-TL, ıslah harcı 292,06-TL, 31,40-TL başvuru harcı, 2.250,00-TL bilirkişi ücretleri ve 418,50-TL posta masrafları olmak üzere toplam 3.584,66-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre %79 ‘unun davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/11/2021

Katip
¸

Hakim ¸