Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1025 E. 2020/343 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ -ESAS NO : 2018/1025
KARAR NO : 2020/343

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR : KISMEN KABUL-KISMEN RED
KARAR TARİHİ : 18/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya ürün satıldığını ve ürünlerin davalıya teslim edildiğini, bu ürünler karşılığında yine müvekkili tarafından davalıya faturalar düzenlendiğini, ancak davalı tarafından söz konusu fatura bedellerinin ödenmediğini ve müvekkilinin davalıdan alacağının mevcut olduğunu, söz konusu alacak sebebi ile müvekkili tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazları üzerine ise takibin durduğunu beyanla neticeten davalının yetki itirazının reddi ile birlikte esasa girilerek borca, faiz ve ferilerine yönelik itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatı ile mahkeme masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekilinin icra takibine karşı verilen itiraz dilekçesinde ve özetle; yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Daireleri olduğunu, ödeme emrinde belirtilen borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyanla icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini açılan itirazın iptali davasında davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura-irsaliye ve defter kayıtlarına dayalı mal bedeli alacağının faizleri ile birlikte tahsili için ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır. İcra dairesinin ve Mahkememizin TBK 89 uyarınca yetkili olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı tarafın davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı, iddia olunan vakıaları inkar etmiş sayıldığı kanunen değerlendirilmiştir.
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın varlığı ve varsa miktarına dair davalının takip dosyasındaki itirazının iptaline ilişkindir.
Tarafların BA- BS formları dosyaya kazandırılarak incelenmiştir. Davacı ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir. Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için 04.07.2019 tarihli celse 10 numaralı ara kararı gereğince belirlenen günde ve saate ihtarata rağmen ibrazda bulunmadığı anlaşılmaktadır. İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır hükmü dikkate alınmıştır. İş bu davada davacı taraf iddialarını somutlaştırmak ve alacağının varlığını ispatlamak durumundadır. Davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturalara hükümde belirlenen miktarlar açısından itiraz edildiğine dair dosyada bir bilgi veya belgeye bulunmamaktadır. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamasına rağmen ticari defterlerin incelenmesi sonucu taraflar arasında karşılıklı alım satımlar doğrultusunda serbest şekilde kurulabilen ve sözlü olarak cari hesap sözleşmesinin oluşturulduğu, hesapların bazen USD bazen de EURO cinsinden gerçekleştirildiğine kanaat getirilmiştir. Aksine dair bilgi ve belge bulunmamaktadır. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası incelenmiştir. Bilirkişi … tarafından hazırlanan 17/10/2019 tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir. Davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 45.256,87 TL alacaklı durumda olduğu, ancak davacı tarafından huzurdaki davaya yalnızca 33.048,42 TL’nin takip tarihindeki karşılığı olarak 6.759,93 EURO’nun konu edildiği, belirlenen inceleme gün ve saatinde davalı tarafından herhangi bir ticari defter ve belge ibraz edilmemesi sebebi ile davalıya ait kayıtların incelenmediği, davacı tarafından huzurdaki davaya ve icra takibine konu edilen alacak bakiyesini oluşturulan irsaliyeli faturaların bulunduğu, arz edildiği, İlgili Vergi Dairesini Müdürlükleri tarafından gönderilen BA-BS formlarının tetkikinde, davacı tarafından davalıya düzenlenen fatura adedinin 2018 yılı içerisinde 39 olduğu ve bu faturaların toplam tutarının 91.926,00 TL olduğu hususunda taraflara ait BA-BS formlarının birbiri ile birebir örtüştüğü, şartları oluşmadığından dolayı davacının işlemiş faiz talebine ilişkin olarak taraflarınca herhangi bir hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı yönünde rapor bildirilmiştir. Bilirkişi …tarafından hazırlanan 06/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporu incelenmiştir. Davacının, kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 45.256,87 TL alacaklı durumda olduğu, yasal mevzuat gereği ticari defterlerin TL üzerinden tutulduğu, bu tutarın karşılığının, davacının muhasebe paket programında 3.056,02 USD ve 6.759,93 EURO şeklinde takip edildiği, davacının USD alacağını başka bir takibe