Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1096 E. 2018/1130 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1096 Esas
KARAR NO : 2018/1130
DAVA : Haksız El Atmanın Önlenmesi + Haksız El Atmanın Kal’ i +Haksız El Atmanın Önlenmesi/ Giderilmesi Nedeni ile Uğranılan Masraf ve Zararın Giderilmesi +Haksız El Atma Nedeni ile Uğranılan Zararın Tazmini +Haksız El Atma Nedeni ile Mahrum Kalınan Kar Talebi + Haksız El Atma Nedeni ile Ecrimisil Talebi
DAVA TARİHİ: 22.06.2018 ( Mahkememize görevsizlik kararı sonrası kayıt- tevzi tarihi: 13/11/2018 )
KARAR : KARŞI GÖREVSİZLİK
KARAR TARİHİ: 15/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan haksız el atmanın önlenmesi, kal’ i, tazminat ve ecrimisil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin madencilik faaliyeti yaptığını, davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğünün… projesini yürüttüğünü, diğer davalıların ise otoyol yapım işinde yüklenici firma olarak faaliyet gösteren firmalar olduğunu, davalıların hafriyat alanına dökmeleri gereken pasanın yasal dayanağı olmaksızın müvekkilinin ruhsat alanına taşacak şekilde ve maden ocağına dökülmek suretiyle müvekkilinin madencilik faaliyetini yapılmaz hale getirdiğini, müvekkilinin Maden İşleri Genel Müdürlüğüne başvuru yaptığını, davalıların şifai olarak ve noterlik aracılığıyla da uyarıldığını ancak yine de bir sonuç alamadıklarını belirterek davalıların müdahelesinin önlenmesine, müdahelenin giderilmesi için gerekli masraf ve zararın tespiti ile müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin madencilik faaliyeti yapamaması nedeniyle uğradığı zararın ve mahrum kaldığı kârın tespiti ile davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, haksız müdahele nedeniyle ecrimisil bedelinin tespiti ile tespit edilen bedelin davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla karar verilmesini ayrıca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir.
*Gaziosmanpaşa … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı görevsizlik kararı ile dosya Mahkememiz yukarıdaki esas sırasına kaydolmuştur. Gaziosmanpaşa … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı görevsizlik kararı gerekçesi şu şekildedir “… Tarafların ticari işletmeleri ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalarına Ticaret Mahkemelerince bakılacağından … mahkememizin görevsizliğine… ” karar verilmiştir.
Davacı, davalıların, davacının maden ruhsat alanlarındaki müdahalelerinin önlenmesine ve kal’ine haksız müdahaleleri nedeni ile 10.200,00 TL belirsiz alacak olarak zararın tazmini ile ecrimisilin tahsilini talep etmiştir.
Dava, mülkiyet hakkına dayanan taşınmaz malın mülkiyetine ilişkin haksız el atmanın önlenmesi kal’ i, tazminat ve ecrimisil alacağına ilişkindir.
Davacı şirket, davalı Şirketin taşınmazının bir bölümünü haksız olarak kullandığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır. Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; eldeki davada istenen el atmanın önlenmesi, kal’ i, tazminat ve ecrimisilin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun(TMK) 683. ve 995. maddelerine dayandırıldığı; her ne kadar taraflar tacir olsalar dahi, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmadığı, esasen dava dilekçesinde de bu yönde bir iddiaya yer verilmediği, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün TMK uyarınca yapılacağı ve genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Aksi uygulama, Asliye Ticaret Mahkemelerinin kuruluş amacına ve niteliğine aykırı düşecektir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca ilk görevsizlik kararı veren mahkemenin görevli olduğu mahkememizin görevsiz olduğu aşağıdaki şekilde dava şartı olarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine kanunen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine, karşı görevsizlik kararı verilmesine,
2-HMK.nun 22. mad. Uyarınca karşı yetkisizlik kararı gereğince görevli ve yetkili mahkemenin GAZİOSMANPAŞA …ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun mahkememizce değerlendirildiğinin tespitine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, karşı görevsizlik kararının inceleme yeri olarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri yasa gereğince belirlendiğinden talep halinde iş bu dosyasının İstanbul BAM’a gönderilmek üzere kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır