Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1035 E. 2020/653 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1035 Esas
KARAR NO:2020/653

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/10/2018
KARAR:DAVANIN KABULÜ
KARAR TARİHİ:05/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/ Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;31/10/2016 günü … İli … İlçesi … Mah. … Sok. … üzeri adresinde, müvekkili şirketin … Santraline ait KPDF AP 100.04 kablosunun, müteahhitliği davalı … tarafından yapılan enerji hatlarının yer altına alınması için yapılan kazı çalışmaları esnasında kırılmak ve koparılmak suretiyle hasara uğratıldığını, söz konusu hasarlar nedeniyle müvekkili şirket çalışanı … tarafından Hasar Tespit Tutanağı düzenlendiğini, olaya ilişkin hasar tespit tutanağı, şematik, revizyon talep ve bildirim formu, fotoğraflar, harita, kroki, günlük şantiye defteri, e-fatura, hasar keşif tutarı formu ve şirketleri üst yazılarını dilekçe ekinde sunduklarını, hasarlar sebebiyle kuruluşlarının zarara uğradığını, zararın giderildiğini ancak davalı tarafça rızaen ödenmeyen alacaklarının hüküm altına alınmasını teminen dava açma mecburiyeti hasıl olduğunu belirterek davanın kabulünü, 295,69 TL şirket zararının hasar tarihi 31/10/2016 tarihinden itibaren T.C Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslara uygulanan değişebilir oranlarda avans faizi, vekalet ücreti, mahkeme masraflarıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA / Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davanın ticari nitelikte olmadığını, dava konusunun haksız fiilden kaynaklandığını, davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın usulden reddi gerektiğini, istenilen zarara ilişkin taleplerin zamanaşımına uğradığını, dava ve taleplerin zamanaşımından dolayı reddinin gerektiğini, iddia edilen zararın muhatabının müvekkili şirket olmadığını, müvekkilinin herhangi bir kusur ve sorumluğu bulunmadığını, davacı tarafından yokluklarında düzenlenen ve müvekkili şirket ile alakası olmayan hasar bedeli olarak talep edilen bedeli kabul etmediklerini, hasar bedeli olarak istenilen bedelin piyasa rayici üstünde olduğunu, hasar ve bedele ilişkin tespit ve taleplerin kabul edilemez olduğunu, davacının uğradığı zararı hak sahibi olduğu ve müvekkili şirketin kusur ve sorumluluğunu ispat etmek durumunda olduğunu, dava ve taleplerin kabulü anlamına gelmemek üzere müvekkili şirket ile davacı arasında ticari bir ilişki olmaması ve haksız fiil hükümlerine göre dava taleplerin olması nedeniyle T.C Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için öngördüğü değişen oranlardaki faiz talebinin reddi gerektiğini belirterek Mahkemenin öncelikle görevsizliğini, davanın husumet yönünden reddini, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE / Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, 31/10/2016 tarihinde … ilçesi … Mahallesi … … üzeri adresinde … santraline ait KPDF AP 100.04 kablonun, … tarafından yapılan enerji hatlarının yeraltına alınması esnasında koparılmak ve kırılmak suretiyle hasara uğratıldığından bahisle 295,69 TL zararının hasar tarihi olan 31/10/2016’dan itibaren ödeme tarihine dek işleyecek ticari avans faizi birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, Mahkememizin görevsizliğini ileri sürmüş, sorumlu olmadığından bahisle husumetten reddi savunmuş, iddia olunan vakıaları inkar etmiş ayrıca zaman aşımı def’ inde bulunmuş, sonuç olarak davanın reddini savunmuştur.
Dava, 31.10.2016 tarihli haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat alacağının varlığına, varsa miktarına ilişkindir.