konu ettiği ve mahkemenizde görülmekte olan bu takibe yönelik davanın 26/12/2019 tarihinde karara çıktığı iş bu davada görülmekte olan takibe ise 6.759,93 EURO alacağın konu edildiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmamakla birlikte, dosyaya sunulan faturalar üzerinde EURO kurlarının mevcut olduğu, davalının vergi dairesinden gelen BA formlarından takibe konu faturaların davalı tarafından teslim alınmış olduğunun anlaşıldığı davalı yanın, taraflar arasındaki ilişkinin yabancı para üzerinden işlemediğine yönelik bir itirazının da mevcut olmadığı görülmekle, takdiri mahkemeye ait olarak taraflar arasındaki ilişkinin gerek USD ve gerekse EURO üzerinden gerçekleştiği kanaatine varıldığı, buna nazaran iş bu davaya konu takip nedeniyle davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.759,93 EURO alacaklı olduğu, verilen göre kapsamında TTK m.1530’ün iş bu davada uygulanamayacağının değerlendirildiği, 1530. madde yönünden hesaplama yapmak istendiğinde ise fatura veya eş değer ödeme talebinin davalı yanca ne zaman alındığı belli olmadığından dolayı, hesaplama yapmanın mümkün olmadığı, davacının 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca asıl alacağa takip tarihinden itibaren 1 yıllık EURO Mevduata Kamu Bankalarınca uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden (Ticari avans faizini aşmamak kaydıyla) faiz talebinin mümkün olduğu teknik olarak bildirilmiştir. Buna ilişkin tarafların iddia- savunma ve toplanan delilleri, bilirkişi raporu ile davacı tarafın ticari kayıtları incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu alınmış ve deliller değerlendirilmiştir. Taraflar arasındaki ticari ilişki gereği ile tarafların usule uygun tutulan ticari defter ve kayıtları, BA- BS formları ve dosyaya mübrez deliller gereğince; davalının davacı ile arasındaki ticari ilişki gereği dava konusu faturalara konu malları teslim aldığı, bunun üzerine davacı tarafın fatura düzenlediği ve davalı tarafça faturalara itirazda bulunulmadığı, davalının bunun sonucu olarak davacı tarafa aşağıda hükümde belirlendiği şekilde asıl alacak fatura bedeli gibi borçlu olduğu, aksine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı ayrıca işlemiş faizin davacı tarafından TTK m. 1530 gereği ispat edilemediğine kanunen kanaat getirilmiş bu yönden işlemiş faiz açısından dava kısmen reddedilmiştir. Sonuç olarak davacı alacağının aşağıda hükümde yazılan miktar kadar olduğu hesaplanmıştır. Davacı asıl alacağı ve takip tarihinden ödeme tarihine dek işleyecek faiz açısından hükümde belirlendiği şekilde haklı bulunmuştur. Tazminat açısından asıl alacak likit olmakla dava tarihindeki TCMB ‘ nın Euro efektif satış kuru değeri üzerinden hesaplanan asıl alacağın % 20 si tutarında tazminata hükmolunmuştur. Davacı tarafın özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalının yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, aşağıdaki miktar kadar davacının davasını ispatladığı değerlendirilerek davalı tarafın itirazında aşağıdaki hükümde belirlenen miktar kadar haksız olduğu ve sorumlu olduğu, alacağın likit olduğu ve tazminata hükmolunması gerektiği, davacının talebi dikkate alındığında davanın kısmen kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir. (TALEP: 6.880,76 EURO asıl alacak+faiz, KISMEN KABUL :6.759,93 EURO asıl alacak açısından ve takip tarihinden itibaren ödemeye kadar faiz kabul, KISMEN RED işlemiş faiz TTK m. 1530 gereği hesaplanamamakla ispatlanmadığından red 120,83 EURO )

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takibe yapılan itirazın “6759,93 EURO asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek EURO mevduatına uygulanacak yasal en yüksek faiz oranı üzerinden (maksimum ticari avans faizi)” iptaline takibin bu miktarlar üzerinden devamına davacı lehine 8.789,15 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 3.001,93 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 472,86 TL ile icraya yatan 195,76 TL olmak üzere toplam 668,62 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 2.333,31 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 472,86 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 852,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 837,03 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İş bu dava nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığında,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 6.512,93 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekiller temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 785,50 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır