Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1030 E. 2021/72 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1030 Esas
KARAR NO:2021/72

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/10/2018
KARAR TARİHİ:26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı kredi borçlusu/lehtarı …. A.Ş. Arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı /kefillerinde sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, iş bu sözleşmeye istinaden taksitli ticari kredi ile iskonto kredisi kullandırıldığı, verilen kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle, Genel Kredi Sözleşmesinin verdiği yetkiye istinaden …. Noterliği’ nin 03/05/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 278.106,93-TL nakit alacak üzerinden hesabın kat edildiği, ihtarla verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine bu kez …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiği, davalı/borçlu asıl borca ve takibin tüm ferilerine itirazları üzerine takibin durduğu, müvekkili bankanın sözleşmenin 13. M. Göre defter ve kayıtlarının delil olduğu, istenilen temerrüt faizi sözleşmenin 11/b. M göre tespit edildiği, nakdi 114.870,00-TL alacak üzerinden itirazın iptalini, takibin devamını ve % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı taraf yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın öncelikle hak düşürücü süre olan 1yıllık süre içerisinde açılmadığını, sözleşmenin müvekkili yönünden kefaret sorumluluğu doğurabilecek mahiyette olmadığını, takip alacağının hangi sözleşmeden doğduğu ayrı ayrı gösterilmediğini, davacı bankanın alacak talebinde haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilini zarara uğrattığını, haksız ve kötü niyetli olan davacı aleyhine % 20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davacı tarafından yatırılmış teminatın iş bu dava ve açacakları tazminat talepli sair davalardaki taleplerini karşılamaları amacıyla davacıya iade edilmemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası, genel kredi sözleşmesi, kat ihtarı, tebliğ şerhi celp dilerek dosya arasına alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 302.949,20 -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. Takibe itirazın süresinde olduğu, takibe itiraz dilekçesi davacı/takip alacaklısına tebliğ edilmediğinden davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin hak düşürücü süreye yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının, icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle, aynı tarihli müteselsil kefalet sözleşmesi kapsamında davalıdan alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Eldeki davanın itirazın iptali davası olduğu, davacının dava dilekçesinde dava konusu takibe yapılan itirazın tamamen iptalini talep ettiği, bunun üzerine mahkemece takip tutarı üzerinden eksik harcın ikmaline karar verildiği, ıslahın söz konusu olmadığı, sözleşme, takip ve dava tarihlerine göre ise TBK’nun 146 maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, 10/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu/kredi lehtarı …. A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, iş bu sözleşmeyi davalı/kefilin müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalı/kefil hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, davalı/kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limiti tutarının 700.000,00-TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç toplamının 278.106.93-TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun( ana para borcunun), kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin borcun tamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun düşünülebileceği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacaklarının asıl alacak 278.106,93-TL, işlenmiş faiz temerrüt faizi 22.560,94-TL, gider vergisi (BSMV) 1.128,05-TL, masraf 100,63-TL olmak üzere toplam 301.896,55-TL olduğu, fazlaya ilişkin 1.052,65-TL (302.949,20-301.896,55) reddi durumunda takip tarihinden itibaren 278.106.93-TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık % 27 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte alacağın istenilebileceği, dava tarihinden sonra peyderpey olmak üzere toplam 3.144,61-TL’ lik kısmi tahsilat sağlandığı, iş bu tahsilatın dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile dava dışı …. A.Ş. Arasında 20/11/2012 tarihli 500.000,00-TL limitli, 23/07/2013 tarihli 200.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmeleri yapıldığı, sözleşmelerin yapıldığı tarihler itibariyle dava dışı şirketin ortağı ve yetkilisi olan davalının her iki sözleşmeyi aynı limitlerle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefaletin TBK’nun 583 maddesi kapsamında geçerli olduğu, yukarıda belirtilen genel kredi sözleşmeleri kapsamında dava dışı kredi lehdarı şirkete taksitli ticari kredi ve spot kredisi kullandırıldığı, taksitli ticari kredi taksitlerinin dört ay üst üste ödenmemesi nedeniyle hesabın 02/05/2017 tarihinde kat edildiği, 24 saatlik mehil içeren kat ihtarının kredi lehdarı şirket ile davalı kefile tebliğe çıkartıldığı, ihtarındava dışı asıl borçlu ve kefile 05/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, böylece asıl borçlunun ve davalının 07/05/2017 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri tespit edilmiştir. Bilimsel verilere göre hazırlanmış, teknik açıdan yeterli ve denetime açık bilirkişi raporu ile takip tarihi itibariyle davacının, dava dışı kredi lehdarından 278.106,93-TL asıl alacak, 22.560,94-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.128,05-TL BSMV ile 100,63-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 301.896,55-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, mahkememizce rapor yerine görülerek hükme esas alınmıştır. Davalıya kat ihtarının tebliğ edildiği de göz önünde bulundurulduğunda, TTK’nun 7 ve TBK’nun 589 maddeleri uyarında davalının bu borçtan ve kendi temerrüdünün sonuçlarından müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmıştır. İzah edilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); 278.106,93-TL asıl alacak, 22.560,94-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.128,05-TL BSMV ile 100,63-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 301.896,55-TL alacak yönünden iptali ile, takibin; asıl alacak olan 278.106,93-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %27 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddin karar verilmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından, İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince davalı aleyhine takdiren tespit edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
DAVANIN KISMEN KABULÜNE; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); 278.106,93-TL asıl alacak, 22.560,94-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.128,05-TL BSMV ile 100,63-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 301.896,55-TL alacak yönünden İPTALİ ile, takibin; asıl alacak olan 278.106,93-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %27 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hüküm altına alınan alacak tutarı olan 301.896,55-TL’nin takdiren % 20 si oranında 60.379,31-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dava tarihinden sonra; 16/05/2018 tarihinde yapılan 500,00-TL’lik, 11/04/2018 tarihinde yapılan 500,00-TL’lik, 16/05/2018 tarihinde yapılan 144,61,00-TL’lik, 15/02//2018 tarihinde yapılan 1.000,00-TL’lik ve 29/12/2017 tarihinde yapılan 500,00-TL lik tahsilatların infazda dikkate alınmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 20.622,55-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 5.173,61-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 15.448,94-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 5.173,61-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafndan yapılan 700-TL bilirkişi ve 204,30-TL posta masrafı olmak üzere toplam 904,30- TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 895,25-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 29.582,76-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 1.052,65-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/01/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır