Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1076 E. 2019/386 K. 15.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/1076 Esas
KARAR NO: 2019/386

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 10/09/2012
KARAR TARİHİ: 15/04/2019

Mahkememizin … Esas, … Karar ve 19/01/2015 tarihli ilamının davalı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 20/12/2016 tarih ve 2015/32771 Esas, 2016/23899 Karar sayılı ilamı ile Mahkememiz ilamının bozulmasına karar verilmesi, ayrıca Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 20/09/2018 tarih ve 2017/5474 Esas, 2018/8185 Karar sayılı ilamı ile de davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesi üzerine dosya yeniden esasa alınarak, mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı ile davalı arasında 15/12/2010 tarihli Spa işletilmesine dair danışmanlık sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme ile davacının … Mah. 994 ada 53 parselde kayıtlı … merkezinin işletmesini yapacağını, tesisin 01/08/2011 tarihinde hizmete açıldığını, davalının 15/11/2011 tarihinde davacıya elden gönderdiği yazı ile bazı istinatlarda bulunduğunu ve eksiklikleri 1 ay içinde gidermesini talep ettiğini, aynı günlerde davacının aynı site içinde bulunan elektrik ve suyunu kestiğini, 18/11/2011 tarihli yazı ile davacının çalışma odasının boşaltılmasının talep edildiğini ve davacının giriş kartının iptal edilerek davacının spa merkezine girişinin engellendiğini, tüm bu davranışlarına rağmen davalının sözleşmeyi net bir şekilde fesh etmediğini bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin hukuken geçerliliğini koruduğunu, sözleşme gereğince davacının tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının davacıya danışmanlık ücretini ödemediğini, beyan ederek taraflar arasındaki 15/12/2010 tarihli sözleşmenin davalıdan kaynaklanan sebepler ve fiili uygulamalar nedeni ile haksız ve dayanaksız olarak dava tarihi olan 10/09/2012 tarihi itibariyle fesh edilmiş olduğunun tespitine, spa tesisinin açıldığı günden dava tarihi olan 10/09/2012 tarihine kadar ki cironun %15 i olan 30.000 TL ücretin sözleşmeye göre her aya ilişkin reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa dava tarihinden ödeme tarihine kadar reeskont faizi işletilmesine, 100.000 USD cezai şartın ödeme günü merkez bankası efektif satış kuru nazara alınarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa yabancı paraların tahsiline ilişkin faizin uygulanmasına, davalının işyerindeki ve duvarındaki pasifik markasının ve tüm yazıların kaldırılmasına yine davalının yazılı ve gbrsel basında pasifik markasını kullanmaktan men edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşmeden kaynaklanan hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin fesh edilmediğini, esasen davacının yükümlülüklerini yerine getirmeyerek kendisinin sözleşmeyi fesh etmiş gibi hareket ettiğini, sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacının danışmanlık ücreti talep edemeyeceğini, davalı tarafından sözleşme fesh edilmediğinden davacının cezai şart talebinde bulunamayacağını, sözleşme gereğince davalının pasifik markasını kullanma hakkının bulunduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, sözleşmenin haklı nedenle fesh edildiğinin tespiti, cezai şart ve danışmanlık ücretinin tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar arasında, 15/12/2010 tarihli spa işletilmesine dair danışmanlık sözleşmesinin akdedildiği, sözleşmeye konu spa merkezinin 01/08/2011 tarihinde faaliyete geçtiği, dava tarihi itibariyle sözleşmenin davacı ve davalı tarafından fesh edilmediği ve bu suretle dava tarihine kadar hukuken sözleşmenin yürürlükte olduğu noktasında ihtilaf yoktur.
Taraflar arasındaki ihtilaf, akdedilen sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle dava tarihi itibartiyle fesh edilip fesh edilmediği, davacının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği bu suretle akdedilen sözleşmenin 14. maddesi gereğince danışmanlık ücreti talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizin … Esas, … Karar ve 19/01/2015 tarihli ilamında, özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği, davacının sözleşmenin 17. Maddesi uyarınca 100.000,00-TL cezai şart talep edebileceği, ancak 100.000 USD lik cezai şartın davalı şirketin ekonomik mahvına sebep olacağı gözetilerek cezai şarttan takdiren % 50 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak neticeden 50.000 USD cezai şart talep edilebileceği, davacının 01/09/2011-31/12/2011 tarihleri arasındaki ciro üzerinden 20.248,65 TL danışmanlık ücreti talep edebileceği, davacının, davalının işyerindeki ve duvarındaki pasifik markasının ve tüm yazıların kaldırılmasına yine davalının yazılı ve görsel basında pasifik markasını kullanmaktan men edilmesine yönelik açmış olduğu davadan feragat etmesi nedeniyle, bu talep yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin … Esas, … Karar ve 19/01/2015 tarihli ilamının hüküm fıkrasının 1/B Bendinde yer alan ceza-i şarta ilişkin kısmı Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 20/12/2016 tarih ve 2015/32771 Esas, 2016/23899 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sözleşmeyi haklı nedenlerle fehsettiği, kural olarak sözleşme serbestisi ilkeleri çerçevesinde tarafların ceza-i şart miktarını tayinde serbest oldukları, sözleşmede düzenlenen cezai şart ödeneceğine ilişkin hükmün, taraflarca itiraz edilmeksizin imzalanmış olduğu ve aksi yönde yasa hükmü de bulunmadığından geçerli olduğu, sözleşmenin taraflarını bağladığı, tacir olan davalının sözleşmenin 17.maddesi kapsamında ticari olarak mahfına neden olmayacak cezai şartın tamamından sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacının ceza-i şart talebinin kabulü ile 100.000 USD cezai şartın, dava tarihi olan 10/09/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bir yıllık mevduata uyguladıkları USD faiz oranı uygulanmak suretiyle ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan alınıp, davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Mahkememizin 2014/389 Esas, 2015/14 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının; 1/A ve 1/B bentlerinde yer alan kısımlara yönelik temyiz taleplerinin Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2017/5474 Esas, 2018/8185 Karar sayılı ve 20/09/2018 tarihli ilamı ile reddedildiği ve anılan kararların, karar düzeltme talebinin reddi tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmakla bu hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Yine mahkememizin 2014/389 Esas, 2015/14 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının 1/E bendinde yer alan, davacının, davalının işyerindeki ve duvarındaki pasifik markasının ve tüm yazıların kaldırılmasına yine davalının yazılı ve görsel basında pasifik markasını kullanmaktan men edilmesine yönelik açmış olduğu davanın feragat nedeni ile reddine dair karar taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden bu husus hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının ceza-i şart talebinin kabulü ile 100.000 USD cezai şartın, dava tarihi olan 10/09/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bir yıllık mevduata uyguladıkları USD faiz oranı uygulanmak suretiyle ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan alınıp, davacıya ÖDENMESİNE,
2-Mahkememizin 2014/389 Esas, 2015/14 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının;
– “1/A” bendinde yer alan; “Davacının taraflar arasında akdedilen 15/12/2010 tarihli spa işletmesine dair danışmanlık sözleşmesini dava tarihi olan 10/09/2012 tarihi itibariyle haklı nedenle fesh ettiğinin tespitine,”
– “1/C” bendinde yer alan; ” 20.248,65 TL danışmanlık ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine”,
Dair kararlara yönelik temyiz talebi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/32771 Esas, 2016/23899 Karar sayılı ve 20/12/2016 tarihli ilamı ile; red kararına yönelik karar düzeltme talebi ise Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2017/5474 Esas, 2018/8185 Karar sayılı ve 20/09/2018 tarihli ilamı ile reddedildiğinden ve anılan kararlar karar düzeltme talebinin reddi tarihi itibariyle kesinleştiğinden bu hususlar hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Mahkememizin …Esas, … Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının;
– “1/E” bendinde yer alan; “Davacının, davalının işyerindeki ve duvarındaki pasifik markasının ve tüm yazıların kaldırılmasına yine davalının yazılı ve görsel basında pasifik markasını kullanmaktan men edilmesine yönelik açmış olduğu davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE;” yönelik karar taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden bu husus hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-6100 S HMK 331/ 1 gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca Karar tarihinde hesap olunan 16.770,40-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 445,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 16.324,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 445,50 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 12.319,03 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6100 S HMK 331/ 1 gereğince davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti tebligat gideri, posta masrafı olan 3.210,05 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-İşbu dava nedeni ile davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan ve arta kalan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde tarafların Mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka Mahkeme aracılığı ile Mahkememize gönderecekleri bir dilekçe ile temyiz için Yargıtay’a başvurma hakları hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

HARÇ BEYANI/
16.770,40 TL Karar Harcı
445,50 TL Peşin Harcı
16.324,90 TL Bakiye Karar Harcı