Mahkememiz tarafların ticaret şirketi olup tacir oldukları anlaşılmakla görevlidir. Davacının davasını 30.10.2018 tarihinde açtığı, haksız fiilin 31.10.2016 tarihinde gerçekleştiği dikkate alındığında davanın haksız fiil zaman aşımı ( 2 yıl- 10 yıl ) süresinde açıldığı anlaşılmaktadır. Haksız fiilin unsurları haksız/ hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olup bu unsurlar kümülatif yani birlikte değerlendirilmiştir. Davacı tutanak tanığı … 12.03.2020 tarihli celsede dinlenmiş, ” … … Gıda Toptancılar sitesinde 31/10/2016 tarihinde davacı şirket nezdinde çalıştığım dönemde site içerisindeki elektrik kablolarının yer altına alınması için kazı çalışması yapılmış, bize gelen arıza şikayetleri üzerine arıza mahaline gittim, Tekniker olarak görev yapmaktayım, olay yerine gittiğimizde oradaki vatandaşlar ve esnaf … tarafından kazı çalışmasının yapıldığı bildirildi, olay yerini fotoğrafladım, ben kazıdan bir gün sonra gittiğim için olay yerinde davalı şirket çalışanlarını göremedim, ayrıca elektrik panoları ve kazılar gözle görülür vaziyetteydi, hasar yeri incelemesinde 9,10 müşterimize giden kablomuz kopmuştu, bunları tespit ettik ve tamirat yaptık, bu durumu hukuk birimize ilettik, bilgim ve görgüm bundan ibarettir, … ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Maddi tazminat talepleri yönünden; hukuken denetime elverişli olan belirli ve eksiklik bulunmayan, iddia ve savunmaları karşılayan bilirkişi raporu değerlendirilmiştir. Bilirkişiler Elektrik Elektronik Mühendisi …, Elektronik Yüksek Mühendisi … ve Harita Yüksek Mühendisi …’ün 13/08/2020 havale tarihli raporu incelenmiştir. Saptanan ve hukuksal durum karşısında; davalı … tarafından yapılan hava hat kablolarının yer altına alım çalışmaları esnasında davacıya ait kablonun koparılması suretiyle yapılan işten kaynaklanan haksız fiil sorumluluğu açısından davalı sorumlu olmakla; davacı kurumca sunulan günlük şantiye defteri formundan hasar onarımının dava dışı … Firması tarafından yapıldığı, bu tespit kapsamında hasar zararına ilişkin 147,11 TL tutarındaki işçilik bedeli toplam hasar tutarına dahil edilerek 25,12 TL (malzeme bedeli) + 147,11 TL (işçilik) + işletme zararı (123,46 TL) olmak üzere toplam 295,69 TL hasar tazminatının davacı şirketçe davalı … dan talep edilebileceği teknik olarak değerlendirilmiştir. Davacının maddi zararın tazmini talebi yönünden hükümde belirlenen miktar gibi davasını ispatladığına kanaat getirilmiştir. 31/10/2016 tarihinde … ilçesi … Mahallesi … … üzeri adresinde … santraline ait KPDF AP 100.04 kablonun, … tarafından yapılan enerji hatlarının yeraltına alınması esnasında koparılmak ve kırılmak suretiyle hasara uğratıldığından bahisle 295,69 TL zarar bedelinin hasar keşif tarihindeki döviz kurları ve piyasa rayiçleri dikkate alınarak değerlendirildiğinde tutarlı ve haddi layık olduğuna kanaat getirilmiştir. Davalı … bizzat kendisi değil de üçüncü kişinin haksız fiilinin varlığını ileri sürmüş olup sorumlu olmadığını ileri sürerek pasif husumetten red savunmasına dayanmıştır. Davalı sorumlu olmadığını savunsa da …’ a ait alt yapı tesisinin varlığı ve kazı çalışmaları ile bunun sonucu davacı hasar zararı dosya kapsamına sunulu bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davalı taşeron varlığını ileri sürseydi bile iç ilişkiyi düzenleyen ve zarar gören üçüncü kişilere karşı öne sürülmesi mümkün bulunmayan sözleşme hükümleri gerekçe gösterilerek davalı …’ın savunmasına itibar edilemeyecektir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 08.12.2010 tarih, 2010/7-530 E, 2010/636 K.sayılı ilamında da vurgulandığı üzere hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını hakız fiil sorumlularından isteyebilir ilkesine dikkat edilmiştir. Davalının alt yapı çalışmaları esnasında davacıya ait kablolara zarar verdiği, zararın 295,69 TL tutarında olduğu, davalının bizzat kendisinden kaynaklanan işten dolayı haksız fiilden sorumlu olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde kanunen hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; 295,69 TL’nin 31/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 54,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL’den mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 18,50 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 35,90 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 3.150,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 295,69 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava konusu miktar dikkate alındığında kesin olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır